İsrail’in Gazze saldırısı Şarm eş-Şeyh ve Akabe mutabakatlarını tehdit ediyor

Gazze saldırısında dün hayatını kaybedenlerden birinin cenazesi
Gazze saldırısında dün hayatını kaybedenlerden birinin cenazesi
TT

İsrail’in Gazze saldırısı Şarm eş-Şeyh ve Akabe mutabakatlarını tehdit ediyor

Gazze saldırısında dün hayatını kaybedenlerden birinin cenazesi
Gazze saldırısında dün hayatını kaybedenlerden birinin cenazesi

İsrail, Gazze Şeridi’ndeki İslami Cihad hareketinin askeri kolu olan Kudüs Tugayları’nın en önemli liderlerinden üçünü öldürdü. İsrail’in dün sabah (Salı) Gazze’ye düzenlediği hava saldırısında, söz konusu liderlerin yanı sıra aileleri ve komşularından 10 kişi daha yaşamını yitirdi.

İsrail “Şarm eş-Şeyh” ve “Akabe” mutabakatlarına rağmen Gazze’ye saldırarak bu anlaşmaları tehdit etti. Kahire ve diğer başkentler gerilimi tırmandırmaktan kaçınırken, kaynaklar Şarku'l Avsat'a resmi kınama ve kapsamlı temaslar bağlamında Mısır’ın, "İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki gerilimi kontrol altına almayı" hedeflediğini belirtti. Kahire, durumun kötüye gitmemesini sağlamak amacıyla Filistinli taraflar ve İsrail hükümeti ile temaslar kurdu.

Kaynaklar, İsrail’in Cihat Hareketi’nin 3 liderini hedef almasının ardından Kahire'nin arabuluculuk temaslarına başladığını bildirdi. Adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak Şarku’l Avsat’a şunları söyledi: "Mısır, işgal altındaki topraklarda herhangi bir suikast veya birkaç gün önce varılan sükûneti baltalayacak veya gerilimi tırmandıracak herhangi bir adım atılmasına karşı bir hafta önce uyarıda bulundu. İsrail, arabulucu Mısır’a dün (Salı) öğleden sonra Gazze'deki operasyonlarının geçici olarak sona erdiğini bildirdi. Ancak İsrail, bölgesini hedef alan herhangi bir saldırıya yanıt verecek."

Suikasta kurban giden üç Filistinli liderin "Kahire'de görüşmeye gitmediğini" ifade eden kaynak, "güvenlik değil, siyasi bir heyetin istişareler için Mısır başkentine gelmesi planlandı" dedi. Filistin tarafı Cihat hareketinin birden fazla sözcüsünün ağzıyla bunu açıkça ilan etti. Bu bağlamda Mısır Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, "İslami Cihat hareketinin 3 üst düzey liderinin ve 4'ü çocuk olmak üzere sivillerin Gazze Şeridi'ndeki hava saldırılarında öldürülmesinin ardından İsrail'in Filistin topraklarındaki saldırısını kınadı." Bakanlık ayrıca, "bir grup Yahudi yerleşimcinin Mescid-i Aksa'ya saldırmasını ve İsrail'in Batı Şeria'daki Filistin şehirlerine yönelik baskınlarını sürdürmesini" de kınadı.

Açıklamada, "Mısır'ın uluslararası hukuk kurallarına ve uluslararası meşruiyet hükümlerine aykırı olan ve işgal altındaki Filistin topraklarında durumu kontrolden çıkabilecek şekilde körükleyen aynı zamanda sükûnet ve gerginliği azaltma çabalarını baltalayan bu tür saldırıları tamamen reddettiği" vurgulandı.

Diğer yandan Arap Birliği, "İsrail'in Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki Filistin halkına yönelik saldırısını" kınadı. Birlik ayrıca, "Sonuncusu Nablus'ta olmak üzere İsrail'in Filistin şehirlerine yönelik saldırılarının devam etmesini" de kınadı.

Arap Birliği'nin Filistin ve işgal altındaki Arap topraklarından sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Said Ebu Ali, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “İsrail'in bu tehlikeli saldırısı, hükümetin Filistin halkına, onların mallarına ve kutsallarına karşı yürüttüğü açık savaş çerçevesinde ortaya çıktı.”

Ezher Aşırıcılıkla Mücadele Gözlemevi ise "Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına karşı süregelen siyonist terörizmi" kınadı. Bölgedeki durumun tırmanmasına karşı uyarıların yer aldığı açıklamada, uluslararası toplum "siyonist terörü durdurmak ve Filistin halkının barış içinde yaşama hakkını korumak için" derhal müdahaleye çağrıldı.

Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Arap ve Bölgesel Çalışmalar Birimi Başkanı Dr. Muhammed İz el-Arab, işgal altındaki Filistin topraklarındaki durumun kötüleşmesini önlemek için Mısır hamlesinin önemine işaret etti. Mısır'ın silahlı çatışmaları durdurma ve sahada sükuneti sağlama konusunda deneyime sahip olduğunu belirten İz el-Arab, Kahire’nin temaslarının “yalnızca İsrail ve Filistinli taraflarla sınırlı kalmayabileceğini” ifade etti. İz el-Arab, “Mısır aynı zamanda Filistin davasına dahil olan Ürdün ve ABD gibi ülkelerle temaslar kuruyor. Kahire, özellikle sınır yakınlarında bölgesel gerginliğe neden olacak yeni bir cephe açılmaması amacıyla hareket ediyor.” diye konuştu.

Kudüs Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Dr. Cihad el-Harazin, İsrail'in gerilimi tırmandırmasını "önceden hazırlanmış bir plan" olarak değerlendirdi. Cihat hareketinin önde gelen liderlerine yönelik suikastların olduğuna dikkat çeken Harazin, “Bu, Filistinli grupların liderlerine yönelik başka saldırıların yapılacağının bir işareti olabilir” dedi.

Mısır’ın temaslarının Filistin halkının akan kanını durdurmayı amaçladığını kaydeden Harazin, "Tüm uluslararası sözleşmelere aykırı olarak, her türlü öldürme ve savaş suçuna maruza kalan Filistin halkına koruma sağlamak için yoğun uluslararası çabalara ihtiyaç duyulduğunu" dile getirdi.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.