Sudan savaşı ve sivillerin çözüm arayışları

Politikacılar ‘savaşın yoğun tozları arasında görüş eksikliği’ konusunda uyarıyor.

Hartum’daki Sudan ordusu tankı. (AFP)
Hartum’daki Sudan ordusu tankı. (AFP)
TT

Sudan savaşı ve sivillerin çözüm arayışları

Hartum’daki Sudan ordusu tankı. (AFP)
Hartum’daki Sudan ordusu tankı. (AFP)

Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında başkent Hartum’un merkezinde, geçen 15 Nisan’dan bu yana devam eden savaş ülkede demokratik geçişle uyumlu sivil siyasi güçleri yeni niteliksel meydan okumalarla karşı karşıya bıraktı. Aynı şekilde ‘devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejiminin bazı unsurlarının demokratik sivil dönüşüm fırsatlarını yok etme, muhalifleri bastırmak için orduyu ve güvenlik hizmetlerini bir araç olarak kullanan gruplar lehine sivil sesi zorla susturma ve güvenlik ve askeri reform sayfasını tamamen kapatma’ çabaları çerçevesinde savaşın yoğun tozu, bu savaşın vizyonunu ve siyasi boyutunu karartıyor.

Peki, sivil demokratik geçiş güçleri, olayların gidişatını etkilemeden yalnızca sonuçlarını bekleyerek, savaş sırasında geri çekilmeyi kabul edecek mi? Şarku’l Avsat bu soruyu, Hatim Adlan Aydınlanma Merkezi Direktörü Dr. El-Bakir el-Afif’e yöneltti. Kendisi bunu keskin bir şekilde olumsuz olarak yanıtladı. Ayrıca bu savaşın, ‘savaşa hayır’ sloganını ister insani ister siyasi düzeyde onunla tutarlı eylemlere çeviren birleşik bir sivil cephe inşa etmeyi gerektirdiğini vurguladı.

Fotoğraf Altı: Hartum’un güneyinde yıkılmış bir benzin istasyonu. (AFP)
Hartum’un güneyinde yıkılmış bir benzin istasyonu. (AFP)

Siyasi boşluk

Afif, ‘siyasi boşluk ve birleşik bir söylemin yokluğu’ karşısında uyardı. Sivil Cephe’nin saflarını birleştirerek, siyasi bir vizyonu belirginleştirerek, askeri güçlerin gerçek bir yeniden yapılanmayla temsil edilen radikal çözümler doğrultusunda savaş krizinden bir çıkış yolu tasavvur ederek ve orduyu siyasetin dışında bırakarak rolünü oynamasının önemine dikkat çekti.

Kamu politikası profesörü Bakri el-Jack de aynı görüşte olan isimlerden. Öyle ki demokratik bir geçiş isteyen sivil güçleri, ‘özgürlükleri yaymak için çalışan bir sivil otorite kurarak, kapsamlı bir geçiş dönemi adaleti süreci başlatarak ve Sudan devletini yeniden inşa etmeye yönelik temel bir proje için uzlaşmaya dayalı yapı taşlarını döşemeye başlayarak’ ‘Aralık 2018 devriminin rotasını eski haline getirecek bir siyasi süreç üzerinde anlaşmaya’ çağırdı.

Bakri, mevcut savaşın askeri çözümünün imkânsız olduğunu ve her iki tarafın da ağır bir bedel ödeyeceğini dile getirdi. Profesör, bu nedenle sivil güçlerin savaşı durdurmanın peşine düşmesi ve demokratik temeller üzerinde, şeffaflık gözetilerek oluşturulacak bir sivil cephe öncülüğünde siyasi sürece hazırlanması gerektiğini vurguladı.

Sivil dönüşüm

‘Özgürlük ve Değişim’ koalisyonu, devrim hareketi sırasında Şubat 2019’da kuruldu. Aralık 2018’de Beşir rejimine karşı protestoların liderliğini devralan ana siyasi partileri, sendika ve kadın örgütlerini, sivil toplum örgütlerini, silahlı hareketleri ve Sudan Meslek Odaları’nı içeriyordu. Ardından söz konusu koalisyon, 11 Nisan 2019’da Beşir’in devrilmesinin ardından askeri konsey ile müzakerelerde devrim güçlerinin temsilini üstlendi. Ordu ile zorlu müzakerelerin ardından gelen ve Ağustos 2019’da imzalanmış bir anayasal belgeyle yönetilen geçici sivil hükümetin siyasi kuluçka merkezi haline geldi.

Fotoğraf Altı: Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışmalar ağır tahribata yol açtı. (AFP)
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışmalar ağır tahribata yol açtı. (AFP)

Geçiş döneminde Özgürlük ve Değişim koalisyonu, devrim güçleri tarafından yapılan temel eleştirilerinin yanı sıra, demokratik bir biçimde genişlemesi ve kurumsallaşması yönünde yapması gereken reformlar konusunda bileşenleri arasında bölünmelere ve çatışmalara maruz kaldı. Bu durumun merkezinde, siyasi ve idari yeterlilikten yoksun olması ve hükümetin performansına, karmaşık geçiş sorunlarını yönetmeye ve devrimin hedeflerine ulaşmaya olumsuz yansıyan karar alma sürecini tekelleştiren dar bir tabana kapanması sorunu yer alıyor.

Ekonomist Abdullah Hamduk liderliğindeki bu hükümete karşı 25 Ekim 2021’de gerçekleştirilen askeri darbenin ardından koalisyon içindeki bölünme derinleşti. Öyle ki bileşenlerinin bir kısmı, Demokratik Blok adı altında ordunun desteklediği paralel bir koalisyon oluşturmaya dahil olan Devrimci Cephe liderliğindeki askeri darbeyi destekledi.

Çıkmaz sokak

Darbenin halk protestoları ve uluslararası baskı altında çıkmaza girmesinin ardından Özgürlük ve Değişim koalisyonu, 5 Aralık 2022’de Çerçeve Anlaşması’nın imzalanmasıyla sona eren orduyla yeni müzakerelere girdi. Anlaşma, ordunun dahil olmadığı sivil bir hükümet tarafından yönetilen sivil demokratik geçiş yolunun restorasyonunu şart koşuyor. Bu anlaşma aynı zamanda sivil güçler arasında bir bölünme kaynağı oldu. Sokak hareketine öncülük eden çok sayıda ‘direniş komitesi’ ve bazı siyasi partiler ona karşı çıktı.

Yukarıdakilerin hepsine dayanarak, bazıları şimdi Özgürlük ve Değişim koalisyonunun artık sivil demokratik dönüşüm güçlerini nesnel olarak temsil etmediğine inanıyor, bunu çeşitli güçler içindeki bir hizip olarak görüyor. Bu da tarihinin bu önemli aşamasında Sudan halkına liderlik etmek için genişletilmiş bir sivil cephe inşa etme ihtiyacını haklı çıkarabilir. Savaşın patlak vermesinden sonra, siyasi sahnede niteliksel bir değişiklik; barışı sağlamak, sivil bir alternatif oluşturmak ve ülkenin birliğini korumak için nitelikli bir liderlikle sonuçlanmalı görüşü hakim.

Bu çerçevede siyasi aktivist Hac Varak, Sudan halkının stratejik hedefinin ‘sivil demokratik geçiş’ olduğuna dikkat çekti. Varak, bu amaca ulaşmanın ‘kurumsal bir sosyal taşıyıcı olan Sivil Demokratik Cephe’ gerektirdiğini vurguladı. “Darbecilerin amacı çeşitli taktiklerle sivil demokrasi güçlerini parçalamaktır” diyen aktivist, İslamcı unsurların, savaşın durdurulması çağrısında bulunan siyaset ve medya figürlerini ölüm ve vatana ihanetten yargılama tehdidine işaret etti.

Fotoğraf Altı: Hartum’daki Sudan ordusu askerleri. (AFP)
Hartum’daki Sudan ordusu askerleri. (AFP)

Hesaplaşma

Hac Varak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tepkici güçlerin, 15 Nisan’da savaşı başlatmasının ardından, amaçlarının yalnızca ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında anlaşmazlık yaşanması olmadığı, aksine savaş atmosferini kullanarak sivil demokrat güçlerle kanlı hesaplaşmalara girmek istedikleri ortaya çıktı. Bu konuda aşırı hevesli olduğu için, mutlak iktidar koltuğunun kurulmasını beklemedi. Aksine temsilcileri dışarı çıktı, demokratik güçlerin liderlerini ölüm ve mezarlarla tehdit etti. Bu, demokratik güçlerin birleşmesi ve küçük ve yan çatışmalardan kaçınması için ek bir nedendir. Beşir diktatörlüğünün yönetimi altında otuz yıldır dökülen kanın yanı sıra mevcut savaş belası, ülkenin tam demokratik sivil otoriteye olan ihtiyacını doğruluyor. Bütün bu büyük fedakarlıklardan sonra halk, faşist bir siyasal İslam devleti, bir diktatör ve milis devleti ile yetinemez.”



Netanyahu'nun ofisi: Amerika, Hamas'ın Edan Alexander’ı "karşılıksız" serbest bırakma niyetini bize bildirdi

 İsrail asıllı Amerikalı rehine Edan Alexander, El Kassam Tugayları tarafından yayınlanan videodan (AFP)
 İsrail asıllı Amerikalı rehine Edan Alexander, El Kassam Tugayları tarafından yayınlanan videodan (AFP)
TT

Netanyahu'nun ofisi: Amerika, Hamas'ın Edan Alexander’ı "karşılıksız" serbest bırakma niyetini bize bildirdi

 İsrail asıllı Amerikalı rehine Edan Alexander, El Kassam Tugayları tarafından yayınlanan videodan (AFP)
 İsrail asıllı Amerikalı rehine Edan Alexander, El Kassam Tugayları tarafından yayınlanan videodan (AFP)

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ofisi, Amerika'nın İsrail'e Hamas'ın ABD'ye iyi niyet göstergesi olarak “herhangi bir karşılık veya koşul olmadan” Edan Alexander'ı serbest bırakma niyetini ilettiğini açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi, Amerika'nın dün İsrail'e bu adımın daha fazla rehinenin serbest bırakılması için müzakerelere yol açmasının beklendiğini bildirdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Netanyahu'nun ofisi, İsrail'in politikasının savaş devam ederken müzakereleri sürdürmek ve savaşın tüm hedeflerine ulaşmak için kararlılığını korumak olduğunu vurguladı.

Hamas hareketi dün akşam, ateşkesin sağlanması, sınır kapılarının açılması ve yardımların ulaştırılması için atılan adımlar kapsamında, Amerikan vatandaşı İsrail askeri Edan Alexander'ı serbest bırakacağını duyurdu.

Hamas, yaptığı açıklamada, son günlerde ABD yönetimi ile temasların sürdüğünü ve hareketin ABD yönetimi ile temaslarında “olumlu bir tavır” sergilediğini ifade etti.

Hamas, savaşın sona erdirilmesi ve tutukluların değişimi için nihai bir anlaşmaya varılması amacıyla yoğun müzakerelere derhal başlamaya ve ciddi çabalarda bulunmaya hazır olduğunu belirtti. Açıklamada, "Gazze Şeridi'nin, önümüzdeki yıllarda huzur ve istikrarın sağlanması, yeniden inşa sürecine ve ablukanın kaldırılmasına katkıda bulunacak 'bağımsız, profesyonel' bir kurum tarafından yönetilmesi konusunda mutabakatı teyit ediyoruz" denildi.