Kahire normalleşme için Tahran’dan adım bekliyor

Hamaney Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve beraberindeki Umman heyeti ile görüştü (Hamaney’in Medya Ofisi)
Hamaney Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve beraberindeki Umman heyeti ile görüştü (Hamaney’in Medya Ofisi)
TT

Kahire normalleşme için Tahran’dan adım bekliyor

Hamaney Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve beraberindeki Umman heyeti ile görüştü (Hamaney’in Medya Ofisi)
Hamaney Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve beraberindeki Umman heyeti ile görüştü (Hamaney’in Medya Ofisi)

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısır kaynakları, İran’ın iki taraf arasındaki ikili ilişkileri güçlendirme arzusunun tekrarlanan sinyalleri olarak tanımladıkları şeye açık olduklarını ifade etti.

İki ülke arasındaki normalleşme sürecini takip eden uzmanlar ve gözlemciler tarafından da doğrulandı. Mısır kaynakları, “Kahire, Mısır’ın bölgesel politikalarını yöneten başlıca siyasi belirleyiciler doğrultusunda İran’la ikili ilişkilerin gelişmesini umuyor” açıklamalarında bulundu.

Tahran ile Kahire arasındaki ilişkilerin güçlenmesinin bölge ülkeleri ve iki ülke halkının çıkarına olduğu açıklamasının ardından Kahire’deki İran Çıkarları Birimi başkanı Muhammed Hüseyin Sultani Far kişisel hesabından bir tweet paylaşımında bulundu. Far paylaşımında, Mısır’ın İran’a karşı bir ABD ittifakı projesine karşı tutumu olarak nitelendirdiği şeye övgüde bulundu. Far, İran gazetesinde yayınlanan bir makale aracılığıyla Kahire ile Tahran arasındaki ilişkilerin iyileştirileceğine dair ipuçları vermeye devam etti. İran haber ajansının aktardığı haberde, mevcut gelişmelerin iki ülke arasındaki ikili ilişkileri çıkar gözetme düzeyinden istenen siyasi düzeye çıkarmayı gerektirdiği belirtildi.

Geçtiğimiz Aralık ayında İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin Kahire ile Tahran arasında diyalog başlatmayı amaçlayan önerisini memnuniyetle karşıladı. Abdullahiyan, “Irak Başbakanı Sudani, Ürdün’deki toplantının sırasında (Bağdat İşbirliği ve Ortaklık Konferansı) oturum aralarında İran-Mısır görüşmelerinde Tahran ile Kahire arasındaki ilişkilerin güçlenmesine yol açacak güvenlik ve siyasi düzeylerde başlama arzusunu dile getirdi” dedi.

6 Mart’ta İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ülkesinin komşularıyla ilişkileri genişletme arzusunu dile getirdi. Sözcü basın toplantısında, “Dost ülkelerle ilişkileri genişletmeye, onlarla sorunları ve yanlış anlamaları çözmeye bakıyoruz. Mısır bu temelden ayrı değil ve İran, Mısır da dahil olmak üzere dış ilişkileri geliştirmek için tüm fırsatları kullanıyor” dedi.

Birkaç gün sonra, şu anki görevini üstlenmeden önce Kahire’deki İran Çıkarları Birimi’nden sorumlu olan İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani, iki taraf arasındaki ilişkilerin yeniden başlatılması çağrısını yineledi. İran dini lideri Ali Hamaney, Umman Sultanı Heysem bin Tarık ile yaptığı görüşmede, Mısır ile diplomatik ilişkilerin iyileştirilmesini memnuniyetle karşıladı. İran liderinin resmi internet sitesine göre Umman Sultanı, Hamaney’e Mısır’ın İran’la ilişkilerini sürdürme arzusu hakkında bilgi verdi ve Hamaney, “Bu pozisyonu memnuniyetle karşılıyoruz ve bu konuda hiçbir sorunumuz yok” dedi.

Mısır’ın eski Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi Şarku’l Avsat’a, her iki tarafın da bu alandaki tekrarlanan İran sinyallerinden kaynaklanan ilişkileri geliştirmeye ilgisi olduğunu belirtti.

Fehmi, “Mısır hükümetinde bulunduğu süre boyunca ve ondan sonra İran makamlarıyla birçok temas oldu. Herkes Mısır-İran ilişkisini geliştirmenin önemine işaret ediyordu. Bölgesel koşullar şimdi bu yönde olumlu gelişmelere tanık oluyor” dedi.

Gözlemcilere göre en sonuncusu Hamaney’in açıklamaları olan İran sinyalleri, bölgedeki gerginliği hafifletmeyi amaçlayan değişikliklerle örtüşüyor. Mart ayında Suudi Arabistan ve İran yıllarca süren düşmanlığa son verdi. Çin’in aracılık ettiği bir anlaşma uyarınca diplomatik ilişkileri yeniden kurmayı kabul ettiler.

Diplomatlar ve uluslararası ilişki uzmanları, Kahire ile Tahran arasındaki pusula ve yakınlaşma yolunu belirleyen bir dizi kilit dosyayı sayıyor. Fehmi, bu yakınlaşmanın temel ilkelerinin egemenliğe saygı, diğer tarafın iç işlerine karışmama ve komşu bölge ülkelerinin ulusal güvenlik çıkarlarına halel getirmeme ile tanımlandığını söyledi.

Fehmi, İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin Temmuz 1980’de Kahire’de ölümünden sonra İran’ın devrimi belirli bir aşamada ihraç etmeye çalışırken Mısır da dahil olmak üzere genel olarak Arap dünyasına yönelik sert bir politika izlediğine dikkat çekti. Fehmi, “İran politikasındaki değişiklikle, Arap ülkelerinin bunun Orta Doğu’ya yönelik stratejik bir değişimi mi yoksa sadece taktiksel değişimleri mi yansıttığını görmek için nabzı hissetmeye çalışması mantıklıydı” dedi.

Fehmi, bölge ülkeleriyle ilişkilerin iyileştirilmesinin ana öncelik olacağını umarak İran konumunda bir değişim olduğuna olan inancını dile getirdi. Bu bağlamda Fehmi, Suudi Arabistan-İran anlaşmasına ve özellikle Umman liderlerinin Kahire ve Tahran’ı ziyaretinden sonra ilişkilerin restorasyonunu tartışmaya hazırlık olarak değerlendirdiği Mısır-İran temaslarına atıfta bulundu.

Benzer şekilde Mısır Dışişleri Konseyi üyesi Nurhan eş-Şeyh, Mısır ile Tahran arasındaki ilişkilerin normalleşmesini düzenleyen temel belirleyicilerin olduğuna inanıyor. Kahire Üniversitesi uluslararası ilişkiler profesörü olan Şeyh, “Körfez ülkeleri Mısır için vazgeçilmez bir ortak. Körfez’in kabulü ve güvenliği konusunda bu belirleyicilerin bazılarına zaten ulaşıldı” dedi. Şeyh Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “İkinci belirleyici, İran’ın genel olarak Mısır’da ve Gazze’de İslamcı hareketleri destekleme konusundaki tutumuyla ilgilidir. Bu çok önemli bir dosya ve Mısır’ın iç işlerine karışmamayı vurgularken İran tarafından güvence alınması gerekecektir” ifadelerine yer verdi.



Uluslararası ve Suriyeli kuruluşlar Halk Meclisi seçim sürecine katılacak

Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)
Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)
TT

Uluslararası ve Suriyeli kuruluşlar Halk Meclisi seçim sürecine katılacak

Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)
Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)

Şam, eylül ayı ortasında yapılması planlanan Halk Meclisi seçimlerine katılmak için birçok uluslararası ve Suriyeli kuruluşun başvuru yaptığını açıkladı.

Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi Sözcüsü Dr. Nevvar Necme, komisyonun Halk Meclisi seçimlerine katılmak için başvuran birçok uluslararası ve Suriyeli kuruluşla organizasyon toplantıları yaptığını söyledi. Necme, seçim mekanizmasının ‘doğrudan seçimlere değil, belirli bölgelerdeki seçim organlarına dayandığını’ belirtti.

Suriye'de Halk Meclisi üyelerini seçmek için 15-20 Eylül tarihleri ​​arasında dolaylı seçimlerin yapılması bekleniyor. Bu, Esed rejiminin devrilmesinden bu yana ilk seçim olacak. Yeni yönetim tarafından yayınlanan anayasal bildirgeye göre Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, meclis milletvekillerinin üçte birini, yani 70 üyeyi seçecek. Yeni parlamento, geçiş döneminde yasama organını temsil edecek.

Başkent Şam’daki Halk Meclisi binasında Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin lansmanı için düzenlenen basın toplantısında konuşan Dr. Nevvar Necme, “Seçim alt komitesinin başkanı, seçim sürecinden ve meydana gelebilecek her türlü ihlalden sorumludur” dedi. Necme ayrıca, seçim bölgelerinde avukatların bulunmasını ‘önemli ve benzeri görülmemiş bir adım’ olarak değerlendirdi.

Temyiz komitelerinin seçmenlerin uygunluğuna ilişkin kararlar verdiğini açıklayan Necme, “Geçici seçim sistemi, Suriye içinde veya dışında, seçim bölgelerindeki merkezlerde oy kullanabilecek seçmenler arasında ayrım yapmıyor” dedi.

Lansman sırasında, internet sitesi sorumlusu Mühendis Hamza Şamut, internet sitesi tarafından sunulan hizmetleri özetledi. Şamut, bunun sadece teknik bir araç değil, seçim sürecini korumak ve halkın denetim ilkesini pekiştirmek için kurumsal bir garanti olduğunu ve böylece seçim sürecinin bütünlüğünü ve şeffaflığını sağladığını açıkladı.

Şamut, internet sitesinde, vatandaşların vilayetleri tanımlayıp seçilen sandalye sayısını, seçim bölgesi ve seçim çevresi sayısını, alt komite sayısını ve komite ve seçim organlarının üye sayısının üst sınırını görebilecekleri etkileşimli bir harita bulunduğunu açıkladı. Şamut'a göre internet sitesi ayrıca, her seçim bölgesi için alt komitelerin ve seçim organlarının koşullarına tam erişim sağlıyor ve itiraz komiteleri ve itirazların sunulması mekanizması hakkında bilgi veriyor.

ddsfvd
Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi, Haseke vilayetinde seçimlerin ertelenmesi konusunu vilayet halkıyla görüştü. (SANA)

Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi dün akşam, Suriye vilayetleri arasında Halk Meclisi sandalyelerinin dağılımına ilişkin bir karar yayınladı.

Her vilayet için sandalye sayısı şu şekilde: Şam 10, Halep 32, Rif Şam (Şam kırsalı) 12, Humus 12, Hama 12, Haseke 10, Lazkiye 7, Tartus 5, Deyrizor 10, Rakka 6, Dera 6, İdlib 12, Suveyda 3, Kuneytra 3.

sdcsc
Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi dün vilayetler arasında sandalye dağılımını açıkladı. (SANA)

Komite, güvenlik nedenleriyle ve seçim sürecini yürütmek için uygun koşulların bulunmaması sebebiyle Suriye'nin doğu ve kuzeyindeki Rakka ve Haseke ile güneyindeki Suveyda olmak üzere üç vilayette seçimlerin ertelendiğini açıklamıştı. Yüksek Seçim Komitesi Başkanı Taha el-Ahmed, daha önce devlet medyasına yaptığı açıklamada, Halk Meclisi'nin 210 üyeden oluşacağını ve sandalyelerin nüfusa göre vilayetler arasında dağıtılacağını söylemişti. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’nın bu üyelerin 70'ini atayacağını, geri kalanının ise seçim sürecini düzenlemekten sorumlu Yüksek Seçim Komisyonu'nun kurulmasına ilişkin kararnameye uygun olarak, Yüksek Seçim Komisyonu tarafından seçilen alt komitelerden oluşan seçim organları tarafından seçileceğini açıklamıştı.

Anayasa bildirgesine göre, 30 ay süreli ve yenilenebilir olan yeni meclis, kalıcı bir anayasa kabul edilene ve yeni seçimler yapılana kadar yasama yetkisini temsil edecek. Bu süre zarfında meclis, yasaların önerilmesi ve değiştirilmesi, uluslararası anlaşmaların onaylanması, genel bütçenin kabul edilmesi ve genel afların verilmesi dahil olmak üzere geniş kapsamlı yasama görevlerini üstlenecek.


Netanyahu Gazze anlaşmasını görmezden geliyor ve işgalle ilgili görüşmeleri erteliyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)
TT

Netanyahu Gazze anlaşmasını görmezden geliyor ve işgalle ilgili görüşmeleri erteliyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)

Arabulucuların eleştirilerine yol açan yeni bir hamle ile Binyamin Netanyahu başkanlığındaki İsrail güvenlik kabinesinin dün yaptığı toplantıda Hamas'ın kabul ettiği anlaşma tartışılmadı ve “kapsamlı bir anlaşma”dan bahsedilerek konunun üstü örtülmeye çalışıldı.

İbrani medyası, toplantının “bölgesel bir değerlendirme” ile ilgili olduğunu ve Gazze Şeridi'nin gündemde özel olarak yer almadığını bildirdi. Toplantı, bakanların Netanyahu'nun da katıldığı kutlama amaçlı bir siyasi yemek nedeniyle kısa kesildi.

 Savaşın sona ermesini ve Hamas'ın elindeki tutukluların iadesini talep eden büyük çaplı gösteriler devam etti. Kutlamaların yapıldığı restoranın önünde toplanan protestocular, "Kaçırılanlar açlıktan ölüyor, siz ise kutlama yapıyorsunuz" sloganları attı. Şarku’l Avsat’ın İbrani medyasından aktardığına göre, Gazze Şeridi'nin işgaline yönelik operasyonel planları görüşmek üzere önümüzdeki pazar günü yeni bir toplantı yapılacak.

Katar, dün İsrail'in Hamas tarafından kabul edilen ateşkes teklifine yanıt vermemesini eleştirerek, İsrail'den teklifi kabul veya reddeden ya da alternatif sunan resmi bir yanıt gelmediğini belirtti. Bu gelişme, Tel Aviv'in Kahire'ye geçici bir anlaşmayla ilgilenmediğini ve "sadece kapsamlı bir anlaşma müzakere edeceğini" bildirdiği Kanal 12 haberleriyle eş zamanlı olarak meydana geldi.


Gazze Şeridi'nde açlıktan ölenlerin sayısı 313'e yükseldi

Geçtiğimiz hafta Han Yunus'taki bir aşevinden yiyecek almak için sıraya giren Filistinliler (EPA)
Geçtiğimiz hafta Han Yunus'taki bir aşevinden yiyecek almak için sıraya giren Filistinliler (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde açlıktan ölenlerin sayısı 313'e yükseldi

Geçtiğimiz hafta Han Yunus'taki bir aşevinden yiyecek almak için sıraya giren Filistinliler (EPA)
Geçtiğimiz hafta Han Yunus'taki bir aşevinden yiyecek almak için sıraya giren Filistinliler (EPA)

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, son 24 saat içinde açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle aralarında iki çocuğun da bulunduğu 10 yeni ölüm kaydedildiğini duyurdu.

Açıklamada, “Açlık kurbanlarının sayısı 119'u çocuk olmak üzere 313'e yükseldi” denildi. Bakanlık, Gazze Şeridi'ndeki insani krizin abluka ve tıbbi malzeme kıtlığı nedeniyle kötüleşmeye devam ettiğini doğruladı ve uluslararası topluma ve yardım kuruluşlarına acil ve derhal müdahale etme çağrısını yineledi.

Filistin medyası, bugün şafak vakti itibarıyla İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda, yardım bekleyen dört kişi dahil 33 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

fgrthyu
Gazze şehrinde düzenlenen askeri operasyon nedeniyle yerinden edilen Filistinliler (Reuters)

Filistin resmi haber ajansı WAFA, Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Han Yunus'un güneybatısındaki et-Tine yardım merkezinin yakınlarında, yardım bekleyen dört vatandaşın İsrail ordusunun ateşiyle öldürüldüğünü, çok sayıda kişinin ise yaralandığını doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye en-Nezle'nin güney mahallelerini bombalamaya devam ediyor.

Öte yandan İsrail hava kuvvetleri, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nın batısında bulunan es-Sevariha bölgesindeki tarım arazilerine iki hava saldırısı düzenledi.

WAFA’nın sağlık kaynaklarına göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki bir insani yardım dağıtım noktasında toplanan vatandaşları ve diğer hedefleri bombalaması sonucu son 24 saat içinde 11 Filistinli yaşamını yitirdi, 30 kişi de yaralandı.

Hayatını kaybedenlerden ikisi Vadi Gazze'nin güneyindeki Netzarim'deydi. Yaralılar ise Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki çeşitli bölgelere yapılan bombardıman sonucu yaralandı. Ağır yaralı dokuz kişi, tedavi edilmek üzere Aksa Şehitleri Hastanesi'ne nakledildi.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenilir kabul edilen Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sonucunda 62 bin 819'dan fazla kişi hayatını kaybetti, 158 bin 629 kişi ise yaralandı. 9 binden fazla kişinin kayıp olduğu Gazze Şeridi’nde, yüz binlerce kişi yerinden edildi ve kıtlık nedeniyle 119'u çocuk olmak üzere 313 vatandaş hayatını kaybetti.