İsrailli Araplar adi suçlara müdahale edilmemesinden şikayetçi

İsrail'deki Arap liderler, hükümetin toplumsal şiddeti ihmali dolayısıyla uluslararası koruma çağrısında bulunuyor

İsrail Hükümet konağı önündeki oturma eylemi (Şarku'l Avsat)
İsrail Hükümet konağı önündeki oturma eylemi (Şarku'l Avsat)
TT

İsrailli Araplar adi suçlara müdahale edilmemesinden şikayetçi

İsrail Hükümet konağı önündeki oturma eylemi (Şarku'l Avsat)
İsrail Hükümet konağı önündeki oturma eylemi (Şarku'l Avsat)

İsrail vatandaşı Filistinlilerin (1948 Arapları) suç çetelerinin kanlı şiddetinden uluslararası düzeyde korunması çağrısında bulunan eski Knesset Milletvekili Dr. Yusuf Cebarin, Devletin üzerine düşeni yapacağına, bu çeteleri tasfiye etmek için gereken adımları atacağına olan inançlarını kaybettiğini vurguladı.

Yüksek Takip Komitesi tarafından Araplar için üç gün süreyle kurulan oturma çadırında, Batı Kudüs'teki hükümet binasının önünde söz alan Cebarin, “Uluslararası forumlara erişim hayati hale geldi. Arap toplumunda yaygın olan suç davasının uluslararasılaşması bir zorunluluktur. İlk başta uluslararası diplomatik forumlara gittiğimizde bazı çekinceler vardı. Ancak iki günde bir can kaybı yaşıyoruz. Suçlar ciddi şekilde arttı. Ebeveynler artık çocukları yanında kendilerini güvende hissetmiyorlar. Tüm yardım çığlıklarımız, hükümet, bakanlar, Knesset ve polis ile temaslarımız boşunaydı. Artık uluslararası müdahaleye ihtiyaç var” vurgusunda bulundu.

Kudüs'teki oturma çadırı (Şarku'l Avsat)
Kudüs'teki oturma çadırı (Şarku'l Avsat)

Adi suçlar dolayısıyla hayatını kaybedenlerin sayısı 80'i aşmıştı. Bu rakam, İsrail'deki tüm toplumsal şiddet kurbanlarının ortalama yüzde 75'ini teşkil ediyor. Yahudi toplumunda işlenen suçların yüzde 80'i çözüme kavuşurken, polis Arap toplumunda ise yalnızca yüzde 6 oranında suçu çözüme kavuşturabildi. Bu nedenle Araplar, İsrail hükümetini Arapların birbirlerini öldürmelerine izin verme ilkesine dayalı sistematik bir politika yürütmekle suçluyor.

Şiddet karşıtı konvoy, Kudüs'e doğru ilerliyor

Arap toplum liderleri, Takip Komitesi bayrağı altında, geçen hafta bir konvoy mitingi düzenlemişti. Bu hafta kurulan oturma çadırının ardından gelecek hafta ise mağdurların anneleri için bir gösterinin dahil olduğu çeşitli protesto faaliyetleri düzenlenecek.

Knesset’teki Arap üyeler de bu konuyu görüşmek üzere Knesset'te özel bir oturum başlattı. Ancak polisten sorumlu Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir oturuma katılmadı. Oturuma katılan Başbakan Binyamin Netanyahu, tek cümle ile konuya değinerek hükümetinin bu konuyu takip ettiğini söyledi. Ardından ise kendi başarılarından bahsetmeye devam etti. Temsilci Ahmed et-Tibi ise Netanyahu’nun sözünü keserek “Suçlandığın için meseleden kaçıyorsun. Suçun büyümesinde baş şüpheli sizsiniz. Arap toplumunda suç çetelerini sıyrılmaya teşvik ediyorsunuz. Bu çeteler silahları İsrail ordusundaki kaynaklardan alıyor” vurgusunda bulundu.

Kudüs'teki Knesset oturumu (AFP)
Kudüs'teki Knesset oturumu (AFP)

Arap Yerel Yönetimler Başkanları Bölgesel Komitesi'nde adi suçlar dosyasından sorumlu yetkili Mahmud Nassar, şu açıklamalarda bulundu:

“Kudüs'teki devlet daireleri önünde düzenlenen oturma çadırında, yaygınlaşan suç gerçeğine sessiz kalamayacağımız mesajı veriliyor. İsrail Başbakanı’na verdiğimiz ikinci mesajda ise kendisine kımıldamadan suçu araştırmaya devam edemeyeceğini söylüyoruz. Bu dosyanın parmağını kıpırdatmayan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in elinde olduğunu söylüyoruz. Suç, hükümetin sorumluluğu altındadır ve siyasi bir meseledir. Çözüm bulunana dek bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Önümüzdeki dönemde de “Yaşamak İstiyoruz” sloganı altında yaslı annelerle bir mücadele verilecek. Kavşaklarda gösteriler düzenleyeceğiz. Mücadeleyi genel grevle yahut ülkenin merkezi Yahudi şehirlerinde büyük gösterilerle tamamlayacağız. Böylece suç, biz ona bir son verene dek hükümetin, Bölgesel Komite’nin ve takip komitesinin masasında kalacak.”

Knesset üyesi Ahmed et-Tibi (AFP)
Ben Gvir eşiyle birlikte "Knesset"te (AFP)

Hükümet binalarının, Yargıtay'ın, Knesset'in, çeşitli daire ve bakanlıkların karşısına konan oturma çadırı, medya, politikacılar ve hükümet yetkililerinin dikkatini çekti. Arap toplumundaki şiddet ve suç olgusunun derinliğini ve ciddiyetini görmek için yerel ve uluslararası medya temsilcilerini, çeşitli büyükelçiliklerden temsilcileri ve halkı çadıra davet eden Takip Komitesi, bu etkinliğin “Yaşamak İstiyoruz” ve “Suçluyoruz” başlıkları altında yürütülen kapsamlı kampanyanın parçası olduğunu vurguladı. Böylece, organize suçtaki artışın sistematik otoriter bir politikanın sonucu olduğuna dikkat çekiliyor.



Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin Moskova ziyaretinde Mısır ve Rusya arasındaki ikili iş birliğinin derinleştirilmesinin yanı sıra Gazze savaşındaki son gelişmeler ele alınacak. Sisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetiyle Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere dün Rusya'nın başkentine geldi.

Şarku’l Avsat’ın Mısır resmi haber ajansı MENA’dan aktardığına göre Sisi bu akşam Rus mevkidaşı ile bir araya gelecek. Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü münasebetiyle bugün Moskova'daki Kızıl Meydan'da askeri bir geçit töreni düzenlenecek ve ardından devlet başkanları Alexander Bahçesi'ndeki Meçhul Asker Anıtı'na gidecek... Sisi ve diğer devlet başkanları anıta çiçek bırakacak, ardından toplu fotoğraf çektirecek.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi Nezih en-Necari, Sisi'nin Zafer Günü'ne katılma davetinin Rus mevkidaşının kendisine duyduğu yakın ilişki ve sevgiyi yansıttığını söyledi. Mısır Nil televizyon kanalına verdiği demeçte en-Necari, Sisi'nin Moskova ziyaretinin ikili ilişkiler ile uluslararası ve bölgesel arenadaki durum, özellikle de Gazze Şeridi'ndeki durum, devam eden İsrail saldırganlığı ve kendi kaderini belirlemek ve kendi devletine sahip olma hakkını elde etmek isteyen Filistin halkı üzerindeki baskılar hakkında istişarelerde bulunmak için bir fırsat olacağını belirtti.

“Mısır her zaman Filistin davasının ilk savunma hattında yer almıştır” diyen en-Necari, Cumhurbaşkanı Sisi'nin bu konuda büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Rusya'nın uluslararası arenada önemli bir role sahip olduğunu ve Filistin davasına yönelik tarihi bir rolü olduğunu kaydeden en-Necari, İsrail'in acımasız saldırganlığını durdurmak için neler yapılabileceği konusunda iki cumhurbaşkanı arasında koordinasyon ve istişare gerektiğini vurguladı.

15 Ocak'ta Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varıldığı ve İsrail ile Hamas arasında Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda üç aşamada uygulanmak üzere esir ve mahkûm değişimi yapılacağı açıklanmış ve anlaşma 19 Ocak'ta yürürlüğe girmişti. İlk aşama, anlaşmanın başlamasından 42 gün sonra ateşkesi istikrara kavuşturacak bir anlaşmaya varılamadan sona erdi.

Mısır, ateşkesin istikrara kavuşturulması, esir ve mahkûmların serbest bırakılması ve insani yardım malzemelerinin Gazze Şeridi'ne girişi de dâhil olmak üzere anlaşmanın üç aşamasının uygulanmasını sağlamak için çabalarını sürdürüyor.

fgthyju
Yerlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)

Rusya'nın Kahire Büyükelçiliği, Sisi'nin Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere Moskova'ya gelişini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Büyükelçilik dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın ‘Cumhurbaşkanı Sisi'yi eski ve değerli bir dost olarak’ karşıladığını belirtti. Büyükelçilik, 9 Mayıs Zafer Günü yıldönümü kutlamalarının ve bugün yapılması planlanan zirve düzeyindeki görüşmelerin, iki halk arasındaki derin karşılıklı sempati ve iki lider arasındaki güçlü ve yakın ilişkilere dayanan Rus-Mısır ortaklığına yeni bir ivme kazandıracağına inandığını kaydetti.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi en-Necari, Rusya ve Mısır devlet başkanları arasındaki görüşmelerde Sudan, Libya ve Suriye'deki durumların ele alınacağını, Mısır'ın bölgenin istikrarında tarihi bir rolü olduğunu ve bölgesel ortamın mümkün olduğunca istikrarlı hale getirilmesiyle ve kardeş Arap halklarının barış ve istikrar içinde yaşamasıyla ilgilendiğini ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Enformasyon Servisi’ne göre, Mısır-Rusya ilişkileri Cumhurbaşkanı Sisi döneminde yeni ve güçlü bir ivme kazanmış ve istikrarsızlıkla karakterize edilen mevcut uluslararası koşullar ışığında daha belirgin hale gelmiştir. Ayrıca Mısır'ın Rusya ile ilişkileri, Mısır-Rusya yakınlaşmasında önemli bir rol oynayan uluslararası düzeydeki siyasi koşullarla bağlantılıdır.

sdfrgt
Mısır ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler önemli büyüme kaydediyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)

Mısır ve Rusya arasındaki mevcut projelerle ilgili olarak en-Necari, iki devlet başkanının bu projelerin gerekli hız ve doğrulukla tamamlanması için siyasi irade yoluyla büyük bir itici güç oluşturduğunu ve bunun aralarında bir istişare konusu olduğunu belirterek, “Moskova, Mısır'daki Rus sanayi bölgesine büyük önem veriyor” dedi.

En-Necari, Mısır'ın BRICS grubuna üyeliğinin ticaret ve yatırım alanındaki ekonomik rolünün bir teyidi olduğunu ve gelecekte Mısır'a çok şey kazandıracağını vurguladı. Öyle ki BRICS, Mısır devletine, küresel ekonomiye ve dolayısıyla üye ülkelerin ekonomilerine daha fazla istikrar getirmek için izlenebilecek politikalar konusunda istişarede bulunma ve ticaret, yatırım ve teknoloji alışverişi alanlarında iş birliğini geliştirme imkânı veriyor.

Mısır ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler, iki ülke arasındaki ticari alışverişin yeni bir rekor seviyeye ulaşarak 2024 yılında 8 milyar dolara ulaşması nedeniyle önemli bir büyümeye tanıklık ediyor (Mısır bankalarında 1 ABD doları 50,6 cüneyh).