Balina köpekbalığı denizin dibinde kumu emerken görüntülendi

En büyük balığın bu davranışının kayda alınması bir ilk

5 metre uzunluğundaki yavru balina köpekbalığı, 6 metre derinde görüntülendi (Reuters/Temsili)
5 metre uzunluğundaki yavru balina köpekbalığı, 6 metre derinde görüntülendi (Reuters/Temsili)
TT

Balina köpekbalığı denizin dibinde kumu emerken görüntülendi

5 metre uzunluğundaki yavru balina köpekbalığı, 6 metre derinde görüntülendi (Reuters/Temsili)
5 metre uzunluğundaki yavru balina köpekbalığı, 6 metre derinde görüntülendi (Reuters/Temsili)

Deniz suyunu süzerek elde ettiği planktonlarla beslendiği bilinen balina köpekbalığının farklı bir davranışı ilk kez kayıtlara geçti.

Videoda balina köpekbalığı, denizin dibinde kumu emerken, yani denizin alt tabakasını yutarken görülüyor. Hayvan daha sonra fazla kumu ağzından çıkarıp yiyecek arama davranışını tekrar sergiliyor.

Balina köpekbalığının görüntüsü, Meksika'nın batısındaki Baja California Sur eyaletinde 11 Aralık 2022'te bir ekoturizm rehberi tarafından yakalandı. Adı açıklanmayan yurttaş bilimci, geçen hafta yayımlanan videoyu Meksika'daki uzmanlara gönderdi.

Görüntüyü inceleyen Shark Research Mexico'dan (Meksika Köpekbalığı Araştırma) Darren Whitehead "Daha önce hiç kimse bu davranışı görmemişti" dedi. 

Videonun incelendiği makaleye imza atan bir diğer bilim insanı Joel Gayford, köpekbalığının denizin dibindeki yemeğinin, yüzeydeki gıdaylardan alamadığı besinleri sağlayıp sağlamadığının ve köpek balığının planktondan yeterli enerjiyi alıp almadığının henüz bilinmediğini söyledi.

Evrimsel biyolog Gayford, "Tam olarak neyle beslenmeye çalıştıkları şimdilik bir muamma" diye konuştu:

Daha önce kayıtlara geçmese de bunun nadir görülen bir davranış olduğunu öne sürmek için hiçbir neden yok.

Deniz biyoloğu Whitehead ise videonun, yurttaş bilimcilerin önemini gösterdiğini vurguladı.

Uzmanlar, en büyük balık unvanını taşıyan bu hayvanın davranışını anlamanın koruma faaliyetleri için büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

80-130 yıl yaşayabilen balina köpekbalıklarının uzunluğu ortalama 12 metreyi buluyor. Hayvanların ağırlığı ortalama 15 tona ulaşıyor. Plankton haricinde karides gibi karides ve küçük balıklarla da beslenen bu hayvanın deniz yosunu tükettiği de geçen sene belirlenmişti.

Söz konusu keşif, balina köpekbalıklarını dünyanın en büyük hepçil (hem ot hem de et yiyen) canlısı haline getirmişti.

Okyanusun plankton seviyelerini düzenlemeye yardımcı olan bu hayvanlar, okyanus ekosistemlerinin sağlıklı kalmasında önemli bir rol oynuyor.

 

Independent Türkçe, New Scientist, IFLScience



1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)
TT

1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)

İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da metal dedektörü kullanan kişiler, yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma altın ve lal taşından nadir bir kuzgun başı buldu.

Ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir halka veya yüzük de keşfettiler.

Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve "tüylü" kısımlarının hatlarını çizen minik altın kürelerden oluşuyor.

Eserleri ocak ayında bulan iki dedektörcüden biri Paul Gould, bunların MS 7. yüzyıl Anglosakson dönemine tarihlendirildiğini söylüyor.

Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak daha önceki araştırmalar, Cermen ve Viking çağlarında İskandinav tanrısı Odin'le bağlantılı şekilde karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor.

Diğer dedektörcü Chris Phillips "Bu hayatta bir kez yapılacak bir keşif: Paul ve ben Sakson altınını keşfettik" diyor. 

İnanılmaz bir şey. Biraz duygusalım.

Ender nesneler halihazırda British Museum'daki uzmanlar tarafından temizlenip işlemden geçiriliyor.

Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan pislik, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri gözler önüne serdi.

Phillips, uzmanlara atıfla kuzgun başının bir zamanlar bir boynuzdan yapılmış bir kadehin ucuna takılmış olabileceğini söyleyerek "hiçbir şeyin buna benzemediğini" ekliyor.

"Diğer taraf ya hasar görmüş gibi görünüyor ya da bu şekilde olması gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Parıltılı, yanardöner görünümünü hâlâ koruyor.

Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher mi yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız.

"Bunun bir yüzüğün parçası mı yoksa başka bir şeyin parçası mı olduğundan emin değiliz, belki de boynuzdan yapılan kadehe takılıydı" diyen Phillips, tüm lal taşlarının sağlam olduğunu da ekliyor.

Bu eserleri tam olarak kimin yaptığı belirsiz olsa da uzmanlar, Anglosakson ya da İskandinav kökenlerine uyduklarını söylüyor.

Daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire istiflerinde de bulunan bunun gibi kuş benzeri mücevher parçalarının üzerinde, belirgin lal taşı kakmalı gözler ve gaga şekilleri vardı.

LiveScience'a göre Phillips, "Bölgede yapılacak sonraki araştırmalarda yer almayı umuyoruz ve tüm doğru prosedürleri uygulayarak keşif yapmaya devam edeceğiz" diyor.

Organizatörlerin alandaki metal dedektör çalışmalarını durdurduğu ve Wiltshire'ın irtibat görevlisini bilgilendirdiği bildirildi.

Independent Türkçe