Barbie çılgınlığı dünya çapında pembe boya kıtlığına yol açtı

Prodüksiyon tasarımcısı Sarah Greenwood, "Dünyadaki pembe tükendi" diyor

Margot Robbie "Barbie" filminde (AP)
Margot Robbie "Barbie" filminde (AP)
TT

Barbie çılgınlığı dünya çapında pembe boya kıtlığına yol açtı

Margot Robbie "Barbie" filminde (AP)
Margot Robbie "Barbie" filminde (AP)

Barbie'de o kadar çok floresan pembe boyaya ihtiyaç duyuldu ki sadece tek bir firma yüzünden dünya genelinde tedarik sıkıntısı yaşandı.

Filmin yönetmeni Greta Gerwig ve yapım tasarımcısı Sarah Greenwood geçen hafta Barbie Diyarı'nın yapımını konuşmak üzere bir araya geldi.

Söyleşide Greenwood, Architectural Digest'e filmin uluslararası düzeyde pembe boya kıtlığına yol açtığını anlattı.

Yapım tasarımcısı, "Dünyadaki pembe tükendi" dedi.

Filmin çalıştığı boya şirketi Rosco'nun küresel pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı Lauren Proud, Greenwood'un iddiasını doğrulayarak Los Angeles Times'a filmin "ellerindeki tüm boyayı" kullandığını söyledi.

Proud, "Bir kıtlık yaşanıyordu ve verebileceğimiz her şeyi onlara verdik, kendilerine pay çıkarabilirler mi bilmiyorum" dedi.

Elimizde boya bırakmadılar.

Setin renginden bahseden Gerwig ise şöyle dedi:

Pembelerin çok parlak olmasını ve her şeyin aşırıya kaçma noktasına gelmesini istedim.

Yönetmen, "küçük bir kızken Barbie'yi sevmesini sağlayan şeyi unutmak" istemediğini söyledi.

Filmin gerçek hayattaki boyutlara sahip rüya evi Londra'daki Warner Bros Stüdyoları'nda inşa edildi.

Fuşya pembe renkli düş evinde Barbie'nin kıyafetlerinin sergilendiği elbise odaları, yüzme simitleriyle dolu havuza inen parlak pembe bir kaydırak ve puf pembe yastıklarla istiridye kabuğu başlığın tamamladığı kalp şeklinde pembe bir yatak içeren bir yatak odası var.

Gerwig ve Greenwood, rüya ev için "Palm Springs'in yüzyıl ortası modernizminden" ilham aldıklarını çünkü "o dönemle ilgili her şeyin nokta atışı olduğunu" belirtti.

Bir dizi ünlü ismin yanı sıra Margot Robbie'nin filme ismini veren Barbie karakterini ve Ryan Gosling'in de Ken'i canlandırdığı film 21 Temmuz'da gösterime girecek.



1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)
TT

1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)

İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da metal dedektörü kullanan kişiler, yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma altın ve lal taşından nadir bir kuzgun başı buldu.

Ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir halka veya yüzük de keşfettiler.

Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve "tüylü" kısımlarının hatlarını çizen minik altın kürelerden oluşuyor.

Eserleri ocak ayında bulan iki dedektörcüden biri Paul Gould, bunların MS 7. yüzyıl Anglosakson dönemine tarihlendirildiğini söylüyor.

Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak daha önceki araştırmalar, Cermen ve Viking çağlarında İskandinav tanrısı Odin'le bağlantılı şekilde karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor.

Diğer dedektörcü Chris Phillips "Bu hayatta bir kez yapılacak bir keşif: Paul ve ben Sakson altınını keşfettik" diyor. 

İnanılmaz bir şey. Biraz duygusalım.

Ender nesneler halihazırda British Museum'daki uzmanlar tarafından temizlenip işlemden geçiriliyor.

Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan pislik, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri gözler önüne serdi.

Phillips, uzmanlara atıfla kuzgun başının bir zamanlar bir boynuzdan yapılmış bir kadehin ucuna takılmış olabileceğini söyleyerek "hiçbir şeyin buna benzemediğini" ekliyor.

"Diğer taraf ya hasar görmüş gibi görünüyor ya da bu şekilde olması gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Parıltılı, yanardöner görünümünü hâlâ koruyor.

Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher mi yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız.

"Bunun bir yüzüğün parçası mı yoksa başka bir şeyin parçası mı olduğundan emin değiliz, belki de boynuzdan yapılan kadehe takılıydı" diyen Phillips, tüm lal taşlarının sağlam olduğunu da ekliyor.

Bu eserleri tam olarak kimin yaptığı belirsiz olsa da uzmanlar, Anglosakson ya da İskandinav kökenlerine uyduklarını söylüyor.

Daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire istiflerinde de bulunan bunun gibi kuş benzeri mücevher parçalarının üzerinde, belirgin lal taşı kakmalı gözler ve gaga şekilleri vardı.

LiveScience'a göre Phillips, "Bölgede yapılacak sonraki araştırmalarda yer almayı umuyoruz ve tüm doğru prosedürleri uygulayarak keşif yapmaya devam edeceğiz" diyor.

Organizatörlerin alandaki metal dedektör çalışmalarını durdurduğu ve Wiltshire'ın irtibat görevlisini bilgilendirdiği bildirildi.

Independent Türkçe