Sudan ordusu HDK’ye hava saldırıları düzenliyor

Hartum’da silah ve mühimmat üreten bir kompleks çevresinde çatışma

7 Haziran’da Hartum’un güneyindeki bir depoda çıkan yangından yükselen dumanlar (AFP)
7 Haziran’da Hartum’un güneyindeki bir depoda çıkan yangından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Sudan ordusu HDK’ye hava saldırıları düzenliyor

7 Haziran’da Hartum’un güneyindeki bir depoda çıkan yangından yükselen dumanlar (AFP)
7 Haziran’da Hartum’un güneyindeki bir depoda çıkan yangından yükselen dumanlar (AFP)

Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında yaşanan çatışmalara ilişkin yeni bir gelişmede, başkent Hartum’un güneyindeki bölgede orduya bağlı silah ve mühimmat üreten bir kompleks çevresinde şiddetli çatışmalar çıktı.

Yakıt ve gaz depoları yakınında bulunan kompleks çevresindeki çatışmalar, vatandaşlar ve çevreye büyük zarar verebilecek patlama riski oluşturuyor.

Görgü tanıkları, sekiz haftadır orduyla güç mücadelesi veren Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) 6 Haziran’da Yermuk kompleksinin de içinde bulunduğu bölgeye saldırdığını ve çatışmaların Çarşamba gününe kadar sürdüğünü söyledi.

Bölgedeki Direniş Komiteleri tarafından yapılan açıklamaya göre bu çatışma, ordunun savaş uçakları tarafından Omdurman şehrinin güneyindeki bölgelere hava saldırısı başlattığı ve çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği ve yaralandığı bir dönemde gerçekleşti.

Gençlik Komiteleri, Muvayleh bölgesinin HDK kampları sebebiyle hava saldırılarına maruz kaldığını bildirdi.

Komite, saldırıda dördü aynı aileden olmak üzere 12 sivilin öldüğünü ve çok sayıda kişinin de ciddi şekilde yaralandığını bildirdi.

ABD Cidde görüşmelerini adres gösterdi

Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Sudan’daki çatışmanın iki tarafının ‘Cidde görüşmelerine’ yeniden başlamadan önce güven artırıcı adımlar atmasının önemini vurguladı.

İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Cidde görüşmelerinin resmi olarak dondurulmasına ve ateşkes anlaşmasının sona ermesine rağmen, ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nden heyetler hala Cidde’de. Cidde görüşmelerine devam etmeden önce tarafların atması gereken insani yardım ve anlaşma için güven artırıcı adımlara odaklanan heyetlerle günlük temaslarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Cidde görüşmelerinin sonucu olarak 12 Mayıs’ta Cidde Bildirgesi imzalanmıştı. ABD ve Suudi Arabistan’ın, Sudan’daki krizi çözmek için Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde başlattıkları taraflar arasındaki görüşmeler sonucunda imza altına alınmıştı.

Bildirgede, Sudan ordusu ve HDK'nin sivillere zarar verecek herhangi bir saldırıdan uzak duracağı belirtilirken, Sudan halkının çıkarlarının iki taraf için öncelik olduğuna vurgu yapıldı.

Vatandaşların çatışma bölgelerini terk etmeleri istendi

Bildirgede, Sudan'daki tüm sivillerin çatışma ve kuşatma altındaki bölgeleri terk etmeleri, tahliyelere izin verilmesi ve tarafların insani gerekçelerle duyurulan ateşkeslere uyması istendi.

Bildirgeyle sivillerin ihtiyaçlarını karşılamak için insani yardım eylemlerini kolaylaştırmanın amaçlandığı ifade edildi.

Ayrıca iki taraf Sudan'ın egemenliğinin, birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik kararlılıklarını vurguladı.

Sudan'da ordu ile HDK arasında iç savaş

Sudan'ın başkenti Hartum ve diğer şehirlerde 15 Nisan sabahı Sudan ordusu ile HDK arasında silahlı çatışmalar başlamıştı.

Ordu ile HDK arasında "HDK'nin tamamen orduya katılmasını" öngören askeri güvenlik reformu konusunda son birkaç aydır yaşanan anlaşmazlık, iç savaşa dönüşmüştü.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24