Eski İngiltere Başbakanı Johnson, milletvekilliğinden istifa etti

Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Kovid-19 salgını döneminde Başbakanlık Ofisi 10 Numara'da düzenlenen partilerle ilgili hazırlanan rapor yayımlanmadan önce milletvekilliğinden istifa etti.

Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)
Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)
TT

Eski İngiltere Başbakanı Johnson, milletvekilliğinden istifa etti

Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)
Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)

Johnson, Ayrıcalıklar Komitesi'nin, İngiliz parlamentosunu partiler konusunda "kasıtlı veya sorumsuzca" yanıltıp yanıltmadığına ilişkin soruşturma raporu yayımlanmadan önce "derhal" milletvekilliğinden istifa ettiğini duyurdu.

Rapor henüz yayınlanmadı ancak Johnson'ın raporun bir kopyasını aldığı biliniyor.

Eski Başbakan Johnson, istifa mektubunda, iktidardaki Muhafazakar Parti üyesi olarak temsil ettiği Uxbridge ve South Ruislip seçim bölgesi milletvekilliğinden ayrıldığını açıkladı.

Johnson, mektubunda, "Ayrıcalıklar Komitesi'nden aldığım bir mektupta, beni parlamentodan uzaklaştırmak için aleyhimdeki davaları kullanmaya kararlı olduklarını açıkça belirttiler." ifadesini kullandı.

Seçim bölgesinden ayrılacağı için çok üzgün olduğunu dile getiren Johnson, hem belediye başkanı hem de milletvekili olarak seçmenlerine hizmet etmenin kendisi için büyük bir onur olduğunu kaydetti.

Johnson, komitenin, parlamentoyu "kasıtlı veya sorumsuzca yanlış yönlendirdiğime dair hala en ufak bir kanıt sunmadığını" öne sürdü.

Öte yandan, Boris Johnson, başından beri komitenin amacının, gerçekler ne olursa olsun kendisini suçlu bulmak olduğunu iddia etti.

Tepki çeken partiler

İngiltere'de polis, 2020 ve 2021'de Kovid-19 kısıtlamalarının ihlal edildiği öne sürülen 12 olayla ilgili haberlerin ardından geçen sene başında soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma kapsamında Johnson'a kendi doğum günü partisine katılmaktan para cezası verilmişti.

Dönemin Başbakanı Johnson, Kovid-19 kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle aldığı para cezasının ardından 12 Mayıs'ta özür dilemiş ancak görevinden istifa etmeyeceğini açıklamıştı.

Polis soruşturmasının ardından kıdemli müsteşar Sue Gray de partilerle ilgili raporunu yayımlamıştı. Raporda, Kovid-19 kısıtlamalarının sürdüğü dönemde Başbakanlıkta düzenlenen partilerin çoğunda kuralların ihlal edildiği, temizlik ve güvenlik personelinin de "kabul edilemez" bir muameleyle karşı karşıya kaldığı bildirilmişti.

Raporda, o dönem Başbakanlıkta yapılan birçok etkinliğin düzenlenmesine izin verilmemesi gerektiğine işaret edilerek, endişelerini dile getiren personele de saygı gösterilmediği kaydedilmişti.

Johnson, 21 Mart'ta yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgını sırasında Başbakanlıkta karantina kurallarını ihlal eden partilere katılımıyla ilgili parlamentoyu yanılttığını kabul etmiş, ancak bunu "kasıtlı" yapmadığını savunmuştu.

 



Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
TT

Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, evsiz insanların akıl hastalığı ve bağımlılık nedeniyle uzun süreli olarak zorla hastaneye yatırılmasını kolaylaştıracak bir kararname imzaladı.

Trump’ın perşembe günü imzaladığı kararnamede, bu adımın “kamusal düzeni yeniden tesis etmek” amacıyla yapıldığı savunuluyor.

Kararname kapsamında, akıl hastalıkları ya da uyuşturucu kullanımıyla ilgili davaların görüldüğü mahkemelere fonların artırılması öngörülüyor.

Ayrıca şehirlerde izinsiz kamp kurma, boş evlerin işgal edilmesi ve kamuya açık alanda uyuşturucu kullanımı gibi konularda “azami denetim” politikası uygulayan eyaletlere daha fazla fon sağlanması planlanıyor.

Trump’ın kararnamesi, hukuki ve etik tartışmaları da beraberinde getirdi. Uzmanlar, bu girişimin etkisinin sınırlı olabileceğini çünkü bu yasaların her eyaletin kendi yetki alanında olduğunu belirtiyor.

Ulusal Evsizlik Hukuku Merkezi İletişim Direktörü Jesse Rabinowitz, insanların hastanede tedaviye zorlanmasının etik dışı olduğunu belirterek şunları söylüyor:

En güvenli topluluklar, fakir ya da hasta olmayı suç haline getirenler değil, insanlara sunacak en fazla konut ve kaynağa sahip olanlardır.

Haberde, Trump yönetiminin Madde Bağımlılığı ve Ruh Sağlığı Hizmetleri İdaresi tarafından yönetilen pandemi hibelerinde 1 milyar dolardan fazla kesintiye gittiği de hatırlatılıyor. 

Eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde uyuşturucu politikalarıyla ilgili çalışmalar yapan Regina LaBelle, bir yandan fonları kesip diğer yandan böyle kararnameler yayımlamanın sorunları çözmeyeceğini belirtiyor.

Bazelon Akıl Sağlığı Merkezi'nden Jennifer Mathis de kesintiler nedeniyle sağlık sisteminin halihazırda yük altında olduğuna işaret ederek, “Daha fazla insanı hastanelere kapatmak çözüm değildir” diyor.

Independent Türkçe, Washington Post, NPR