Ukraynalı savaş esirleri Macaristan'a teslim edildi

Operasyon, Rus Ortodoks Kilisesi'nin arabuluculuğuyla gerçekleştirildi.

Rusya ile yapılan esir takası anlaşmasıyla serbest bırakılan askerlerin yerine ilişkin açıklama yapılmadı. (Reuters)
Rusya ile yapılan esir takası anlaşmasıyla serbest bırakılan askerlerin yerine ilişkin açıklama yapılmadı. (Reuters)
TT

Ukraynalı savaş esirleri Macaristan'a teslim edildi

Rusya ile yapılan esir takası anlaşmasıyla serbest bırakılan askerlerin yerine ilişkin açıklama yapılmadı. (Reuters)
Rusya ile yapılan esir takası anlaşmasıyla serbest bırakılan askerlerin yerine ilişkin açıklama yapılmadı. (Reuters)

Ukraynalı savaş esirleri Rus Ortodoks Kilisesi'nin arabuluculuğuyla Macaristan'a teslim edildi. Kiev, müzakerelere dahil olmadığından duyduğu pişmanlığı bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Moskova Patrikhanesi yaptığı açıklamada, esirlerin naklinin ‘kiliseler arasındaki iş birliği çerçevesinde ve Macar tarafının talebi üzerine’ önceki gün gerçekleştiğini bildirdi. Moskova Patrikhanesi, grubun Batı Ukrayna'da Macarca konuşan büyük bir topluluğa sahip Transkarpatya bölgesinden olduğunu kaydetti.

Macar TV kanalı ATV'nin aktardığına göre Macaristan'ın Din İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Zsolt Simgen, Ukraynalı savaş esirlerinin Macaristan’a tesliminde kilisenin arabuluculuk yapmasına ilişkin yaptığı açıklamada "Bu, Rus Ortodoks Kilisesi'nin Macaristan'a yönelik bir jestidir. Bu insanlar, özgürlüklerini kiliseye borçlu" dedi. Simgen, ‘ilgili kişilerin çıkarlarını korumak için’ ayrıntı vermedi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Kremlin ile temaslarını sürdürüyor ve Rus Ortodoks Kilisesi ile güçlü bağlar kuruyor. Rus Ortodoks Kilisesi lideri Patrik Kirill, Orban'ın desteği sayesinde geçen yıl Avrupa Birliği'nin uygulamayı önerdiği ve Budapeşte'nin ‘dini özgürlük’ adına karşı çıktığı yaptırımlardan kurtuldu. Diğer yandan Patrik, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya yönelik başlattığı askeri saldırının güçlü bir destekçisi olarak biliniyor. Buna paralel olarak Macar liderin, askeri olarak yardım etmeyi reddettiği Kiev ile karmaşık ilişkileri bulunuyor. İki komşu ülke arasındaki anlaşmazlık yeni değil. Macaristan ise Transkarpatya'daki Macar azınlığın aleyhine Ukrayna dilinin kullanımını "teşvik eden" bir dizi yasayı uzun süredir eleştiriyor.

Ukrayna makamları savaş esirlerinin serbest bırakılmasını memnuniyetle karşıladı. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Oleg Nikolenko, Facebook hesabından yaptığı açıklamada büyükelçilikteki maslahatgüzarın ‘önemli bir görüşme’ için bakanlığın genel merkezinde kabul edildiğini söyledi.

Konsolosluk yardımı sağlayabilmek için vatandaşları hakkında ayrıntılı bilgi talep eden Kiev, ‘bu tür hassas konularda iş birliği içinde çalışmanın gerekliliğini’ vurguladı.

Macar kanalı ATV, Ukrayna'da defalarca barış çağrısı yapan ve ‘saçma ve şiddetli’ olarak nitelendirdiği savaşı şiddetle kınayan Papa Francis'in rolünden bahsetti.

Cizvit dergisinde Eylül 2022'de yayınlanan bir röportajda Papa, yaklaşık 300 Ukraynalı mahkumun serbest bırakılmasını hızlandırmak için Rusya ile arabuluculuk yaptığını söylemişti.



Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
TT

Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi başkanlığındaki Kürt heyeti arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın da katıldığı görüşme Şam'da başladı.

Görüşme, eş-Şera ve Abdi'nin 10 Mart'ta ABD himayesinde imzaladıkları ve ‘sınır kapıları, havaalanı, petrol ve doğalgaz sahaları dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin idaresine dahil edilmesini’ öngören bir dizi maddeden oluşan anlaşmadan dört ay sonra gerçekleşti.

Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi daha sonra anayasal deklarasyon ve çeşitliliği yansıtmadığını söylediği bir hükümetin kurulması nedeniyle Suriye yönetimini eleştirdi. Geçtiğimiz ay Kürt güçleri ‘demokratik ve adem-i merkeziyetçi’ bir devlet talep etmiş, Şam da buna yanıt olarak ülkede ‘bölücü bir gerçeklik dayatma girişimlerini’ reddettiğini açıklamıştı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre  adının açıklanmasını istemeyen bir Kürt kaynak, “SDG liderinin başkanlığındaki bir Kürt heyeti bugün DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) temsilcilerinin eşliğinde Şam'a gitti ve şu anda Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşüyor. Görüşmede ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantının gündemi hakkında bilgi sahibi olan kaynak, ‘görüşmelerde dört ana dosyanın ele alındığını, bunların Suriye devletinin yapısı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti arasındaki ilişki, ekonomi ve askeri güç olduğunu’ söyledi.

Çatışmaların patlak vermesinden önce onlarca yıl ötekileştirme ve dışlanmaya maruz kalan Kürtler, yeni yönetimin karar alma mekanizmasını merkezileştirme ve kilit unsurları geçiş sürecinin yönetiminden dışlama girişimini eleştiriyor.

Abdi, mayıs sonunda bir televizyon kanalına verdiği röportajda, “Şam ile vardığımız mutabakata bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmek için çalışıyoruz” dedi. Abdi ayrıca, tüm bileşenlerin tam haklarla yaşadığı ve hiç kimsenin dışlanmadığı adem-i merkeziyetçi bir Suriye’ye olan bağlılığını vurguladı.

Eş-Şera'nın Şam'a gelişinden kısa bir süre sonra tüm silahlı askeri grupları dağıtacağını açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, 2019'da son kalesinden çıkarılana kadar DEAŞ'la mücadelede etkili olduğunu kanıtlayan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Şam'ın ihtiyaç duyduğu büyük petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere kuzey ve doğu Suriye'nin büyük bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani daha önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile imzalanan anlaşmanın şartlarının uygulanmasının ‘ertelenmesinin’ ülkedeki ‘kaosu uzatacağı’ uyarısında bulunmuştu.