Rus Büyükelçi, ‘Türkiye-Suriye yakınlaşmasını’ değerlendirdi: 12 yıl boyunca yıkılan şeyi birkaç hafta veya ay içerisinde düzeltmek zor

Rusya'nın Şam Büyükelçisi Alexander Efimov (AP)
Rusya'nın Şam Büyükelçisi Alexander Efimov (AP)
TT

Rus Büyükelçi, ‘Türkiye-Suriye yakınlaşmasını’ değerlendirdi: 12 yıl boyunca yıkılan şeyi birkaç hafta veya ay içerisinde düzeltmek zor

Rusya'nın Şam Büyükelçisi Alexander Efimov (AP)
Rusya'nın Şam Büyükelçisi Alexander Efimov (AP)

Rusya'nın Şam Büyükelçisi Alexander Efimov, Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi yönünde bir yol haritası hazırlandığına yönelik çalışmalardan bahsetti. Efimov, “Bu iki tarafın tutumları hala birbirinden uzak. 12 yıl boyunca yıkılan şeyi birkaç hafta veya ay içerisinde düzeltmek zor. Bu yönde önümüzde çok fazla çalışma var” ifadelerini kullandı.

Suriye’nin Al-Watan gazetesine konuşan Efimov, bugüne dek dörtlü toplantılarda alınan sonuçların olumlu olduğuna dikkati çekti. Yol ne kadar uzun olsa da her zaman ilk adım ile başlandığına, bunun çoğu zaman en zor ve en önemli adım olduğuna değindi.

Suriye ve Türkiye’nin 10 yıl süren durgunluğun ardından gerçekleştirdiği temasların başlı başına bir başarı olduğunu söyleyen Efimov, bunların tüm Ortadoğu'daki atmosfer üzerinde olumlu bir etkisinin bulunduğunu, Suriye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin ve Suudi Arabistan ile İran arasındaki normalleşmenin yeniden tesisinin yanı sıra bölgedeki siyasi durumu iyileştirmeye yönelik son trendin önemli bir bileşeni haline geldiğini vurguladı.

Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni dönemde seçilmesinin bu bağlamda olumlu bir faktör olacağına inandığını söyleyen Efimov, seçim baskısının ortadan kalkmasının ardından Türk liderliğinin dış politikanın bu yönüne daha fazla dikkat edileceğini öngördü.

Mayıs ayında Moskova'da yapılan dörtlü toplantı (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Mayıs ayında Moskova'da yapılan dörtlü toplantı (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Türkiye, Rusya, İran ve Suriye dışişleri bakanları 10 Mayıs'ta Moskova'da bir araya gelmişti. Görüşmelerin olumlu geçtiğine vurgu yapan Rus kaynakları, Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için dört ülkenin savunma bakanlıkları ile koordineli şekilde bir yol haritası hazırlanması konusunda mutabakata varıldığını aktardı. Suriye tarafı ilişkileri normalleştirmek için Türk kuvvetlerinin Suriye topraklarından çekilmesi şartına sıkı sıkıya bağlı olduğunu gösterdi. Suriye Dışişleri Bakanı, Mayıs ayının sonlarında yaptığı açıklamada Suriye devletinin, topraklarında asker bulunduran bir ülkeyle ilişkileri normalleştirmeyeceğini söylemişti. 

Suriye-Arap ilişkilerinin bu aşamada normalleştirilmesi sürecinde elde edilen başarıların tatmin edici olduğuna dikkati çeken Efimov, Rusya'nın bu yöndeki çabalarının boşuna olmadığını, zira Rusya'nın uzun yıllardır sürekli bir şekilde Arap başkentlerini Şam ile tam ilişkileri yeniden kurmaya ikna etmeye hevesli olduğuna değindi.

Aynı zamanda, “Moskova'nın diplomatik çabalarına ek olarak, büyük rol oynayan bir diğer konu ise bölgesel oyuncuların pozisyonlarının değişmesi. Bu bağlamda ilişkilerde iyileştirme için hala yer var. Ekonomik işbirliğinin gelişimi, Batı'nın Suriye'yi tam anlamıyla boğan yaptırımları nedeniyle büyük ölçüde karmaşıklaşıyor. Bölge ülkelerinin yeniden yapılanmaya tam katılımının önünde hala büyük bir engel teşkil ediyor” ifadelerine başvurdu.

2015'te DEAŞ’ın ele geçirmesi ardından bir kısmı yıkılan Palmira (AP)
2015'te DEAŞ’ın ele geçirmesi ardından bir kısmı yıkılan Palmira (AP)

Rusya'nın Suriye’nin yeniden yapılandırılması alanındaki katkısının yalnızca altyapı ile sınırlı olmadığını, insani ve kültürel potansiyel alanında da geçerli olduğunu söyleyen Efimov, “Rusya, Suriye halkının acil ihtiyaçlarına hızla yanıt vermeye çalışıyor” ifadelerine başvurdu. Suriye'nin Rusya'dan ikinci bir kredi talebinde bulunması hususunda ise daha önce Suriye'ye bir devlet kredisi tahsis ettiklerini, bunun Suriye tarafından tamamen çekildiğini söyledi. Yeni bir kredinin verilmesi konusunun gündemde olduğunu, iki ülke liderlerinin son görüşmesinde bu konuya değinildiğini belirten Efimov, dikkatli çalışmalar gerektiren bu çok önemli konunun çözülmesi umudunu dile getirdi.

14 Mayıs'ta Şam'da yapılması gereken hükümetler arası komite toplantısının başka bir tarih belirtilmeden ertelenmesi hususunda ise “Erteleme, gerekli tüm prosedürlerin ve onayların tam olarak tamamlanması içindi” dedi.



Putin'in barışı, kazanamadığı bir savaştan daha tehlikeli

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
TT

Putin'in barışı, kazanamadığı bir savaştan daha tehlikeli

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Refik Huri

Ukrayna’daki savaşta bir çözüme ulaşmak için zaman geçip giderken Türkiye, Avrupa, ABD ve Çin’in tüm girişimleri boşa gitmiş gibi görünüyor. Her şey, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı Putin’e bir telefon görüşmesi ile sona erdirebileceği yönündeki ilk açıklamalarına rağmen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Budapeşte’de yapılması planlanan zirveyi iptal etmesi, bu zirvenin de Alaska Zirvesi ve önceki görüşmelerden farklı olmayacağı sonucuna varıldığını gösterdi.

Moskova'nın görüşüne göre üç yıl önce Ukrayna'yı işgal eden ve halen Ukrayna’da yürüttüğü savaşı ‘özel askeri operasyon’ olarak nitelendiren Putin'in şartları dışında bir çözüm olamaz. Kiev'in görüşüne göre ise Putin’in Rusya’ya ilhak etmekte ısrar ettiği topraklar pahasına bir çözüm mümkün değil. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Beyaz Saray’da Trump ile yaptığı görüşmeden döndükten sonra, ‘Ukrayna teröristlere suçları için herhangi bir ödül vermeyecek’ açıklamasında bulundu.

Trump'a göre, her iki taraf da zorlu tavizler vermeden bir anlaşmaya varılamaz. Rusya'nın son önerisine göre Rusya tüm Donbas bölgesini ilhak edecek ve Ukrayna güçleri, Moskova'nın Luhansk'ı işgal ettikten sonra işgal edemediği Donetsk bölgesinden çekilecek. Bunun karşılığında ise Rusya ordusu, işgal ettikleri Zaporijya ve Herson bölgelerinden çekilecek.

Putin'in dayatmak istediği barış, savaşından daha tehlikeli. Bundan daha tehlikelisi ise Avrupa'nın ve dolayısıyla dünyanın, siyasetin yağmacı olduğu İkinci Dünya Savaşı öncesi döneme, hatta Birinci Dünya Savaşı öncesi döneme geri dönmesi. Büyükler küçükleri egemenlikleri altına alır, güçlüler zayıfları işgal eder. Bu durum, ABD’nin sağladığı güvenlik şemsiyesi altında geçen onlarca yılın getirdiği rahatlığın ardından Avrupa’da askeri alandaki harcamalarda artışa yol açtı.

Aslında, ABD merkezli düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nden Viola Hill ve Angela Stent'in dediği gibi, Putin “Rusya'nın Belarus, Rusya, Ukrayna ve kuzey Kazakistan'ı kapsayan bir Slav birliği üzerinde hakimiyet kurduğu ve Batı'nın Avrasya üzerindeki hegemonyasını tanımasını talep ettiği bir dünya istiyor.”

Eğer Ukrayna'nın işgali bu planın bir parçasıysa Putin, ilerledikçe hedefleri değişen mevcut savaşın bu sonuçları doğurmasını beklemiyordu.

Bu sonuçlardan birincisi, Rusya’nın ve Ukrayna’nın gücünün yanlış hesaplanmasıydı. İngiliz stratejist Lawrence Freedman’a göre çıkarılan derslerden biri askeri gücün sınırlarıydı. İkincisi, Rus milliyetçiliğinin bir silah olarak kullanılmasının Ukrayna milliyetçiliğini derinleştirmesi ve bunun savaşta kullanılmasıydı. Üçüncüsü ise Rusya ordusunun birinci sınıf bir ordu olmadığı gerçeğinin ortaya çıkmasıydı. Çünkü üç yıl içinde bir haftada başaracağını düşündüğü ilerlemeyi kaydetmeyi başaramadı.

Dördüncüsü, Rusya da Ukrayna kadar değişti ve Avrupalıların Sovyet tanklarının gelmesinden duydukları korku, Rusya’nın tanklarının gelmesinden duydukları korkudan daha büyük hale geldi. Beşincisi, büyük bir güç olan Moskova, kendi ürettiği ve kullanmaya karar verdiği silahlarla savaşırken, orta büyüklükteki bir ülke olan Ukrayna, Washington’ın önceden onayı olmadan kullanma hakkına sahip olmadığı ABD ve Avrupa tarafından sağlanan silahlarla savaştı. Altıncısı ise Rusya ile Çin arasındaki ‘sınırsız ortaklık’ da Avrupa ve Amerika'nın tutumlarının birleşmesine yol açtı.

Trump'ın, Avrupa’nın ödemesini yapacağı Tomahawk füzelerini Kiev'e tedarik etme kararı alması kolay olmadı. Çünkü Putin'in tutumunu etkileme konusunda umut ve umutsuzluk arasında gidip geldi. Bunun yanında Moskova’nın bir yandan Ukrayna'ya silah gönderilmesine karşı çıkarken diğer yandan nükleer silah kullanma tehdidinde bulunması oldukça ironik. Ancak Fransız siyaset bilimci Bertrand Badie'ye göre Ukrayna'daki savaş bir dünya savaşına dönüşmedi, ama ‘küreselleşti’.

Ukrayna'nın toprakları ve egemenliği pahasına yapılacak herhangi bir anlaşmanın sonuçlarının, sadece Kiev için değil, Rusya'nın korku içindeki komşuları için de farkında olmayan kimse yok. Donbass ve Kırım'ın ilhakından sonra geriye kalan Ukrayna, AB’ye katılabilse bile NATO üyesi değil ve kaderi Moskova'nın insafına kalacak. Hatta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, The Economist dergisine verdiği röportajda, “Rusya, Avrupa güvenliği için bir tehdit ve bölgede istikrarı bozan bir güç haline geldi” dedi. Almanya, Moskova ile savaşa hazırlanıyor gibi görünüyor.

Buradaki zorluk, Ukrayna'nın direncine bakılmaksızın savaşı kazanmasına yardım etmek değil, çünkü bu oldukça güç. Buradaki asıl zorluk, Rusya'nın aslında kazanmadığı bir savaşı kazanmasını engellemek. Yaşlı kıta kendini yeniliyor ve Rusya'ya daha fazla yaptırım uyguluyor. Ancak Karl Marx'ın dediği gibi “İnsanlar, tarihi, kendilerinin seçmediği şartlar altında yaparlar.”

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.


Ukrayna Ordusu: Rus Hava Kuvvetleri'nin Kiev'e yönelik saldırısında 12 kişi yaralandı

İtfaiyeciler, geçen cumartesi günü Ukrayna'nın başkenti Kiev'e düzenlenen Rus saldırısının ardından bir depoda çıkan yangını söndürmeye çalışıyor. (Arşiv-AP)
İtfaiyeciler, geçen cumartesi günü Ukrayna'nın başkenti Kiev'e düzenlenen Rus saldırısının ardından bir depoda çıkan yangını söndürmeye çalışıyor. (Arşiv-AP)
TT

Ukrayna Ordusu: Rus Hava Kuvvetleri'nin Kiev'e yönelik saldırısında 12 kişi yaralandı

İtfaiyeciler, geçen cumartesi günü Ukrayna'nın başkenti Kiev'e düzenlenen Rus saldırısının ardından bir depoda çıkan yangını söndürmeye çalışıyor. (Arşiv-AP)
İtfaiyeciler, geçen cumartesi günü Ukrayna'nın başkenti Kiev'e düzenlenen Rus saldırısının ardından bir depoda çıkan yangını söndürmeye çalışıyor. (Arşiv-AP)

Ukrayna ordusu, bu sabahı Kiev'e düzenlenen Rus hava saldırısında 12 kişinin yaralandığını duyurdu.

Ukrayna'nın başkenti Kiev Belediye Başkanı Vitali Klitschko (Vitali Kliçko), gece saatlerinde şehre düzenlenen Rus hava saldırısında iki yüksek katlı konut binasının hasar gördüğünü açıkladı.

Saldırının doğrudan iki binayı mı hedef aldığı, yoksa imha edilen füze parçalarının binalarda hasar mı oluşturduğu belirtilmedi.


Netanyahu: İsrail, Gazze'ye hangi uluslararası güçlerin girmeyeceğine kendisi karar verecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu: İsrail, Gazze'ye hangi uluslararası güçlerin girmeyeceğine kendisi karar verecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in egemen bir devlet olarak güvenlik politikasını ve Gazze Şeridi'nde birlikte çalışmayı kabul edeceği uluslararası güçleri kendisinin belirleyeceğini söyledi.

Netanyahu, kabine toplantısının başında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Kendi güvenliğimizi kendimiz kontrol ediyoruz. Uluslararası güçlere, İsrail'in hangi güçlerin kabul edilemez olduğunu belirleyeceğini açıkça belirttik. Bu şekilde çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.”

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Netanyahu, “Bu, elbette, son günlerde üst düzey temsilcilerinin de ifade ettiği gibi, ABD için kabul edilebilir bir durum” dedi.