Riyad, Yemen- ABD görüşmelerine ev sahipliği yapıyor

BM ve uluslararası toplum, Husilerin uzlaşmazlığına rağmen kapsamlı bir barış yolu başlatmayı umut ediyor.

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Özel Temsilci Lenderking ile Riyad’da bir araya geldi. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Özel Temsilci Lenderking ile Riyad’da bir araya geldi. (SABA)
TT

Riyad, Yemen- ABD görüşmelerine ev sahipliği yapıyor

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Özel Temsilci Lenderking ile Riyad’da bir araya geldi. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Özel Temsilci Lenderking ile Riyad’da bir araya geldi. (SABA)

Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası çevreler, darbeci Husilerin uzlaşmazlığına rağmen Yemen’de kapsamlı bir barış yolu başlatmayı umut ederken ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking dün Yemen liderliğiyle Riyad’da bir araya geldi. Ayrıca gelişmeyle eş zamanlı olarak BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg ise Yemen ateşkesinin kırılganlığı ve ekonomik savaşın tırmanmasıyla ilgili uyarılarda bulundu.

Yemenli resmi kaynaklar, Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alemi’nin Yemen’deki gelişmeler ve İran rejiminin desteklediği Husi milislerin uzlaşmazlığı ortasında barış sürecini canlandırma çabalarını görüşmek üzere ABD’li yetkili Lenderking ile bir araya geldiğini açıkladı.

Resmi SABA ajansının haberine göre Alemi, Lenderking’den ‘devlet kurumlarının restorasyonunu garanti eden, şiddet döngülerinin tekrarını önleyen ve herkesin isteklerini karşılayan kapsamlı bir siyasi süreci başlatmanın yolları hakkında’ bölgesel ve uluslararası güçlerle yaptığı temasların sonuçları hakkında bilgi aldı.

Ajansa göre Alemi, ‘insani ateşkesi yenilemek, Körfez girişimi ilkelerine, uygulama mekanizmasına, Ulusal Diyalog Konferansı’nın sonuçlarına ve özellikle 2216 sayılı karar olmak üzere ilgili uluslararası kararlara dayalı olarak adil ve kapsamlı bir barış inşa etmek üzere’ ABD’nin Suudi Arabistan ve uluslararası toplumla koordineli çabalarını takdir ettiğini dile getirdi.

ABD Dışişleri Bakanı’nın bir süre önce Yemen liderliğiyle görüşme gerçekleştirdi. (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı’nın bir süre önce Yemen liderliğiyle görüşme gerçekleştirdi. (AFP)

Resmi Yemen medyasına göre Alemi ile ABD Özel Temsilcisi arasındaki görüşmede, ‘petrol tesislerine yönelik Husi terör saldırılarının şiddetlendirdiği insani krize, bireylerin hareketine ve yerli gaz da dahil olmak üzere temel mallara karşı tek taraflı Husi önlemlerine, bankacılık sektörü faaliyetlerine ve bunların yanı sıra bu tırmanışın yansımalarını kontrol altına almak ve milisleri ve ağır insan hakları ihlallerini caydırmak için acil uluslararası müdahalelerine’ odaklanıldı.

Ayrıca Lenderking, cumhurbaşkanlığı ve hükümetin barış çabalarına yönelik faaliyetlerine, hacıları Sana Uluslararası Havaalanı üzerinden Suudi Arabistan’a aktarmak için uçuşları kolaylaştırmak da dahil Yemen halkının çektiği acıları hafifletmek için devam eden önlemlere övgüde bulundu.

Barış seçeneğine bağlılık

Yemen- ABD ilişkileri çerçevesinde ise resmi kaynaklar, Başkanlık Konseyi üyesi Sultan el-Arada’nın Riyad’da Lenderking ile bir araya geldiğini duyurdu. Aktarılana göre Arada, başta Körfez girişimi ve onun uygulama mekanizması, Ulusal Diyalog Konferansı’nın sonuçları ve 2216 sayılı BM kararı olmak üzere konseyin temel görev tanımına uygun olarak kapsamlı, adil ve sürdürülebilir bir barış seçeneğine olan bağlılığını dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın yemen medyasından aktardığına göre Arada şu açıklamada bulundu:

Başkanlık Konseyi ve hükümet, terörist Husi milislerin ulusal ekonomiyi hedef alan uygulamalarıyla şiddetlendirdiği insani acıyı hafifletecek mekanizmalar geliştirmek için çalışıyor. Hudeyde Limanı ve Sana Havaalanı ile ilgili tüm prosedürler, milislerin vatandaşların acılarından uzak askeri amaçlarla buraları sömürmeye devam etmesi durumunda yeniden gözden geçirilecek.

Yemen Başkanlık Konseyi üyesi Sultan el-Arada, dün ABD Özel Temsilcisi ile Riyad’da bir araya geldi. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi üyesi Sultan el-Arada, dün ABD Özel Temsilcisi ile Riyad’da bir araya geldi. (SABA)

Yemen Başkanlık Konseyi üyesi, çeşitli siyasi, ekonomik ve insani yönlerdeki ve İran silahlarının ve uyuşturucu sevkiyatlarının Yemen’e kaçakçılığını önlemek için güvenlik iş birliğini güçlendirme alanındaki ABD desteğine övgüde bulundu. Ancak Husilerin neden olduğu insani krizin hafifletilmesine katkıda bulunmak üzere ülkesindeki ekonomiye daha fazla destek verilmesi çağrısı yaptı.

Sükûnetin kırılganlığına ilişkin BM uyarısı

BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, Lahey’de Yemen konulu bir konferansa katılımları sırasında, meşru hükümet ile darbeci Husiler arasındaki ekonomik savaşın tırmandığına dair uyarılara ek olarak, bir yıldan uzun süredir var olan sükunetin kırılganlığına ilişkin uyarılarda bulundu.

Konferans sırasında konuşma yapan Grundberg şunları söyledi:

Taraflar bir takım olumlu adımlar atmış olsalar da maalesef geri adımlar da atmışlardır. Ekonomik savaş yoğunlaştıkça, iki taraf tırmandırıcı önlemler ve ekonomik karşı önlemler aldı. Bu da zaten zorluklarla boğuşan Yemen ekonomisine verilen zararı artırdı. Sahada gerginliğin azalmasına tanık olmamıza rağmen, ateşkes öncesine kıyasla daha düşük seviyelerde de olsa, birçok cephede istikrarı bozan olaylara da tanık olduk. Son zamanlarda, yaygın bir tırmanışa yönelik kamusal tehditler de dahil olmak üzere söylem tonunda da bir artış gördük.

Bu gelişmelerin ‘sürdürülebilir, kapsayıcı ve adil bir barışa ulaşmayı amaçlayan bir siyasi süreçte ilerleme kaydedilmedikçe, açıkça geçen yılın kazanımlarının kırılganlığını hatırlattığını’ vurguladı.

Barışa giden yolun uzun ve zor olacağını söyleyen Özel Temsilci, “Bu, taraflar arasındaki güven eksikliğinin derinliği göz önüne alındığında, kademeli bir yaklaşımın uygulanmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

Uluslararası ortakların desteği ve Suudi Arabistan ile Umman’ın katıldığı bölgesel diyalog çabalarıyla ofisinin, Yemen genelinde sürdürülebilir bir ateşkes konusunda anlaşmaya varmak için tüm taraflarla diyaloğu sürdürdüğünü söyledi. Ayrıca Yemen halkının yaşamını iyileştirmek ve Yemen liderliğindeki bir siyasi süreci yeniden başlatmak amacıyla bir dizi ekonomik ve güven artırıcı önlem üzerinde anlaşmaya varmak için de diyaloğu sürdürdüğünü açıkladı.

BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg. (BM)
BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg. (BM)

Dokuz yıllık savaşın ve bunun getirdiği bela ve acının, ‘çatışmaya müzakere yoluyla son vermek için zor tavizler verilmesi gerektiğini gösterdiğini’ vurgulayan Grundberg, taraflara da ‘tek tarafın zaferini arzulayan zihniyetten, bir bütün olarak Yemenli erkek ve kadınların çıkarlarına öncelik veren, cesaret ve sorumluluk duygusu içeren zihniyete geçiş’ çağrısı yaptı.

BM Özel Temsilcisi, çabalarının ‘Yemen halkının yaklaşık on yıl önce talep ettiği, adil ve kapsayıcı bir barışın temsil ettiği özlemleri karşılayan kapsamlı bir çözüm elde etmek için müzakere etmeleri ve kararlar almaları amacıyla Yemenli erkeklere ve kadınlara bir platform sağlayan bir siyasi süreci başlatmaya’ odaklandığını belirterek şunları söyledi:

“Bu barış, ancak ülkenin her kesiminden Yemen toplumunun farklı gruplarını, kadınların ve gençlerin tam ve etkin katılımıyla siyasi sürece dahil ederek sağlanabilir. Barış, şiddet döngüsünü sona erdirme çabasıyla Yemenli erkek ve kadınlara çatışmanın temel nedenlerini ve sıkıntılarını ele almaları için gerekli alanı sağlamayı gerektirir.”



Hamas, Gazze Şeridi'nde dokuz Filistinlinin öldürülmesinin ardından İsrail'i ateşkesi ihlal etmekle suçladı

Han Yunus'taki Filistinliler (AFP)
Han Yunus'taki Filistinliler (AFP)
TT

Hamas, Gazze Şeridi'nde dokuz Filistinlinin öldürülmesinin ardından İsrail'i ateşkesi ihlal etmekle suçladı

Han Yunus'taki Filistinliler (AFP)
Han Yunus'taki Filistinliler (AFP)

Hamas bugün, Gazze Şeridi'nde dokuz Filistinlinin öldürülmesinin ardından İsrail'i ateşkesi ihlal etmekle suçladı.

Şarku’l Avsat’ın Quds News Network’ten aktardığına göre Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, “İşgal ordusunun bu sabah bombardıman ve ateş açarak Gazze Şeridi'nde çok sayıda Filistinliyi öldürmesi ateşkes anlaşmasının ihlali anlamına geliyor” dedi.

Kasım, çeşitli taraflara ‘işgalci İsrail’in davranışlarını izlemeleri ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek konusunda arabuluculara verdiği taahhütlerden kaçmasına izin vermemeleri’ çağrısında bulundu.

cdfgrthy
Gazze'de kaldığı çadırdan dışarı bakan Filistinli bir çocuk, 14 Ekim 2025 (Reuters)

Filistin Enformasyon Merkezi, ‘İsrail insansız hava araçlarının (İHA) Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiye mahallesinde evlerini kontrol eden vatandaşlara ateş açması sonucu beş vatandaşın hayatını kaybettiğini’ bildirdi.

İsrail ordusu ise sarı hattı geçerek Gazze'nin kuzeyinde operasyonlara katılan güçlere yaklaşan bir dizi şüpheliyi tespit ettiğini iddia etti.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X platformundaki resmi hesabında şunları yazdı: “Bugün erken saatlerde, anlaşmayı ihlal ederek sarı hattı geçip Gazze'nin kuzeyinde operasyonlarını sürdüren İsrail güçlerine yaklaşan bir dizi şüpheli tespit edildi.”

Paylaşımın devamında, “Çağrılara uymayı reddeden ve yaklaşmaya devam eden şüphelileri uzaklaştırmak için birkaç girişimde bulunuldu ve tehdidi ortadan kaldırmak için onlara ateş açıldı. İsrail ordusu, Gazze Şeridi sakinlerine İsrail ordusunun talimatlarına uymaları ve bölgede konuşlanmış güçlere yaklaşmamaları çağrısını yineliyor” ifadeleri yer aldı.

Ayrıca yerel basında yer alan haberlere göre, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlenen İsrail saldırısında bir kişi yaşamını yitirdi, bir kişi de yaralandı.

Haberlerde, işgal güçlerinin Refah'ın kuzeybatısındaki eş-Şakuş bölgesi civarında yoğun ateş açtığı ve Refah yakınlarında İHA’ların alçaktan uçuş yaptığı ifade edildi.

dfgthy
Gazze'de kaldığı çadırın yanındaki enkazı temizlemeye çalışan Filistinli bir kadın (Reuters)

Geçtiğimiz perşembe günü, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını sona erdiren bir anlaşma açıklandı ve Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasının ilk aşaması cuma öğleden sonra yürürlüğe girdi.


Erdoğan, Gazze mutabakatı hükümlerinin harfiyen uygulanması gerektiğinin altını çizdi

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)
TT

Erdoğan, Gazze mutabakatı hükümlerinin harfiyen uygulanması gerektiğinin altını çizdi

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için Şarm el-Şeyh anlaşmasının sıkı bir şekilde uygulanmasının ve ABD'nin bu dönemde İsrail'e baskı yapmaya devam etmesinin çok önemli olduğunu söyledi.

Anadolu Ajansı, Erdoğan'ın kış başlamadan önce Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılamak için her türlü çabayı göstereceğini ve Şeridin yeniden inşasının "son derece önemli" olduğunu vurguladığını aktardı. Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisine "bu dönemde temasları ve telefon diplomasisini sürdürme arzusunu" ilettiğini ve "her düzeyde görüşmelerimizi sürdüreceğimizi" belirttiğini kaydetti.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı tarafından bugün yayınlanan tutanağa göre, Erdoğan, Şarm el-Şeyh'ten dönüş yolunda gazetecilere yaptığı açıklamada, Batılı ülkelerin Filistin devletini tanıma kararlarının iki devletli çözümün temel yapı taşları olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı, "Filistin sorununun tek çözümü, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi olarak birleşik bir Filistin devletinin kurulmasıdır" ifadelerini kullandı.

ABD, Mısır, Türkiye ve Katar liderleri, dün Mısır'ın tatil kenti Şarm el-Şeyh'te Gazze'deki savaşı sona erdirmek için bir anlaşma imzaladılar. Donald Trump'ın çağrısıyla imzalanan anlaşma, İsrail ile Hamas arasında ateşkes ve rehine ve tutuklu değişimini öngörüyor. ABD Başkanı, bu olayı "Ortadoğu için büyük bir gün" olarak nitelendirdi.


Ben-Gvir, bir hafta içinde ikinci kez Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 8 Ekim'de Mescid-i Aksa'nın avlusunda yerleşimcilerle birlikte (Reuters)
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 8 Ekim'de Mescid-i Aksa'nın avlusunda yerleşimcilerle birlikte (Reuters)
TT

Ben-Gvir, bir hafta içinde ikinci kez Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 8 Ekim'de Mescid-i Aksa'nın avlusunda yerleşimcilerle birlikte (Reuters)
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 8 Ekim'de Mescid-i Aksa'nın avlusunda yerleşimcilerle birlikte (Reuters)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bu sabah İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi tarafından yapılan basın açıklamasında, “İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Sukot Bayramı'nın son gününde, onlarca yerleşimciyle birlikte Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi” denildi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, baskın sırasında yerleşimciler, işgal polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'nın avlusunu gezdi ve mescidin doğu kısmında Talmud ayinleri gerçekleştirdi.

dfgrt
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve bir grup yerleşimci Mescid-i Aksa'nın avlusuna düzenlenen baskın sırasında (Arşiv – WAFA)

WAFA’ya göre bu saldırı, işgal güçlerinin Mescid-i Aksa'nın kapılarında ve işgal altındaki Kudüs'ün Eski Şehrinde askeri önlemlerini sıkılaştırarak, bölgeye giren Müslümanlara engeller çıkarmasıyla aynı zamana denk geldi.

WAFA, ‘aşırılıkçı bakan Itamar Ben-Gvir'in bir hafta içinde ikinci kez Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini’ belirtti. Ben-Gvir, geçtiğimiz çarşamba günü, Sukot Bayramı'nın ikinci gününe denk gelen tarihte bin 200 yerleşimciyle Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı bugün, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesini ve İsrail işgal polisinin koruması altında aşırı sağcıların baskın ve kışkırtıcı uygulamalarını en şiddetli şekilde kınadı.

Bakanlık tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, bunun ‘uluslararası hukuk ve uluslararası insani hukukun açık bir ihlali, kınanması gereken bir adım ve kabul edilemez bir provokasyon’ olduğu ifade edildi. Bakanlık, ‘İsrail'in işgal altındaki Kudüs şehri ve İslam ve Hristiyan kutsal mekanları üzerinde hiçbir egemenliği olmadığını’ vurguladı.