Lübnan: Hizbullah Özgür Yurtsever Hareket ile polemikten kaçınıyor

Fransa’nın Lübnan Özel Temsilcisi Le Drian, Beyrut’ta Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir araya geldi

Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, Fransa’nın Lübnan Özel Temsilcisi Le Drian’ı kabul etti (Şarku’l Avsat)
Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, Fransa’nın Lübnan Özel Temsilcisi Le Drian’ı kabul etti (Şarku’l Avsat)
TT

Lübnan: Hizbullah Özgür Yurtsever Hareket ile polemikten kaçınıyor

Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, Fransa’nın Lübnan Özel Temsilcisi Le Drian’ı kabul etti (Şarku’l Avsat)
Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, Fransa’nın Lübnan Özel Temsilcisi Le Drian’ı kabul etti (Şarku’l Avsat)

(Şii) Hizbullah ve (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) arasında yeni Cumhurbaşkanının kim olacağına dair görüş farklılıkları iki parti arasında Şubat 2006’da imzalanan ‘mutabakat belgesinin’ geleceği hakkında bir dizi soruyu gündeme getiriyor.

Belge, şu anda kelimenin politik anlamıyla ‘bitkisel hayata’ girmiş durumda.

Hizbullah’ın ÖYH’nin tutumunun aksine Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye’nin adaylığını desteklemesi bardağı taşıran son damla oldu. İki müttefikin anlaşmazlığı alenen ortaya çıktı. ÖYH yanlısı medyanın Hizbullah karşıtı yayınlarının arkasında da bu anlaşmazlık yatıyor. Hizbullah ise, müttefiki ÖYH’ye yanıt vermekten ve onunla doğrudan polemiğe girmekten kaçınıyor. Öte yandan ÖYH Genel Başkanı Basil, Hizbullah’ı ÖYH’nin iç işlerine karışmakla suçladı ve müdahalesini ahlak dışı bir eylem olarak nitelendirdi. Öyle görünüyor ki yerel kaynakların Şarku’l Avsat’a belirttiğine göre Hizbullah, ‘iktidarı elinde tutmak’ için eski müttefikini terk ediyor.

Ancak Hizbullah’ın Basil’le tartışmaya sürüklenmeme konusundaki ısrarı, yandaşlarının sosyal medya üzerinden karşılıklı kampanyalar ve ağır suçlamalar yapmasına engel olmadı. Bununla birlikte Hizbullah, kendi özel konseylerinde, eski Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve siyasi varisi Basil’i, ÖYH’nin kurucusu yani Avn’ın cumhurbaşkanlığı döneminin sonlanmasından hemen sonra, Franciyye’yi cumhurbaşkanlığı için destekleme sözlerini ihlal etmekle suçlamadan da geri durmadı.

Beyrut’u ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı’nın Lübnan Özel Temsilcisi eski Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, taraflarla yapacağı görüşmelerde krizi çözmek adına efor sarfedecek.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24