Putin’in aşçısı neden isyan etti?

Sebastien Thibault
Sebastien Thibault
TT

Putin’in aşçısı neden isyan etti?

Sebastien Thibault
Sebastien Thibault

Con Coughlin*

Putin, eski müttefikinin isyanını “ihanet ve sırttan bıçaklama” olarak değerlendirdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ulusa sesleniş konuşmasında, Rusya’nın güneyinde yer alan ve Rus askerî yönetiminin Ukrayna’ya saldırı karargâhı olan Rostov’da vaziyetin “zorlu” olduğunu kabul etti. Wagner Grup’un Başkanı Yevgeniy Prigojin de dün akşam stratejik bir havalimanı da dahil olmak üzere askerî bölgeleri kontrolü altına alıp Moskova’ya doğru ilerlediğini duyurdu.

Eski müttefikinin silahlı isyanını “bir ihanet ve kişisel hırslarla güdülenen bir sırttan bıçaklama” olarak değerlendiren Putin, ulusal sesleniş konuşmasında Rusya’da yeni bir “iç savaşın” çıkmasına izin vermeyeceğini söyleyerek Wagner Grup’un temsil ettiği “ölümcül tehdide” karşı kararlı adımlar atacağını taahhüt etti.

Zaten Rusya’nın Ukrayna ile çatışmasını idare etme görevinin ağırlığı altında olan Putin’in, sabit destekçileri kabul edilen kişiler tarafından bile maruz kaldığı sert kınamada teselli bulması pek mümkün değil.

Putin açısından Ukrayna’daki savaş, bir ulusal beka meselesi. Zira Rusya, Rusya devletini kuşatmaya yönelik bir Batılı girişim olarak değerlendirdiği şeyi önlemeye çalışıyor. Dolayısıyla Putin’e göre çatışma, her bir Rus’un operasyonun başarılı olması için elinden geleni yapmasını gerektiren üst düzey bir ulusal sorumluluk. Bu nedenle Kremlin’in Ukrayna’da “özel askerî operasyon” adını verdiği şey uğrunda kıymetli varlığını ortaya koymayan herkes Rus davasına ihanet etmiş sayılıyor.

Wagner Grup’un isyanının ardından ulusa sesleniş konuşmasında Putin. Putin silahlı isyanı “bir ihanet ve kişisel hırslarla güdülenen bir sırttan bıçaklama” olarak değerlendirdi (AFP)
Wagner Grup’un isyanının ardından ulusa sesleniş konuşmasında Putin. Putin silahlı isyanı “bir ihanet ve kişisel hırslarla güdülenen bir sırttan bıçaklama” olarak değerlendirdi (AFP)

Geçtiğimiz yılın şubat ayında savaşın başlamasından bu yana Putin, Ukrayna’nın NATO ve Avrupa Birliği üyesi olarak Batı ile daha sıkı ilişkileri kurmasını engellemek için gösterdiği çabaları desteklemeleri için önde gelen Rus milliyetçilerini kazanmakla yakından ilgileniyor. Bu isimler arasında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etme ve Devlet Başkanı Volodimir Zelenski hükümetini devirme girişimlerinin en büyük destekçilerinden biri ve olaylarda en büyük etkiye sahip paralı askerler grubunun, yani “Putin’in özel ordusu” olarak adlandırılan bağımsız milislerin başı olan Yevgeniy Prigojin de var.

Sadakat testi

Prigojin, Rusya Devlet Başkanı’nın kadim bir müttefiki olup ikilinin dostluğu Putin’in başkanlığının ilk günlerine kadar uzanıyor. Prigojin, Putin’in Rusya’ya eski imparatorluk şanını tekrar kazandırma vizyonunun sadık bir destekçisi olduğunu ispatladıktan sonra Ukrayna’nın 2014’te ilk kez işgalinden itibaren Kremlin’in son yıllarda giriştiği birçok askerî macerada önemli bir rol oynamayı başardı.

Prigojin’in liderliğindeki Wagner Grup, daha önce Rusya’nın Libya, Suriye ve Çad’daki çatışmalara müdahalelerinde de önemli bir rol oynadı. Şimdi ve Putin’in geçtiğimiz yılın şubat ayında Ukrayna’yı işgal kararı almasının ardından Prigojin’e bağlı Wagner Grup’un paralı askerleri kendilerini Rusya’nın Ukrayna topraklarını ele geçirme ve elde tutma girişimlerini gerçekleştirmek için cephe hattında buldular. Wagner güçleri, Rusya’nın doğudaki Bahmut şehrini ele geçirmek için yaptığı son saldırıda gerilimin tırmanmasından birinci derecede sorumluydu ve Wagner, bu operasyonda binlerce kurban verdi.

Prigojin’in paralı askerleri Rusya’nın askerî çabalarında en etkili birliklerden biri olduğunu ispatlarken paralı askerlerin Rus askerî liderlerinden yeterli desteği almadığı yönündeki iddialar, Wagner liderini Rusya rejimine karşı giderek daha düşmanca saldırılar başlatmaya sevk etti. Bu gelişme, Kremlin ile önemli bir gerilim kaynağı oldu.

Özel paralı asker grubu Wagner’in kurucusu Yevgeniy Prigojin, Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-bek Yevkurov ile 24 Haziran 2023’te Rus Silahlı Kuvvetleri’nin Rostov’daki Güney Askerî Bölgesi karargâhında konuşurken (Handout via Reuters)
Özel paralı asker grubu Wagner’in kurucusu Yevgeniy Prigojin, Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-bek Yevkurov ile 24 Haziran 2023’te Rus Silahlı Kuvvetleri’nin Rostov’daki Güney Askerî Bölgesi karargâhında konuşurken (Handout via Reuters)

Putin’in eski müttefikiyle ilişkisindeki gerilim ilk kez bu yılın başında, Prigojin Ukrayna’nın Solidar kasabasının ele geçirilmesinin arkasında kendi güçlerinin olduğunnu iddia ettiğinde baş göstermeye başladı. Bu kasaba, Moskova’nın savaştaki ilk önemli bölgesel kazanımlarından biriydi. Rus ordusu, bu iddiaya epey şüpheyle yaklaşırken Prigojin, Wagner’i şu sözlerle övdüğü bir video yayınladı: “Wagner, bugün belki de dünyanın en tecrübeli ordusudur.”

“Ukrayna’yı iliklerine kadar askerî karaktere büründürdük”

O zamandan bu yana Prigojin, Kremlin’in çatışmayı ele alış tarzından ötürü Rusya’yı eleştirenlerin başında yer alıyor. Prigojin geçtiğimiz mayıs ayında Putin hükümetinden aldığı cephane eksikliğinden ötürü güçlerini Ukrayna’nın doğusunda kuşatma altında olan Bahmut şehrinden çekmekle tehdit etti. Bundan sonra güçleri, nihayet şehri ele geçirdiğini ve bu operasyonda yaklaşık 10 bin kayıp verdiğini iddia etti. Wagner lideri de o sırada Rus ordusuna açıktan bir saldırı başlattı ve Rus güçlerini şehrin dış mahallelerindeki mevzilerini terk etmekle suçladıktan sonra bunu “rezalet” olarak nitelendirdi. Prigojin’e göre bu durum, Ukraynalıların kritik toprakları geri kazanmalarına meydan vermişti.

Ancak Prigojin’in en sert eleştirileri, Putin’in şahsına yönelikti. Geçen ayın sonunda yaptığı konuşmada Putin’in izlediği zayıf ve eksik işgal stratejisi sebebiyle Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşında büyük bir kayıpla yüzleştiğini ve ülkenin 1917’dekine benzer bir devrimin patlak vermesi ihtimaliyle karşı karşıya olduğu sözlerine yer verdi.

Prigojin, Rusya Devlet Başkanı’nın kadim bir müttefiki olup dostlukları, Putin’in başkanlığının ilk günlerine kadar uzanıyor. Prigojin, Putin’in Rusya’ya eski imparatorluk şanını yeniden kazandırma vizyonunun sadık bir destekçisi olduğunu ispatladıktan sonra Ukrayna’nın 2014’teki ilk işgalinden itibaren Kremlin’in son yıllarda girdiği askerî maceraların çoğunda önemli bir rol oynamayı başardı

Rusya’nın savaşını destekleyen tanınmış Rus blog yazarı Konstantin Dolgov ile yaptığı bir röportajda Prigojin, Rus işgalinin, Ukrayna’nın Batı’dan aldığı desteğin sonucunda Kiev’in Ukrayna ordusunu “dünyanın en güçlü ordularından biri” haline getirmesine yardımcı olmaktan başka işe yaramadığını iddia etti.

Prigojin şu ifadeleri dile getirdi: “Ukrayna’yı dünyanın uzak yakın her noktasında bilinen bir ülke haline getirdik. Onları Yunanlar veya Romalılar kadar şöhret sahibi yaptık. Ukrayna’yı iliklerine kadar askerî bir karaktere büründürdük.” Gerçekten de Ukrayna şu an, savaşın başında sahip olduğundan daha fazla tanka ve birliğe sahip.

Prigojin Rusya’nın savaştaki çoğu başarısızlığının sorumluluğunu Bakan Sergey Şoygu, Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov gibi üst düzey Rus savunma yetkililerine yükleyerek şöyle dedi: “Suçlular hak ettikleri cezayı alacaklar. En düşük ceza olarak Kızıl Meydan’da asılacaklar.” Sonra da askerler ön saflarda ölürken Rus seçkinlerin Rusya’da iyi bir hayat yaşadıklarını iddia etti.

sawd
Prigojin, Rusya Devlet Başkanı’nın kadim bir müttefiki olup ikilinin dostluğu, Putin’in başkanlığının ilk günlerine kadar uzanıyor (Handout via Reuters)

Prigojin’in Putin’in Ukrayna savaşına yaklaşım tarzına yönelik sert eleştirisi, Rusya lideri Putin’in günlerinin sayılı olduğu ve Wagner Grup’un lideri gibi daha radikal bir milliyetçi liderle değiştirilebileceği söylentilerine sebep oldu. Basit gibi görünen bu değişimin işaretlerini göz önünde bulundurursak bu, çok büyük bir değişim teşkil edebilir.

Fakir bir çocukluk

1961 yılında şimdiki adı St. Petersburg olan Leningrad şehrinde doğan Prigojin, yoksullukla dolu bir çocukluk geçirdi. Prigojin’in daha sonraki bir zamanda belirttiğine göre babası, genç yaşta ölünce annesi, bir hastanede çalışmak zorunda kalmış.

Genç Prigojin, bir spor akademisine gönderildi; burada çoğu zaman kırsal bölgelerde saatlerce kayak yapmak gibi günlük aktiviteleri vardı. Faal olmasına rağmen profesyonel bir sporcu olmak için gerekli özellikleri haiz olmayan Prigojin, okulu bitirdikten sonra acemi bir suçlu çetesinin saflarına katıldı.

St. Petersburg’da bir kadının mücevherlerini çalmaya kalkıştığı tatsız bir olayın ardından Prigojin, 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve cezasının on yıldan azını çekti.

Ukrayna’yı dünyanın uzak yakın her noktasında tanınır bir ülke haline getirdik. Yunanlar ve Romalılar kadar şöhret sahibi oldular. Ukrayna’yı iliklerine kadar askerî bir karaktere büründürdük.    -Wagner Grup lideri Yevgeniy Prigojin

Serbest kaldıktan sonra Prigojin, önceki suç faaliyetlerinden vazgeçti ve sosis satarak onurlu bir yaşam sürmeye çalıştı. Prigojin, annesinin mutfağında hardal yapıyordu. Çok geçmeden ayda yaklaşık bin dolar kazanır hale geldi ki bu miktar, Yeltsin hükümeti sırasında Rus ekonomisinin çöküş yaşadığı bir zamanda kayda değer bir miktardı.

Prigojin’in sosis satarak kâr elde ettiği faaliyeti, kısa bir süre sonra çok daha kârlı bir faaliyete dönüştü ve Prigojin kazandığı parayı bir süpermarket zincirinde hisse satın almak için kullandı. Bir süre önce de kendi restoranını açmıştı ki bu, kendi ticari yemek şirketini açmakla son bulan yolun başlangıcıydı.

Wagner Grup savaşçıları, 24 Haziran 2023’te Rusya’nın güneyinde yer alan Rostov şehrindeki Güney Askerî Bölge karargâhı yakınlarında bir caddede bir tankın üzerinde (Reuters)  
Wagner Grup savaşçıları, 24 Haziran 2023’te Rusya’nın güneyinde yer alan Rostov şehrindeki Güney Askerî Bölge karargâhı yakınlarında bir caddede bir tankın üzerinde (Reuters)  

Uzun bir süre geçmemişti ki Prigojin, Putin’in doğum yeri olan St. Petersburg’daki bağlantılarından ustaca yararlandı ve Rusya Devlet Başkanı’nın ülkeyi ziyaret eden önemli şahsiyetleri ağırlamalarında yemek organizasyonundan sorumlu kişi haline geldi; eski ABD Başkanı George W. Bush ve eşinin 2006 yılındaki Rusya ziyaretinde olduğu gibi.

Huysuz Prigojin, herkesin hoşuna gitmedi, ama Putin, Prigojin’in devlet etkinliklerini düzenlerken ayrıntılara gösterdiği özene ve tabakların yıkanması gibi en sıradan görevleri bile üstlenme konusundaki istekliliğine hayran kaldı.

“Putin’in şefi” unvanı

Putin, sadakatinden ötürü okulları ve Rus ordusunu beslemek için şirketi Concord Catering’e pek çok kârlı ihale vererek Prigojin’i ödüllendirdikten sonra Prigojin “Putin’in şefi” unvanını kazandı. Dahası Prigojin’in şirketi, Putin’in devlet başkanlığı görevine başlama töreninde yemek hizmetinden sorumluydu. Rusya Devlet Başkanı doğum günlerini de çoğu zaman Prigojin’in restoranlarından birinde kutlamayı tercih ediyordu.

Anlaşılacağı üzere Putin, Prigojin’e çok saygı duyuyordu. O kadar ki onunla olan ilişkisi nihayetinde Prigojin’i ünlü bir yemek şirketi ihalecisinden kötü şöhretli Wagner Grup’un kurucu başkanına dönüştürdü.

Wagner Grup’un tarihi, Putin’in Ukrayna’yı ilk kez işgal ettiği 2014 yılına uzanıyor. Putin, Rusya’nın şiddet olaylarına doğrudan herhangi bir dahli olduğunu ısrarla inkâr ediyordu. Ayrıca Moskova’nın Ukrayna’daki maceralarını yönetebilecek ve aynı zamanda Putin’e Rusya’nın doğrudan herhangi bir müdahalede bulunduğunu inkâr etme fırsatı verebilecek bir vekil milis oluşturmaya çalışıyordu.

Kısa süre sonra Prigojin, Rusya Savunma Bakanlığı’nda toplantılar düzenledi ve bu toplantılarda “gönüllülerini” eğitmek için kullanmak üzere Rus ordusuna ait toprakların kendisine verilmesini talep etti. Bu esnada milis çetesinin namı da giderek artıyordu. Rus yetkililer, onun niyetinden şüphe duyduklarında Prigojin, o zamanlarda Putin’e işaret ederek onlara şu yanıtı veriyordu: “Emirleri Baba’dan alıyorum.” 

Wagner güçleri, Ukrayna’da etkili olduklarını ispatladıktan sonra 2015 yılında Putin’in Esed rejimini iktidarda tutmak ve aynı şekilde Moskova’nın Tartus ve Lazkiye’deki askerî üslerine erişimini sürdürmesine izin vermek için yaptığı askerî müdahalenin bir parçası olarak Suriye’ye gönderildi.

Son zamanlarda Wagner güçleri, saflarının yaklaşık 50 bin savaşçıya yükseldiği Ukrayna’da operasyonun kalbindeydi. Batılı istihbarat tahminlerine göre Rusya’nın dört bir yanına dağılmış hapishanelerden toplanan ve genellikle Prigojin’in Rusya hapishanelerine yaptığı ziyaretler esnasında kişisel olarak askere alınan on binlerce eski mahkûm da bu savaşçılara dahildi. Prigojin bir hapishane ziyaretinde mahkûmların, kuvvetle muhtemel savaş cephesinde öleceğini, ancak 6 ay hayatta kalırlarsa tam bir afla serbest bırakılacaklarını ve kendilerine yüklü bir miktar ödeneceğini açıklamıştı.

Prigojin, Putin’in de doğum yeri olan St. Petersburg’daki ilişkilerini ustalıkla kullandı ve Rusya Devlet Başkanı, ülkeyi ziyaret eden ABD Başkanı George W. Bush ile eşi gibi önemli şahsiyetleri ağırlarken yemek organizasyonundan sorumlu hale geldi

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin danışmanı Mihaylo Podolyak geçtiğimiz günlerde Wagner’in son aylarda 38 binden fazla mahkûmu askere aldığını ve bunların yaklaşık 30 bininin öldüğünü, yaralandığını, esir edildiğini ya da kaybolduğunu söyledi.

Prigojin, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısına katılan en acımasız komutanlardan biri olarak ünlendi. Bir defasında Prigojin, Wagner’den ayrılan birinin balyozla öldürüldüğünü gösteren bir videoyu zımnen onaylıyor gibiydi. Ayrılan savaşçı, esir takası sürecinde Prigojin’e iade edilmiş ve Prigojin bu hadiseye şöyle yorum yapmıştı: “Bir köpeğin serbest bırakılmasına karşılık bir köpeğin ölümü.”

Düşman kazanmak

Prigojin’in ateşlediği tüm tartışmalara rağmen Putin, eski hamisini desteklemeye devam etti. Bunun sebeplerinden en basiti de Wagner Grup’un faaliyetlerinin Kremlin’e, Rusya’nın askerî operasyonlarını bir dereceye kadar inkâr etme fırsatı veriyor olmasıydı. Yakın zamanda Avusturya televizyonuyla yaptığı görüşmede Putin’e Wagner’in Ukrayna’daki faaliyetleri sorulduğunda Putin, Prigojin’in bunda parmağı olduğu iddialarını reddederek şöyle dedi: “Prigojin, ticari bir yemek şirketi işletiyor; işi bu. Onun St. Petersburg’da restoranı var.”  

Şurası muhakkak ki Putin’in sunduğu destek, Wagner’in faaliyetlerini sürdürmesinde Prigojin’e yardımcı oldu. Fakat şimdi Wagner lideri, Kremlin siyasetine doğrudan saldırılarda bulunmaya devam ederse bu desteğin ne zamana kadar süreceği konusunda sorular gündeme gelecek.

Prigojin’in Putin’in Ukrayna savaşına yaklaşımına yönelik sert eleştirisi, Rusya lideri Putin’in günlerinin sayılı olduğuna ve yerine Wagner Grup lideri gibi daha aşırı bir milliyetçi liderin gelebileceğine dair söylentilere sebep oldu

Prigojin, yıllar boyunca pek çok tarafın düşmanlığını kazandı. Bunların arasında aldatıldıklarını düşünen eski iş ortakları da var: bürokrat olmakla suçlayarak eleştirdiği generaller ve onun siyasi iktidarı ele geçirme hırsları olmasından yana endişeli olan üst düzey güvenlik yetkilileri.

Ancak Prigojin, en önemli destekçisinin, yani Baba adını verdiği adamın çıkarlarını koruyan biri olarak bu meydan okumaların üstesinden gelmeyi başardı. Prigojin’in bu desteği almaya devam edip etmeyeceği, büyük ölçüde şu iki sonuca bağlı: Ya Putin’in güveni devam edecek ya da Putin, Prigojin’in kendi ordusunu yönetmeye devam etmesine izin vermenin Ukrayna halkının hayatta kalması için olduğu kadar, Rusya Devlet Başkanı’nın iktidarda kalması için de bir tehdit teşkil ettiği sonucuna varacak.

* Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden tercüme edilmiştir.



Hizbullah Tel Aviv'e yönelik füzeli saldırılarını yoğunlaştırdı

TT

Hizbullah Tel Aviv'e yönelik füzeli saldırılarını yoğunlaştırdı

Hizbullah Tel Aviv'e yönelik füzeli saldırılarını yoğunlaştırdı

Hizbullah, İsrail'in Beyrut'un şehir merkezindeki el-Basta bölgesinde gerçekleştirdiği katliama misilleme olarak Tel Aviv’in şehir merkezini hedef alarak sık sık tekrarlanan ‘Beyrut Tel Aviv'e karşı’ denklemini yeniden canlandırdı. İki taraf arasında Güney Lübnan'ın doğu kesiminde, İsrail ordusunun henüz kontrol altına alamadığı Hiyam beldesinde şiddetli çatışmalar yaşanırken çatışmalar batı kesiminde Şemaa ve Tayr Harfa beldeleri ekseninde yoğunlaştı.

axscdvfgr
Hizbullah askeri medyası tarafından dağıtılan ‘Beyrut Tel Aviv'e karşı’ denklemine dair bir fotoğraf

İsrail savaş uçakları dün öğleden sonra, tahliye uyarısının yapılmasının üzerinden yaklaşık bir saat geçmesinin ardından Beyrut'un güney banliyösündeki el-Kefaat bölgesine iki hava saldırısı düzenledi. Lübnan resmi haber ajansı NNA, el-Kefaat bölgesine düzenlenen iki saldırının Mehdi Okulları yakınlarındaki binalardan başlayarak Ammu el-Camus Caddesi’ne doğru devam eden geniş bir alanda büyük bir yıkıma neden olduğunu bildirdi. NNA, bölgede havayı yoğun duman bulutlarının kapladığını ve bölgeden kötü kokuların yayıldığını aktardı.

Hiyam’daki operasyon hız kazandı

İsrail'in Hiyam'a yönelik kara harekâtı, İsrail'in hava saldırıları ve bombardımanları arasında hız kazanırken, Lübnan’ın güneydeki köyleri hedef alan bombardımanlar da devam ediyor. İsrail’in tüm bu saldırıları, daha fazla insanın ölmesine ve yaralanmasına neden oluyor.

Hiyam beldesinin İsrail’in kara işgaline başlamasından bu yana en zor ve şiddetli gecelerden birine tanık olduğunu bildiren NNA’ya göre İsrail ordusu, ağır ateş altında beldeye girmeye devam ederken, çeşitli mahalleleri topçu bombardımanına tuttu. Savaş uçakları, mahallelerde ve mülklerde büyük yıkıma neden olan hava saldırıları düzenledi. Ayrıca evlere ve dükkanlara bubi tuzakları kurdu ve beldenin batı yakasındaki bir mahallenin tamamını havaya uçurdu.

Bu çatışmaların ardından bazı bölge sakinlerinin telefonları İsrail ordusu tarafından telesekreterler aracılığıyla arandı. Bu kişiler, mahallelerine bakan bölgelerde görünmemeleri konusunda uyarıldı ve çekim yapan herkesin hedef olarak kabul edileceği tehdidinde bulunuldu.

Deyr Mimas

İsrail ordusu Hiyam'a doğru geçtiği Deyr Mimas'ta, Mar Mimas Manastırı'nın altında birkaç bomba patlattı. İsrail savaş uçakları Deyr Mimas’ın çevresini saran vadiye ve dağlara, Şakif Kalesi'nin altına ve Litani Nehri kıyılarına baskın düzenledi. Deyr Mimas Belediye Başkanı George Nakad, İsrail ordusunun Kefer Kila tarafından el-Kulayaa ve Deyr Mimas arasında bulunan Lubya tepesine ulaştığını açıkladı. Belediye Başkanı’nın aktardığına göre beldede aralarında doğum yapmak üzere olan hamile bir kadının da bulunduğu yaklaşık 20 kişi bulunuyor ve kadının Beyrut'a nakledilmesi için Uluslararası Kızılhaç Örgütü ile temasa geçildi.

İsrail ordusu, Nebatiye'yi Mercayun'a bağlayan Hardali yoluna hava saldırısı düzenleyerek ve büyük bir çukur açarak araçların geçişini engellemişti.

Şemaa ve Tayr Harfa

Lübnan’ın batısına gelince NNA, direniş unsurları ve düşman İsrail arasındaki çatışmaların Şemaa ve Tayr Harfa beldeleri ekseninde hız kazandığını, düşmanın söz konusu beldeleri bombaladığını ve savaş alanı üzerinde keşif uçuşlarının yoğunlaştığını bildirdi.

NNA, Lübnan Risala İslami İzcilik Derneği’ne ve Hizbullah'ın İslam Sağlık Kurumu’na bağlı sivil savunma ekipleri, İsrail’in düzenlediği bombardıman sonucu yıkılan binaların molozlarını kaldırmak için büyük vinçlere ihtiyaç duyulduğunu ve mevcut araçların yetersiz olduğunu bildirdi.

Öğleden sonra Dahur el-Beyyade'de konuşlu bir İsrail tankının el-Beyyade, es-Siyad ve el-Mansuri’deki evleri bombaladığını ve el-Mansuri ovasını taradığını bildiren NNA, Dahur el-Beyyade'nin güney tarafında, Sur ve Nakura ovalarına hakim stratejik bir bölge olması nedeniyle beldeyi kuşatmak için el-Beyyade ana yoluna doğru ilerlemeye çalışan bir İsrail gücü ile direniş unsurları arasında çatışmalar yaşandığı aktardı. NNA, direniş unsurlarının düşman İsrail’e makineli tüfekler ve roketatarlarla ateş açtığını ve kayıplar verdirdiğini, bunun üzerine düşmanın el-Beyyade, es-Siyad ve el-Mansuri’deki evleri bombaladığını, ardından Hizbullah’ın el-Beyyade beldesinin doğu eteklerinde İsrail yapımı bir Merkava tankını imha ettiğini duyurdu.

Hizbullah’ın açıklamaları

Hizbullah ayrı ayrı yaptığı açıklamalarda düşman İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgelerine sızma girişimlerini püskürttüklerini, direniş unsurlarının Hiyam'ın doğusunda bir araya gelen İsrail güçlerini dört kez roketle hedef aldığını duyurdu. Hizbullah tarafından yapılan bir açıklamada, “Matula yerleşiminde toplanan İsrail güçleri roket yağmuruna tutuldu, ardından bir insansız hava aracı (İHA) filosu Matula yerleşiminde işgal için oluşturulan bir operasyon odasına hava saldırısı düzenledi ve hedeflerini tam isabetle vurdu” denildi.

Hizbullah ayrıca Kiryat Shmona yerleşim biriminde ve Manara yerleşim biriminde birimine İsrail güçlerinin toplandığı noktaları roketlerle hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah'tan yapılan açıklamada, savaş uçaklarının Bekaa’nın batısındaki hava sahasında İsrail'e ait Hermes 450 tipi bir İHA'nın karadan havaya füzeyle hedef alınarak bölgeyi terk etmeye zorladığı bildirildi.

Beyrut katliamına misilleme

Hizbullah, İsrail'in Beyrut'un el-Basta mahallesindeki katliamına misilleme olarak Tel Aviv'in şehir merkezini roketlerle hedef aldı. Böylece Hizbullah'ın İsrail’e düzenlediği saldırı sayısı, dün öğleden sonra itibariyle 36'ya ulaştı.

xscdfvgb
Hizbullah roketlerinin isabet ettiği ve bir eve zarar verdiği bölgeyi inceleyen İsrail güvenlik güçleri (EPA)

Bir güvenlik kaynağı, Hizbullah'ın Tel Aviv'e düzenlediği saldırıların, daha önce Hizbullah'ın eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah tarafından açıklanan ve yeni Genel Sekreter Naim Kasım tarafından teyit edilen ‘Beyrut Tel Aviv'e karşı’ denkleminin yeniden canlandırıldığının bir işareti olduğunu söyledi. Kaynak, ağır darbeler alan Hizbullah'ın füze gücünün devam ettiğini kanıtlamaya ve İsrail savunma sistemlerini şaşırtmaya çalıştığına dikkati çekti.

250 adet roket

Öte yandan Hizbullah'ın İsrail'e attığı roketlerin sayısının önceki günlere kıyasla arttığı ve hedef aldığı alanın genişlediği görüldü. İsrail televizyonu Kanal 14, Hizbullah'ın dün İsrail'e 250'den fazla roket fırlattığını bildirdi. İsrail ordusu tarafından dün öğleden sonra yapılan açıklamada, Hizbullah'ın Lübnan'dan İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru yaklaşık 160 roket fırlattığı ve bunun sonucunda birkaç kişinin yaralanıp, bazı binaların ve araçların hasar gördüğü bildirildi.

Ben Gurion Havaalanı'nın kısa bir süre askıya alındığı bildirilirken, İsrail basını, ‘Lübnan topraklarından fırlatılan roketlerle ikinci kez hedef alınan Tel Aviv'de şiddetli patlamaların duyulduğunu’ aktardı. Nehariye, Akka ve Yukarı Celile'de roketlerin neden olduğu büyük patlamalar nedeniyle siren sesleri duyulurken, roketlerin Hayfa ve Nehariye'de hasara yol açtı.

İsrail basını, İsrail'in orta kesimlerinde Hizbullah tarafından atılan bir roketten fırlayan şarapnel parçaları nedeniyle beş kişinin yaralandığını bildirdi.

İsrail ordusu, kuzeyde ve orta kesimlerde sirenlerin çaldığını bildirdiği açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Pazar günü saat 15.00 itibariyle Lübnan'dan Hizbullah terör örgütü tarafından ateşlenen yaklaşık 160 roket İsrail topraklarına düştü.”

İsrail Kızıl Davud Yıldızı ise bir kişinin ağır yaralandığını bildirdi.

Hizbullah tarafından dün yapılan bir diğer açıklamalarda Tel Aviv kentindeki bir ‘askeri hedefin’ yakınlarındaki bir askeri istihbarat üssünü ve İsrail'in güneyindeki bir deniz üssünü vurduğunu duyurdu.

Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada ise İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'un şehir merkezine düzenlediği şiddetli hava saldırısında son bilançoya göre 29 kişi öldü, 66 kişi yaralandı.

Hizbullah bir başka açıklamasında, dün sabah Lübnan sınırına 150 kilometre uzaklıktaki Aşdod Deniz Üssü’ne ‘ilk kez bir İHA filosuyla hava saldırısı’ düzenlediğini, ayrıca ‘Tel Aviv’deki bir askeri hedefe, roketlerle ve İHA’larla karmaşık bir operasyon’ gerçekleştirdiğini bildirdi.

Hizbullah üçüncü bir açıklamada ise Lübnan-Filistin sınırından 110 kilometre uzaklıkta, Tel Aviv'in eteklerindeki 8200 askeri istihbarat biriminin karargahı olan Galilut Üssü’nü çok sayıda roketle hedef aldığını belirtti.

Hizbullah ayrıca Palmachim Hava Üssü’ne roket saldırısı düzenlediğini açıkladı. Lübnan-Filistin sınırından Tel Aviv'in 140 kilometre güneyinde yer alan Palmachim Hava Üssü, İHA ve askeri helikopter filoları, bir askeri araştırma merkezi ve Arrow Hava ve Füze Savunma Sistemi’nin konuşlu olduğu İsrail Hava Kuvvetleri için önemli bir üs.

t8uk
Hizbullah tarafından fırlatılan roketlerin Tel Aviv çevresine isabet ederek evlere ve arabalara zarar verdiği bir bölgeyi inceleyen İsrailliler (AFP)

Hizbullah'ın açıklamasına göre Hatzor HaGlilit, Ma'alot-Tarshiha, Kefer Blum ve Kiryat Shmona yerleşim birimleri, Manara yerleşim biriminde İsrail ordusunun toplandığı nokta ve ‘Lübnan’da halkı ve köyleri hedef alan’ Di'Shon yerleşim birimindeki topçu mevzileri roketlerle hedef alındı.