Irak’ta DEAŞ'tan Etkilenen Şehirleri Yeniden İmar Fonu Sorumlusu görevden alındı

Görevden alınmasının arka planında yolsuzluk suçlamaları ve şüpheleri bulunuyor

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Cuma günü Anbar vilayetindeki aşiretlerin ileri gelenlerini kabul etti. (Irak Başbakanlık Ofisi)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Cuma günü Anbar vilayetindeki aşiretlerin ileri gelenlerini kabul etti. (Irak Başbakanlık Ofisi)
TT

Irak’ta DEAŞ'tan Etkilenen Şehirleri Yeniden İmar Fonu Sorumlusu görevden alındı

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Cuma günü Anbar vilayetindeki aşiretlerin ileri gelenlerini kabul etti. (Irak Başbakanlık Ofisi)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Cuma günü Anbar vilayetindeki aşiretlerin ileri gelenlerini kabul etti. (Irak Başbakanlık Ofisi)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün (Pazar) DEAŞ'tan Etkilenen Şehirleri Yeniden İmar Fonu Sorumlusu Muhammed Haşim el-Ani’yi görevden aldı. El-Ani’nin görevden alınmasının arka planında yolsuzluk suçlamaları bulunuyor.

Söz konusu fon, DEAŞ’tan etkilenen vilayetlerde (Anbar, Selahaddin, Ninova, Diyala) orta ve uzun vadeli yeniden yapılanma faaliyetlerinde uluslararası kuruluşlar ve Irak bakanlıkları arasında fonların yönetimini koordine eden bir kurum olarak hizmet vermek üzere 2015 yılı Federal Bütçe Yasası’nın 28. maddesi uyarınca kurulmuştur.

Irak Hükümeti Sözcüsü Basim el-Avvadi, “Hükümetin, vatandaşlara hizmet sağlamak için mali tahsisatların yatırılmasında yolsuzluk ve kötü yönetim şüphelerini inceleme prosedürlerinin bir parçası olarak, alınan raporlara ve mevcut bilgilere dayanarak, Başbakan tarafından onaylanan bir dizi tavsiye ile sonuçlanan denetim ve soruşturma komiteleri oluşturuldu. Ayrıca alınan kararlardan biri de DEAŞ'tan Etkilenen Şehirleri Yeniden İmar Fonu Sorumlusu Muhammed Haşim el-Ani'nin görevine son verilmesini ve onun yerine fonu yönetme görevine Saad Faysal Emin el-Cuburi’nin atanmasını içeriyordu” ifadelerini kullandı.

El-Avvadi açıklamasını şöyle sürdürdü:

Hükümet, söz konusu fonda idari reformların yapılması ve kamu parasının israfına ve fonun amacına ulaşamamasına neden olan ihmalkâr çalışanların görevden alınması için ayrıntılı bir program hazırladı. Ayrıca Hükümet, terörist operasyonlardan etkilenen bölgelerde vatandaşlara dokunan, yeniden yapılanmaya yardımcı olacak, yerinden edilmiş kişilerin ikamet alanlarına geri dönmeleri için koşullar yaratacak ve terörden kurtarılan illerde vatandaşlara hizmet sağlayacak geniş bir proje programı başlatmayı planlıyor.

Başbakan Sudani, geçtiğimiz Cuma günü, Anbar vilayeti aşiretlerinin ileri gelenlerinden oluşan bir heyet ile bir araya geldi ve hükümetinin ‘yolsuzlukla, yolsuzluğun sebepleriyle mücadele etmeye devam ettiğini ve bu dosyada israfa ve gecikmiş projelere neden olan hiçbir kırmızı çizgi olmadığını’ vurguladı. Sudani, ‘hükümetin yerinden edilenlerin geri dönüşü ve DEAŞ milislerinden kurtarılan bölgelerin yeniden inşası konusunu da hayata geçirmeye çalıştığı öncelikler arasına aldığını’ ifade etti.

Muhammed Haşim el-Ani'nin Temmuz 2020'de DEAŞ'tan Etkilenen Şehirleri Yeniden İmar Fonu'nun yönetim sorumluluğunu üstlenmesinden bu yana, özellikle Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi'nin muhalifleri tarafından kendisine yöneltilen yolsuzluk suçlamaları peşini bırakmıyor. Zira el-Ani, muhalifler tarafından fonu kontrol etmekle ve parayı kurtarılmış bölgelerde kendi siyasi çıkarlarına göre dağıtmakla suçlanan el-Halbusi'ye yakın yetkililerden biri olarak görülüyor. El-Ani sık sık Selahaddin vilayetindeki siyasi figürler tarafından, bu vilayetteki imar çalışmalarının kendi etkisi dışında uygulanmasına izin vermemekle suçlandı.

Irak Parlamentosu Ekonomi ve Yatırım Komitesi üyelerinden biri, el-Ani’nin Temmuz 2020'de Ticaret Bakanı olarak görev yaptığı sırada ‘onun Dürüstlük Komisyonu’na sevk edilen yolsuzluk davalarıyla ilgili yaklaşık 76 dosyası olduğunu’ ifade etti.

Çeşitli ittifaklar ve siyasi figürler, el-Ani'nin görevden alınma kararını büyük bir memnuniyetle karşıladılar. Eski Maliye Bakanı Rafi el-İsavi ve Sünni siyaset sahnesine güçlü bir şekilde geri dönen Birleşik Anbar İttifakı, hükümetin Yeniden İmar Fonu'ndaki yolsuzluk ve kötü yönetim şüphelerini takip etme ve ele alma önlemlerine desteklerini teyit ettiler.

Birleşik Anbar İttifakı tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Birleşik Anbar İttifakı'nın kurtarılmış bölgelere tahsis edilen fonların kötü yönetimi ile ilgili daha önceki vesilelerle öne sürdüklerini doğrulayan komitelerin tavsiyelerine dayanarak, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin Muhammed Haşim el-Ani’nin fon yönetimi görevlerine son vermesini destekliyoruz.

Başbakan, hükümetinin ‘DEAŞ’tan kurtarılan vilayetlere tahsis edilen fonların kaybına veya israfına neden olanlardan hesap sorulması’ kararını memnuniyetle karşıladı.

El-Azm ittifakının bir üyesi ve Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi'nin baş düşmanı olan Haydar el-Molla, Muhammed el-Ani'nin görevden alınma kararını memnuniyetle karşıladı. El-Molla, dün (Pazar) Twitter hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“Başbakan Sudani, bütçe sonrası reformlar aşamasını başlattı. Yolsuzluk fonları ve pozisyonun etkisiyle insanların yeteneklerine sahip olma ve bu yeteneklere hâkim olma durumuna son verdi.”

El-Molla, ‘çocuğun (el-Halbusi'yi kastediyor) ekonomik kolunun elinden alındığını ve bir sonraki adımın güvenlik kolunun ondan alınması olduğunu’ belirtti.

Kürdistan Demokratik Partisi Ninova Vilayeti Temsilcisi Macid Şenkali de görevden alınma kararını memnuniyetle karşıladı. Şenkali Twitter hesabından attığı bir tweette, “DEAŞ'tan Etkilenen Şehirleri Yeniden İmar Fonu sorumlusunun görevden alınması çok önemli bir konudur. Bundan da önemlisi bunu, görevden alınanlardan çok farklı olmayan diğer yetkililerin görevden alınması takip etmelidir” ifadelerini kullandı.

Şenkali “Bu fonda, diğer fonlarda, bakanlıklarda ve valiliklerde yapılanlar Başbakan için çok güzel bir adım. Benzer adımların takip edilmesini talep ediyoruz” diye ekledi.



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian