Rusya’nın düşük maliyetli Lancet kamikaze drone’ları Ukrayna cephelerinde artan bir tehdit oluşturuyor

Lancet kamikaze drone (Reuters)
Lancet kamikaze drone (Reuters)
TT

Rusya’nın düşük maliyetli Lancet kamikaze drone’ları Ukrayna cephelerinde artan bir tehdit oluşturuyor

Lancet kamikaze drone (Reuters)
Lancet kamikaze drone (Reuters)

Rusya’nın işgali 17. ayına girerken Ukraynalı güçler, Moskova’nın ‘kendisinden çok daha değerli teçhizatı imha edebilen ve karşı savunması kolay olmayan’ düşük maliyetli silahlı kamikaze drone’ların kullanımını artırdığına dikkat çekti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Ukraynalı askerler, Lancet kamikaze drone’ların son aylarda Ukrayna cephelerinde artan bir tehdit oluşturduğunu bildirdi.

Rus yanlısı sosyal medya kanallarında geçtiğimiz ay yayınlanan videolarda, Lancet kamikaze drone’ların Batı tarafından Ukrayna’ya tedarik edilen Leopard 2 tankı ve Caesar kundağı motorlu obüs gibi değerli teçhizata zarar verdiği veya yok ettiğini görüldü.

Dört farklı topçu mürettebatından Ukraynalı askerler Reuters ile yaptıkları görüşmelerde, Lancet kamikaze drone’larını savaş alanında karşılaştıkları ana tehditlerden biri olarak gösterdi.

Birkaç asker, bunların kullanım sıklığının son aylarda arttığını söyledi.

Topçu birliğinden Bohdan (35), Donetsk bölgesi cephelerinden Avdiivka yakınlarında Reuters’e, “Daha önce, ilkbaharda, Lancet’leri şimdi olduğu kadar sık ​​kullanmıyorlardı” dedi.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Center for a New American Security’den Samuel Bendett, “Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’ya karşı saldırısı için verilen yüksek değerli Batı teçhizatını vurmanın ucuz bir yolu olarak Lancet üretiminin artırılmasını teşvik ediyor” dedi.

Bendett, kamuya açık Rus kaynaklarına göre, bir Lancet kamikaze drone’un yaklaşık 3 milyon rubleye (yaklaşık 35 bin dolar) mal olduğunu söyledi.

Buna karşılık analistler, Rusya tarafından kullanılan tek bir S-300 füzesinin en az birkaç yüz bin dolara mal olduğunu tahmin ediyor.

Alman yapımı bir Leopard 2 tankı ise birkaç milyon dolar değerinde.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP