DEAŞ’ın geleceği

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

DEAŞ’ın geleceği

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Charles Lister

Yeni gelişmeler ve bunların yansımaları, DEAŞ ve benzerleri için hayal edebilecekleri en iyi senaryo…

Şam’la bölgesel normalleşme gözle görülür şekilde hızlanırken olaylara ilişkin medyada yer alan haberler, bu gelişmeleri, genellikle Suriye ve geleceği için büyük ve umut vaat eden bir değişiklik olarak sunuyor. Peki, köklü ve gerçek bir değişimin muhtemel ve mümkün olduğuna inanmamız için iyi bir neden var mı?

Bazı bölgesel hükümetlerin 2018’den bu yana Şam’la yeniden ortaklık için gösterdiği çabalar, Suriye içinde şu ana kadar herhangi bir olumlu değişime yol açmadı. Hatta aksine sahada işler, o zamandan beri daha da kötüye gitti.

Çok taraflı yeni ortaklık aşaması şarta bağlı, ancak rejimin esaslı tavizler vermeye doğası gereği hazır olmadığı anlaşıldığında, bu aşamanın durdurulması ve geri adım atılması pek mümkün değil.

Rejim, önümüzdeki haftalarda ve aylarda normalleşme sürecini uzatmaya yetecek ve gidişatı tersine çevirmeyi imkânsız kılacak bazı küçük tavizler verebilir. Bununla beraber sınırlar üzerinden yardımların ulaştırılmasının uzatılmasına karar verilse, Captagon kaçakçılığının hızı düşse ve -belki- sınırlı bir af ilan edilse de bu, Suriye kriziyle bağlantılı temel zorluklardan herhangi birinin bir çözüm yolu bulduğu anlamına gelmeyecek. Milyonlarca Suriyeli mülteci, geri dönmeyi asla kabul etmeyecek; rejimin hapishanelerinde tutuklu bulundukları ya da öldürüldükleri düşünülen kayıp 100 binden fazla kişinin akıbeti bilinmeyecek ve ticaretinden elde edilen dev kârlara bakılırsa Captagon akışı devam edecek.

Bazı bölgesel hükümetlerin 2018’den bu yana Şam’la yeniden ortaklık için gösterdiği çabalar, Suriye içinde şu ana kadar herhangi bir olumlu değişime yol açmadı. Hatta aksine sahada işler, o zamandan beri daha da kötüye gitti

Hepsinden önemlisi de şu ki gerçek ve kapsamlı bir siyasi çözüm olmayacak ve bundan dolayı tüm yıpratıcı istikrarsızlıklar sürecek, hatta çoğu, önemli ölçüde kötüleşecek.

Bu yeni gelişmeler ve bunların yansımaları DEAŞ ve benzerleri için hayal edebilecekleri en iyi senaryoyu temsil ediyor. Bölgesel normalleşmeden kaynaklanan derin belirsizlik halinde ve rejim kontrolü dışında yaşayan 12 milyondan fazla Suriyelinin hayalleri büyük ölçüde boşa çıktığında DEAŞ, büyük fırsatlar ele geçirecek. Dahası Şam’la bölgesel ortaklıktaki son gelişme, ABD’nin ve Avrupa’nın Suriye siyaseti üzerindeki etkinliğine sert bir darbe indirdi ki bu, şu an ABD’nin kuzeydoğudaki askerî varlığının sürdürülebilirliği konusunda şüphe doğuruyor.

Amerikalılar nihayetinde güçlerini çekerse, Suriye içinde DEAŞ’ı kontrol altına almak ve baltalamak için halihazırda tek etkin çabalar kaybolacak. Zira ABD güçleri, Suriye sahasının üçte birinde ve aynı şekilde komşu Irak’ta DEAŞ’ın yeteneklerini felç etmede hayati bir rol oynadı ve oynamaya da devam ediyor.

Amerikalılar nihayetinde güçlerini çekerse, Suriye içinde DEAŞ’ı kontrol altına almak ve baltalamak için halihazırda tek etkin çabalar kaybolacak. Zira ABD güçleri, Suriye sahasının üçte birinde ve aynı şekilde komşu Irak’ta DEAŞ’ın yeteneklerini felç etmede hayati bir rol oynadı ve oynamaya da devam ediyor.

Rejimin son yıllarda DEAŞ’a tepkisi, dolaylı kolaylıklar sağlamak ile örgüte meydan okumaya yönelik acıma duygusu uyandıran girişimler arasında gidip geldi.

Suriye’nin kuzeybatısında durum, yaklaşık altı yıl önce El-Kaide’den ayrıldığından beri kaderini sıkı bir şekilde egemen muhalefetin paralel mücadelesinin kaderine bağlayan Heyet-i Tahrir-i Şam (HTŞ) açısından daha da karışık görünüyor. İdlib’de büyük ölçüde Türkiye’nin geniş askerî varlığının garantisi altında uygulanan ateşkesle birlikte, yıllardır HTŞ’ye karşı koymak için koordineli bir askerî operasyon yürütülmedi ve HTŞ, Suriye’nin kuzeybatısında derin bir şekilde kökleşti. Çok açık ki Türkiye’deki seçimler, İdlib’in ve HTŞ’nin kaderi açısından önemliydi. Zira Suriye’nin kuzeybatısından çekilmeyle ilgili kaçınılmaz maliyet, HTŞ’yi epey etkileyebilecek sarsıntılı herhangi bir dönüşüm ihtimalini ortadan kaldırıyor.

Bununla beraber Türkiye’nin Esed’le yeniden diplomatik ilişki kurma süreci muhtemelen devam edecek. Bu da HTŞ’nin İdlib’deki kontrolünü güçlendirmesini ve esnek vekiller, zorlama ve yerel anlaşmalar yoluyla Halep’in kuzey kırsalındaki etkisini genişletmek için fırsatlar bulmaya devam etmesini gerektirecek koşulları oluşturacaktır. İdlib’deki sivillerin geleceğin getireceklerine dair artan endişeleri, HTŞ’ye karşı çeşitli aralıklarla protestolara yol açabilir ki bu, grubu sınırlı iyileştirmeler hakkında düşünmeye ve dışarıyla genel ilişkiler hamlesini sürdürmeye zorlar.

Suriye krizinin ardındaki temel nedenler ve itici güçler kesin ve geri dönüşsüz bir şekilde ele alınana kadar, terörist grupların ve kötülük yayan etkin tarafların gelişmeye devam edeceğini söylemek gerekiyor. DEAŞ, HTŞ ve bunların benzerleri Suriye krizinin sadece belirtileri olmaya devam ediyor. Şam’la bölgesel ortaklığın yeniden başlatılması için belirgin ve net koşullar olmazsa, bu gruplar, gelecekleri hakkında endişe etmekten ziyade iyimser olmak için sebeplere sahip olmaya devam edecektir.



Filistinli tutukluların serbest bırakılması anlaşması... Kimler serbest bırakılacak? Barguti İsrail hapishanelerinde kalacak mı?

Mervan Barguti, Kudüs'teki Sulh Ceza Mahkemesi'nde bir duruşmaya katılıyor (Arşiv- Reuters)
Mervan Barguti, Kudüs'teki Sulh Ceza Mahkemesi'nde bir duruşmaya katılıyor (Arşiv- Reuters)
TT

Filistinli tutukluların serbest bırakılması anlaşması... Kimler serbest bırakılacak? Barguti İsrail hapishanelerinde kalacak mı?

Mervan Barguti, Kudüs'teki Sulh Ceza Mahkemesi'nde bir duruşmaya katılıyor (Arşiv- Reuters)
Mervan Barguti, Kudüs'teki Sulh Ceza Mahkemesi'nde bir duruşmaya katılıyor (Arşiv- Reuters)

İsrail ile Hamas arasındaki esir değişim anlaşması, ABD Başkanı Donald Trump'ın himayesinde ABD'nin arabuluculuğunda yürütülen daha geniş kapsamlı bir planın parçası olarak bu sabah yürürlüğe girdi.

Anlaşma, Gazze Şeridi'nde ateşkes ve İsrail güçlerinin kısmi geri çekilmesini, karşılığında da yüzlercesi müebbet hapis cezasına çarptırılmış binlerce Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını içeriyor.

Associated Press'e (AP) göre, İsrail ordusu, İsrail hükümetinin perşembe gecesi anlaşmanın "taslağını" onaylamasının ardından ateşkesin başladığını doğruladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, hükümetin "kaçırılan askerlerin iadesi" anlaşmasını onayladığı belirtilirken, Filistinli tutukluların serbest bırakılmasının ayrıntılarına girilmedi.

Aynı bağlamda, İbranice yayın yapan i24 News web sitesi tarafından yayınlanan bir raporda, İsrail Savunma Bakanlığı'nın anlaşmaya dahil olan bazı tutukluların gerçekleştirdiği operasyonlarda hayatını kaybeden İsraillilerin ailelerine kişisel mektuplar göndermeye başladığı ve yakınlarının ölümüne karışanların isimlerinin serbest bırakma listelerinde yer aldığı bildirildi.

İsrailli bakanlar ayrıca, orijinal listedeki tutukluların değişimini onaylamaları için telefonla davet edildi ve bu değişiklikle Fetih hareketinden tutukluların Hamas hareketinden tutuklularla değiştirilmesi de sağlandı.

Anlaşmaya Dahil Edilen Mahkumlar

i24 Haber'e göre, anlaşma kapsamında serbest bırakılacak Filistinli mahkumlar arasında, birçoğu İsraillilere yönelik saldırılar düzenlemekten hüküm giymiş önemli isimler de yer alıyor.

Şarku’l Avsat’ın i24 Haber'den aktardığına göre bunlar arasında şu isimler yer alıyor:

 Mahir Ebu Sur: 1993 yılında bir Şin Bet görevlisini öldürmekten suçlu bulundu.

Cihad Kerim Aziz-Rom: 2001 yılında Ramallah'ta bir çocuğu öldürmekten ve Ekim 2000'deki Linç olayına katılmaktan suçlu bulunarak müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Muhammed İmran: El Halil'deki "Müminler Yolu"na düzenlenen ve 12 İsraillinin ölümüne yol açan saldırıya katıldı.

Muhammed Ebu Tabikh: 17 kişinin ölümüne yol açan "Megiddo Kavşağı"na düzenlenen saldırıdan sorumlu.

Bahir Bedir: 2004 yılında Tzrifin'de intihar saldırısı ve Tel Aviv'e patlayıcı yerleştirme gibi operasyonlar gerçekleştirdi. 11 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Riyad el-Amur: Dokuz İsrailli ve üç Filistinliyi öldürmekten suçlu bulundu.

Eyham Kamamci: 2006 yılında Ramallah'ta bir yerleşimciyi kaçırıp öldürmekten hüküm giymiş.

İbrahim Alkam, Nebil Ebu Hudeyr, Iyad Ebu el-Rub ve diğer grup liderleri veya cinayet ve bombalamalardan hüküm giymiş kişiler.

İnternet sitesine göre, İsrail Cezaevi Hizmetleri'nde tutuklu bulunan 270, müebbet hapis cezasına çarptırılan 250 tutuklunun yanı sıra, 7 Ekim saldırılarına katılmayan Gazze Şeridi'nden bin 700 tutuklu da serbest bırakılacak. Anlaşma ayrıca 360 Filistinlinin cenazelerinin Filistin tarafına iade edilmesini de içeriyor.

Öte yandan, Hamas'tan bir kaynak AFP’ye yaptığı açıklamada, İsrail'in anlaşmanın ilk aşaması kapsamında 2 binden fazla Filistinli tutukluyu İsrail hapishanelerinden serbest bırakacağını söyledi.

Barguti anlaşmanın dışında

Öte yandan AP, İsrail tarafından yayınlanan serbest bırakılan mahkumlar listesinde, daha önce listeye dahil edileceği yönündeki spekülasyonlara rağmen, önde gelen Filistinli lider Mervan Barguti'nin adının yer almadığını doğruladı. 2002'den bu yana birden fazla müebbet hapis cezasına çarptırılan Barguti, İsrail hapishanelerinde çürüyen en önde gelen Filistinli liderlerden biri.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre Hamas, İsrail ile dolaylı müzakerelerinin bir parçası olarak Barguti'nin takas anlaşmasına dahil edilmesini talep etti. Ancak İsrail hükümeti tarafından yayınlanan listelerde Barguti'nin ismi yer almıyordu. Bu durum, özellikle Barguti'nin hem Fetih hem de Hamas içinde yaygın olarak kabul gören az sayıdaki isimden biri olarak görülmesi nedeniyle Filistin çevrelerinde hayal kırıklığına yol açtı.

Birçok kişi tarafından "Filistin'in Mandela'sı" olarak görülen Barguti, Filistinliler arasında oldukça popüler olmaya devam ediyor ve adı, gelecekteki seçimlerde Filistin Yönetimi'ne liderlik edebilecek potansiyel adaylar arasında anılıyor.


Ateşkesin başlamasıyla binlerce kişi Gazze'deki yıkılmış evlerine geri dönüyor

Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (Reuters)
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (Reuters)
TT

Ateşkesin başlamasıyla binlerce kişi Gazze'deki yıkılmış evlerine geri dönüyor

Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (Reuters)
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (Reuters)

İsrail ile Hamas arasında ateşkes yürürlüğe girdikten ve İsrail güçleri Gazze Şeridi'nin bazı bölgelerinden çekilmeye başladıktan sonra, binlerce yerinden edilmiş Filistinli bugün terk edilmiş ve yıkılmış evlerine dönmeye başladı.

dfrg
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AP)

Yerinden edilmiş kişilerin oluşturduğu büyük kalabalıklar, birkaç gün önce savaş sırasında İsrail ordusunun en şiddetli operasyonlarından birinin hedefi olan Gazze Şeridi'nin en büyük yerleşim birimi Gazze şehrine doğru hareket etti.

Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yaşayan 40 yaşındaki İsmail Zayide, “Allah’a şükür evimiz halen ayakta... ama her yer harap olmuş, mahallemizdeki evler yıkılmış, tüm binalar yerle bir olmuş” dedi.

İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasının yerel saatle öğlen 12'de yürürlüğe gireceğini duyurdu.

dfrgty
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AP)

İsrail hükümeti bu sabah erken saatlerde Hamas ile yapılan anlaşmayı onaylayarak, askerlerin 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde belirtilen bölgelere çekileceğini bildirdi.

Hamas'ın 72 saat içinde hayatta olan 20 İsrailli rehineyi serbest bırakması bekleniyor. Bunun ardından İsrail, İsrail hapishanelerinde uzun süreli hapis cezasına çarptırılmış 250 Filistinliyi ve savaş sırasında Gazze'de gözaltına alınan bin 700 kişiyi serbest bırakacak.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren savaşı sona erdirme planının ilk aşaması, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'ndeki bazı önemli kentsel alanlardan çekilmesini, ancak topraklarının yaklaşık yarısı üzerindeki kontrolünü sürdürmesini öngörüyor.

dfrgty
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)

Anlaşmanın hayata geçirilmesinin ardından, İsrail güçlerinin evleri yıkması ve tüm şehirleri enkaza çevirmesinin ardından çadırlarda yaşayan yüz binlerce insana yardım sağlamak için gıda ve tıbbi yardım yüklü tırlar Gazze Şeridi'ne akın edecek.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nde kalarak, Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılmasını ve Hamas'ın silahlarının imha edilmesini sağlayacağını ifade etti. Netanyahu, “Eğer bu kolay yoldan gerçekleşirse iyi olur. Eğer gerçekleşmezse, zor yoldan gerçekleşecek” şeklinde konuştu.

dfrgth
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Netanyahu, X hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Hükümet, hayatta olan ve ölen tüm rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin çerçeveyi onayladı” dedi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Reuters ile temas kuran sakinler, bazı İsrail güçlerinin sınırın yakınındaki doğu bölgesinden çekildiğini, ancak bölgede tank ateşi duyulduğunu söyledi.

Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bulunan bazı İsrail askerleri mevzilerini boşaltarak doğuya, İsrail sınırına doğru ilerledi, ancak diğer güçler bölgede kaldı.

İsrail güçleri, Akdeniz kıyısından Gazze şehrine uzanan yoldan çekildi. Yüzlerce kişi, geçtiğimiz ay boyunca İsrail'in askerî harekâtına maruz kalan şehre dönmek umuduyla bu yolda toplandı.

Bölge sakinleri, bölgedeki silah seslerinin birçok kişinin ilerlemeye tereddüt etmesine neden olduğunu ve sadece birkaç kişinin yürüyerek geçmeye çalıştığını söyledi.

defrgt
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)

Gazze şehrindeki arama kurtarma ekipleri, daha önce ulaşamadıkları bölgelerde çalışmalarına başladı. Sağlık görevlileri, önceki hava saldırılarında hayatını kaybeden en az 10 kişinin cesedinin çıkarıldığını bildirdi.

40 yaşındaki Mehdi Sakla, “Ateşkes ve barış haberini ilk duyduğumuzda çok sevindik ve Gazze'deki evlerimize dönmeye hazırlandık. Yıkımın ortasında olsa da evlerimize dönmenin sevinci büyük. İki yıldır acı çekiyor ve bir yerden bir yere göç ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Savaşın sona ereceğine dair garantiler

Savaş, İsrail'in uluslararası izolasyonunu derinleştirdi ve Ortadoğu'daki durumu altüst ederek İran, Yemen ve Lübnan'ı da içine alacak şekilde tüm bölgeye yayıldı. Ayrıca, Trump'ın Netanyahu'ya karşı sabrını yitirdiği ve bir anlaşmaya varmak için ona baskı yaptığı görülünce, ABD ile İsrail arasındaki ilişkiler de sınandı.

İsrailliler ve Filistinliler, 67 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğü savaşı sona erdirmek ve savaşı başlatan 7 Ekim 2023'teki sürpriz saldırı sırasında Hamas tarafından kaçırılan rehineleri geri getirmek için atılan en büyük adım olan anlaşmanın açıklanmasının ardından sevinç yaşadı.

frt
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AP)

Hamas Siyasi Büro Üyesi ve Müzakere Heyeti Başkanı Halil el-Hayye, ABD ve arabuluculardan savaşın bittiğine dair güvence aldığını söyledi.

El-Hayye, Hamas’ın ‘kardeşlerinden, arabuluculardan ve ABD yönetiminden, savaşın tamamen bittiğini teyit eden güvenceler aldığını’ ifade etti.

İsrailli rehinelerin 20'sinin Gazze Şeridi'nde halen hayatta olduğu, 26'sının öldürüldüğü ve ikisinin akıbetinin bilinmediği düşünülüyor. Hamas, ölenlerin cenazelerinin çıkarılmasının, hayatta olanların serbest bırakılmasından daha uzun sürebileceğini belirtti.

Engeller

Anlaşma tam olarak uygulanırsa, iki tarafı savaşı sona erdirmeye önceki tüm girişimlerden daha fazla yaklaştıracak.

Ancak işler yine de ters gidebilir. İki taraf, İsrail'in rehineler karşılığında serbest bırakacağı Filistinli mahkûmların listesini henüz yayınlamadı.

Hamas, İsrail'de tutuklu bulunan bir dizi önde gelen Filistinli mahkûmun yanı sıra, İsrail'in askeri harekatı sırasında tutuklanan yüzlerce kişinin de serbest bırakılmasını istiyor.

sdfr
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (Reuters)

Trump'ın 20 maddelik planındaki diğer adımlar (çatışmaların sona ermesinden sonra yıkıma uğrayan Gazze Şeridi'nin nasıl yönetileceği ve şu ana kadar İsrail'in silahlarını teslim etme talebini reddeden Hamas'ın nihai kaderi gibi konular) üzerinde henüz anlaşmaya varılamadı.

Hamas'ın yönettiği Gazze Şeridi İçişleri Bakanlığı bugün, İsrail ordusunun çekildiği bölgelere güvenlik güçleri konuşlandıracağını açıkladı.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Polis memurları, Gazze Şeridi'nin tüm vilayetlerinde işgal ordusunun çekildiği bölgelere konuşlandırılmaya başlayacak ve vatandaşlara hizmet etme, onları destekleme ve kamu ve özel mülkiyeti koruma görevlerini yerine getirecek” denildi.

kı
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (Reuters)

Hamas mensuplarının, önceki iki ateşkes sırasında olduğu gibi Gazze sokaklarına büyük sayılarla geri dönüp dönmeyeceği henüz belli değil. Kuşkusuz İsrail, böyle bir hareketi provokatif olarak değerlendirecek.

Netanyahu, uzun süredir Hamas ile herhangi bir anlaşmaya karşı çıkan iktidar koalisyonunun şüpheci tavrıyla da karşı karşıya.

frgt
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (Reuters)

Trump, pazar günü bölgeye gideceğini ve bu ziyaret sırasında Mısır'da düzenlenecek imza törenine katılacağını duyurdu. Trump ayrıca, Knesset Başkanı Amir Ohana'dan İsrail parlamentosunda konuşma yapması için davet aldı.

Arap ve Batı ülkelerinin desteğini kazanan anlaşma, Trump için önemli bir diplomatik başarı olarak görülüyor.

Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkilileri, İsrail'in askerî harekâtında 67 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirtiyor.


Netanyahu: İsrail ordusu, Hamas silahlarını bırakana kadar Gazze'de kalmaya devam edecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu: İsrail ordusu, Hamas silahlarını bırakana kadar Gazze'de kalmaya devam edecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Hamas silahlarını bırakana kadar Gazze'de baskı kurmaya devam edeceğini söyledi.

Netanyahu, tüm rehinelerin önümüzdeki günlerde iade edileceğini belirtti.

Netanyahu açıklamasında, 48 rehineden (47'si 7 Ekim 2023'te kaçırılmış ve 2014'te öldürülen ve cesedi Hamas tarafından tutulan bir asker) 20'sinin hayatta, 28'inin ise öldürüldüğünü belirtti ve İsrail makamları tarafından daha önce açıklanmamış olan iki rehinenin (bir Nepal öğrenci ve bir İsrail askeri) ölümünü ilk kez doğruladı.

Netanyahu, Gazze Şeridi'nde tutulan tüm rehinelerin geri dönmesiyle, pazartesi akşamı İsrail'in “ulusal sevinç günü”nü kutlayabileceğini umduğunu ifade etti.

Bugün erken saatlerde, İsrail ordu sözcüsü Avichay Adraee ateşkes anlaşmasının yerel saatle 12:00'de yürürlüğe girdiğini duyurdu.