Mısır hükümeti, muhtaç aileler için sosyal koruma programlarını genişletiyor

Yüksek fiyatlarla mücadele için emtia fiyatlarındaki farkı üstlenmeyi taahhüt ett

Mısırlılar, bir satış noktasının önünde ‘Hepimiz biriz’ girişimiyle indirimli fiyatlarla mal alıyor (Mısır İçişleri Bakanlığı)
Mısırlılar, bir satış noktasının önünde ‘Hepimiz biriz’ girişimiyle indirimli fiyatlarla mal alıyor (Mısır İçişleri Bakanlığı)
TT

Mısır hükümeti, muhtaç aileler için sosyal koruma programlarını genişletiyor

Mısırlılar, bir satış noktasının önünde ‘Hepimiz biriz’ girişimiyle indirimli fiyatlarla mal alıyor (Mısır İçişleri Bakanlığı)
Mısırlılar, bir satış noktasının önünde ‘Hepimiz biriz’ girişimiyle indirimli fiyatlarla mal alıyor (Mısır İçişleri Bakanlığı)

Mısır hükümeti, ‘muhtaç’ aileler için sosyal koruma programlarını genişletirken hükümet, enflasyonla mücadele kapsamında küresel kriz nedeniyle emtia fiyatlarındaki farkı üstlenme sözü verdi. Mısır Maliye Bakanı Muhammed Mait, 29 Haziran’da yaptığı açıklamada “Mısır Devleti, cumhurbaşkanlığı direktiflerinin uygulanmasında, küresel enflasyon dalgasını azaltmak için sürekli çalışarak, vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli finansmanı sağlamayı taahhüt ediyor. Böylece Mısır devletinin kamu hazinesi, iç içe geçmiş küresel krizler ve buna bağlı olarak tedarik zincirlerinin bozulması ışığında, mal ve hizmet fiyatlarındaki farkı mümkün olduğu kadar üstlenecek” dedi.

Mait, “Mısır hükümeti, en savunmasız aileler ve en muhtaç aileler için daha hedefli programlarla sosyal koruma şemsiyesinin genişletilmesine katkıda bulunan önlemler ve eylemler almaya isteklidir. Mısır’da yeni mali yıl bütçesi, Sosyal güvenlik, dayanışma ve onur programlarının finansmanı için 32 milyar lira, evlere doğal gaz hizmetlerinin ulaştırılması için 3,5 milyar lira, gıda ürünlerini desteklemek için 140 milyar lira ve sosyal konut desteğine 10,2 milyar lira tahsis edildi. Ayrıca kronik hastalıkları tedavi etmeye yönelik cumhurbaşkanlığı girişimlerinin sürdürülmesinin yanı sıra dar gelirlilere ve gençlere yeterli barınma sağlanması ve devlet tarafından karşılanamayanlar için sağlık sigortası, ilaç ve tedavi için 14,1 milyar lira sağlanması sözü verdi” açıklamasında bulundu.

Bakan, “Mısır hükümetinin ihracatçı şirketlere nakit sağlayarak, ihracat sektörünü destekleme konusundaki istekliliğini yansıtan bir adımla, ihracatı desteklemek ve geliştirmek için 28 milyar lira tahsis edildi. Bu durum da hükümeti, küresel ekonominin tanık olduğu zorluklar ışığında, üretim ve ihracat faaliyetlerini genişletmeye sevk ediyor” diyerek, düğümlerin çözülmesi anlaşması çerçevesinde 202 milyar liralık kamu hazinesi katkısının emeklilik fonlarını desteklemek için, yıllık yüzde 6 büyüme oranıyla tahsis edileceğine dikkati çekti.

Geçen Nisan ayında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Mısır’daki sosyal koruma programlarının bütçesini artırma kararı aldı. Geçmişte Mısır hükümeti, Mısır’daki küresel ekonomik kriz ve yüksek fiyatlarla mücadele için ‘asgari ücretin yükseltilmesi, karnelerin sübvanse edilmesi ve sosyal koruma programlarından yararlananların tabanının genişletilmesi’ dahil bir ‘sosyal koruma paketi’ kabul etti. Geçen Temmuz ayında ise Mısır Cumhurbaşkanı, ‘Dayanışma ve Onur’ programına bir milyon Mısırlı ailenin dahil edilmesini içeren bir dizi karar yayınladı. Bu kararla birlikte programdan yararlananların sayısı ülke genelinde 20 milyonu aştı.

Mısır Maliye Bakanlığı, 29 Haziran’da yaptığı açıklamada “Yeni bütçe büyümeyi, üretimi ve ekonomik toparlanmayı daha teşvik edici olup, kamu harcamalarının değeri yaklaşık 3 trilyon lira, kamu gelirleri ise 2,1 trilyon liradır. Mali disiplini sürdürmenin yanı sıra küresel zorluklarla agresif ve hızlı bir şekilde başa çıkmak için GSYİH’nın yüzde 2,5’i ile en yüksek faiz dışı fazlaya ulaşmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Mısır Maliye Bakanı, “Sağlık sektörü için mali tahsisler, 2022- 2023 mali yılında 304,5 milyar liraya kıyasla yüzde 30,4 artarak yaklaşık 397 milyar liraya ulaştı. 2022- 2023 mali yılında 476,1 milyar lira olan üniversite öncesi ve üniversite eğitimine yönelik mali tahsislerde yüzde 24,3 artışla yaklaşık 591,9 milyar sterline ulaşıldı. Ayrıca bilimsel araştırma için mali tahsisat, yüzde 17,5 artırılarak, 2022- 2023 mali yılındaki 84,8 milyar liraya kıyasla yaklaşık 99,6 milyar liraya çıkarıldı” dedi.



Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
TT

Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)

Güney Suriye'deki Dera vilayetinin sağlık müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, Dera kırsalının batısındaki Abidin kasabasında bir düğün merasimi sırasında meydana gelen ve kaynağı bilinmeyen patlamada 33 kişinin yaralandığını duyurdu.

Dera Sağlık Müdürü Ziyad el-Mehamid, yaralılar arasında çocukların da bulunduğunu söyledi.

Dera Ulusal Hastanesi 19, Tafas Ulusal Hastanesi 6 ve el-Şecere kasabasındaki sağlık merkezi 8 yaralıyı tedavi altına aldı.

Abidin kasabası sakinleri Alman Basın Ajansı'na (DPA) şunları söyledi: “Ne olduğunu bilmiyoruz. Patlayıcı bir cihaz mıydı yoksa bir top mermisi miydi? Bazıları düğün kutlaması sırasında patlayan bir el bombası olduğunu söyledi ve çoğunluğu çocuk olmak üzere yüzlerce insan toplanmıştı.”

Suriye medyası, İsrail ordusuna ait bir devriyenin batı Dera kırsalındaki patlama bölgesine doğru ilerlediğini bildirdi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Bu arada, Suriye devlet televizyonu, güneydeki Süveyda vilayetinde silahlı grupların el-Mezra kasabasında İç Güvenlik Güçlerine ait bir aracı silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) hedef aldığını bildirdi.

Bir güvenlik kaynağı televizyon kanalına, "isyancı grupların bombardımanı ateşkes anlaşmasının ihlali anlamına geliyor ve güvenlik güçleri bu ihlallere kararlı bir şekilde karşılık verecektir" ifadelerini kullandı.


İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.