OPCW: Suriye güçlerinin 2017’de zehirli gaz saldırılarına maruz kaldığına dair bir kanıt yok

Mart 2015’te Suriye muhalefetinin kontrolündeki bir bölgeye düzenlenen hava saldırılarının ardından Şam’ın doğusundaki bir kenar semtinden yükselen dumanlar (Reuters)
Mart 2015’te Suriye muhalefetinin kontrolündeki bir bölgeye düzenlenen hava saldırılarının ardından Şam’ın doğusundaki bir kenar semtinden yükselen dumanlar (Reuters)
TT

OPCW: Suriye güçlerinin 2017’de zehirli gaz saldırılarına maruz kaldığına dair bir kanıt yok

Mart 2015’te Suriye muhalefetinin kontrolündeki bir bölgeye düzenlenen hava saldırılarının ardından Şam’ın doğusundaki bir kenar semtinden yükselen dumanlar (Reuters)
Mart 2015’te Suriye muhalefetinin kontrolündeki bir bölgeye düzenlenen hava saldırılarının ardından Şam’ın doğusundaki bir kenar semtinden yükselen dumanlar (Reuters)

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) dün yaptığı açıklamada, Şam’ın, Suriye güçlerinin 2017’de iki zehirli gaz saldırısına maruz kaldığı yönündeki suçlamalarının “makul bir dayanağı” olmadığını duyurdu.

Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre Şam, 2017 yazında ülkenin orta kesimindeki Hama ilinin El-Mesasane köyünde muhalif gruplarla çıkan çatışmalarda kimyasal silahların da olduğu iki havan saldırısında yedi askerinin yaralandığını açıklamıştı.

OPCW müfettişleri ise Suriye tarafının suçlamalarını destekleyecek kanıtlar bulamadıklarını açıklayarak “çelişkiler” olduğunu kaydettiler.

Lahey merkezli uluslararası örgüt, müfettişlerin “söz konusu iki olayda kimyasalların silah olarak kullanılmasına ilişkin makul dayanaklar bulunmadığı sonucuna vardıklarını” açıkladı.

Şam, Temmuz ve Ağustos 2017’de hükümet güçlerinin Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) ve muhalif gruplara karşı yürüttüğü bir operasyon sırasında “zehirli gazla yapılan havan saldırılarını” OPCW’nin soruşturmasını istemişti.

Suriye, saldırıda zehirli klor gazı kullanıldığını iddia ederek, nefes almada güçlük, kas spazmları ve ağızdan köpük gelmesi gibi semptomlarla üç askerinin hastaneye kaldırıldığını duyurmuştu.

Ağustos ayında benzer bir saldırıda yaralanan dört askerinde de aynı semptomların görüldüğünü öne sürmüştü.

OPCW müfettişleri, Suriye’ye bir dizi ziyaret gerçekleştirerek aralarında yaralıların da bulunduğu 18 kişiyle görüştüler ve tıbbi kayıtların yanı sıra hastaneden fotoğraf ve video kayıtları gibi kanıtlar topladılar. Ancak OPCW, “yeterli bilgi toplamada sıkıntı yaşadıklarını” açıkladı.

Örgütün karşılaştığı engeller arasında, müfettişlerinin cephenin ön saflarında bulunan sözde saldırı mahallini ziyaret edememeleri ve Suriye’nin olay yerinden fotoğraf veya video şeklinde kanıt veya mühimmat kalıntıları, kan, giysi veya toprak örnekleri sunmaması da var.

Bu nedenle, OPCW’nin raporuna göre müfettişler “rapor edilen maruziyetin toksikolojik değerlendirmesini güvenli bir şekilde yürütemediler”.

OPCW, Mart 2017’de Suriye’deki savaş sırasında Mesasane yakınlarındaki El-Latamne’de klor ve sarin de dahil olmak üzere düzenlenen bir dizi kimyasal saldırıdan Devlet Başkanı Beşşar Esed’in rejimini sorumlu tutmuştu. OPCW ayrıca DEAŞ’ın 2015 yılında Suriye’nin kuzeyindeki bir saldırıda hardal gazı kullandığı sonucuna varmıştı.

Şam, kimyasal silah kullandığını reddediyor ve Şam yakınlarındaki Guta bölgesinde bin 400 kişinin ölümüne yol açan sarin gazı saldırısının ardından, 2013’te varılan bir anlaşma uyarınca stoklarını devrettiği konusunda ısrar ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Suriye’nin OPCW’deki oy kullanma hakkı, örgütle iş birliği yapmayı reddettiği için 2021’de askıya alınmıştı.



Husiler İsrail'in Hayfa limanına 'deniz ambargosu' ilan etti

Sana'da Husilerin bir gösterisi sırasında sergilediği bir füze maketi (EPA)
Sana'da Husilerin bir gösterisi sırasında sergilediği bir füze maketi (EPA)
TT

Husiler İsrail'in Hayfa limanına 'deniz ambargosu' ilan etti

Sana'da Husilerin bir gösterisi sırasında sergilediği bir füze maketi (EPA)
Sana'da Husilerin bir gösterisi sırasında sergilediği bir füze maketi (EPA)

Reuters, Yemen'deki İran destekli Husilerin dün İsrail'in Gazze Şeridi'nde devam eden askeri operasyonuna tepki olarak İsrail'in Hayfa Limanı’na deniz ambargosu ilan ettiğini bildirdi.

Husilere bağlı El-Mesira televizyonunun aktardığı askeri açıklama şu ifadeler yer aldı:

“Hayfa Limanı’na deniz ambargosu uygulama kararı, İsrail'in acımasız saldırganlığını yoğunlaştırmasına ve Gazze'deki Filistinlilere yönelik kuşatma ve açlığın devam etmesine bir tepkidir.”

Açıklamada ‘Hayfa Limanı'nda gemisi bulunan ya da bu limana giden tüm şirketlere, açıklamada belirtilen ve daha sonra belirtilecek olan hususları dikkate almaları’ çağrısında bulunuldu.

İsrail ordusu pazar günü sabaha karşı Yemen'den yapılan bir füzeli saldırıyı önlediğini duyururken, Husiler Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Uluslararası Havalimanı'na iki füzeyle saldırdıklarını açıkladı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada “Yemen’den fırlatılan bir füze etkisiz hale getirilirken ülkenin çeşitli bölgelerinde alarmlar çalıştı” denildi.

Yemen'deki Husiler daha sonra Ben Gurion Uluslararası Havalimanı'na doğru iki balistik füze fırlattıklarını duyurdu.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, ‘Gazze'ye yönelik saldırılar durana ve kuşatma kaldırılana kadar’ saldırıların devam edeceğini açıkladı.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırması sonrası Gazze Şeridi'nde savaşın patlak vermesinin ardından Husiler, İsrail’in saldırılarıyla harabeye dönen Gazze Şeridi halkını destelemek amacıyla olduğunu belirterek İsrail'e onlarca füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırısı düzenledi.