Cezayir Bağımsızlık Günü'nde orduda birçok terfi gerçekleştihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4416896-cezayir-ba%C4%9F%C4%B1ms%C4%B1zl%C4%B1k-g%C3%BCn%C3%BCnde-orduda-bir%C3%A7ok-terfi-ger%C3%A7ekle%C5%9Fti
Cezayir Bağımsızlık Günü'nde orduda birçok terfi gerçekleşti
Subay Mesude Bulenevar, Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun tarafından tümgeneral rütbesini aldıktan sonra
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, ülkenin 5 Temmuz'daki bağımsızlığının 61. yıldönümü münasebetiyle subaylar arasındaki terfi törenine katıldı. Terfi alan subaylar arasında iki de kadın bulunuyor. Mesude Bulenevar Tuğgeneral rütbesinden Tümgeneralliğe, Nebliye Mansuri ise Albay rütbesinden Tuğgeneralliğe yükseldi.
Terfilerde 91 tuğgeneral, 12 tümgeneral ve çok sayıda albayın yer alması dikkat çekti. Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha, terfi töreninde şunları söyledi: “Subaylara, tuğgenerallere ve tüm hizmetlilere nişan ve rütbe verilmesi, Cezayir halkının milli ordusunu ileri ordular saflarına yükseltmek amacıyla daha fazla çalışmak için bir katalizördür.”
Cezayir’in bağımsızlığının 61’inci yıl dönümünün, “Acilen hakkının verilmesi gerektiğini” vurgulayan Şangariha, “Bağımsızlık, insanları ve taşıdığı yüce değerlerle 20’nci yüzyılın en önemli başarılarından biri olarak sınıflandırılan şanlı bir konumdur. Aynı zamanda insan ruhunun gerçekleştirdiği en güzel şeyi temsil eder. Aziz vatanını seven, ona sadakat ve samimiyetle hizmet etmek isteyenler için bir rol modeldir” dedi.
Cezayir Genelkurmay Başkanı, “Kadın ve erkek kadroların (özellikle de sınırlarda konuşlandırılan subayların) kendilerine verilen görevleri yerine getirirken gösterdikleri çabaların onuruna” subaylara rütbe ve madalya verme sözü verdi. Genelkurmay Başkanı Şangariha, Cezayir Savunma Bakanlığı'nın Askeri İşler Yüksek Şurası’nın bağımsızlık kutlamaları öncesinde düzenlediği toplantıya atıfta bulunarak, ‘toplantıda orduda görev yapan subayların terfisi, bir kısmının emekliliğe sevk edilmesi ve madalya verilmesi ile ilgili konuların ele alındığını’ ifade etti. Şangariha, ‘toplantının, şartları sağlayan memurların terfi kararları ile sonuçlandığını’ belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Cezayir haber ajansı APS’den aktardığına göre Şangariha, Cumhurbaşkanı Tebbun'un orduya verdiği ‘desteğe’ övgüde bulunarak bunun “savunma sistemini geliştirmeye ve modernize etmeye devam etme ve en son askeri teknolojilere ve teçhizata sahip olma, ülke güvenliğini ve çıkarlarını koruma ve sınırları savunma kararlılığını artıracağını” ifade etti.
Cezayir Cumhurbaşkanlığı, Bağımsızlık Günü'nde, Cumhurbaşkanı Tebbun’un şu sözlerini yayınladı: “Bağımsızlık Günü, her seviyede ve yerde hepimizden beklenen çabaların büyüklüğünü ve asaletini hissettiğimiz yenilenmiş bir istasyonun oluşturuyor. Bu özel durumda, bizi daha uyanık olmaya ve çalışmaya, yeni, çağdaş düşünce ve yönetim kalıplarına geçiş bahsini kazanmaya, ulusal zenginliği israf eden bağımlılık ve rant kavramlarını kesin olarak ortadan kaldırmaya davet ediyorum.”
Askeri tatbikatlar (Cezayir ordusu)
Cumhurbaşkanı Tebbun ayrıca orduya övgüde bulunarak, “Ordumuz, vatan ve milleti savunmak için cephelerde gurur ve haysiyetle konuşlanmış şehitler ve mücahitler arasındaki kahramanların sancağıdır. Sadık vatanseverlerin ortak çabaları, salih şehitlerin ve yiğit mücahitlerin fedakarlıkları, içinde Cezayir aşkı olan gençlerimizin bilinç ve bağlılıkları, aziz ülkemizi gelişmekte olan ülkeler saflarına ve hak ettiğimiz konuma ilerletmek için samimi irademizi yineliyor” dedi.
Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüşhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5165876-y%C4%B1k%C4%B1nt%C4%B1lar-aras%C4%B1nda-hartum-hayata-%C3%A7ekingen-bir-d%C3%B6n%C3%BC%C5%9F
Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında iki yılı aşkın süredir devam eden şiddetli savaşın ardından, Sudan'ın başkenti Hartum'da ticari faaliyetler ve günlük yaşam yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Modernliğin ve güzelliğin sembolü olan şehir, bugün yıkımın enkazı üzerinde duruyor ve yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Binlerce yıkık bina, başkentte Mehdi Devrimi’nden bu yana ilk kez yaşanan savaşın şiddetini gözler önüne seriyor.
Sudan Merkez Bankası binası ve yakınındaki bir otelde meydana gelen hasarın izleri (Şarku’l Avsat)
Savaşın izleri binalarda ve sokaklarda halen açıkça görülüyor. Başkentin birçok simgesel yapısı tamamen veya kısmen yakıldı ya da yıkıldı, binaların duvarlarında kurşun delikleri var. Bankalar ve devlet daireleri kapısız ve penceresiz hale geldi; içlerinden yangın ve is kokusu yayılıyor.
Toplu taşımaya temkinli dönüş
Hartum'un merkezindeki ana ulaşım istasyonu olan ve Jackson durağı olarak bilinen istasyonda, toplu taşıma araçları eyaletin şehirlerinden ve ilçelerinden vatandaşları taşımaya yeniden başladı, ancak Hartum'un en ünlü pazarlarından biri olan Arap Pazarı’na ulaşmak için halen yürüyerek veya özel araçlarla gitmek gerekiyor.
Yetmişli yaşlarında bir adam yorgun adımlarla pazara doğru yürüyordu. Yürümekten yorgun düşen adam, başındaki takkesini kaldırarak terini sildi. Şarku’l Avsat’a eski dükkanını kontrol etmek ve 200 bin Sudan cüneyhi (73 dolar) değerinde mal ve eşya satın almak istediğini söyledi. Şehrin en büyük ve en ünlü ticaret merkezi olan Vaha Hartum’u çevreleyen yıkıma işaret eden yaşlı adam, gözlerinden umut ışığı saçarak, “Bu yıkım yeniden inşa edilecek, önemli olan dersimizi almamız” dedi ve sonra sessizliğe büründü.
Altınlar nereye gitti?
Yanan Vaha Hartum'un yakınında arabalar hareket ediyor ve insanlar dolaşıyor, ancak dükkanlar henüz açılmadı. Bazıları sadece mallarını kontrol etmekle yetiniyor, diğerleri ise el-Fercabi Eczanesi yazan tabelanın altında arabalarının bakımını yapmaya devam ediyor.
Savaşın izlerini taşıyan yıkık bir ticaret merkezi (Şarku'l Avsat)
Bir zamanlar Sudan'ın en büyük altın ticaret merkezlerinden biri olan Altın Binası, yangına rağmen halen ayakta duruyor. Öte yandan, Hartum Valisi ile şirket sahipleri arasında bölgedeki altın ticaretini canlandırmanın yollarını görüşmek üzere bir toplantı yapılacağı konuşuluyor.
Hartum Ulu Camii
1901 yılında Hidiv Abbas Hilmi Paşa tarafından açılan ve tarihi bir mimari eser olan Hartum Ulu Camii, savaştan nasibini aldı ve çevresi ile birlikte büyük hasara uğradı. Bakım çalışmaları tamamlanmak üzere olan caminin birkaç gün içinde ibadete açılması planlanıyor. Savaştan önce Hartum Ulu Camii, ibadet etmek ve ders halkalarına katılmak için Hartum'un dört bir yanından gelenlerden yoğun ilgi görüyordu.
Başkentin merkezindeki bir ticaret merkezinde meydana gelen yıkımdan (Şarku'l Avsat)
Saray Caddesi
Hartum'un merkezindeki ana caddelerden biri olan Saray Caddesi, adını, güney kapısında bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan almıştır. Çatışmalar sırasında büyük bir savaş alanı olan cadde, son dönemde yeniden hareketlendi; özellikle Cumhuriyet Caddesi ile kesiştiği noktada özel araçların gelip gittiği görülüyor.
Cumhuriyet Caddesi'nin çukur kısımlarındaki su birikintileri (Şarku'l Avsat)
Diğer caddelerin aksine Saray Caddesi her iki yanında küçük su birikintileri olmasına rağmen en temiz cadde olarak kabul ediliyor. Seyyid Abdurrahman Caddesi ile kesiştiği noktada ise el-Ehli Bankası binasında bakım çalışmaları başladı; bankanın faaliyetlerine yeniden başlaması için hazırlıklar yapılıyor.
Hürriyet Caddesi
Hürriyet Caddesi, Hartum'un batı kesiminde, elektrikli ev aletleri mağazalarının bulunduğu bölgede yer alıyor. Esnaflardan bazıları dükkanlarına geri döndü; yetkililerin bölgeyi güvenli hale getirecekleri ve yıl sonuna kadar devlet vergilerinden muaf tutacakları sözü vermeleri üzerine, caddede nispeten canlanma başladı.
Dükkân sahipleri kurban kesip, şeker ve meyve suyu dağıttılar. Özgürlük Caddesi'ni Sudan bayraklarıyla süslediler ve hoparlörlerden milli marşlar çalarak Hartum'un ticaret merkezinde hayatın normale döndüğünü ilan ettiler.
Başkent Hartum’un batısındaki Hürriyet Caddesi'nde hareketlilik yaşandı. (Şarku'l Avsat)
40 yıldır elektrikli ev aletleri satıcısı olan Babekir Hasan, “Bu dönüş, Hartum'da hayatın normale döndüğü anlamına geliyor. Tüm esnafı geri dönmeye çağırıyorum, çünkü durum şu anda istikrarlı” diyerek mutluluğunu dile getirdi. Bir diğer esnaf Salah Surkti ise, mallarını makul fiyatlarla satabilmek için vergilerin düşürülmesini talep etti ve savaş sırasında 200 milyon Sudan cüneyhi (73 bin dolar) kaybettiğini belirterek, “Tüccar kaybını üzülerek günlerini geçirmemeli, ayağa kalkıp yeniden başlamalı” dedi.
Başkent Hartum'da işlerine geri dönen dükkanlar (Şarku'l Avsat)
Devlet ayağa kalkmaya çalışıyor
Başkent Hartum’daki yeni boyanmış binalar, istikrara dönüşün işaretlerini yansıtıyor. Öte yandan Hartum genelindeki birçok devlet kurumunda restorasyon çalışmaları başladı. Hartum Yasama Konseyi'ndeki (eyalet parlamentosu) hasara rağmen, bazı çalışanlar elektrik ve su olmadan çalışıyor. Yakındaki Elektrik İdaresi binası ise tamamen yanmış gibi görünüyor.
Başkent Hartum’da yaşanan savaş nedeniyle onlarca dükkân ve alışveriş merkezi yıkıma uğradı. (Şarku'l Avsat)
Bir çalışan, hizmetlerin yeniden sağlanmasının yakın olduğunu, ancak ‘en önemli konunun güvenliğin sağlanması’ olduğunu vurguladı.
Nil Nehri'nin iki kolunun birleştiği nokta, Hartum'un Omdurman'a açılan kapısı
El-Mukran bölgesi, adını Beyaz ve Mavi Nil nehirlerinin kesiştiği noktadan alıyor. Hartum ve Omdurman arasında yoğun trafik hareketliliğine sahne olan bu bölge, Omdurman'a giriş kapısı olmasının yanı sıra, Sudan Merkez Bankası Başkanlığı, Zain Telekomünikasyon Şirketi binaları, oteller, Sudan Müzesi ve diğer büyük kurumların da bulunduğu bir bölgedir. Ancak bu bölge de yıkım ve tahribattan nasibini aldı.
Başkent Hartum’daki bir çarşıda dükkanının yıkıntıları önünde duran bir esnaf (Şarku'l Avsat)
Büyük kayıplara ve geniş çaplı yıkıma rağmen Hartum yavaş ama emin adımlarla yeniden ayağa kalkmaya başladı. Dükkanların ve çarşıların yeniden açılması, camilerin ve devlet binalarının onarılması, savaşın yaralarını yaşayan bu şehrin, halkının desteği ve azmiyle yeniden ayağa kalkabileceğinin işaretleri.