Kral Selman: Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’ye hizmet etmek Suudi Arabistan için bir onur

Veliaht Prens, hac ibadetlerini kolaylaştıran olağanüstü başarılara övgüde bulundu.

Kral Selman: Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’ye hizmet etmek Suudi Arabistan için bir onur
TT

Kral Selman: Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’ye hizmet etmek Suudi Arabistan için bir onur

Kral Selman: Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’ye hizmet etmek Suudi Arabistan için bir onur

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, bu yılki Hac mevsimin hastalık ve salgından arınmış bir şekilde sağlıklı bir ortamda başarılı olarak gerçekleşmesinin başta Cenab-ı Allah, ardından güvenlik, önleyici, organizasyonel, sağlık hizmet ve trafiğin uygulanmasında herkesin gösterdiği seçkin gayret sayesinde oluştuğunu söyledi.

Kral Selman, tüm bu başarı sebebiyle sayıları koronavirüs salgını öncesine dönen Rahman’ın misafirlerinin maneviyat, sükunet ve inanç dolu bir atmosferin yanı sıra rahatlık ve güven içinde ibadetlerini gerçekleştirebildiğini ifade etti.

Teşrik günlerinin üçüncü gününde Mina’dan ayrılan hacılar (Fotoğraf: Muhammed el Mena)
Teşrik günlerinin üçüncü gününde Mina’dan ayrılan hacılar (Fotoğraf: Muhammed el Mena)

Kral Selman, Suudi Arabistan İçişleri Bakanı ve Hac Yüksek Komitesi Başkanı Prens Abdulaziz bin Suud bin Nayef’e Kurban Bayramı’nda Müslümanların ibadetlerini kolaylıkla yerine getirmelerindeki gayretinden ötürü bir teşekkür telgrafı gönderdi.

Kral Selman mesajında, “Yüce Allah'a hamd ediyor ve bu yılki Hac sezonunun başarısı için O'na şükrediyoruz. Hacılara, umrecilere ve ziyaretçilerin yanı sıra Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’ye hizmet etmekten onur duyuyoruz. Suudi Arabistan Krallığı’nın gurur duyduğu bu onur, ona büyük bir sorumluluk yüklemiş, böylece tüm imkanlarını, maddi ve insani yeteneklerini onlara hizmet etmek için seferber etmiştir” ifadelerini kullandı.

Hacılar Kabe'yi tavaf ederken (SPA)
Hacılar Kabe'yi tavaf ederken (SPA)

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman ise Kurban Bayramı’nda Müslümanlara sağlanan üstün hizmetlerinden ve olağanüstü başarılarından ötürü tüm personele teşekkür ederek övgüde bulundu.

Veliaht Prens ayrıca, Prens Abdulaziz bin Suud bin Nayef’e Kurban Bayramı’nda Müslümanların ibadetlerini kolaylıkla yerine getirmelerindeki gayretinden ötürü bir teşekkür telgrafı gönderdi.

Muhammed bin Selman mesajında, "Bu yılki Hac sezonunda Rahman'ın misafirlerine hizmette bulunan size, bölge Emirlerine, Hac Heyeti üyelerine, güvenlik görevlilerine ve tüm resmi ve özel kurum çalışanlarına teşekkür ederiz. Allah'ın bu mübarek ülke liderliğini ve Kral Selman bin Abdulaziz Al Suud'un himayesindeki insanları onurlandıran bu büyük ibadetin gerçekleştirilmesini kolaylaştıran olağanüstü başarıları takdir ediyoruz" ifadelerini kullandı.



Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
TT

Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)

İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların İran'a da sıçramasıyla Ortadoğu'da topyekun savaş riski her geçen gün artıyor. 

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın analizinde, Sünni bir koalisyon oluşturan Körfez ülkelerinin İran'a ya da onun desteklediği milislere doğal olarak sıcak yaklaşmadığı belirtiliyor.

Guardian'ın diplomasi editörü Patrick Wintour'un kaleme aldığı analizde, Körfez ülkelerinin İsrail'in İran'a karşı saldırıları artırmasını istemediği ve gerilimi düşürmek için ABD'nin devreye girmesini talep ettiği aktarılıyor. 

Irak, Kuveyt, Umman, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının bölgede istikrar ve refaha giden tek yol olduğunu vurguladığı belirtiliyor. 

Ayrıca analizde, Körfez ülkelerinin Filistinlilere insani yardım ve siyasi destek dışında bir şey sağlamamaya yönelik ortak stratejilerini değiştirmeyeceği savunuluyor. 

Son çatışmaların ardından İsrail'in misilleme olarak İran'daki petrol altyapısını ve nükleer tesisleri hedef alabileceği de öne sürülüyor. Wintour, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nin (GCC) bu olasılıktan epey tedirgin olduğunu aktarıyor. 

GCC'nin Lübnan'daki saldırılarını durdurması için İsrail'e çağrı yaptığı fakat İran'in İsrail'e misillemesini destekleyen bir açıklamada bulunmadığına işaret ediliyor. 

Analizde, İsrail'in saldırılarını genişletmesiyle Körfez ülkelerinin bir ikilemle karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Bir yandan İran'ın bölgedeki etkisinin uzun vadede zayıflaması, burada sadece İsrail'in egemen olduğu istikrarsızlaştırıcı bir güç boşluğu yaratabilir. Diğer yandan bu boşluk, Körfez ülkeleri için İran'ın zayıflığından faydalanma ve Tahran'ın desteklediği milisleri geri püskürtme fırsatı yaratabilir. 

Analize göre İran'ın zayıflaması, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'ye Tahran destekli grupları dizginlemesi için daha fazla alan sağlayabilir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da Lübnan'daki nüfuzunu yeniden kazanabilir.

Wintour, en önemli denge unsurunun Suudi Arabistan-İran ilişkileri olduğunu belirtiyor. İki ülke, Çin'in ev sahipliğiyle 10 Mart 2023'te bir araya gelerek ilişkileri normalleştirme kararı almıştı. 7 yıl aradan sonra diplomatik ilişkiler tekrar başlatılmıştı.

Berlin merkezli Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin pazartesi yayımladığı raporda da Riyad ve Tahran arasındaki ilişkilerin bölgede barışı sağlamaya yönelik kilit önem taşıdığına dikkat çekilmişti.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal Bin Ferhan'la Katar'da dün yaptığı görüşmede, İsrail'in bölgedeki saldırganlığına karşı İslam ülkelerine birlik çağrısı yapmıştı.

İsrail'in bir sonraki adımı ne olacak?

İsrail'in önce Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, sonra da Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran da aylardır beklenen misillemeyi salı gecesi yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylerken, ABD de Tel Aviv yönetimine destek veriyor. 

Amerikan medya kuruluşu CNN, "bölgesel savaşın fiilen başladığını" yazıyor. Kimliğinin açıklanmamasını isteyen İsrailli bir eski üst düzey askeri yetkili, Tel Aviv yönetiminin seçeneklerini değerlendirdiğini belirtiyor. 

Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İran'a kapsamlı saldırı düzenlenmesini savunuyor fakat CNN'e konuşan yetkili, Tel Aviv'in fevri davranmayacağını ve daha ölçülü bir saldırı planı yapabileceğini öne sürüyor. 

Öte yandan Amerikan gazetesi New York Times (NYT), İsrail ordusunun İran'a güçlü bir misilleme düzenleyebileceğini yazıyor. İsrail'in Ulusal Güvenlik Konseyi'nde İran stratejisinden sorumlu eski yetkili Yoel Guzansky, şunları söylüyor: 

İsrail'de ordu, savunma uzmanları, analistler ve siyasetçiler arasında İran'ın saldırısına güçlü şekilde karşılık verilmesine dair fikir birliği var.

NYT'ye konuşan yetkililer, Tel Aviv'in misillemeye yönelik kararını büyük ihtimalle cuma akşamı Roş Haşanah'ın sona ermesiyle vereceğini belirtiyor. Roş Haşanah'ta Yahudiler, İbrani takvimine göre yeni yılın gelişini kutluyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times, CNN