Aşırı sağcılar Cenin’den erken çekildiği için Netanyahu’ya tepkili

İsrail’de aşırı sağ, Cenin saldırısını bitirmekte acele ettiği gerekçesiyle Netanyahu'yu eleştiriyor

Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant, Cenin yakınlarındaki Salem bölgesini ziyaret etti (Başbakanlık Ofisi)
Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant, Cenin yakınlarındaki Salem bölgesini ziyaret etti (Başbakanlık Ofisi)
TT

Aşırı sağcılar Cenin’den erken çekildiği için Netanyahu’ya tepkili

Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant, Cenin yakınlarındaki Salem bölgesini ziyaret etti (Başbakanlık Ofisi)
Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant, Cenin yakınlarındaki Salem bölgesini ziyaret etti (Başbakanlık Ofisi)

İsrail ordusu, terörizme indirdiği darbe gücüne kanıtı olarak Cenin mülteci kampındaki yıkım sahnelerini gösterdi. Radikal sağ kesim ise askeri harekata aceleyle son verdiği için orduyu ve uluslararası baskılara boyun eğen Başbakan Binyamin Netanyahu'yu eleştirmeye başladı. Bugün sağ kesim, bu gerilemenin telafisi için daha fazla yerleşim birimine onay verilmesini talep ediyor.

Yerleşim Birimleri Konseyi, Gazze Şeridi'nden çekilme planı kapsamında 2005 yılında Ariel Şaron hükümeti döneminde boşaltılan Cenin yakınlarındaki mevcut dört yerleşim yerinde inşaatın yeniden başlatılmasını talep etti.

Fetih Hareketi’nden bir silahlı, Çarşamba günü Cenin'deki Filistinlilerin cenaze törenine katıldı (Reuters)
Fetih Hareketi’nden bir silahlı, Çarşamba günü Cenin'deki Filistinlilerin cenaze törenine katıldı (Reuters)

Dün (5 Temmuz) Cenin’den çekilen ordu, düzenlediği bu askeri harekatı çok başarılı ve tüm temel hedeflerine ulaşmış olarak özetlemişti. İsrail ordusu Sözcüsü Daniel Hagari, basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Filistinli militanların geri dönmesi durumunda ordu onları tutuklamak amacıyla kesinlikle bu kampa geri dönecektir” ifadelerini kullandı. Operasyonun başında silahlı adam sayısının yaklaşık 400 olduğunu, bunların yarısının kaçtığını iddia eden Hagari, yaklaşık 30'unun ise tutuklanarak şuanda Şin Bet’in gözaltı merkezlerinde tutulduğunu söyledi. 

İsrail'in düzenlediği operasyonda hayatını kaybedenlerin cenazesi ardından Filistin Otoritesi’ne bağlı güçler Cenin'de (Reuters)
İsrail'in düzenlediği operasyonda hayatını kaybedenlerin cenazesi ardından Filistin Otoritesi’ne bağlı güçler Cenin'de (Reuters)

Hagari, “Bu militanlara karşı sihirli bir değnek yok. Ancak hareketlerini izliyor, onlar hakkında istihbarat bilgileri toplamaya devam ediyoruz. Geri kalanını da tutuklayacağız. İstihbarat bilgisi sağlandığında her noktaya geleceğiz, terörü önlemek için güçleri püskürteceğiz. İstihbarat bilgisi yoksa operasyonu gerçekleştiren kişiyle hesabı kapatacağız” vurgusunda bulundu.

Operasyonun ciddi bir askeri kazanım elde edemediği yönünde medyada yer alan eleştirilere yanıt veren Hagari, operasyonun terörle mücadelede önemli kazanımlar elde ettiğini öne sürdü. Aynı zamanda, “Cenin kampı güçlü bir terörist altyapıya ev sahipliği yapıyordu. Sokaklara taktiksel iletişim cihazlarına bağlı çok sayıda kamera yerleştirilmiş. Bunlar yüzlerce patlayıcı cihazdan oluşan devasa bir stoğu içeriyordu. Bir kısmı asfaltın altına yerleştirilerek cami ve apartmanların içinde saklanmıştı. Onları bulduk ve bu silahları imha ettik” ifadelerini kullandı.

Güçlerinin, aylarca ve yıllarca aranan önde gelen 30 aktivist dahil olmak üzere kamptan yaklaşık 300 Filistinliyi sorgulanmak üzere tutukladığını açıklayan Hagari, “Diğerleri kaçtı. Savaşmaya gelmediler. Kampı kontrol eden Hamas ve İslami Cihad onlarla dayanışma göstermedi” ifadelerine başvurdu.

İsrail işgalinin ardından Cenin'deki bir duvara fotoğraflar asıldı (AFP)
İsrail işgalinin ardından Cenin'deki bir duvara fotoğraflar asıldı (AFP)

Ancak İsrail askeri analistleri, Cenin kampında düzenlenen askeri operasyonun şehirdeki güvenlik durumunu kökten değiştirmeyeceğini doğruladı. Avi Sakharov, Yedioth Ahronoth'ta yazdığı yazıda, askeri operasyonların genellikle siyasi amaçlara ulaşmak için yürütüldüğünü, siyasi çözümler olmadan başarılı bir operasyondan söz edemeyeceklerini vurguladı. Aynı zamanda, ordunun kendisinin başarısızlığı kabul ettiğini, kampa geri dönebileceğini söylediğini, bunun terörist altyapıyı yok etme hedefine ulaşamadığı anlamına geldiğini de vurguladı.

Knesset'in eski üyesi Shelly Yachimovich, “Ordu teröre darbe vurdu. Ancak İsrail hükümeti siyasi kazanımlar elde edememiş gibi.  Yürüttüğü politika ile terörü teşvik ediyor ve İsrail'e karşı savaşta ölmeye hazır Filistinlilerin sayısını artırıyor” vurgusunda bulundu.

Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü (INSS) Direktörü Tümgeneral Tamir Hayman, ordunun taktiksel askeri operasyon yürüttüğünü, ancak kapsamlı bir siyasi stratejik altyapı olmadan gerçeklerin uzun süre değişmeyeceğini vurguladı. Aynı zamanda, “Askeri eylem, silahlı operasyonların engellenmesine, silahlı kişilerin öldürülmesine ve daha iyi bir operasyonel gerçeklik sağlanmasına yol açabilir. Ancak tek başına siyasi eylem, uzun vadede istikrarı garanti eder” ifadelerine başvurdu.

Stratejik açıdan dikkatli olunması hususunda İsrail’i uyaran Hayman, “Uluslararası meşruiyetin kum saati tersine döndü. Siyasi bir örtü olmaksızın yalnızca askeri bir eylem olduğu sürece, uluslararası sabır daha kısa olacaktır. Soru şu: İsrail'in siyasi hedefi nedir? Filistin güvenlik güçlerinin Batı Şeria'nın kuzeyine dönüşü için şimdi daha iyi koşullar mı yaratılacak? Yoksa sorumluluk İsrail ordusuna mı bağlı kalacak?” ifadelerini kullandı.

Bu sorular cevapsız kaldığı sürece bu askeri operasyonun güvenlik durumunda taktiksel düzeyde bir iyileşmeye yol açacağına değinen Hayman, ancak bunun uzun süre devam edip etmeyeceğinin kesin olmadığını vurguladı.



Suriye hükümeti, Suveyda'daki çatışmaların ‘sona erdiğini’ açıkladı

Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (DPA)
Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (DPA)
TT

Suriye hükümeti, Suveyda'daki çatışmaların ‘sona erdiğini’ açıkladı

Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (DPA)
Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (DPA)

Suriye hükümeti, Suveyda vilayetinde çatışmaların durduğunu ve Suriye hükümet güçlerinin bir hafta içinde yaklaşık bin kişinin ölümüne yol açan mezhepsel şiddet olaylarına sahne olan bölgeye yeniden konuşlandığını açıkladı.

Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin el-Baba Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, ‘Suveyda vilayetinin tüm aşiret savaşçılarından boşaltıldığını ve kentin mahallelerindeki çatışmaların sona erdiğini’ duyurdu.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre 13 Temmuz'da Suriye'nin güneyindeki Suveyda vilayetinde Dürzi ve Sünni Bedeviler arasında patlak veren şiddet olaylarında 940 kişi hayatını kaybetti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera dün yaptığı açıklamada, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şera ayrıca, Suveyda'ya güvenlik güçlerinin konuşlandırıldığını duyurdu.

Söz konusu açıklama, Washington'un Suriye ve İsrail'in ateşkes konusunda anlaştığını duyurmasından saatler sonra geldi.

Açıklamada, “Devlet, tüm siyasi ve güvenlik kurumlarıyla birlikte, Suveyda'da güvenlik ve istikrarı yeniden tesis etmek için çabalarını sürdürecek; güvenlik güçleri tüm enerjilerini saldırıları ve çatışma durumunu durdurmak ve vilayette istikrarı yeniden tesis etmek için harcayacaktır” denildi.

Eş-Şera salı günü Suveyda'ya asker konuşlandırdı, ancak İsrail'in Şam'daki bazı hükümet hedeflerini bombalamasının ardından güçlerini geri çekti. İsrail, Dürzileri korumak istediğini ve Suriye hükümet güçlerinin sınırlarındaki varlığından dolayı kendisini tehdit altında hissettiğini bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, Suriyeli yetkilileri ‘kendi saflarındakiler de dahil olmak üzere zulümden suçlu olan herkesi sorumlu tutmaya ve adalete teslim etmeye’ çağırdı.