Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerinde daha fazla rakip bekleniyor

Mısır Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Komitesi’nin cumhurbaşkanlığı seçimleri için adayın seçildiği toplantısı (Mısır Cumhuriyet Halk Partisi)
Mısır Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Komitesi’nin cumhurbaşkanlığı seçimleri için adayın seçildiği toplantısı (Mısır Cumhuriyet Halk Partisi)
TT

Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerinde daha fazla rakip bekleniyor

Mısır Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Komitesi’nin cumhurbaşkanlığı seçimleri için adayın seçildiği toplantısı (Mısır Cumhuriyet Halk Partisi)
Mısır Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Komitesi’nin cumhurbaşkanlığı seçimleri için adayın seçildiği toplantısı (Mısır Cumhuriyet Halk Partisi)

Mısır’da cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin resmiyette başlamasına aylar kala daha fazla olası rakip seçimlere katılıyor. Henüz açıklanmayan güçlü bir adayın varlığından bahseden Mısırlı gazeteci ve Milletvekili Mustafa Bekri, “Cumhurbaşkanlığı seçimleri için olası aday listesine daha fazla kişi katılacak” ifadelerini kullandı.

Mısır başkenti (Reuters)
Mısır başkenti (Reuters)

Mısır'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en son olası aday, parti başkanlığını yürüten, Mısır Senatosu’nda Dış İşler Komitesi başkanlığında bulunan Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı Hazim Ömer’di. Cumhuriyet Halk Partisi cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adayını dün akşam açıklamıştı.

Vefd Partisi Başkanı Abdussened Yemame, partinin eski genel sekreteri Fuad Bedravi, Demokratik Barış Partisi lideri Ahmed el-Fadali ve eski Milletvekili Ahmed Tantavi de cumhurbaşkanlığı adaylıklarını açıklamıştı.

swfew
Mısır Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Komitesi’nin cumhurbaşkanlığı seçimleri için adayın seçildiği toplantısı (Cumhuriyet Halk Partisi)

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Muhammed Salah Ebu Hamile, Şarku’l Avsat’ın edindiği yazılı açıklamada “Partinin üst organı; partinin teşkilat ve parlamento liderlerinin onayı ardından yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rekabet etmesi için Hazim Ömer’i aday göstermeyi kabul etti” ifadelerini kullandı.

Bekri ise Cuma akşamı bir televizyon programında yaptığı açıklamada, “Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday listesine daha fazla şahsiyet katılacak. Henüz açıklanmayan bir aday var. Bu kişi halk tarafından sevilen biri. Şuana dek seçime girmek istediğini dile getiren isimleri küçümsemiyorum. Mısır'a yakışan cumhurbaşkanlığı sahnesini tamamlamak için güçlü bir adayın açıklanmasını bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Mısır anayasasının 142. maddesinde yer aldığına göre cumhurbaşkanlığına aday olma koşullarında adayın Temsilciler Meclisi'nin en az 20 üyesi veya en az 25 bin vatandaş tarafından desteklenmesi, en az 15 ilde seçim hakkına sahip olması, her ilden en az bin destekçisinin bulunması gerekiyor. Her halükarda kanunda düzenlendiğine göre birden fazla adayın desteklenmesine izin verilmiyor. Eylül 2012'de kurulan Cumhuriyet Halk Partisi, Temsilciler Meclisi'nde 50, Senato'da 17 milletvekili ile Vatanın İstikbali Partisi’nin ardından parlamento çatısı altında ikinci sırada yer alıyor.

2018 seçimleri sırasında Kahire caddesinde Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin afişi (EPA)
2018 seçimleri sırasında Kahire caddesinde Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin afişi (EPA)

Hazim Ömer, cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Seçimlere katılma kararı kolay değildi. Bu ağır bir görev. Partinin üst kurul üyeleri, cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylık ile ilgili toplantıda dosyaları tartıştı. Seçim kampanyasına yapılan mali harcamalar, partinin seçim kampanyası sırasında Mısır sokağına yönelik medya söylemi ve partinin cumhurbaşkanlığı yarışı sırasında karşılaşması beklenen zorluklar ele alındı” vurgusunda bulundu.

Mısır Anayasası'nın 2014'te yayınlanan mükerrer 241. maddesine ve 2019'da Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi yönetiminde yapılan değişikliklere göre, mevcut cumhurbaşkanının görev süresi, 2018 yılında Cumhurbaşkanı seçildiğini ilan ettiği tarihten itibaren altı yılın dolması ile sona eriyor. Bir dahaki sefere yeniden seçilebiliyor.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.