Fenerbahçe'nin yeni transferi Ganalı Djiku, Türkiye'deki hedeflerini anlattı

Fenerbahçe'nin Ganalı milli oyuncusu Alexander Djiku, her formasyonda oynayabilen hızlı bir oyuncu olarak Fenerbahçe'ye güçlü karakterini göstermek için geldiğini ve Rennes maçında stattaki ambiyansın gelişindeki en büyük sebep olduğunu söyledi.

AA
AA
TT

Fenerbahçe'nin yeni transferi Ganalı Djiku, Türkiye'deki hedeflerini anlattı

AA
AA

Fenerbahçe'nin Fransa 1. Lig ekiplerinden Strazburg'daki sözleşmesi bittikten sonra 3+1 yıllığına kadrosuna kattığı Ganalı milli savunma oyuncusu Alexander Djiku, AA muhabirine sorularını yanıtladı.

Sarı-lacivertlilerin, 9-15 Temmuz tarihlerindeki Pari Premier Cup Turnuvası ve yeni sezon hazırlıkları için bulunduğu Rusya'nın St. Petersburg kentindeki kamp kadrosuna sonradan dahil olan Djiku, kariyerinde ilk kez Fransa dışında oynayacak olmasıyla ilgili, "Bana göre burada olduğum süre zarfında bir zorluk yaşamayacağım. Çünkü milli takımda da aynı şekilde oynayan bir futbolcuyum. Dolayısıyla adaptasyon konusunda bir sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum." dedi.

Geçen yıl Fransa'da maç başına ortalama 14,5 top çalma oranıyla alanda en iyi savunma oyuncusu olduğu ve 2022'de Gana'da yılın oyuncusu seçildiği hatırlatılan Djiku, aynı performansı Fenerbahçe'de de sürdürüp sürdürmeyeceği yönündeki soruya karşılık, şu ifadeyi kullandı:

"Ben buraya performansımı göstermek için geldim. Zaten öncesinde de hocamızla da konuşmuştuk ve onun da benim kalitemi bildiğini düşünüyorum. Fenerbahçe'ye gelme amacım, burada takımıma yardımcı olmak, kalitemi göstermek, liderlik edebilmek ve güçlü karakterimi takımın menfaati için kullanabilmek. Dolayısıyla bu performansımı, başarımı burada da sürdürmek istiyorum."

"Her formasyonda oynayacak kaliteye sahibim"

Fransa'da yıllardır üçlü savunmada oynadığı ama bu sezon dörtlü savunmayla oynaması beklenen Fenerbahçe'ye uyum sağlayıp sağlamayacağı konusundaki soruyu ise milli stoper, "Zor olacağını zannetmiyorum çünkü milli takımda, Gana'da da dörtlü sistemde oynuyordum. Aynı şekilde Strazburg'da bu sistemde oynuyordum. Üçlü veya dörtlü, ben her formasyonda, her dizilişte oynayacak kaliteye sahip olduğumu düşünüyorum." şeklinde cevapladı.

Alexander Djiku, sağ veya sol bölgede oynama konusuyla ilgili de üçlü formasyonda daha çok merkezde oynayan bir futbolcu olduğu bilgisini vererek, "Burada daha çok oynadım ama dörtlü sistemle oynadığımızda daha çok sol stoper oynamıştım ama sağ stoperde oynayacak olsam benim için bir problem oluşmayacaktır." sözlerini kullandı.

"Çok fazla hava topu kazandım, hızlı bir oyuncuyum"

Takımlarda uzun stoper alışkanlığına rağmen 1.82'lik boyuyla beklentileri karşıladığı belirtilen Ganalı, fiziksel özelliklerini şöyle değerlendirdi:

"Elbette ki herkesin bir futbol görüşü vardır, defans oyuncularına bakış şekli vardır. Ben kalitemi saha içerisinde gösterebileceğime inanıyorum. Zaten son oynadığım maçlara bakarsanız çok fazla hava topu kazanmış olduğumu görürsünüz. Aynı zamanda hızlı bir oyuncuyum. Kademeye süratli bir şekilde girebilen bir oyuncuyum. Dolayısıyla daha dinamik bir oyuncu olduğumu söyleyebilirim."

Fenerbahçe'deki beşinci Ganalı

Fenerbahçe'de daha önce Ganalı Yaw Preko, Samuel Johnson, Stephen Appiah ve Andre Ayew'in oynadığı hatırlatılarak, beşinci Ganalı olması olduğu hatırlatılan Djiku, "Stephen Appiah daha önce oynamıştı ve idol bir oyuncu. Burada idolleşti." dedi.

Fenerbahçe'ye gelmeden önce Ayew'le de görüşme fırsatı yakaladığı ve kendisine güzel şeyler söylediğine dikkati çeken Djiku, "Benim burayı seçmem, Fenerbahçe'ye gelmem konusunda düşüncelerimi daha da aydınlattı. Buraya gelişimi kolaylaştırdı onun söyledikleri. Ben de burada, Fenerbahçe tarihinde bir Ganalı oyuncu olarak fark yaratan bir oyuncu olmak istiyorum." diye konuştu.

"Evet agresifim"

Fenerbahçeli oyuncuların geçen sezon çok kırmızı kart gördüğü, taraftarın da bu konuda hassasiyet geliştirdiği aktarılan Djiku, konuyla ilgili şu görüşünü paylaştı:

"Şu an itibarıyla Süper Lig'i çok fazla tanımıyorum. Dolayısıyla hakemler hakkında bir yorum yapmak benim için doğru olmaz ama ben agresif bir oyuncuyum. Özellikle topa agresif olan bir oyuncuyum ve defansif kalitemi göstermekten yanayım. Her zaman bunu ortaya koymaya çalışıyorum ve çok fazla kırmızı kart gören bir futbolcu değilim. Çok fazla faul yapan bir oyuncu değilim. Evet agresifim, faul yaptığımda da genelde sarı kartla cezalandırılıyorum. Kendimi de bu noktada geliştirmem gerekiyor. Ama ben öyle zannediyorum ki maçlar başladığında lige en hızlı şekilde adapte olacağım."

"Rennes maçında çok büyük bir atmosfer vardı"

Rakip takımların da transfer etmek istediği bir oyuncu olduğu belirtilen 28 yaşındaki stoper, "Fenerbahçe'yi seçmenizdeki en büyük sebep ne?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Buraya gelmeden önce çok fazla oyuncuyla konuşma fırsatım oldu. Michy Batshuayi, Ayew ve aynı şekilde Mousa Sow. O da buranın idollerinden bir tanesi. Onlarla konuştuktan sonra da gerçekten pozitif şeyler düşündüm. Aynı zamanda Fenerbahçe'nin sunmuş olduğu sportif proje de beni çok fazla mutlu etti. Şampiyonluk isteği... Buradaki azim, buradaki istek ve aynı zamanda stadın ambiyansı. Hatırlarsınız geçen seneki Rennes maçında çok büyük, çok coşkulu bir atmosfer vardı statta. Bu da benim için etken olan konulardan bir tanesi bir takıma giderken. Bu ambiyans beni çok etkilemişti. Bu saydığım sebepler benim Fenerbahçe'ye gelmem konusunda etkili oldu."

"Djiku, orta sahada da oynar mı?"

Alexander Djiku, "Sağ ayaklı ama solda da oynayan bir stopersin. Geçmişte orta sahada oynaman istenmiş ama oynamamış, reddetmiş ve yedek kalmışsın. Çok yönlü bir oyuncu olarak başka bölgelerde de oynaman istenirse oynar mısın?" şeklindeki soruya ise "Her şeyden önce bunun kararını teknik direktör verir. Bu bahsettiğinizi konuyla alakalı olarak da benim oynadığım bir pozisyon vardı. Bu pozisyonu değiştirip farklı bir pozisyonda, farklı bir bölgede oynamamı istemişti ama ben şöyle bir tartışma yaşamıştım. Kalitemi göstereceğim pozisyon benim asıl oynadığım yerdi. Yani stoper pozisyonuydu. Dolayısıyla bu konuda bir konuşmamız olmuştu. Ben merkez pozisyonda da oynadım, stoper mevkiinin farklı bölgelerinde de oynadım. Ama yine söylüyorum bana göre en önemli şey burada hocanın sizden istediği. Hoca size nerede görev verirse, siz de takım için onu yapmak durumundasınız." şeklinde cevapladı.

"Gol yemeden maç kazanmak çok önemli"

Fenerbahçe'nin geçen sezon kalesinde 40'ın üzerinde gol görmesiyle ilgili de başarılı savunma oyuncusu, şu değerlendirmede bulundu:

"Bir defans oyuncusu için gol yememek çok önemlidir. Golsüz maç kazanmak, gol yemeden maç kazanmak gerçekten çok büyük bir önem taşır bir stoper oyuncusu için. Aynı zamanda takım için de ofansif anlamda gol atmanız gerekiyor maçı kazanabilmeniz için ama bu güçlü defansı sağlayabilmek için de konsantre olmak durumundasınız. Kalenizi iyi savunmak mecburiyetindesiniz. Rakibi engellemeniz gerekiyor. Defansif anlamda güçlü kalmanız gerekiyor. Rakibe en az fırsatı vererek, belki de hiçbir fırsat tanımadan maçı galibiyetle, golsüz bir şekilde tamamlamanız gerekiyor. Bunun için de tabii çalışmak gerekiyor."

"Herkes çok sıkı bir şekilde çalışıyor"

Fenerbahçe'de oynayan önemli futbolculardan biri olmayı hedeflediğini anlatan milli oyuncu, "Fenerbahçe tarihinde kaliteli birçok güçlü stoperler oynadı. Ben de aynı şekilde buraya geldikten sonra kalitemi en iyi şekilde göstermek istiyorum. Umarım Fenerbahçe için önemli bir oyuncu olabilirim." ifadesini kullandı.

Daha önce Marsilya'da oynayan Michy Batshuayi ile rakip olarak karşılaştıklarını da anlatan Djiku, Fenerbahçe'deki ilk izlenimleri hakkında şu sözleri dile getirdi:

"Ben iyi bir grupta olduğumu düşünüyorum. Takım arkadaşlarım da aynı şekilde. Gerçekten birbiriyle herkes iletişim halinde. Hızlı bir şekilde ben de buradaki ortama adapte olacağım. Seviye olarak, kalite olarak bahsedecek olursak, herkes çok sıkı bir şekilde çalışıyor ve birbirinin açığını kapatmak adına, birbiri için savaşını sürdürüyor. Dolayısıyla bu çok önemli ve kaliteli bir takımda olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Buraya gelmeden önce, uçuştan önce Kızılyıldız maçının 30 dakikalık bölümünü izlemiştim. Evet en iyi ilk yarı değildi belki de Fenerbahçe için ama bana göre zamanla çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Çünkü buradaki yeni gelen oyuncular da birbirlerini daha iyi tanıyacak. O adaptasyon süreciyle beraber galibiyetlerle, çok daha iyi bir şekilde birbirimizi tanıyarak, birbirimizi anlayarak mutlu olacağımızı, güzel neticeler alacağımızı düşünüyorum."

"Kuracağımız güçlü ruhla başarı gelecek"

Taraftara da mesaj veren Djiku, "Bana göre olmazsa olmaz noktalardan bir tanesi taraftarlarla beraber ve aynı şekilde saha içinde takım arkadaşlarımla beraber kuracağımız o güçlü ruhla başarı gelecek. Öyle zannediyorum ki onların da gücüyle beraber biz başarıları elde edeceğiz. İstediğimiz zaferleri elde edeceğiz ve günün sonunda da şampiyon olacağımızı düşünüyorum." görüşünü sundu.

Alexander Djiku son olarak Brezilyalı defans oyuncusu Thiago Silva'yı idol gördüğünü de kaydederek, "Çünkü kendisi gerçekten çok kaliteli bir oyuncu ve onun oyununu da sürekli takip ediyorum." dedi.



PSG galibiyetine rağmen Enrique’den uyarı

Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
TT

PSG galibiyetine rağmen Enrique’den uyarı

Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)

Paris Saint-Germain Teknik Direktörü Luis Enrique, Ligue 1’de Metz’i 3-2 mağlup ettikleri karşılaşmada takımının büyük sıkıntı yaşadığını ve ilk 11’de zorunlu değişiklikler yapmak durumunda kaldığını söyledi.

Enrique, maçın ardından Ligue 1 Plus platformuna yaptığı açıklamada, “Son derece zor bir maçtı ve bunu karşılaşma öncesinde de biliyorduk. Metz özellikle ikinci yarıda etkili bir performans sergiledi ve işimizi oldukça zorlaştırdı” dedi.

Maçın kırılma anlarında orta saha kontrolünü kaybettiklerini belirten İspanyol çalıştırıcı, zorunlu rotasyonların ardından oyunun dengesinin PSG aleyhine bozulduğunu kaydetti.

Altyapıdan genç oyunculara forma şansı vermesiyle ilgili de konuşan Enrique, “Yetenekli genç oyunculara güvenmek kulübümüzün temel özelliklerinden biri” diye konuştu.

Genç oyuncuların sahadaki performansından memnun kaldığını dile getiren Enrique, ikinci yarıda maçın temposunu ve kontrolünü ele almakta zorlandıklarını vurguladı.


Salih Yoluç ve Ayhancan Güven'in yarışacağı WEC nedir?

Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
TT

Salih Yoluç ve Ayhancan Güven'in yarışacağı WEC nedir?

Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta Racing Team Turkey'nin Asian Le Mans Series'te yarışacağını açıklaması, motor sporları hayranlarının gözünü Dünya Dayanıklılık Şampiyonası'na (WEC) çevirdi. Biz de bu hafta WEC'i inceleyeceğiz.

FIA WEC, 2012'de FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) ve Automobile Club de l'Ouest (ACO) tarafından kuruldu. Şampiyona, 6 saatten 24 saate kadar sürebilen uzun mesafeli yarışları içeriyor. Serinin temel özelliği, aracın performansıyla birlikte dayanıklılığı, yakıt stratejisini, lastik yönetimini ve pilot değişim temposunu aynı anda test eden bir format sunması.

WEC, yıllar içinde üretici katılımı açısından da motor sporlarının en yoğun rekabetçi alanlarından biri haline geldi. 2026 sezonunda 14 üretici mücadele edecek:
Alpine, Aston Martin, BMW, Cadillac, Corvette, Ferrari, Ford, Genesis (yeni katılım), Lexus, McLaren, Mercedes-AMG, Peugeot, Porsche ve Toyota.

Bu geniş üretici listesi, serinin teknoloji geliştirme açısından önemini de yansıtıyor. Yarışlarda kullanılan aerodinamik paketler, hibrit sistemler, dayanıklılık parçaları ve güvenlik çözümleri daha sonra üreticilerin yol araçlarına adapte ediliyor. Bu nedenle WEC, hem pist hem de ticari otomotiv sektörü için bir inovasyon laboratuvarı niteliğinde.

WEC'te yarışan arabalar temelde iki sınıfa ayrılıyor: Hypercar ve LMGT3. Bu ayrım ilk bakışta karmaşık görünebilir ama aslında basit bir mantığa dayanıyor. Hypercar sınıfı, şampiyonanın zirvesi kabul ediliyor.

Bu sınıftaki araçlar tamamen yarış için tasarlanmış, ileri mühendislik ürünleri. Onları yollarda görebileceğimiz bir otomobille karşılaştırmak mümkün değil. Üreticiler, Ferrari'den Porsche'ye, Toyota'dan Peugeot'ya kadar, kendi özel tasarımlarını geliştirip dayanıklılık yarışlarının sınırlarını zorlayan araçlar ortaya koyuyor.

Bu sınıfın amacı hız, teknoloji ve mühendislik üstünlüğü. Le Mans 24 Saat gibi dev bir yarışı genel klasmanda kazanan ekip de her zaman Hypercar kategorisinden çıkıyor. Yani bu sınıf, hem marka prestiji hem de teknik rekabet açısından şampiyonanın kalbi.

LMGT3 ise çok daha tanıdık bir görüntü sunuyor. Bu araçlar, herkesin günlük hayatta gördüğü veya bildiği spor otomobillerin yarışa uyarlanmış versiyonları.

Porsche 911, Ferrari 296, BMW M4 veya Aston Martin Vantage gibi modeller, LMGT3 sınıfında ciddi bir dönüşüm geçirmiş halleriyle piste çıkıyor. Bu dönüşüm; daha hafif gövde, artırılmış aerodinamik parçalar, yarış frenleri ve güvenlik ekipmanları gibi birçok değişikliği içeriyor.

Ancak araçların temel silueti ve karakteri hâlâ yol versiyonunu hatırlatıyor. Bu nedenle LMGT3 yarışları genellikle çok yakın mücadelelere sahne oluyor çünkü araçların performansları birbirine epey yakın.

Bu iki sınıfın en ilginç yanıysa aynı anda, aynı pistte yarışmaları. Hypercar'lar daha hızlı olduğundan yarış boyunca LMGT3 araçlarına tur bindiriyorlar.

Bu durum, izleyenler için sürekli hareket, trafik yönetimi ve strateji gerektiren çok katmanlı bir yarış deneyimi oluşturuyor. Sürücüler sadece kendi içinde rekabet etmiyor, aynı zamanda farklı sınıflardan gelen tempolara uyum sağlamak zorunda kalıyor. İşte dayanıklılık yarışlarının hem karmaşık hem de büyüleyici olmasının nedeni bu.

WEC'teki sınıf ayrımı aslında şampiyonanın ruhunu oluşturan çeşitliliğin ta kendisi. Hypercar sınıfı üreticilerin teknoloji gösterisi, LMGT3 ise tanıdık spor otomobillerin yarış ruhunu temsil ediyor. Bu iki dünyanın tek bir yarışta buluşması, WEC'i diğer tüm motor sporlarından farklı ve benzersiz kılıyor.

WEC’de her yarış hafta sonu, belirli bir akışa sahip programla ilerliyor. Hafta sonu antrenman seanslarıyla başlıyor. Bu seanslarda takımlar araç ayarlarını denerken, yakıt tüketimini, lastik davranışlarını ve pist koşullarını analiz ediyor.

Ardından sıralama turları başlıyor. 2025’te yenilenen ve 2026’da da devam edecek bu formatta, her sınıf için önce 12 dakikalık bir sıralama bölümü yapılıyor. Bu bölümde en hızlı turları atan ilk 10 araç, Hyperpole adı verilen final seansına kalıyor. Hyperpole kısa, stresli ve tamamen hız odaklı bir mücadele; burada atılan en hızlı tur, yarışa kimin pole pozisyonundan başlayacağını belirliyor.

Tüm bu yapı hem rekabeti sıkı tutmak hem de seyirciye heyecan dolu bir hafta sonu sunmak için tasarlanmış durumda.

csdfgth
Takvim, WEC'in küresel görünürlüğünü artırmak amacıyla farklı pazarlara hitap edecek şekilde planlanmış durumda (WEC)

Türk motor sporları tarihinde uluslararası başarılarıyla bilinen Salih Yoluç, 2026'da WEC'e resmi dönüş yapacağını açıkladı. Daha önce Le Mans dahil birçok dayanıklılık yarışında zafer kazandı ve GT kategorilerinde önemli dereceler elde etti. 2026 sezonu için hedefi, LMGT3 sınıfında istikrarlı bir performans ortaya koymak.

Geçen yılın DTM şampiyonu Ayhancan Güven ise 2026'da Manthey Racing'le WEC'te yarışacak. Porsche destekli kariyerinin ardından dayanıklılık arenalarına geçişi, onun için yeni bir profesyonel sayfa anlamına geliyor. Sprint yarışlarındaki agresif ve kontrollü sürüş stilini uzun mesafe formatına nasıl adapte edeceği merakla bekleniyor.

Her iki pilotun da aynı sezon WEC'te yer alması, Türk motor sporları camiası adına tarihi bir gelişme. 

Racing Team Turkey'nin mücadele edeceği Asian Le Mans Series (ALMS), dayanıklılık yarışlarının Asya ayağını temsil eden FIA onaylı bir şampiyona.

Genellikle 4 saatlik yarışlardan oluşan bu seri LMP2, LMP3 ve GT sınıflarını içeriyor.

Takımların WEC öncesi araçlarını test etmeleri için önemli bir hazırlık kategorisi Asian Le Mans Series'te gösterilen başarılar, ekiplerin Le Mans 24 Saat için davet alma şansını doğrudan etkiliyor. Racing Team Turkey'nin katılımı, hem sportif hem de uluslararası görünürlük açısından ciddi önem taşıyor.

WEC, modern motor sporlarının en teknik, en stratejik ve en çok dayanıklılık gerektiren platformlarından biri. 2026 sezonuna girerken hem üretici sayısının artması hem de sınıflardaki rekabet dengesi, şampiyonayı daha çekişmeli bir hale getiriyor. Yoluç ve Güven'in aynı sezonda yer alması ve Racing Team Turkey'nin ALMS programı ise Türkiye adına tarihi bir dönem başlatıyor.

2026 sezonu, Türk motor sporları tutkunları için kaçırılmaması gereken bir dönem olacak.

Kaynaklar: WEC, ALMS


Mike Tyson, Floyd Mayweather maçının yer ve zamanını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Mike Tyson, Floyd Mayweather maçının yer ve zamanını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Mike Tyson, Floyd Mayweather'la planladığı gösteri maçının martta Afrika'da gerçekleşeceğini öne sürdü.

Tyson ve Mayweather'ın 2026 baharında dövüşeceği eylülde duyurulmuş ancak herhangi bir yer veya tarih açıklanmamıştı.

Bu detaylar henüz resmi olmasa da Tyson, geçen hafta "Mike Tyson'la Bir Deneyim" adlı etkinlikte konuşurken konuya değindi.

59 yaşındaki eski dünya ağırsıklet şampiyonu, "Floyd Mayweather, buna inanabiliyor musun?" dedi.

Martta Afrika'da olacak. İnanılmaz olacak, tüm rekorları kıracak. Sporun gelmiş geçmiş en büyük etkinliklerinden biri olacak.

Tyson en son Kasım 2024'te, 8 rauntluk profesyonel bir maçta eski YouTuber Jake Paul'la karşılaşmış ve puanla kaybetmişti. Bu, Tyson'ın 2020'de kendisi gibi boks ikonu Roy Jones Jr.'a karşı çıktığı gösteri maçından bu yana ilk karşılaşması ve 2005'ten beri ilk profesyonel müsabakasıydı.

Öte yandan Mayweather, eski UFC şampiyonu Conor McGregor'ı boks kariyerindeki ilk maçında nakavt ettikten sonra 2017'de 50-0'lık mükemmel bir karneyle emekliye ayrılmıştı. Ancak 48 yaşındaki sporcu daha sonra çok sayıda gösteri maçında mücadele etti.

Mayweather-Tyson karşılaşması gösteri maçı olarak duyurulsa da tarih, yer veya kurallar açıklanmadı ve hatta Mayweather'la Manny Pacquiao arasında bir rövanş karşılaşmasının, iki Amerikalının dövüşeceği bu müsabakayı engelleyebileceği bile düşünülüyordu.

Pacquiao ekimde, Mayweather'la rövanş maçından bahsederken "Şu anda görüşmeler sürüyor" demişti. 2015'te Mayweather, tarihin en yüksek hasılatlı boks maçında Filipinli boksörü puanla yenmişti.

46 yaşındaki Pacquiao, "Birbirimizi anlayıp anlayamayacağımıza bağlı" diye devam etmişti.

Ekiplerimiz doğrudan koordinasyon içinde. Rövanş yakında gerçekleşirse boks dünyasının heyecanlanacağından eminim. Kendi kararı, bu yüzden Mike Tyson'la dövüşmesini engelleyemem. [Birbirimizle] neredeyse aynı fikirdeyiz ancak hâlâ müzakere ettiğimiz birkaç detay var. Muhtemelen Las Vegas'ta gerçekleşecek. [Eski dünya şampiyonu Vasyl] Lomachenko'yla bir gösteri maçı için de bir görüşmemiz var. Ancak şu anda müzakere ettiğimiz Mayweather maçı gerçek bir dövüş.

Bu yaz profesyonel boksa geri dönen Pacquiao, WBC yarı ortasıklet kemeri için Mario Barrios'a meydan okumuştu. Pacquiao, 30 yaşındaki boksörle berabere kalmıştı.

Independent Türkçe