Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock: 21. yüzyılda savaş çıkaran hiç kimse cezasız kalmamalı

Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock: 21. yüzyılda savaş çıkaran hiç kimse cezasız kalmamalı
TT

Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock: 21. yüzyılda savaş çıkaran hiç kimse cezasız kalmamalı

Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock: 21. yüzyılda savaş çıkaran hiç kimse cezasız kalmamalı

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, 21. yüzyılda savaş çıkaran hiç kimsenin cezasız kalmaması gerektiğini söyledi.

Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) Roma statüsünün 25. yıl dönümü dolayısıyla açıklama yapan Baerbock, 21. yüzyılda savaş çıkaran hiç kimsenin cezasız kalmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Baerbock, dünya toplumunun temeli olan uluslararası hukukun, UCM ile yeni bir yapı daha kazanmış olduğuna işaret ederek, "Nihayet devletler, uluslararası toplumu bir bütün olarak etkileyen en ciddi suçların cezasız kalmaması gerektiğini kabul etti." dedi.

Faillerin gözünde "UCM'nin zaten keskin bir kılıç" olduğunu vurgulayan Baerbock, "Mağdurların gözünde ise UCM çektikleri acıların cezasız kalmayacağına dair bir umuttur." ifadesini kullandı.

Bakan Baerbock, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşa atıfta bulunarak, "Kovuşturmadaki boşluk canımızı yakıyor. Saldırı, sahip olduğumuz en değerli varlık olan barışa karşı işlenen bir suçtur. Burada kovuşturmanın önündeki engeller hala çok yüksek. İşte bu nedenle uluslararası hukukun 21. yüzyıldaki gerçeklerimize uygun bir şekilde daha da geliştirilmesi için partnerlerimizle çalışmak istiyoruz." değerlendirmesini yaptı.

"Rus savaşının barbarlığının, Ukrayna'dan Rusya'ya sürgün edilen binlerce çocukta kendini daha da belli ettiğini" kaydeden Baerbock, şunları kaydetti:

"Rusya onları sadece çocukluklarından değil, aynı zamanda kimliklerinden ve geleceklerinden de mahrum bırakıyor. UCM'nin halihazırda bir soruşturma başlatmış olması, çocuklar ve aileleri için adalet yolunda atılmış önemli bir adımdır."



İran füzesinin laboratuvarlarını vurmasının ardından bilim insanları deneylerini kurtarmak için çabalıyor

 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın füze saldırısı sonucu hasar gören Weizmann Enstitüsü'nü ziyaret etti. (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın füze saldırısı sonucu hasar gören Weizmann Enstitüsü'nü ziyaret etti. (AP)
TT

İran füzesinin laboratuvarlarını vurmasının ardından bilim insanları deneylerini kurtarmak için çabalıyor

 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın füze saldırısı sonucu hasar gören Weizmann Enstitüsü'nü ziyaret etti. (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın füze saldırısı sonucu hasar gören Weizmann Enstitüsü'nü ziyaret etti. (AP)

İsrail'in prestijli Weizmann Enstitüsü araştırmacıları, İran'dan atılan bir füzenin onlarca gelişmiş laboratuvarın bulunduğu bir binayı yerle bir etmesinin ardından deneylerini kurtarmak için çabalıyor.

Pazar sabahı erken saatlerde Tel Aviv'in güneyindeki Rehovot'ta bulunan enstitü kampüsüne isabet eden füze, birkaç binaya hasar verdi. Araştırmacılar, enkaz ve şiddetli yangına rağmen deneylerinden numuneleri kurtarmak için içeri koştular.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, kampüs gece boyunca boş olduğu için kimse yaralanmadı, ancak binanın bir kısmı tamamen çökerken, binanın kalan kısmındaki duvarlar yıkılarak bükülmüş demirler, moloz yığınları ve tozdan oluşan bir karmaşayı ortaya çıkardı.

Weizmann Enstitüsü Geliştirme ve İletişim Başkan Yardımcısı fizikçi Roee Ozeri Reuters'a yaptığı açıklamada, “Yangınla mücadele ederken laboratuvarlardan mümkün olduğunca çok numune kurtarmak için elimizden geleni yaptık” dedi.

Tel Aviv'in güneyindeki Rehovot'ta Herzl Caddesi üzerinde bulunan Weizmann Enstitüsü (Enstitünün internet sitesi)

Tel Aviv'in güneyindeki Rehovot'ta Herzl Caddesi üzerinde bulunan Weizmann Enstitüsü (Enstitünün internet sitesi)

İsrail, düşmanının nükleer silah geliştirmenin eşiğinde olduğunu söyleyerek geçtiğimiz cuma günü İran'a saldırmaya başladı. Nükleer programının sadece barışçıl amaçlı olduğunu söyleyen İran ise İsrail'e roket ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarıyla karşılık verdi.

İsrail saldırıları, İran'ın önde gelen nükleer bilimcilerini, üst düzey askeri liderlerini ve yüzlerce sivili öldürdü ve İran'ın nükleer kapasitesine zarar verdi.

İran saldırıları, İsrail'de 24 sivili öldürdü ve güneydeki Beerşeba kentindeki bir hastane de dahil olmak üzere yüzlerce binaya zarar verdi.

İran, Weizmann Enstitüsü'nü hedef alıp almadığını ya da neden hedef aldığını açıklamadı.

Enstitünün araştırmalarının çoğu tıp ve bilimsel bilgi için potansiyel faydaları olan alanlara yönelik olsa da, enstitünün savunma sektörüyle de bağlantıları var. Ekim 2024'te enstitü, İsrail'in en büyük savunma şirketi Elbit ile ‘savunma uygulamaları için biyo-esinlenmiş malzemeler’ konusunda bir iş birliği yaptığını açıkladı.

1934 yılında kurulan Weizmann Enstitüsü, genetik, immünoloji ve astrofizik gibi alanlarda araştırmalar yürüten çok disiplinli bir kurumdur; uluslararası bilim camiasında dünya standartlarındadır.

Enstitü, 286 araştırma grubu, 191 öğretim üyesi ve yüzlerce doktora ve yüksek lisans öğrencisi ve doktora sonrası bursiyeriyle İsrail'in en önemli bilimsel araştırma enstitüsüdür.

‘Her şey kayboldu’

İran füzesi, özellikle yetişkin kalp hastalıklarıyla ilgili rejeneratif tıbba odaklanan Eldad Tzahor gibi araştırmacıların çalışmalarını vurdu. Tzahor, uzun süredir devam eden deneylerin parçası olan birçok numune ve dokunun yok olduğunu söyledi.

 İsrail'deki Weizmann Enstitüsü, İran bombardımanında hasar gördü. (New York Times)

    İsrail'deki Weizmann Enstitüsü, İran bombardımanında hasar gördü. (New York Times)

Reuters’a konuşan Tzahor, “Her şey kayboldu. Her şeyin yeniden çalışır hale gelmesinin neredeyse tam bir yılımızı alacağını tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.

Enstitü fiziksel hasarın 300 ila 500 milyon dolar arasında olduğunu tahmin ediyor. Enstitü, genellikle birkaç laboratuvar ya da araştırma grubu tarafından paylaşılan karmaşık ve pahalı makinelere sahip.

Embriyonik kök hücre bilimine odaklanan bir moleküler genetik ekibini yöneten Yacoub Hanna, bilim dergisi Nature’a verdiği demeçte, laboratuvarının çatısının çöktüğünü ve merdivenlerin yerinden çıktığını ifade etti.

Derginin haberine göre, öğrencileri yüzlerce donmuş insan ve fare hücre dizisini Hanna'nın bodrum katına yerleştirdiği yedek sıvı nitrojen tanklarına aktararak kurtarmayı başardı.

Hanna, “Bir savaş çıkarsa onları (tankları) kaybetmek istemediğim için hep endişeleniyorum” dedi.