Cillian Murphy'nin Oppenheimer rolü için uyguladığı akıl almaz diyet ortaya çıktı

Oppenheimer, 21 Temmuz'da gösterime girecek (Universal/AP)
Oppenheimer, 21 Temmuz'da gösterime girecek (Universal/AP)
TT

Cillian Murphy'nin Oppenheimer rolü için uyguladığı akıl almaz diyet ortaya çıktı

Oppenheimer, 21 Temmuz'da gösterime girecek (Universal/AP)
Oppenheimer, 21 Temmuz'da gösterime girecek (Universal/AP)

Cillian Murphy, atom bombasının babası J. Robert Oppenheimer'a dönüşmek için büyük çaba sarf etti.

Christopher Nolan'ın yönettiği Oppenheimer'da İrlandalı oyuncunun eşini canlandıran Emily Blunt, Extra'ya verdiği röportajda rol arkadaşıyla ilgili şaşırtıcı açıklamalarda bulundu:

Devasa bir iş üstlendi. Ve her gün sadece bir badem yiyebiliyordu. Çok zayıflamıştı.

47 yaşındaki Murphy de Blunt'ın haklı olduğunu kabul etti. Peaky Blinders'ın yıldızı, mayısta New York Times'a şunları söylemişti:

Vücudumla rol yapmayı seviyorum. Oppenheimer'ın çok belirgin bir silueti vardı, bunu doğru şekilde yansıtmak istedim. Biraz kilo vermem gerekti, kostüm üzerinde çalıştık. Çok zayıftı, neredeyse bir deri bir kemikti, martini ve sigarayla besleniyordu.

Ancak Murphy manşetlerin rol için yaptığı diyetle ilgili olmasını istemiyor. Bu ay Guardian'a verdiği röportajda, "Manşetlerin 'Cillian rol için X kilo verdi' şeklinde olmasını istemiyorum" dedi.

Murphy, yaptığı aşırı diyetin güvenli olmadığını ve başkaları tarafından denenmemesi gerektiğini de açıkça belirtti. 

İki kez Bafta'ya aday olan Murphy, "Kendinizle biraz rekabetçi oluyorsunuz, ki bu sağlıklı değil" dedi ve ekledi: 

Bunu tavsiye etmiyorum.

Murphy, öncü bilim insanını canlandırmak için hangi yiyecekleri kestiğini ya da ne kadar kilo verdiğini açıklamak istemediğini de belirtti.

Ünlü aktör, çekimlerin baş döndürücü hızının kilo verme hedefine ulaşmasına yardımcı olduğunu da ekledi. Murphy, Guardian'a "Çılgınca bir enerjiyle koşuyordum; yiyecek ya da başka bir şey için endişelendiğim eşiği aştım" dedi.

Ama bu iyiydi çünkü karakter de böyleydi. Hiç yemek yemezdi.

Britanya gazetesi, Murphy'ye Oppenheimer'daki performansından memnun olup olmadığını da sordu.

"Evet, memnunum" yanıtını veren oyuncu, kendini izlemekten hoşlanmadığını da belirterek ekledi:

Ama bu olağanüstü bir çalışma. Çok kışkırtıcı ve güçlü. Bazen bir biyografi, bazen bir gerilim, bazen de bir korku filmi gibi hissettiriyor.

Filminde ayrıca 52 yaşındaki Matt Damon, 27 yaşındaki Florence Pugh, 58 yaşındaki Robert Downey, Jr. ve 42 yaşındaki Rami Malek de rol alıyor.

Independent Türkçe, Daily Mail, Guardian



Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
TT

Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)

Bilim insanları gizemli bir enerji patlamasının, kırmızı cüce bir yıldızdan ve ölü bir yıldızın kalıntısından geliyor olabileceğini buldu.

Gökbilimciler radyo dalgası yayan bir patlama türünü uzun zamandır anlamaya çalışıyor. Normalde bir bölgeden gelen art arda patlamalar arasında birkaç saniye hatta daha kısa süre olur.

Ancak 2006'dan beri, patlamalar arasındaki sürenin birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebildiği olaylar saptanmaya başladı.

Uzun periyotlu radyo geçişi denen bu olaylar neredeyse 20 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyor ve bu aralıklı patlamalarda nasıl radyo dalgası üretildiğini anlamaya çalışıyorlar.

Bunlar genellikle galaksinin kalabalık bölgelerinde görüldüğü için hangi cisimden geldiklerini anlamak da zorlu bir iş.

Bulguları hakemli dergi Astrophysical Journal Letters'ta 26 Kasım'da yayımlanan yeni çalışmadaysa Samanyolu'nun daha az gökcismi içeren eteklerinden gelen bir uzun periyotlu radyo geçişi incelendi.

GLEAM-X J0704-37 adı verilen bu olayda her üç saatte bir 30 ila 60 saniye süren patlamalar gerçekleşiyor. Uzun periyotlu radyo geçişi olayları arasında, art arda patlamaları arasında en çok süre olan GLEAM-X J0704-37 bu anlamda rekoru elinde tutuyor.

Güney Afrika'daki MeerKAT ve Şili'deki Güney Astrofizik Araştırma teleskoplarını kullanan bilim insanları, GLEAM-X J0704-37'nin M-tipi yıldız diye de bilinen bir kırmızı cüceden geldiğini gözlemledi.

Curtin Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Natasha Hurley-Walker "M-tipi yıldızlar, Güneş'in kütlesinin ve parlaklığının çok azına sahip olan düşük kütleli yıldızlardır. Samanyolu'ndaki yıldızların yüzde 70'ini oluştursalar da hiçbiri çıplak gözle görülemez" diyerek ekliyor: 

M-tipi yıldız tek başına bizim gördüğümüz miktarda enerji üretemez.

Verileri tekrar inceleyen ekip kırmızı cücenin muhtemelen ikili bir sistem içinde yer aldığını buldu. Araştırmacılar diğer cismin, beyaz cüce yıldız olduğunu tahmin ediyor. 

Güneş gibi yıldızlar, süpernova patlaması geçirecek kütleye sahip olmadığı için yaşam döngülerinin sonuna geldiğinde dış katmanlarını atmaya başlıyor. Geriye kalan çekirdekse muazzam bir yoğunluğa sahip beyaz cüceye dönüşüyor. 

Bilim insanları sistemdeki güçlü manyetik alanların, hızla dönen nötron yıldızları (pulsar) gibi düzenli enerji patlamalarına yol açtığını öne sürüyor. 

Ekip halihazırda çalışmalarına devam ederek bu sistemi doğrulamaya ve radyo dalgalarını tam olarak nasıl ürettiğini anlamaya çalışıyor. 

Ayrıca teleskopların eski gözlemlerinde, GLEAM-X J0704-37'ye benzer patlamalar da bulmayı umuyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Science Daily, Astrophysical Journal Letters