Dünya'da bir günün süresi milyonlarca yıl boyunca 19,5 saatte sabit kalmış

Bazı bilim insanları, Güneş radyasyonu nedeniyle Dünya'da yaşamın bir milyar yıl sonra yok olabileceğini söylüyor (Anadolu Ajansı)
Bazı bilim insanları, Güneş radyasyonu nedeniyle Dünya'da yaşamın bir milyar yıl sonra yok olabileceğini söylüyor (Anadolu Ajansı)
TT

Dünya'da bir günün süresi milyonlarca yıl boyunca 19,5 saatte sabit kalmış

Bazı bilim insanları, Güneş radyasyonu nedeniyle Dünya'da yaşamın bir milyar yıl sonra yok olabileceğini söylüyor (Anadolu Ajansı)
Bazı bilim insanları, Güneş radyasyonu nedeniyle Dünya'da yaşamın bir milyar yıl sonra yok olabileceğini söylüyor (Anadolu Ajansı)

Bilim insanları Dünya'da gün uzunluğunun geçmişte milyonlarca yıl boyunca sabit kaldığını tespit etti.

Bulgulara göre yaklaşık 600 milyon ve 2 milyar yıl öncesini kapsayan dönemde gezegende bir 19,5 saat sürdü.

Ay'ın Dünya'dan giderek artan bir hızla uzaklaştığı ve bu nedenle gezegende günlerin de giderek uzadığı biliniyor.

Ay yaklaşık 4,5 milyar yıl önce ilk oluştuğunda, Dünya'nın kendi ekseni etrafında dönme hızıyla tanımlanan gün uzunluğu çok daha kısaydı.

Tahminler bu dönüşün sadece birkaç saat olduğunu gösteriyor.

Dönüşün zamanla yavaşlamasının nedeni de Ay'ın yılda yaklaşık 3,78 santimetre hareket ederek, kademeli olarak uzaklaşması.

Ay'ın kütle çekim etkisi, Dünya okyanuslarındaki gelgitlerden sorumlu. Dünya'nın kendi etrafında dönerken gezegenin her yanında suyun çekilmesi dönüşü yavaşlatan bir etki yaratıyor.

Bilim insanları bu etkiyi yavaşlamak için kollarını öne doğru uzatarak dönen bir artistik patenciye benzetiyor.

Bu etki nedeniyle her yüzyılda Dünya'nın dönüş süresinde yaklaşık 1,7 milisaniye ekleniyor.

Yeni araştırma ise bu değişimin uzun süre boyunca durakladığı döneme ışık tutuyor.

Hakemli bilimsel dergi Science Advances'ta yayımlanan bulgulara göre, Güneş'in gezegen atmosferine uyguladığı etki, o dönemde Ay'ın etkisine galip geldiği için günlerin uzaması durakladı.

Zira Dünya'nın etrafını saran tek sıvı okyanus değil. Gaz da bir sıvı ve Dünya'da çok fazla gaz var.

Bilim insanlarına göre Güneş ışığı da bu gaz üzerinde benzer bir çekme-itme etkisi yaratıyor. Ancak bu etki Ay'ın aksine Dünya'nın dönüşünü yavaşlatmıyor, hızlandırıyor.

Kanada'daki Toronto Üniversitesi'nden astrofizikçiler Hanbo Wu ve Norman Murray liderliğindeki ekip, Güneş'in karşı etkisi olmasaydı bugün Dünya'nın kendi etrafındaki dönüşünün 60 saatten uzun süreceğini ifade etti.

Ay'ın etkisi, Dünya tarihinin büyük bölümünde Güneş'inkinden çok daha güçlü olduğu için dönüşteki yavaşlama daha hakim bir eğilim.

Günlerin sabit kaldığı o uzun dönemde ise atmosferin daha sıcak ve dolayısıyla daha geniş olduğu tespit edildi. Araştırma ekibine göre bu durum, Ay'ın uzatma etkisine karşı ciddi bir direnç görevi gördü.

Araştırmacılar bu verilerin, bugün de hayati öneme sahip olabileceğini söylüyor.

Örneğin iklim değişikliğinin etkisine yönelik modeller geliştirirken bu verilerin de dikkate alınması gerektiği belirtiliyor.

Zira salınan sera gazları nedeniyle atmosfer giderek ısınıyor.

Dolayısıyla atmosferdeki bu ısınmanın Dünya'nın dönüşünü etkileyip etkilemeyeceğinin ayrıntılı araştırılması gerekiyor.

 

Independent Türkçe, Science Alert, EurekAlert



Bilim insanları beklenmedik bir besinin bilişsel sorunları azaltabileceğini buldu

Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
TT

Bilim insanları beklenmedik bir besinin bilişsel sorunları azaltabileceğini buldu

Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)

Tom Watling 

Beslenme yoluyla daha fazla bakır tüketen yetişkinlerin hafıza, dikkat ve dil gibi bilişsel testlerde daha iyi performans gösterme eğiliminde olduğu, bir araştırmada bulundu.

60 yaş ve üzeri 2 bin 400'den fazla Amerikalının katıldığı çalışmada, günde yaklaşık 1,4 mg bakır tüketenler, 0,8 mg'den daha az tüketenlere kıyasla bir dizi bilişsel değerlendirmede daha yüksek puan aldı.

Çok düşük miktarda gerekmesine rağmen bakır, sinir hücrelerinde enerji üretimine katkı sağlayarak, temel nörotransmitterlerin oluşumunu destekleyerek ve vücudun doğal antioksidan savunmasını güçlendirerek beyin sağlığında kritik bir rol oynuyor.

Kabuklu deniz ürünleri, tahıllar, fasulye ve kuruyemişler iyi bakır kaynakları fakat uzmanlar dengeli bir diyetin yeterli miktarda bakır sağlaması gerektiğini söylüyor.

Öte yandan yüksek miktarlar gastrointestinal sorunlara yol açabildiğinden bilim insanları, bakırın yaşlanan beyin üzerindeki etkilerinin genel olarak koruyucu mu yoksa zararlı mı olduğu konusunda tartışmaya devam ediyor.

Bakırın faydaları üzerine yapılan son araştırmayı yürüten ekip, katılımcılardan iki ayrı günde yedikleri her şeyi hatırlamasını istedi. Daha sonra bu rakamların ortalamasını alarak her bir kişinin günlük bakır tüketimini hesapladılar.

Bilişsel yetenekleri test eden, iyi bilinen 4 görev arasında hızlı sembol eşleştirmenin yanı sıra anında ve gecikmeli kelime hatırlama vardı ve tüm ölçümleri birleştiren genel bir "küresel" puan kullanıldı.

Sonuçlar net bir örüntü ortaya koydu: Bakır tüketimi arttıkça bilişsel performans iyileşti ve teste bağlı olarak günlük yaklaşık 1,2 ila 1,6 mg'da zirve yaptı.

Bu seviyelerin üzerine çıkıldığında daha fazla fayda sağlanmadı.

Bakır tüketiminde en üst çeyrektekiler, en alt çeyrekte yer alanlara göre eşleştirme testinde yaklaşık 4 sembol daha fazla bildi ve gecikmeli kelime hatırlama testinde yarım kelime kadar daha fazla hatırladı.

Daha önce felç geçirmiş kişilerin daha da fazla fayda sağladığı görüldü: Özellikle bu grupta yüksek düzeyde bakır tüketen kişilerin genel bilişsel puanlarında belirgin bir artış oldu.

Araştırmacılar bunun, bakır tüketiminin bilişsel işlevi geliştirdiğini söylemeye yetecek kadar kanıtı sunmadığını belirtse de bağlantının "biyolojik açıdan makul" olduğunu savunuyor.

Raporda şu ifadelere yer veriliyor: 

Beslenmeyle alınan bakır beyin sağlığı açısından kritik önemde ve antioksidan savunma, nörotransmitter sentezi ve enerji metabolizmasında oyndağu rolle bilişsel işlev üzerinde koruyucu etkiler sağlayabilir.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news