Sivil toplum kuruluşları düzenledikleri toplantıda Sudan’da savaşın sürmesi halinde uluslararası tarafların müdahale etmesini talep ettiler

Toplantıda ayrıca savaşan tarafları ‘Cidde Bildirgesi’ne uymaya çağıran bir bildiri imzalandı

ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
TT

Sivil toplum kuruluşları düzenledikleri toplantıda Sudan’da savaşın sürmesi halinde uluslararası tarafların müdahale etmesini talep ettiler

ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)

Sudan’da ve Sudan dışında yeni kurulan sivil toplum kuruluşları, çatışan taraflar; ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ni (HDK), Suudi Arabistan ve ABD’nin arabuluculuğunda 11 Mayıs'ta imzalanan sivillerin ve insani düzenlemelerin korunmasına ilişkin Cidde Bildirgesi'ne uymaya çağırdılar. Sivil toplum kuruluşları, çatışan tarafların savaşı kesin olarak durdurmaya yönelik herhangi bir yanıt vermemeleri halinde uluslararası tarafların insani müdahalede bulunması seçeneğine başvurulacağını vurguladılar.

Heyetler, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve direniş komiteleri, savaşı sona erdirmek ve sivillerin önderliğinde, sivil yönetimin önünü açacak bir siyasi sürecin inşasına temel oluşturan bir ortak ilkeler bildirisi imzaladılar. Bildiriye göre sivil sürecin başlatılması için ise çatışan tarafların siyaset sahnesinden tamamen çekilmeleri ve sivillerin himayesinde anayasayı korumak için profesyonel ve ulusal tek bir ordunun kurulması gerekiyor.

Sivil toplum kuruluşları koordinatörü, Sudan'ın eski Washington büyükelçisi Nureddin Sati, Şarku'l Avsat'ın dün bir kopyasına ulaştığı basın açıklamasında şunları söyledi:

“Bildiri, savaşı sona erdirmeyi, demokratik yolu yeniden tesis etmeyi ve savaş sonrası yeniden yapılanma için bir yol haritası çizmeyi amaçlayan birçok ulusal girişimin ürünüdür. Bir sonraki aşamada federal yönetim, eşit vatandaşlık hakları ve kaynakların ülkenin tüm bölgeleri arasında nasıl adil bir şekilde dağıtılacağı konularının tartışılacağı diyaloglar başlatılacak. Bunu barış süreci ve yeniden yapılanma hakkında kapsamlı bir müzakere süreci izleyecek.”

Ciddi Bildirisi’ne uyulması çağrısı

Bildiride, savaşan taraflar; ordu ve HDK'ya, Sudanlı ve uluslararası gözlemcilerin yer aldığı izleme mekanizmaları aracılığıyla Sudan'daki sivillerin can güvenliği için 11 Mayıs'ta imzalanan Cidde Bildirgesi'ne uymaları çağrısında bulunuldu.

efr4g
Sivil toplum kuruluşlarının Sudan konulu toplantısında, çatışan taraflara 21 Mart'ta imzalanan Cidde Bildirisi’ne uymaları çağırısında bulunuldu (Reuters)

Bildiride, çatışan tarafların savaşı kesin olarak durdurmaları taleplerine yanıt vermemeleri halinde uluslararası anlaşmalara ve ilkelere uygun olarak sivilleri korumak için uluslararası tarafların insani müdahalede bulunması seçeneğine başvurmaktan başka çare kalmayacağı vurgulandı.

Bildiriyi imzalayan taraflar, savaşın daha fazla uzaması durumunda ülkeyi yönetmekten ve Sudanlıların sesini dünyaya ulaştırmaktan sorumlu olacak geçici bir hükümetin oluşturulması gerektiğinin altını çizdiler. Geçici bir hükümetin kurulması önerisini ve nasıl uygulanacağını değerlendirdikten ve üzerinde bir anlaşmaya varıldıktan sonra eyleme geçmenin önemini de vurguladılar.

Bildiriyi imzalayan sivil güçler, krizin tekrar patlak vermesini ve çatışmaların yeniden başlamasını önlemek amacıyla ülkede tam demokratik sivil bir yönetimin olması için savaşan tarafların siyaset sahnesinden tamamen çekilmeleri gerektiğinde hemfikir olduklarını belirttiler.

Hesap verebilirliğe vurgu

Bildiride, devrimin 2018 yılının aralık ayında başlamasından bu yana işlenen tüm suçların sorumlularının adalet karşısına çıkarılması gerektiğinin altı çizildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, bu yeni oluşumu, ‘sivil demokratik değişime ve şanlı Aralık devriminin ilkelerine ve hedeflerine inanan sivil güçler’ olarak adlandırdılar.

Bildiride, Cidde Bildirgesi üzerinde, ülkede savaşın patlak vermesinden önce de meşru bir yönetimin olmamasından ötürü geniş ve çeşitli tarafları bir araya getiren bir mutabakat için aylarca süren çalışmanın ardından anlaşmaya varıldığına dikkat çekildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, Sudan’da devam eden savaşın nedeninin, ordu, HDK ve silahlı hareketlerin sivil demokratik geçişe yönelik darbesi ve eski rejimin kalıntılarının kendi dar çıkarlarını elde etmek amacıyla iktidar için giriştikleri rekabet olduğunu belirttiler.

Öncelik savaşın durdurulması olmalı

Bildiride, önceliğin savaşın, kanlı ve vahşi katliamların durdurulması ve sivillerin güvenliklerinin sağlanması için katı önlemler alarak ülke genelindeki çatışma bölgelerindeki sivillerin canlarının korunması olması gerektiği vurgulandı.

Bildiride, Afrika Birliği (AfB), Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD), Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) ile koordinasyon içinde çatışan taraflara daha fazla baskı yapılmasının yanı sıra ateşkesin uygulanıp uygulanmadığını takip etmek amacıyla etkili mekanizmalar geliştirilmesi çağrısında bulunuldu.

Bunun yanında sivillerin Sudan'ı destekleyen bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla koordinasyon kurulması ve sivil demokratik bir geçişin gerçekleşmesi için ateşkes müzakerelerine ve gelecekteki müzakerelere katılmaları gerektiği belirtildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, ordunun ve tüm düzenli güçlerin sivil yönetimden, siyasetten ve ekonomi ve yatırım faaliyetlerinden tamamen geri çekilmesi ve herhangi bir çözümün Sudan'ın birliğini, bağımsızlığını ve egemenliğini başka hiçbir eksene veya ülkeye bağımlı olmadan koruması gerektiğini vurguladılar.

Bildiride son olarak hukukun üstünlüğüne inanan ve kadınların da etkin katılımıyla yönetilen, geniş kapsamlı ulusal bir mutabakata dayalı geçici bir hükümetin kurulması gerektiğinin altı çizildi.



Sisi, Büyük Mısır Müzesi'nin açılışını yaptı: Bugün tarihte yeni bir sayfa açıyoruz

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve eşi Entissar Amer, Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış törenine katıldı (DPA)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve eşi Entissar Amer, Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış törenine katıldı (DPA)
TT

Sisi, Büyük Mısır Müzesi'nin açılışını yaptı: Bugün tarihte yeni bir sayfa açıyoruz

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve eşi Entissar Amer, Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış törenine katıldı (DPA)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve eşi Entissar Amer, Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış törenine katıldı (DPA)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi cumartesi akşamı, yapılışına iki yılı aşkın bir süre önce başlanan Büyük Mısır Müzesi'ni resmi olarak açtı.

sdfrg
Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış töreni sırasında düzenlenen ışıklı gösteri (AFP)

Sisi, açılış sırasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bugün, Büyük Mısır Müzesi'nin açılışını kutluyor ve şu anın ve geleceğin tarihinde yeni bir sayfa açıyoruz.”

Mısır Cumhurbaşkanı, müzenin, tek bir medeniyete adanmış dünyanın en büyük müzesi olduğunu belirtti.

t56y7u
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve eşinin Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılışında çekilmiş bir grup fotoğrafı (EPA)

Fransız Haber Ajansı AFP'ye göre Sisi, müzenin inşası sırasında uluslararası bazı şirketler ve kurumlarla kapsamlı bir iş birliği yapıldığını söyledi.

dfrt
Havai fişek gösterisi, Büyük Mısır Müzesi'nin yer aldığı Giza'nın gökyüzünü aydınlattı (AP)

Sisi dün sabah, Büyük Mısır Müzesi'nin açılışına katılan Mısırlı konuklarını, dünya liderlerini ve önde gelen şahsiyetleri karşıladı. Resmi Facebook sayfasında yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

“İnsan medeniyetinin beşiği olan Mısır'ın bereketli topraklarından, eski Mısır uygarlığının hazinelerini barındıran Büyük Mısır Müzesi'nin açılışına tanıklık etmek üzere gelen konuklarımızı, dünya liderlerini ve önde gelen şahsiyetleri hoş geldiniz diyorum. Antik Mısırlıların dehası ile modern Mısırlıların yaratıcılığını bir araya getiren bu müze, kültür ve sanat dünyasına yeni bir simge ekliyor, medeniyet ve bilgiye ilgi duyan herkesi kendine çekiyor ve insanlığın birliği ile halklar arasında barış, sevgi ve iş birliği değerlerine inanan herkes için bir gurur kaynağı oluyor.”

fjugyh
Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nde bulunan Kral 2. Ramses'in heykeli (EPA)

Büyük Mısır Müzesi, Giza Piramitleri yakınlarında 500 bin metrekarelik bir alanı kaplayan, modern Mısır tarihinin en büyük kültür projesi.

Müzede, tarih öncesi dönemlerden Ptolemaik döneme kadar Mısır medeniyetinin tarihini kapsayan 100 binden fazla eser sergileniyor. Müzenin en dikkat çekici salonları arasında, ziyaretçileri Asılı Obelisk ve Kral 2. Ramses'in heykeli ile karşılayan Büyük Salon., Antik Mısır krallarının heykellerini kronolojik sırayla sergileyen Büyük Merdiven, ve 2021 yılında dünyanın en karmaşık arkeolojik nakliye operasyonlarından biriyle taşınan Kral Khufu'nun Güneş Teknesi’nin yer aldığı salon bulunuyor.

dcfghy
Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış töreninde düzenlenen havai fişek gösterisi (AP)

Müze ayrıca, ilk kez tek bir yerde sergilenen Kral Tutankhamun'un koleksiyonunun tamamına da ev sahipliği yapıyor. Koleksiyon, kralın hazinelerinden 5 binden fazla parçanın yanı sıra, Mısır'ın tarihini çağlar boyunca anlatan binlerce eserden oluşuyor ve müzeyi Mısır medeniyetinin yaşayan bir kaydı haline getiriyor.

Büyük Mısır Müzesi ayrıca, yeni nesillere medeniyetlerini interaktif bir şekilde tanıtan bir çocuk müzesi, Ortadoğu'nun en büyüğü olan dünya standartlarında bir koruma merkezi, uluslararası sergi salonları, bir konferans merkezi, Firavun bahçeleri, eğlence alanları ve entegre turizm hizmetleri de sunuyor.

Kral Tutankhamun'un eksiksiz koleksiyonu, müzede sergilenen en önemli eserlerden biri ve koleksiyon, Tutankhamun'un mezarının keşfedilmesinden bu yana ilk kez sergileniyor.


Arabulucuların Gazze’deki ateşkes anlaşmasını destekleyen ve ‘İstikrar Gücü’nün derhal kurulmasını öngören hamleleri

Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Arabulucuların Gazze’deki ateşkes anlaşmasını destekleyen ve ‘İstikrar Gücü’nün derhal kurulmasını öngören hamleleri

Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)

Arabulucular, İsrail'in ihlallerinin devam ettiği Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasını destekleyen çabalarını sürdürürken yarın İstanbul'da yapılacak toplantı için beklentiler artıyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Filistin ve Türkiye'den uzmanlar, geçtiğimiz ay Şarm eş-Şeyh'te imzalanan anlaşmanın garantörlerinden biri olan Türkiye tarafından duyurulan toplantının birkaç mesaj içereceğini düşünüyor. Bunlardan ilki, anlaşmanın devam etmesi gerektiği yönünde İsrail'e yönelik mesaj. İkincisi Gazze Şeridi'nde uluslararası İstikrar Gücü kurulması kararının bir an önce kabul edilmesi talebi. Diğer mesajlar ise Washington'a yöneltilecek ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetine anlaşmanın tamamlanması önündeki engelleri kaldırması için baskı yapmaya devam etmenin önemi vurgulanacak.

İsrail ordusunun dün rehinelerin cesetlerinin iadesi konusundaki krizin devam ettiğini ve Gazze'ye yönelik saldırıların dördüncü gününe girdiğini doğrulamasının ardından, arabulucular ateşkes anlaşmasını destekleyen çabalarını yoğunlaştırdı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan cuma günü düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz eylül ayında New York'ta ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelen Arap ve İslam ülkelerinin dışişleri bakanlarının yarın İstanbul'da toplanacağını duyurdu.

Toplantıda “Gazze'deki ateşkes ve ikinci aşama olan istikrar gücü aşamasına nasıl geçileceği” konuları ele alınacak. Reuters'ın haberine göre Ankara, ateşkes anlaşmasının sürdürülebilirliği konusunda endişeli.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava, İstanbul’da yapılması planlanan toplantının İsrail'in anlaşmaya yönelik tekrar eden ihlallerinden sonra Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak için nüfuz sahibi ülkeler arasında bir diyalog platformu olacağına inanıyor. Mattava, Türkiye'nin bu aşamada etkili bir rol oynamak istediğinin de altını çizdi.

İsrail, rehinelerin cesetlerinin iade işlemleri bir kez daha durduktan birkaç saat sonra Hamas'ın üç cesedi teslim ettiğini açıkladı, ancak bu cesetlerin hiçbirinin rehinelere ait olmadığı ortaya çıktı. Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan Gazze Şeridi'ndeki bir güvenlik kaynağına göre İsrail ordusu dün Gazze'ye hava saldırıları düzenledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA cuma günü, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne üç gündür devam eden hava saldırı düzenleyerek iki kişiyi öldürdüğünü bildirdi.

İsrail, geçtiğimiz salı ve çarşamba günleri askerlerinden birinin öldürülmesine hava saldırısıyla yanıt verdi. Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkilileri bu saldırıda 104 kişinin öldüğünü açıkladı. İsrail, çarşamba günü, ‘askeri karşılığa rağmen ateşkes anlaşmasına bağlı kalmaya devam edeceğini’ açıkladı.

frg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta İsrail’in bombardımanı sonucu yıkılan bir evin enkazı arasında yürüyen bir kız çocuğu (AFP)

Gazze ateşkesinin arabulucularından Katar tarafından çarşamba günü yapılan açıklamada arabulucuların anlaşmayı sürdürmek için kurdukları temaslardan bahsedildi. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, yaptığı açıklamada, “Gazze'deki ateşkesin karşılaştığı zorlukları takip ediyoruz. Anlaşmanın sürdürülmesini sağlamaya odaklandık. Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi sürdürmek için her iki tarafla da yoğun temas halindeyiz” ifadelerini kullandı.

Mısır Enformasyon Kurumu Başkanı Ziya Raşvan, perşembe günü televizyonda yayınlanan bir röportajda, Netanyahu'nun ‘Gazze’de ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ulaşmak istemediğini’ söyledi. Bilindiği üzere bu aşama, ‘Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere bir Filistin yönetimi kurulması’ gibi adımları içeriyor.

İsrail tarafının ihlallerine rağmen Gazze’deki ateşkes anlaşmasının halen geçerli olduğunu belirten Raşvan, iki yıl içinde 70 bin Filistinlinin ölümüne neden olan işgalin ihlallerinin şaşırtıcı olmadığını açıkladı. Raşvan açıklamasında, erken seçimler çağrısı yaparak İsrail'deki iç koalisyonu yeniden şekillendirmek istediğini söylediği Netanyahu’nun Mısır ve Katar'ın önderliğindeki Filistin tarafı ve arabulucular arasında gerginlik yaratmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.

Öte yandan İstanbul’daki toplantı öncesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, ABD'nin desteklediği Hamas ile ateşkesin izlenmesi misyonu çerçevesinde Türk güvenlik güçlerinin Gazze Şeridi’nde herhangi bir rol üstlenmesine karşı olduğunu ima etmiş, dün de İsrail tarafından rehinelerin cesetlerinin iadesi konusunda devam eden kriz hakkında bir açıklama yapmıştı.

ı
İsrail tarafından Gazze şehrinde düzenlenen hava saldırılarında öldürülen bir yakınlarının cenazesi başında yas tutan Filistinliler (AFP)

Mısır'ın rolünün özellikle de geçtiğimiz ay Gazze’de ateşkes anlaşmasının imza törenine ev sahipliği yapmış olması ve bu anlaşmanın ABD'nin desteğiyle devam etmesi beklenmesi nedeniyle önemini vurgulayan Mattava, ‘başta İstikrar Gücü ile ilgili olanlar olmak üzere tüm engellerin Türkiye’deki toplantıyla çözülemeyeceğini’ belirtti. İsrail'in, yeniden inşa veya uluslararası güçlerin konuşlandırılması açısından Türkiye’nin Gazze'ye herhangi bir müdahalesini engellemek için önemli bir baskı uyguladığını ve bunun için ABD'nin açık desteğinin olduğunu söyleyen Mattava’ya göre İstanbul'daki toplantı Washington'a baskı uygulayarak İsrail'i bu ‘engellemeden’ vazgeçiremeyecek.

Ancak Taha Oğul, toplantının İsrail'in ABD'yi anlaşmayı sürdürmeye ikna etme girişimlerine karşı birleşik bir cephe oluşturmada başarılı olabileceğine inanıyor. Benjamin Netanyahu ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki kişisel rekabet göz önüne alındığında, Ankara'nın uluslararası güçlerle olan krizinin çözülmemiş olduğunu düşünüyor.

Öte yandan gazeteci yazar Taha Oudaoglu, toplantının İsrail'in ABD'yi anlaşmayı sürdürmeye ikna etme girişimlerine karşı ortak bir cephe oluşturmada başarılı olabileceğine inanıyor. Oudaoglu, Netanyahu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki şahsi rekabet açısından Ankara'nın uluslararası güçlerle yaşadığı krizin çözülmemiş olduğunu düşünüyor.


Ürdün ve Almanya, Gazze'ye konuşlandırılacak uluslararası gücün BM Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilmesi gerektiğini açıkladı

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi (solda), Manama'da düzenlenen panelin başlangıcında Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile sohbet ediyor. (DPA)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi (solda), Manama'da düzenlenen panelin başlangıcında Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile sohbet ediyor. (DPA)
TT

Ürdün ve Almanya, Gazze'ye konuşlandırılacak uluslararası gücün BM Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilmesi gerektiğini açıkladı

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi (solda), Manama'da düzenlenen panelin başlangıcında Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile sohbet ediyor. (DPA)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi (solda), Manama'da düzenlenen panelin başlangıcında Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile sohbet ediyor. (DPA)

Ürdün ve Almanya bugün, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes planı kapsamında Gazze Şeridi'ne konuşlandırılacak uluslararası gücün Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilmesi gerektiğini açıkladı.

ABD Başkanı’nın önerisi, 10 Ekim'de Gazze Şeridi'nde ateşkesin başlamasına yol açtı. Trump'ın 20 maddelik planı, daha sonraki aşamada Gazze Şeridi'nde ‘konuşlandırılacak geçici bir uluslararası istikrar gücü’ kurulmasını ve bu gücün Gazze Şeridi'nde ‘mutabık kalınan Filistin polis gücüne eğitim ve destek sağlamasını’ öngörüyor.

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi, “Hepimiz, istikrar gücünün görevini etkili bir şekilde yerine getirebilmesi için BM Güvenlik Konseyi'nden yetki alması gerektiği konusunda hemfikiriz” dedi.

Safadi, Ürdün'ün bu güce asker göndermeyeceğini vurgulayarak, Amman'ın ateşkes anlaşmasının uygulanmasını izlemek için ABD tarafından İsrail'in güneyinde kurulan merkeze katıldığını bildirdi.

Safadi, Bahreyn'in başkenti Manama'da düzenlenen Manama Diyalog Forumu sırasında Alman mevkidaşı Johann Wadephul ile birlikte yaptığı açıklamada, Berlin'in Gazze Şeridi'ndeki uluslararası güce BM'den yetki verilmesini desteklediğini belirtti.

Wadephul, gücün ‘uluslararası hukukta açık bir desteğe ihtiyaç duyacağını’ belirterek, bunun ‘Gazze Şeridi'ne asker göndermeye istekli olabilecek ülkeler ve Filistinliler için büyük önem taşıdığını’ kabul etti. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Almanya da bu güç için açık bir yetki verilmesini istiyor.

Ekim ayı sonunda Kahire'de yapılan toplantının ardından, El Fetih ve Hamas liderliğindeki Filistinli gruplar, ‘ateşkesi izlemek için kurulacak geçici uluslararası güçle ilgili BM kararının alınmasının önemini’ vurguladılar. Ancak, uluslararası güç konuşlandırma planı bazı eleştirilerle karşılandı. BM uzmanları geçen ay, bu gücün ‘Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkına aykırı olarak, İsrail işgalinin yerine ABD liderliğindeki bir işgal getireceği’ uyarısında bulundu.

BM barış güçleri, BM Güvenlik Konseyi'nin kararları uyarınca Güney Lübnan ve Suriye'nin Golan Tepeleri gibi Ortadoğu'nun bazı bölgelerinde konuşlandırılmış durumda.