Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Her iki tarafın da başlangıçta hızlı bir zafer hayal ettiği bir savaş hikayesi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Sudan kamuoyunda “iki generalin savaşı” olarak adlandırılan iç savaş, tahminen binlerce ölü, milyonlarca yerinden edilmiş kişi ve mülteci; hastahaneler ve okullar dahil olmak üzere ülkenin altyapısının tamamen çökmesine yol açtı. Sudan’a bu ağır bedeli ödeten iç savaş 100. gününe girdi.

Her iki taraf da birbirine karşı sadece saatler veya en fazla birkaç gün sürecek hızlı bir zaferin hayalini kuruyordu. Ancak şimdi ‘100 günlük ölüm ve yıkım’ hikayesiyle dünyayı ‘şaşırtıyorlar’.

Son bilançoya göre Sudanlı generallerin iç savaşında yaklaşık bin 800 kişiyi öldürüldü. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), en az 180 kişinin kimlikleri tespit edilmeden “rastgele” gömüldüğünü söylerken, basında çıkan haberlerde ölü sayısının çok daha yüksek olabileceği ifade edildi. Zira sosyal medyada yoğun bir şekilde dolaşan haberlerde, sokaklarda ve yollarda henüz gömülmemiş “çürüyen cesetlerin” yanı sıra evlerin içinde, dışında ve meydanlarda gömülmüş cesetlerin olduğu öne sürüldü.

Çatışmada her iki taraftan ölen askerlerin kesin sayısı bilinmezken, Hartum’daki halk her iki taraftan da sokakların ortasında veya evlerin içinde yatan askeri üniformalı çok sayıda ceset görüyor. Ancak her iki taraftaki gerçek ölü sayısının öğrenilebileceği güvenilir üçüncü bir taraf yok.

Şarku’l Avsat’ın Sudan Doktorlar Sendikası’ndan edindiği verilere göre, savaş nedeniyle sağlık hizmetleri neredeyse tamamen felç oldu ve hastanelerin ve sağlık merkezlerinin yaklaşık yüzde 80’i çalışmaz hale geldi.

Sağlık alanında olduğu gibi eğitim sistemi de tamamen felç oldu. Sudanlı öğrencilerin sınavları süresiz olarak ertelendi, okullar kapatıldı, üniversiteler çalışmalarını durdurdu, bazıları geniş çaplı vandalizm faaliyetlerine maruz kaldı, hatta bazıları merkezlerini Sudan’ın dışına taşırken bir kısmı da uzaktan eğitim yöntemini seçti. Ülkede bankacılık sistemi de tamamen çöktü. Sudan Merkez Bankası da dahil olmak üzere tüm bankalar çalışmayı durdurdu.



Suriye: Bölgenin güvenliği sağlandıktan sonra Suveyda'daki insani yardım koridoru yeniden açıldı

Dürziler ile Bedeviler arasında geçtiğimiz ay yaşanan çatışmalar sırasında Suveyda semalarına yükselen dumanlar (DPA)
Dürziler ile Bedeviler arasında geçtiğimiz ay yaşanan çatışmalar sırasında Suveyda semalarına yükselen dumanlar (DPA)
TT

Suriye: Bölgenin güvenliği sağlandıktan sonra Suveyda'daki insani yardım koridoru yeniden açıldı

Dürziler ile Bedeviler arasında geçtiğimiz ay yaşanan çatışmalar sırasında Suveyda semalarına yükselen dumanlar (DPA)
Dürziler ile Bedeviler arasında geçtiğimiz ay yaşanan çatışmalar sırasında Suveyda semalarına yükselen dumanlar (DPA)

Suriye yetkilileri bugün, ülkenin güneyindeki Suveyda vilayetinde Busra eş-Şam insani koridorunu yeniden açtı. Şarku’l Avsat’ın el-İhbariyye televizyon kanalından aktardığına göre bu karar, bölgenin güvenliğinin sağlanması ve ‘isyancı grupların’ tehdidinin ortadan kaldırılmasının ardından alındı.

Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati, silahlı grupların dün Suriye'nin güneyindeki vilayetin kırsal bölgelerine saldırdığını ve güvenlik güçlerinin bölgeyi yeniden kontrol altına almadan önce ölü ve yaralıların olduğunu belirtti.

Geçtiğimiz ay Dürzi çoğunluğun yaşadığı bölgede meydana gelen şiddet olayları, ateşkes anlaşması sağlanmadan önce yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ise Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve kuzeydoğusundaki Münbiç'te dün meydana gelen çatışmalardan duyduğu endişeyi dile getirerek, anlaşmazlıkların çözümü için diyalog çağrısında bulundu.

Barrack X platformunda yaptığı açıklamada, “Suveyda ve Münbiç'te endişe verici şiddet olayları patlak verdi. Diplomasi, şiddeti durdurmak ve barışçıl ve kalıcı bir çözüme ulaşmak için en iyi yoldur” ifadelerini kullandı.

Barrack sözlerine şöyle devam etti: “Tüm tarafları sükuneti korumaya ve anlaşmazlıkları kan dökmeden diyalog yoluyla çözmeye çağırıyoruz. Suriye istikrarı hak ediyor. Suriyeliler barışı hak ediyor.”