Barbie'nin yönetmeni Greta Gerwig, sağcıların sert tepkilerine yanıt verdi

Filmin feminist mesajı, bazı tanınmış muhafazakar yorumcuların öfkesini çekmişti

Ryan Gosling ve Margot Robbie, Greta Gerwig'in Barbie'sinde (Warner Bros.)
Ryan Gosling ve Margot Robbie, Greta Gerwig'in Barbie'sinde (Warner Bros.)
TT

Barbie'nin yönetmeni Greta Gerwig, sağcıların sert tepkilerine yanıt verdi

Ryan Gosling ve Margot Robbie, Greta Gerwig'in Barbie'sinde (Warner Bros.)
Ryan Gosling ve Margot Robbie, Greta Gerwig'in Barbie'sinde (Warner Bros.)

Barbie'nin yönetmeni Greta Gerwig, sağcı yorumcuların filme yönelik sert tepkilerine yanıt verdi.

Margot Robbie ve Ryan Gosling'in, Mattel marka popüler oyuncak bebekler Barbie'yle Ken'in canlı versiyonlarını oynadığı film geçen cuma (21 Temmuz) sinemalarda vizyona girdi.

Film eleştirmenlerden olumlu yorumlar alırken Piers Morgan ve Ben Shapiro da dahil bir dizi muhafazakar yorumcu, filmin feminist mesajlarına karşı itirazlarını dile getirdi.

Önceki filmleri arasında Uğur Böceği (Lady Bird) ve Küçük Kadınlar'ın (Little Women) 2019 tarihli uyarlaması da yer alan Gerwig'e, The New York Times'a verdiği yeni röportajda bu sağcı tepkiler soruldu.

39 yaşındaki Gerwig, "Kesinlikle çok fazla coşku var" diye yanıtladı.

Bu filmin, herkesi partiye katılmaya ve hem kadınlar hem erkekler olarak pek de işimize yaramayan şeyleri bırakmaya çağıran bir davetiye olmasını umuyorum.

Yönetmen, "Eğer bunun farkına varırlarsa veya bununla bağ kurarlarsa tüm bu coşku içinde, diğer kişilere verdiği rahatlamanın birazını onlara da verebileceğini umuyorum" diye ekledi.

39 yaşındaki Shapiro, "duyarcı" dediği film hakkında 43 dakika boyunca atıp tuttuğu bir video paylaşmıştı. Bu video, filmin hayranlarının alaycı tepkileriyle karşılaştı.

Öte yandan Morgan, kendisi filmin toplumsal cinsiyet dinamiklerini tersine çevirdiği bir versiyonunu yapsa "idam edileceğini" savunduğu bir görüş yazısı yazınca alay konusu olmuştu.

Good Morning Britain'ın eski sunucusu, "Eğer ben kadınlarla işe yaramaz mankafalar diyerek alay eden, sürekli 'anaerkilliğe' saldıran ve feminist her şeyi toksik saçmalıklar diye tasvir eden bir film yapsaydım, iptal edilmekle kalmaz, idam edilirdim" iddiasında bulunmuştu.

The Independent'tan Clarisse Loughrey, 5 yıldız verdiği Barbie incelemesinde, "Barbie son zamanların en buluşçu, en pürüssüz hazırlanmış ve en şaşırtıcı ana akım filmlerinden biri. Kapitalizmin en derinlerinde bile neler başarılabileceğinin bir kanıtı" diye yazdı.

Bu hikayelerin arkasındaki yaratıcı güçlerin geçimlerini sağlayacak bir ücret ve yerlerini yapay zekaya kaptırma tehdidi olmadan çalışabilme hakları için greve başlamasından bir hafta sonra çıkan bu filmin zamanlaması da manidar. Bu, yeri doldurulamaz yaratıcı emeğin ve hayal gücünün kuvvetine dair pembeye bulanmış bir manifesto.

Robbie ve Gosling'in yanı sıra filmde Simu Liu, Will Ferrell, America Ferrera, Kate McKinnon ve Issa Rae de rol alıyor.

Barbie halen sinemalarda.

Independent Türkçe



Birleşmiş Milletler: Kadın hakları saldırı altında

Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)
Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)
TT

Birleşmiş Milletler: Kadın hakları saldırı altında

Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)
Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)

Yeni bir Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, dünya liderlerinin cinsiyet eşitliği için dönüm noktası niteliğindeki bir planı kabul etmelerinden otuz yıl sonra, kadın ve kız çocuklarının hakları saldırı altında. Şarku’l Avsat’ın AP'den aktardığına göre cinsiyet ayrımcılığı halen ekonomilerin ve toplumların derinliklerine işlemiş durumda.

Bugün yayınlanan ve kadın hakları ile toplumsal cinsiyet eşitliğine odaklanan BM raporuna göre, dünya genelindeki hükümetlerin yaklaşık dörtte biri geçen yıl kadın haklarında gerileme olduğunu bildirdi.

Kız çocuklarının eğitimi ve aile planlamasına erişim konusunda kaydedilen bazı ilerlemelere rağmen, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UN Women) tarafından hazırlanan raporda, her 10 dakikada bir kadın ya da kız çocuğunun partneri ya da aile üyesi tarafından öldürüldüğü ve çatışmaya bağlı cinsel şiddetin 2022'den bu yana yüzde 50 arttığı belirtildi.

Dünya Kadınlar Günü öncesinde yayınlanan raporda, sadece 87 ülkenin kadınlar tarafından yönetildiği kaydedildi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptığı açıklamada, “Küresel olarak kadın hakları saldırı altında. Eşit hakların genelleştirilmesi yerine, kadın düşmanlığının genelleştirildiğini görüyoruz. Dünya, insan haklarını, eşitliği ve güçlendirmeyi tüm kadınlar ve kız çocukları için ve herkes için, her yerde bir gerçeklik haline getirme konusunda sağlam durmalı” ifadelerini kullandı.

1995 yılında Pekin'de düzenlenen Dünya Kadın Konferansı’na katılan 189 ülke, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda dönüm noktası niteliğinde bir deklarasyon ve 150 sayfalık bir eylem programı kabul etmiş; yoksulluk ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele ve kadınların iş dünyasında, hükümette ve barış masasında üst düzey pozisyonlara yerleştirilmesi de dahil olmak üzere 12 alanda cesur eylem çağrısında bulunmuştu.

Deklarasyonda, ilk kez insan hakları arasında kadınların ‘cinsel sağlık ve üreme sağlığı da dahil olmak üzere cinsellikleriyle ilgili konularda ayrımcılık, baskı ve şiddetten uzak bir şekilde’ kontrol ve karar verme hakları da yer almıştı.

BM'nin toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesinden sorumlu organı, 159 ülkenin katkılarını içeren yeni raporunda, ülkelerin son beş yılda toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda pek çok adım attığını, ancak bu hakların dünya genelinde artan tehditlerle karşı karşıya kalmaya devam ettiğini belirtiyor.

Raporun olumlu yönüne göre ise son beş yıl içinde ülkelerin yaklaşık yüzde 88'i kadına yönelik şiddeti ele alan yasalar çıkardı ve mağdurlara yardımcı olacak hizmetleri onayladı. Çoğu ülke işyerinde ayrımcılığı yasakladı ve ülkelerin yüzde 44'ü kız çocukları ve kadınlar için eğitim ve öğretimin kalitesini artırmak için çalışıyor.

Bununla birlikte, cinsiyet ayrımcılığı yerleşikliğini koruyor; güç ve kaynaklar arasındaki büyük uçurumlar kadın haklarını kısıtlıyor.

Rapora göre, kadınlar erkeklerin sahip olduğu yasal hakların yalnızca yüzde 64'üne sahip. Kadın milletvekillerinin oranı 1995'ten bu yana iki kattan fazla artmış olmasına rağmen, milletvekillerinin dörtte üçü halen erkek.