Tamamen BAE'de tasarlanıp üretilen ilk elektrikli motosiklet

Sulmi EB-One, saatte 150 kilometre hıza ulaşabiliyor

Tamamen BAE'de tasarlanıp üretilen ilk elektrikli motosiklet
TT

Tamamen BAE'de tasarlanıp üretilen ilk elektrikli motosiklet

Tamamen BAE'de tasarlanıp üretilen ilk elektrikli motosiklet

Bir start-up şirket olan Sulmi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)'de tamamen yerel olarak tasarlanmış, üretilmiş ve geliştirilmiş ilk elektrikli motosikleti üretti.

Sulmi EB-ONE adı verilen elektrikli motosiklet, saatte 150 kilometre azami hıza ve 300 kilometre menzile sahip ve 20 dakikadan daha kısa sürede şarj edilebilir.

Sulmi'nin kurucusu Raşid es-Selami, Al Arabiya'ya verdiği demeçte, "Sulmi akıllı bir motosiklet ve çevresini algılayarak yolcuları tehlikelerden uyarabilir" dedi.

Sulmi şirketi, Sulmi EB-ONE elektrikli motosikleti ile kolay ve sürdürülebilir bir ulaşım çözümü sunmayı hedefliyor. Bu çaba, Sulmi EB-ONE'ın geliştirilmesini destekleyen Sharjah Innovation Complex'in sürdürülebilirlik taahhüdünü yansıtıyor.

Selami, Şarku'l Avsat yaptığı açıklamada, motosiklet üzerindeki çalışmalarına, yüksek motosiklet teslimat oranlarını fark ettiği 2019 yılının ortalarında başladığını söyledi. Ayrıca " Yerel olarak mevcut diğer motosikletlerle rekabet eden fiyatlarla en gelişmiş elektrikli motosikletleri yapmaya odaklanıldı" dedi.

Sulmi, ulaşım ve temiz enerji çözümleri sunan aktif bir Birleşik Arap Emirlikleri girişim şirketlerinden biri. Sulmi, gelecekteki ulaşım teknolojilerini, örneğin kendi kendine giden araçları geliştirmeye çalışıyor.

Selami, şirketini yalnızca bir teknoloji toplayıcı değil, aynı zamanda bir teknoloji üreticisi olarak sınıflandırıyor.

Elektrikli motosikletler… Uzun bir tarih

İlk elektrikli bisiklet fikri 1895 yılında ortaya çıktı ve bir mucit, arka tekerleğe monte edilmiş bir elektrik motoru kullanarak çalışan ‘kick-bike’ adlı bir araç için bir patent aldı. Elektrik motoru, altı kutuplu bir doğru akım motoru kullanıyor ve 10 voltluk bir batarya, 100 amperlik bir akım üretebiliyor.

İlk elektrikli motosiklet, 1900'lerin başlarında Ajax Motor Company tarafından New York'da üretildi. Ancak, motosikletin pahalı olması ve benzinle çalışan otomobillere göre performansının düşük olması nedeniyle piyasada başarılı olamadı.

1960'larda çevreci çağrılar başladıktan sonra elektrikli motosikletler fırsatı değerlendirdi ve 1950'lerde çevre dostu tasarımları sayesinde yavaş yavaş yeniden popülerlik kazanmaya başladı.

Sonraki on beş yılda, ticari elektrikli motosiklet tasarımı, pratikliği iyileştirmek ve onu daha sürülebilir ve gerçekten yolda yapmak için gelişti.

Modern elektrikli bisikletler, güvenli bir sürüş sağlamak için en son teknolojileri kullanıyor. Bisikletler, birçok gelişme ve iyileştirme gördü ve yeni elektrikli bisiklet modelleri, kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak için en son teknolojiler kullanılarak geliştirilmeye devam ediyor.



"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
TT

"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)

Son derece nadir rastlanan "Asya tek boynuzlu atı" saolanın ilk defa genom haritası çıkarıldı. Yeni çalışma nesli kritik tehlike altındaki türün yaşamasını sağlayabilir. 

İlk kez 1992'de tanımlanan saola (Pseudoryx nghetinhensis), en yakın zamanda keşfedilen büyük memeli türü. Vietnam ve Laos'un dağlık ormanlarında yaşayan bu sığır türü, boynuzlarının yanı sıra çok nadir görülmesi nedeniyle "Asya tek boynuzlu atı" diye biliniyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne (IUCN) göre nesli kritik tehlike altındaki bu türün 100'den daha az üyesi kaldığı tahmin ediliyor. Üstelik en son 2013'te görülmesi, soyunun çoktan tükenmiş olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor. 

Uluslararası bir araştırma ekibi, avcıların evlerinden toplanan saola kalıntılarından alınan parçaları analiz ederek 26 saolanın tam genomunu çıkardı. Türünün ilk örneği olan bu çalışma, saolanın geçmişini anlama ve geleceğini güvence altına alma yolunda kritik bilgiler sundu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de 5 Mayıs Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre saolalar 5 bin ila 20 bin yıl önce iki ayrı popülasyona ayrılmış. 

Makalenin başyazarı Genís Garcia Erill "Saolanın önemli genetik farklılıklara sahip iki popülasyona ayrıldığını görmek bizi epey şaşırttı" diyerek ekliyor: 

Bu daha önce hiç bilinmiyordu ve genetik veriler olmadan bilmemizin yolu yoktu. Bu önemli bir sonuç çünkü türün genetik varyasyonunun nasıl dağıldığını etkiliyor.

Bilim insanları ayrıca iki popülasyonun da Son Buzul Çağı'ndan itibaren azaldığını saptadı. Ekip, toplam saola nüfusunun 10 bin yıldır hiçbir zaman 5 binin üstüne çıkmadığını tahmin ediyor.

Bu durum, iki grubun da genetik çeşitliliğini kaybettiği anlamına geliyor. Ancak her biri genetik kodlarının farklı kısımlarını kaybetmiş. Araştırmacılara göre bu, nesillerinin tükenmesini önlemede kritik bir rol oynayabilir. 

Garcia Erill "Bir popülasyonda kaybolan genetik varyasyon diğerini tamamlıyor. Yani eğer bunları karıştırırsak, diğerindeki eksiklik giderilebilir" diye açıklıyor.

Bilim insanları saolaların hayatta kalması için esaret altında çiftleşmelerini sağlayacak bir program geliştirmeye çalışıyor. Yeni çalışmayı yürüten ekibin hesaplamalarına göre böyle bir program, tükenme riski karşısında en etkili çözümü sunuyor. 

Çalışmanın bir diğer yazarı Rasmus Heller şöyle diyor:

Gelecekteki bir popülasyonun temelini oluşturmak için en az bir düzine saolayı (ideal olarak her iki popülasyonun karışımı) bir araya getirebilirsek, modellerimiz türlerin uzun vadede hayatta kalma şansının yüksek olacağını gösteriyor.

En son 2013'te görülen bir türün 12 üyesini bulmak zorlu bir iş. Ancak araştırmacılar, yeni çalışmanın bu sorunu çözebileceğine inanıyor. Saolanın genetik haritasının çıkarılması, daha kapsamlı arama çalışmalarının önünü açabilir. 

Makalenin yazarlarından Minh Duc Le, "Birçok araştırmacı, suda ve hatta aynı habitatta yaşayan kan emiciler olan sülüklerde, saola DNA'sının izlerini bulmayı deneyip başaramadı" diyerek ekliyor:

Bu tekniklerin hepsi küçük DNA parçalarını tespit etmeye dayanıyor ama artık saola genomunun tamamını bildiğimize göre, bu parçaları bulmak için çok daha geniş bir el kitabımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Cell