Demokratik Birlik Partisi (PYD) Halkla İlişkiler Ofisi Direktörü Sihanouk Dibo, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi temsilcilerinin Suriye’nin siyasi sürecine katılmamalarının ve dışlanmalarının Suriye çözümüne yönelik tek bir adım dahi atılmasını engellediğini ve üç askeri bölgeye bölünmüş halde kalmasına ve başarısız bir devlet olarak devam etmesine neden olduğunu söyledi. Dibo, bu yüzden ne Cenevre’de ne Astana’da ne de Soçi’de ilerleme kaydedildiğini vurguladı.
Merkezi ulus-devlet
Sihanouk Dibo, şunları söyledi:
“Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi temsilcilerinin Suriye’nin siyasi sürecine katılmamaları demek, Suriye'nin üç askeri bölgeye parçalanmış olduğu gerçeğiyle bugün olduğu gibi başarısız bir devlet olarak kalmaya devam etmesi demektir.”
Özerk Yönetim’in kontrol ettiği alanlarda model ve biçim olarak devreye giren yerinden yönetimin iç krizlerin çözümünün garantörü olduğunu vurgulayan Dibo, “Bu iş birlikte yaşama, demokratik siyaset ve halkların kardeşliği, ortak eylem ve kaderlerinin ve tarihlerinin birliği yoluyla içeriyi güçlendirmekle başlar” yorumunda bulundu.
Özerk Yönetim’in, Suriye’nin tüm çelişkilerini ve sorunlarını çözmek için ihtiyaç duyduğu kapsamlı demokratik dönüşümün vücut bulmuş hali olduğunu söyleyen Dibo, “Özerk Yönetim’in geçici olacağı ve belli bir dönemin getirdiği bir zorunluluk olduğu söylenemez” şeklinde konuştu.
Suriye krizinin başta Kürt sorununun çözümü olmak üzere radikal çözümlere ihtiyacı olduğunu ve halkların meselelerini tanımadan ilerlemenin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Dibo, “Rejimin savaş öncesindeki gibi yeniden yoluna devam etmesini kabul etmeyeceğiz. Haklar ve özgürlükler meselesi, yapısal, bilişsel, kültürel ve siyasi krizler yaratan merkezi bir ulus-devlet kavramı içinde çözülemez” diyerek sözlerini sonlandırdı.
YPG’nin kadın kolu “kazara” öldürülen 4 kadın üyesi için cenaze töreni düzenlendi
Öte yandan Suriye'nin kuzeydoğusunda yer alan Haseke ilinde askeri tatbikatlar sırasında kazara bir el bombasının patlaması sonucu ölen YPG’nin kadın kolu Kadın Koruma Birlikleri'nin (YPJ) 4 üyesi için Haseke’nin batısındaki Tuk el-Melih köyünde düzenlenen cenaze törenine örgütün üst düzey isimlerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce kişi katıldı.
Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Medya Merkezi tarafından dün resmi internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“(Haseke iline atıfla) El-Cezire bölgesi halkı, SDG ve YPJ’nin çok sayıda üst düzey yetkilisi, sivil meclisler ve yüzlerce unsurun yanı sıra ölenlerin ailelerinin ve yakınlarının katılımıyla YPJ’nin dört unsuru için cenaze töreni düzenlendi.”
YPJ’nin üst düzey isimlerinden Ravin Kobani, YPJ’nin komuta kademesi adına cenaze törenine katılanlara yaptığı konuşmada, “Ölenlerin fedakarlıklarını onların elde ettiklerine sahip çıkarak unutmayacağız. Vatan kurtulana kadar mücadeleye devam edeceğimize bir kez daha söz veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin askeri operasyonları
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Türkiye’nin Fırat'ın doğusundaki nüfuz alanlarına yönelik askeri operasyonlarının bu ay artış gösterdiğini açıkladı. Dün resmi internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada, “Türkiye, kuzeydoğu bölgelerini vurmaya devam ediyor” denildi. Ülkenin kuzey ve kuzeydoğusundaki geniş alanları yöneten Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Türkiye’nin ‘tansiyonu düşürmeye yönelik tüm uluslararası ve bölgesel çabalarla çelişen ve başta DEAŞ’ın uyuyan hücreleri olmak üzere terörle mücadeleye engel olan’ operasyonlarının sonuçlarına ilişkin uyardı.
SDG Medya Merkezi tarafından Cuma günü akşam saatlerinde yapılan açıklamada, Türkiye sınırı yakınlarında Türk yapımı bir silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile düzenlenen saldırıda Amuda ilçesine bağlı Hırbet Hoy köyünde 4SDG unsurunun öldürüldüğü bildirildi.
Özerk Yönetime bağlı İç Güvenlik Güçleri (Asayiş) tarafından 27 Temmuz’da yapılan açıklamada, Kamışlı kırsalında Türk yapımı bir SİHA ile hedef alınan iki araçta üç kişinin öldüğü, iki kişinin de yaralandığı belirtildi.
SDG Medya Merkezi Direktörü Ferhad Şami, Şarku’l Avsat’a telefon aracılığıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’nin SDG’nin nüfuz alanlarını hedef alan operasyonlarının devam ettiğine ve bu operasyonların yansımaları olduğuna işaret ederek Türkiye’nin bölgeye yönelik askeri operasyonlarının artmasından uluslararası tarafları sorumlu tuttu. Şami, açıklamasında “Uluslararası Koalisyon’un ve ateşkesin garantörlerinin sessizliği sürerken bu suçların devam etmesini tamamen reddediyoruz” şeklinde konuştu. SDG Medya Merkezi Direktörü, her geçen gün arttığını söylediği Türkiye’nin askeri operasyonlarının sürmesinden tamamen uluslararası tarafları sorumlu tutarken bu operasyonların yüksek koordinasyonu ve birçok ortak faaliyetleri doğrudan etkileyeceğini de sözlerine ekledi.
SDG’nin bölgeyi ve bölge halkını korumak için hazırlık seviyesinin yükseltildiğini belirten ve Uluslararası Koalisyon güçleriyle ortak çabalara övgüde bulunan Şami, “Önceliğimiz, tüm bu saldırılara karşı iç cephenin sağlamlığını korumak” dedi.