İngiltere’de politika faizi 15 yılın en yüksek seviyesine ulaştı

İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizinin 25 baz puan artırılarak yüzde 5,25 seviyesine yükseltildiğini duyurdu.

Perşembe günü faiz artırımı duyurulmadan önce başkent Londra'da İngiltere Merkez Bankası önünde göstericiler (AFP)
Perşembe günü faiz artırımı duyurulmadan önce başkent Londra'da İngiltere Merkez Bankası önünde göstericiler (AFP)
TT

İngiltere’de politika faizi 15 yılın en yüksek seviyesine ulaştı

Perşembe günü faiz artırımı duyurulmadan önce başkent Londra'da İngiltere Merkez Bankası önünde göstericiler (AFP)
Perşembe günü faiz artırımı duyurulmadan önce başkent Londra'da İngiltere Merkez Bankası önünde göstericiler (AFP)

Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, politika faizinin 25 baz puan yükseltilerek yüzde 5,25 seviyesine çıkarıldığı bildirildi.

Böylece politika faizi son 15 yılın en yüksek seviyesinin ulaşmış oldu.

Para Politikası Kurulu (PPK) tutanaklarında faiz artırım kararının 3’e karşı 6 üyenin oyu ile alındığı, iki üyenin 50 baz puan artırım, bir üyenin ise faizin sabit tutulmasından yana oy kullandığı belirtildi.

Tutanaklarda, faiz artırım kararının merkez bankasının yüzde 2 olan hedef enflasyon seviyesine ulaşılması amacıyla alındığı belirtildi.

Ülkede çekirdek enflasyonun halen hedeflenen seviyenin üzerinde seyrettiği belirtilen tutanaklarda, enflasyonun bu yılın sonunda yaklaşık yüzde 5 seviyesine gerilemesinin beklendiğine vurgu yapıldı.

Tutanaklarda, ülkede hizmet fiyat enflasyonunun yakın vadede mevcut oranına yakın bir seviyede yükselmeye devam edeceği tahmine yer verildi.

Tutanaklarda, “Para politikası, TÜFE enflasyonunun orta vadede sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2 hedefine dönmesini sağlayacaktır. Son veri sonuçları karışık bir görünüm ortaya koydu. Bununla birlikte, bazı temel göstergeler, özellikle ücret artışı, daha kalıcı enflasyonist baskılardan kaynaklanan risklerin bir kısmının kristalleşmeye başlamış olabileceğini düşündürmektedir. Bu toplantıda komite, faiz oranını 25 baz puan artırarak yüzde 5,25'e çıkarılması yönünde oy kullanmıştır.” ifadelerine yer verildi.

Merkez bankası son para politikası kararıyla 14. kez peş peşe faiz artırmış oldu.

İngiltere’de enflasyon mayıs ayında yüzde 8,7, haziran ayında ise yüzde 7,9 seviyesinde artış kaydetmişti.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal