Savaşta yaralanan Ukraynalı model, Playboy'a poz verdi

"Doktorlar öleceğimi söyledi, ben bunu kabul etmedim"

Bilotserkovets, Playboy'un "Kadınlar Güçlü Olun" serisi kapsamında poz verdi (Playboy Ukraine / Facebook)
Bilotserkovets, Playboy'un "Kadınlar Güçlü Olun" serisi kapsamında poz verdi (Playboy Ukraine / Facebook)
TT

Savaşta yaralanan Ukraynalı model, Playboy'a poz verdi

Bilotserkovets, Playboy'un "Kadınlar Güçlü Olun" serisi kapsamında poz verdi (Playboy Ukraine / Facebook)
Bilotserkovets, Playboy'un "Kadınlar Güçlü Olun" serisi kapsamında poz verdi (Playboy Ukraine / Facebook)

Ukraynalı model ve TV sunucusu İrina Bilotserkovets, savaşta yaralandıktan sonra geçirdiği ameliyatların ardından Playboy'a poz verdi.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko'nun asistanının eşi olan Bilotserkovets, geçen yıl savaş başladıktan iki gün sonra 26 Şubat'ta düzenlenen saldırıda yaralanmıştı. 

Playboy'la söyleşisinde Bilotserkovets, üç çocuğuyla birlikte arabayla eve dönerken bir anda kendilerini çatışmanın ortasında bulduklarını belirtti. "Yalnızca başımda inanılmaz bir acı hissettiğimi hatırlıyorum" diyen Ukraynalı model, saldırıda doğrudan kendisinin hedef alınıp alınmadığını bilmediğini ifade etti.

Aldığı yaralar nedeniyle hastanelik olduğunu belirten Bilotserkovets, "Ukrayna'daki doktorlar bana ‘Büyük ihtimalle öleceksin' dedi. Ben bunu kabul etmedim, eşim de etmedi" dedi. 

Bilotserkovets, bunun üzerine Almanya'nın başkenti Berlin'deki bir kliniğe gidip 4 kez ameliyata girdiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: 

Bir gözümü kaybetmiştim, her yerimden tüpler çıkıyordu, saçlarım ameliyattan dolayı kazınmıştı. Her yerimde dikişler ve yaralar vardı. Frankenstein'ın canavarından farksızdım. Çenem de parçalanmıştı.

Bilotserkovets, başarılı geçen ameliyatların ardından, sanatçıların kurduğu ve cephede savaşan askerlere moral vermek için etkinlikler düzenleyen Ukrayna Kültür Birlikleri adlı gruba katıldığını da belirtti. 

Playboy Ukrayna, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat'ta verdiği emirle başlayan savaşın ardından sayılarını sadece dijital olarak çıkarıyordu. Bilotserkovets'in metal bir bikiniyle kapağında yer aldığı son sayıysa savaşın başından beri fiziksel basılan ilk kopya.

Independent Türkçe, Telegraph, Daily Mail



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe