Nijer cuntasından ABD'ye rest: "Müdahale olursa Bazum'u öldürürüz"

ECOWAS liderleri ihtiyat kuvvetlerini harekete geçirme kararı aldı

Nijer'de darbeyi gerçekleştiren askeri konsey 6 Ağustos'ta başkent Niamey'deki bir stadyumda miting düzenlemişti (Reuters)
Nijer'de darbeyi gerçekleştiren askeri konsey 6 Ağustos'ta başkent Niamey'deki bir stadyumda miting düzenlemişti (Reuters)
TT

Nijer cuntasından ABD'ye rest: "Müdahale olursa Bazum'u öldürürüz"

Nijer'de darbeyi gerçekleştiren askeri konsey 6 Ağustos'ta başkent Niamey'deki bir stadyumda miting düzenlemişti (Reuters)
Nijer'de darbeyi gerçekleştiren askeri konsey 6 Ağustos'ta başkent Niamey'deki bir stadyumda miting düzenlemişti (Reuters)

26 Temmuz'da gerçekleşen askeri darbenin ardından Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nun (ECOWAS) tepkisini çeken Nijer'deki askeri gerilim artarak devam ediyor.

Son olarak dün yapılan ECOWAS zirvesinde, "Nijer'de demokrasiyi yeniden tesis etmek için" ihtiyat kuvvetlerinin harekete geçirilmesi kararı alınırken, cunta yönetimiyse buna karşılık olası bir askeri müdahale durumunda seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'un öldürüleceği tehdidinde bulundu.

Bazum darbenin hemen ardından tutuklanmıştı.

Konuyla ilgili AP'ye bilgi veren iki Batılı yetkili, cunta temsilcilerinin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland'ın bu hafta Nijer'e yaptığı ziyaret sırasında Bazum'a yönelik tehdidi aktardıklarını söyledi.

Muhammed Bazum'un can güvenliğine ilişkin tehdidin gündeme gelmesinin ardından ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da konuyla ilgili bir açıklama da bulundu.

Blinken, ABD'nin Nijer'deki cunta yönetimini Bazum'un ve tutuklu hükümet üyelerinin güvenliğine yönelik saldırılardan sorumlu tutacağını vurguladı.

Krizin barışçıl şekilde çözümü için ECOWAS'ın çabalarını takdir ettiklerini belirten Blinken, "ABD, ECOWAS'ın Nijer'de anayasal düzenin yeniden tesisi çağrılarına destek veriyor" diye konuştu.

Batı Afrika'nın önemli ülkelerinden biri olan Nijer, son yıllarda çevresinde peş peşe gerçekleşen darbelerin ardından ABD ve Fransa'nın Sahel'deki en önemli ortağı olarak ön plana çıkmıştı.

Ülkede ABD'nin 1100, Fransa'nın ise 1500 askeri bulunuyor.

ECOWAS'tan gelen müdahale tehdidinin ardından cunta yönetimi Nijer hava sahasını kapatma kararı almış ve ülkeyi herhangi bir dış müdahaleye karşı savunacaklarını açıklamıştı.

Cunta yönetimi ayrıca Fransa'yla olan tüm askeri anlaşmaları iptal etme kararı almıştı. Fransa'nın eski sömürgelerinden olan Nijer, dünyanın önde gelen uranyum üreticilerinden biri olarak görülüyor.

Independent Türkçe, AP, Reuters



ABD’de göçmenler ölü olmadıklarını kanıtlamaya çalışıyor

Trump, göreve geldiğinden beri göçmenleri sınır dışı etmek için tartışmalı yöntemler kullanıyor (Reuters)
Trump, göreve geldiğinden beri göçmenleri sınır dışı etmek için tartışmalı yöntemler kullanıyor (Reuters)
TT

ABD’de göçmenler ölü olmadıklarını kanıtlamaya çalışıyor

Trump, göreve geldiğinden beri göçmenleri sınır dışı etmek için tartışmalı yöntemler kullanıyor (Reuters)
Trump, göreve geldiğinden beri göçmenleri sınır dışı etmek için tartışmalı yöntemler kullanıyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkeden sınır dışı etmek için sosyal güvenlik numaralarını sistemden sildiği göçmenler hak mücadelesi veriyor.

New York Times’ın (NYT) 10 Nisan’da yayımlanan haberinde, göçmenlerin sosyal güvenlik numaralarının, sosyal yardımdan faydalanırken hayatını kaybetmiş kişilerin bilgilerinin yer aldığı “ölüler” veri tabanına kaydedildiği aktarılmıştı.

Ülkede yasal olarak bulunma hakkına sahip yabancı uyruklu kişilerin banka hesaplarına, kredi kartlarına ve devlet yardımlarına erişimini kesmek için bu yönteme başvurulduğu belirtilmişti.

Washington Post’un (WP) bugün yayımlanan haberinde, bu yöntemle çoğu Latin Amerika kökenli en az 6 bin kişinin bilgilerinin “ölüler” veri tabanına transfer edildiği yazılıyor. Bu işlemlerin İç Güvenlik Bakanlığı ve Elon Musk’ın başında olduğu Hükümet Verimliliği Bakanlığı (DOGE) tarafından gerçekleştirildiği aktarılıyor.

Göçmenler ise “hayatta olduklarını” kanıtlayan belgelerle ABD Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurarak kayıtların değiştirilmesini talep ediyor. WP’nin incelediği belgelere göre geçen hafta 30’dan fazla kişinin kayıtları itiraz üzerine düzeltildi. 

Beyaz Saray Sözcüsü Elizabeth Huston, göçmenlerin teknik anlamda “ölü olarak” gösterilmediğini savunuyor. Sözcü, veri transferinden önce “ölü kişiler” veritabanının adının değiştirildiğini, buna göre işlem yapıldığını iddia ediyor.

Ancak Beyaz Saray ve Sosyal Güvenlik’ten yetkililerin WP’ye geçen hafta yaptığı açıklamalarda, sınır dışı edilmeleri için göçmenlerin bilgilerinin “ölü kişiler” veri tabanına aktarıldığı belirtilmişti.

Buna ek olarak Huston, 10 Nisan’da NYT’ye yaptığı açıklamada veritabanının adının değiştirildiğinden bahsetmemiş, “Trump’ın göçmenleri ülkeden gönderme vaadini yerine getirdiğini” söylemişti.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times