Yurtdışındaki Mısırlılar için dolar cinsinden ‘emeklilik belgesinin’ çıkarılmasıyla ne amaçlanıyor?

Yeni sistemle gurbetçiler için ‘sigorta teminatı’ sağlanması hedefleniyor.

Yurtdışındaki Mısırlılar için dolar cinsinden ‘Anında Emeklilik’ sisteminin basın lansmanı gerçekleştirildi. (Mısır Göç Bakanlığı)
Yurtdışındaki Mısırlılar için dolar cinsinden ‘Anında Emeklilik’ sisteminin basın lansmanı gerçekleştirildi. (Mısır Göç Bakanlığı)
TT

Yurtdışındaki Mısırlılar için dolar cinsinden ‘emeklilik belgesinin’ çıkarılmasıyla ne amaçlanıyor?

Yurtdışındaki Mısırlılar için dolar cinsinden ‘Anında Emeklilik’ sisteminin basın lansmanı gerçekleştirildi. (Mısır Göç Bakanlığı)
Yurtdışındaki Mısırlılar için dolar cinsinden ‘Anında Emeklilik’ sisteminin basın lansmanı gerçekleştirildi. (Mısır Göç Bakanlığı)

Mısır hükümeti, Mısırlı gurbetçilerin ‘paralarını Mısır'a döviz olarak transfer etmelerini’ teşvik etmek için yeni bir hamlede bulundu.

Mısır hükümeti, yurtdışında ikamet eden vatandaşlarını ‘dolar transferlerini artırmaya’ motive etmek ve ‘hak sahiplerine dolar cinsinden ek bir emekli maaşı ödeyerek onları sosyal koruma altına almak’ için ‘Anında Emeklilik’ adı altındaki emeklilik belgesi uygulamasını başlattı. Analistler, hükümetin bu yeni hamlesinin yurtdışındaki Mısırlıların dövizlerini ülkeye çekmeyi amaçladığını düşünüyor.

Yurtdışındaki dövizler, Mısır ekonomisi için önemli bir döviz kaynağını temsil ediyor. Zira Kuzey Afrika için geçtiğimiz Kasım ayında yayınlanan bir ekonomik raporun gösterdiğine göre yurtdışındaki Mısırlılardan gelen dövizler, 2021'de Mısır'ın gayri safi milli hasılasının yüzde 7,8'ini temsil ediyordu.

Yeni politika, Mali Denetleme Kurumu, Mısır Ulusal Bankası, Mısır Göç Bakanlığı ve Mısır Sigorta Holding'in bir yan kuruluşu olan Mısır Hayat Sigortası Şirketi'ni bir araya getiren ve dün (Pazartesi) Kahire'de düzenlenen bir basın lansmanında duyuruldu.

Mısır Mali Denetleme Kurumu Başkanı Muhammed Ferid Salih, “Yurtdışındaki Mısırlılar’ın belgeyi dolar üzerinden satın alarak aboneliklerinin başlayacağını” duyurdu. Salih, “Böylece emeklilere, tam ve kısmi maluliyet için sigorta teminatı sağlanacak. Ayrıca tasarrufların haricinde, maaş ödemelerinin abonelere ulaşmasını sağlamak için abonelik ve tazminat ödemelerinin dijital otomatik süreçlerle gerçekleşmesi hedeflenmektedir” dedi.

Mısır Göçmenlik ve Yurtdışındaki Vatandaşlardan Sorumlu Devlet Bakanı Süha el-Cundi şunları söyledi: “Bakanlık, yararlanıcılarına ek bir emekli maaşı sağlayarak ve bunu dolar olarak ödeyerek sosyal sigorta sağlamadaki avantajlarını netleştirmek için yurtdışındaki Mısırlılar’a yönelik emeklilik belgesini tanıtmayı planlıyor.”

Mısır Merkez Bankası'nın son verileri, “yurt dışında çalışan Mısırlıların döviz havalelerinin Temmuz 2022 ile Mart 2023 arasında yaklaşık yüzde 26 azaldığını” gösteriyor.

Mısır el-Ahli Bankası Müdürü Hişam Ökkeş, “Yurtdışında yaşan Mısır vatandaşları, bu sertifikayı almak için özel olarak programlanmış bir uygulama vasıtasıyla bu sertifikayı alabilecekler. Bu vatandaşların ödemeleri kredi kartları üzerinden kabul edilecek. Yerel bankaların kredi kartları yoluyla sertifika satışı yapılmayacaktır” dedi.

Mısır Hayat Sigortası Şirketi'nin Başkanı Ahmed Abdulaziz de şunları söyledi: “Poliçenin satın alınması, belgenin asgari yaşı 5 olmak üzere 18 yaşından 59 yaşına kadar geçerlidir. Emekli maaşı, müşterinin yaşına ve üzerinde anlaşmaya varılan olgunluk yaşına göre ödenir.”

Mısır'daki Uluslararası Ekonomik Danışma ve Fizibilite Çalışmaları Merkezi Müdürürü Dr. Hüda el-Mellah, Şarku’l Avsat'a Anında Emeklilik sisteminin “Mısır devletinin tanık olduğu türünün ilk belgesi olduğunu ve birden fazla yönüyle Mısır’daki yeni ekonomik düşüncenin ürünü olarak tanımlanabileceğini” açıkladı. El-Mellah, “Belge, özellikle yurtdışındaki Mısırlılardan gelen para transferlerindeki düşüşün ışığında, Mısır'a döviz sağlamaya çalışıyor. Zira Mısır, ülkedeki sabit para biriminin sağlanmasını desteklemek için esas olarak yurtdışındaki gurbetçilerinin tasarruflarına ve para transferlerine güveniyor” ifadelerini kullandı.

Dünya Bankası tarafından Mayıs 2022'de yayınlanan Göç ve Kalkınma raporuna göre Mısır, dünya çapında en büyük beşinci yurt dışı havale alıcısıdır.

El-Mellah, belgenin aynı zamanda “yurt dışında çalışan Mısırlılar için bir sosyal sigorta kapsamı sağladığına ve özellikle bazıları sigorta kapsamı veya şemsiyesi olmadan çalıştığından onlar için sosyal korumayı temsil ettiğine” inanıyor.

Geçtiğimiz aylarda Mısır hükümeti, yurtdışında çalışan Mısırlıları paralarını ülkelerine transfer etmeye teşvik etmek için bir dizi girişim başlattı. Bunlar arasında Mısırlıların yurtdışından araba ithal etmesi girişimi ve altın ithalatına yönelik gümrük muafiyeti girişiminin yanı sıra yurtdışındaki Mısırlıları dolar hesabı açmaya ve rekabetçi getirisi yüksek dolar sertifikaları vermeye teşvik etmek de var. Son düzenlemeler zorunlu askerlik hizmetini yerine getirmeden yurt dışına çıkan Mısırlıların dolar veya euro ödeyerek bedelli askerlik yapmalarını da kapsıyor. Mısır hükümeti ayrıca yurtdışındaki Mısırlılar için bir yatırım şirketi kurmayı planlıyor.

El-Mellah, “Mısır hükümetinin bu girişimler aracılığıyla herhangi bir döviz gelirinden yararlanmaya çalıştığını” belirtti.



Hamas yanlısı bir araştırmacının özür tweeti, destekçileri arasında öfkeye yol açtı

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan İzzeddin el-Kassam Tugayları savaşçılarının yanında duran Filistinli bir çocuk, 1 Aralık 2025 (EPA)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan İzzeddin el-Kassam Tugayları savaşçılarının yanında duran Filistinli bir çocuk, 1 Aralık 2025 (EPA)
TT

Hamas yanlısı bir araştırmacının özür tweeti, destekçileri arasında öfkeye yol açtı

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan İzzeddin el-Kassam Tugayları savaşçılarının yanında duran Filistinli bir çocuk, 1 Aralık 2025 (EPA)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan İzzeddin el-Kassam Tugayları savaşçılarının yanında duran Filistinli bir çocuk, 1 Aralık 2025 (EPA)

Hamas yanlısı Filistinli bir araştırmacının, hareketin siyasi büro üyelerinden birinden kamuoyu önünde özür dilemesi, özellikle bu özrün söz konusu üyenin siyasi bir açıklamasına yöneltilen eleştirinin ardından gelmesi nedeniyle Hamas destekçileri arasında tepkiye yol açtı.

Katar’da yaşayan ve Hamas’a desteğiyle bilinen Filistinli siyasi araştırmacı Mahmud Hamid el-İle, salı akşamı X platformunda, hareketin yine Katar’da bulunan siyasi büro üyesi Muhammed Nazzal’dan özür diledi. El-İle, özrünü bir ay önce aynı platformda Nazzal’ın Hamas’ın silahları ve Gazze Şeridi’ndeki geleceğine ilişkin açıklamalarının ardından paylaştığı bir mesajda yer verdiği ifade nedeniyle yaptı.

Krizin kökeni, geçen yıl ekim ayında Reuters’ın yayımladığı bir habere dayanıyor. Haberde, Nazzal’a Hamas’ın Gazze Şeridi’nde silah bırakıp bırakmayacağı sorulduğunda verdiği yanıt aktarılmıştı. Nazzal, “Evet ya da hayır diyemem” ifadesini kullanmış, ardından “Silah meselesi genel bir ulusal konudur ve yalnızca Hamas’la ilgili değildir. Sahada silahlı gücü olan başka gruplar da var” demişti.

Bu açıklamalar Hamas içinde geniş çapta tepki çekti. Tepki gösterenler arasında, sözlerin muğlaklığı nedeniyle eleştiriler yönelten araştırmacı Mahmud el-İle de vardı. El-İle, açıklamaların hem siyasi büro üyesi tarafından yapılmış olmasına hem de hareketin farklı kademelerindeki, özellikle Gazze’de yaşayan veya aslen Gazze kökenli olan diğer yöneticilerin tutumlarıyla çelişmesine dikkat çekmişti.

Nazzal’ın sözlerine yönelik itirazların büyümesi üzerine Hamas bir açıklama yayımlayarak beyanların ‘bağlamından koparıldığını’ bildirdi.

Paylaşımına gelen tepkilerin ardından birkaç gün sonra eleştirisini silmek zorunda kalan el-İle, krizin bu noktada sona erdiğini düşünüyordu.

Özrün sebebi neydi?

Ancak özrün yayımlanması, bunun nedenine ilişkin yeni soru işaretleri doğurdu. Daha sonra X platformundaki bazı Hamas yanlısı kullanıcıların paylaşımlarına ve Katar’daki hareket kaynaklarının Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalara göre, olayın arka planında Muhammed Nazzal’ın attığı adım bulunuyor. Buna göre Nazzal, uzun yıllardır ikamet ettiği Doha’da Katar resmi makamlarına Mahmud el-İle hakkında şikâyette bulunarak, kendisine hakarette bulunduğu ve manevi zarar verdiği iddiasını gündeme getirdi.

ghy
Katar'ın başkenti Doha'da İsrail’in hava saldırısı düzenlediği bina (Reuters)

Kaynaklardan birine göre, pek çok kişi, aralarında bazı üst düzey yöneticiler de olmak üzere, arabuluculuk yaparak anlaşmazlığı çözmeye çalıştı, ancak Nazzal, kendisine yönelik ifadeler nedeniyle X platformu üzerinden kamuoyuna açık bir özür yayınlanmasında ısrar etti. Bu şart yerine getirilince, Nazzal’ın başka bir talepte bulunmaması ve anlaşmazlığın kapanması üzerinde uzlaşıldı. Buna rağmen Nazzal’ın ‘maddi tazminat talebinde ısrar ettiği’ ifade edildi.

Hareketle ilişkili başka kaynaklar ise ‘Mahmud el-İle’nin özrünün krizi çözmek için yalnızca ilk adım olduğunu, sürece müdahil olan bazı kişilerin Nazzal’ın öfkesini yatıştırmak ve onu şikâyeti geri çekmeye ikna etmek amacıyla el-İle’yi bu yöne yönlendirdiğini’ aktardı.

Aktivistler arasında öfke

Hamas’ın içinden ve dışından birçok isim özür meselesine tepki gösterdi. Tepki verenler arasında Filistinli gazeteci Muna Havva da vardı. Havva, sosyal medya hesabında, “Filistin’deki özgürlük hareketlerinin tarihinde, ne yaşanırsa yaşansın, bir liderin kendi mensuplarından birini üçüncü bir tarafa ya da başka bir otoriteye şikâyet ettiği tek bir örnek dahi yoktur. Bu davranış ne ulusal örgütlerin ahlakıyla ne de kabile geleneklerinde kabul gören en basit sığınma kurallarıyla bağdaşır. Utanç verici, acı verici, üzücü” diye yazdı.

Havva bir başka paylaşımında ise şu ifadeleri kullandı: “İsrail’in bugünkü genişlemesi kadar tehlikeli bir dönem görülmedi; tarih de Gazze’de halkımızın yaşadığı kadar vahim bir katliama tanıklık etmedi. Bu felaketin ortasında, halkımızın önde gelen isimlerinden biri, bir gencin attığı bir tweet yüzünden onu başka bir devlete şikâyet ediyor; geçimini ve güvenliğini riske atıyor. ‘Direniş’in liderleri halkımızdan ateş altında direnmelerini isterken, tek bir eleştiri cümlesine dahi tahammül edemiyor.”

Ayrıca Hamas gibi gruplara verdiği destekle bilinen aktivist Cemil Mikdad da konuya ilişkin paylaşım yaptı. Mikdad, “Hamas’tan bir yönetici, Katar’da yaşayan bir Filistinliyi, hakkında Katar mahkemelerinde dava açtıktan sonra uzun bir özür metni yayımlamaya zorladı; üstelik yalnızca kendisini eleştirdiği bir önceki paylaşım yüzünden!” ifadesini kullandı. Mikdad sözlerini şöyle sürdürdü: “Harika gerçekten… Nereye geldik? Halk olarak eleştirme hakkına sahip olduğumuz ve bizi dinlemekle yükümlü olan liderlerimiz, şimdi Arap mahkemelerini bize karşı bir güç olarak kullanıyor. Bu da ne demek oluyor? Siz ne hale geldiniz böyle, cahiller?!”

Hamas’ın silahlı yapısının geleceği, hareketin üst düzey isimlerinin açıklamalarında uzun süredir farklılık gösteren bir başlık olarak öne çıkıyor. Hamas’ın yurt dışı sorumlusu Halid Meşal, geçtiğimiz cumartesi günü İstanbul’da düzenlenen bir panelde, “Hamas’ın ancak bir Filistin devleti kurulması hâlinde silah bırakabileceğini” söyledi.

Buna karşın, Meşal’in açıklamasından yalnızca bir gün sonra, Hamas yetkilisi Basim Naim AP’ye yaptığı değerlendirmede, hareketin kapsamlı bir güvenlik ve siyasi düzenlemenin parçası olmak kaydıyla ‘silahların depolanması ya da dondurulması gibi seçeneklerin görüşülmesine açık olduğunu’ belirtti.

Hamas’ın siyasi büro üyelerinden Husam Bedran ise salı günü yaptığı açıklamada, sürecin ikinci aşamaya geçmesinin ‘İsrail’in ihlalleri durdurmasına’ bağlı olduğunu ifade etti. Öte yandan Hamas’ın birçok lideri ve sözcüsü, aralarında Halil el-Hayye ve Hazım Kasım’ın da bulunduğu isimler, hareketin ikinci aşamaya geçmeye ‘hazır olduğunu’ vurgulayan açıklamalarını sürdürdü.


Amerika Birleşik Devletleri'nin Gazze'de yakın zamanda ikinci aşamanın yaşanacağına dair beklentileri

Filistinliler, dün Gazze şehrinde fırtınanın ardından sular altında kalan caddeden geçmek için bir aracın çektiği el arabasına biniyorlar (AP)
Filistinliler, dün Gazze şehrinde fırtınanın ardından sular altında kalan caddeden geçmek için bir aracın çektiği el arabasına biniyorlar (AP)
TT

Amerika Birleşik Devletleri'nin Gazze'de yakın zamanda ikinci aşamanın yaşanacağına dair beklentileri

Filistinliler, dün Gazze şehrinde fırtınanın ardından sular altında kalan caddeden geçmek için bir aracın çektiği el arabasına biniyorlar (AP)
Filistinliler, dün Gazze şehrinde fırtınanın ardından sular altında kalan caddeden geçmek için bir aracın çektiği el arabasına biniyorlar (AP)

ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz dün Kudüs'te yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın Gazze barış planının ikinci aşamasına ilişkin gelişmeler hakkında "yakında" duyurular beklediğini belirterek, Washington'un Hamas'ın yeniden yapılanmasına izin vermeyeceğini vurguladı.

Waltz, planın ana bileşenlerinin, hizmetleri yönetecek teknokrat bir Filistin yönetimi, ilgili tarafların maliyetleri karşılamasını sağlayacak bir finansman mekanizması ve son olarak uluslararası bir istikrar gücü olduğunu açıkladı.


İsrail, Gazze'ye gönderilecek yardımlar için Ürdün ile olan sınır kapısını yeniden açtı

Kral Hüseyin Köprüsü ile Ürdün arasındaki sınır geçişi (AFP)
Kral Hüseyin Köprüsü ile Ürdün arasındaki sınır geçişi (AFP)
TT

İsrail, Gazze'ye gönderilecek yardımlar için Ürdün ile olan sınır kapısını yeniden açtı

Kral Hüseyin Köprüsü ile Ürdün arasındaki sınır geçişi (AFP)
Kral Hüseyin Köprüsü ile Ürdün arasındaki sınır geçişi (AFP)

İsrail ve Filistinli yetkililer AFP'ye verdikleri demeçte, İsrail'in, Gazze'ye yardım taşıyan kamyonlar için Ürdün ile işgal altındaki Batı Şeria arasındaki Kral Hüseyin Köprüsü (Allenby Köprüsü) sınır kapısını, kapanmasından yaklaşık üç ay sonra dün yeniden açtığını söyledi.

İsrail, eylül ayında Ürdünlü bir sürücünün sınırda ateş açarak iki İsrail askerini öldürmesinin ardından sınır kapısını kapatmıştı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre birkaç gün sonra, sınır kapısı bireysel geçişlere yeniden açıldı, ancak savaşın harap ettiği Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardımlara kapalı kaldı.

İsrail hükümetinin Topraklardaki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü (COGAT) sözcüsü, "Allenby Köprüsü sınır kapısı bugün açıldı ve kamyonlar Allenby Köprüsü'nden Gazze'ye geçiyor" dedi. Adının açıklanmasını istemeyen bir Filistinli yetkili de sınır kapısının yeniden açıldığını doğruladı.

Yetkilinin açıklamasına göre, salı günü çimento ve yapım malzemesi taşıyan 96 kamyonun geçişine izin verildi. Dün ise insani yardım taşıyan 20 kamyon bu sınır kapısından giriş yaparken, inşaat sektörü için kumun da bugün girişine izin verilmesi bekleniyor.

Sınır kapısının kapatılmasından bu yana Ürdünlü yetkililer, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Şeyh Hüseyin sınır kapısından Gazze'ye yardım ulaştırabildiklerini söylüyor. Salı günü bir İsrailli yetkili, Ürdün'den Allenby Köprüsü sınır kapısından mal ve yardım transferinin yakında yeniden başlayacağını söyledi.

Yetkili şöyle devam etti: “Gazze Şeridi'ne giden tüm yardım kamyonları, kapsamlı bir güvenlik kontrolünden geçtikten sonra, refakat ve güvenlik eşliğinde seyahat edecek… Ürdünlü sürücüler ve kargolar için güvenlik kontrolü ve kimlik doğrulama prosedürleri sıkılaştırıldı. Geçişi güvence altına almak için özel güvenlik güçleri görevlendirildi.”

Ürdün Vadisi'ndeki sınır geçişi, Batı Şeria'dan Filistinlilerin İsrail topraklarına geçmeden ayrılmalarına olanak tanıyan tek geçiş noktasıdır.

İsrail, özel izinleri olmadığı sürece Filistinlilerin havaalanlarından geçmesine izin vermiyor.