Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışmanın güneye doğru genişlemesinden endişe ediliyor

El-Cezire eyaletinde sıkı güvenlik önlemleri alınırken Vad Medeni şehrine de saldırı tehdidi arttı.

Omdurman'da çatışmalar şiddetlenmeye devam ediyor. (AFP)
Omdurman'da çatışmalar şiddetlenmeye devam ediyor. (AFP)
TT

Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışmanın güneye doğru genişlemesinden endişe ediliyor

Omdurman'da çatışmalar şiddetlenmeye devam ediyor. (AFP)
Omdurman'da çatışmalar şiddetlenmeye devam ediyor. (AFP)

Sudan’da çarşamba günü, özellikle el-Cezire eyaletinin başkenti Vad Medeni şehri de dahil olmak üzere doğu ve güney bölgelerindeki vatandaşların endişelerinin artmasına neden olan şiddete tanık olundu. Vatandaşlar, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) orduyla çatışmayı güneye doğru genişletme ve devleti hedef alma olasılığı hakkında çıkan söylentiler nedeniyle korkuya kapıldı.

Bölge, Sudan Kalkanı Kuvvetleri Komutanı Ebu Akile Keykil'in kuvvetleriyle beraber HDK’ya katıldığını açıklaması ve ardından destek girişimlerine ilişkin bilgilerin yayılmasıyla dramatik gelişmelere sahne oldu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre orduya ait savaş uçakları, Batana bölgesinde silah ve teçhizat yüklü çok sayıda kamyonu imha etti.

Batana bölgesinden geldiğini söylediği bir paramiliter milis grubuna liderlik eden Keykil, nisan ayı ortasında savaş patlak vermeden önce bölgeyi savunmak için orduya desteğini ilan etti. Bu durum, orduyu destekleyenler ve eski rejim destekçileri tarafından memnuniyetle karşılandı. Ancak şimdi Sudan Kalkanı Kuvvetleri herkesi şaşırtan bir hamle yaparak HDK güçlerine katılacağını ve HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’yu (Hamideti) desteklediğini duyurarak en azından el-Cezire’nin doğusuna kadar savaşın ilerleme olasılığını güçlendirdi.

efrg
Sudan ordusu askeri hareketliliğini artırdı. (AFP)

Keykil, geçen hafta yayılan bir videoda, Sudan etnik yelpazesinin tüm renklerini barındıran kuvvetlerinin, HDK’ye katılacağını söyledi. Keykil, kendisine sadık bir grup savaşçının ortasında HDK üniforması giyerek HDK’nin de bir ‘ulusal ordu’ olduğunu iddia etti. HDK’nin ırkçı bir güç olduğunu, Çadlılar ve Nijeryalıları içerdiği iddialarını reddeden Keykil “Gerçek şu ki HDK lideri Çadlı veya Nijeryalı olsaydı, Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcılığı pozisyonuna gelemezdi” dedi.

Bu arada el-Cezire eyaleti yetkilileri sıkı güvenlik önlemleri aldı ve ordu güçleri kontrol noktalarını artırdı. Eyalette, ulaşım araçlarının hareketini kısıtlama ve gece saat on birden sonra dükkân ve pazarları kapatma kararı alındı. Vad Medeni kentindeki güvenlik yetkilileri de HDK’den sızanlara olası bir kılıf oluşturabilecekleri korkusuyla özellikle sokak satıcıları ve çaycılara karşı operasyonlar başlattı. Yetkililer, el-Cezire eyaletinin doğusundaki Tambul kentindeki şüphelilerle beraber başkent Vad Medeni’ye yaklaşık 50 km uzaklıktaki Hasahisa kentinde sızma girişiminde bulunanların tutuklandığını bildirdi.

scdfwer
Vad Medeni kentinde gündelik hayat normal seyrinde devam etse de endişe artıyor. (AFP)

Güneye doğru ilerleyen HDK, kontrol noktalarını Mavi Nil'in batı yakasından el-Cezire eyaletinin yaklaşık 40 km içindeki Nuba bölgesine kadar genişletti. Doğu yakasına paralel yoldaki Hilela bölgesi ise ordu için son kontrol noktası haline geldi.

El-Cezire eyaletinin Vad Medeni şehrindeki güvenlik yetkilileri sert tavır alarak orduyu desteklemeyen tüm faaliyetleri engelliyorlar. Geçtiğimiz cumartesi günü de savaşın durması için protesto yapan bir girişimi engellediler. Zira bu tarz girişimler bir güvenlik tehdidi olarak görülüyor. Gruba, ordu lehine olmayan hiçbir faaliyete izin verilmeyeceği bildirilirken, eyalet valisi dün akşam saat 11’de pazarları kapatarak sınırlı bir sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Halkın orduyla birlikte savaşma konusundaki teyakkuz hali giderek artarken Sudan resmi haber ajansı SUNA, el-Cezire’nin doğusundaki Batana bölgesinin eğitim kamplarındaki 10 bin savaşçının, yine el-Cezirenin batısındaki el-Menakil bölgesinden de beş bin kişinin seferber olduğunu duyurdu. El-Cezire Valisi İsmail Ivadullah el-Akib geçen hafta Birinci Piyade Tümeni Komutanı Bud Madani'ye hitaben yaptığı konuşmada “Ordunun destek konvoyları, halkın orduyla bütünleşmesini temsil ediyor” dedi.



Libya: Ortak Askeri Komite'nin rolündeki azalışın nedenlerine ilişkin sorular

 Nazuri ve Haddad, AFRICOM tarafından Afrika ülkelerinin savunma bakanları ve genelkurmay başkanları için düzenlenen konferansa katıldı. (Libya Ulusal Birlik Hükümeti Genelkurmay Başkanlığı)
Nazuri ve Haddad, AFRICOM tarafından Afrika ülkelerinin savunma bakanları ve genelkurmay başkanları için düzenlenen konferansa katıldı. (Libya Ulusal Birlik Hükümeti Genelkurmay Başkanlığı)
TT

Libya: Ortak Askeri Komite'nin rolündeki azalışın nedenlerine ilişkin sorular

 Nazuri ve Haddad, AFRICOM tarafından Afrika ülkelerinin savunma bakanları ve genelkurmay başkanları için düzenlenen konferansa katıldı. (Libya Ulusal Birlik Hükümeti Genelkurmay Başkanlığı)
Nazuri ve Haddad, AFRICOM tarafından Afrika ülkelerinin savunma bakanları ve genelkurmay başkanları için düzenlenen konferansa katıldı. (Libya Ulusal Birlik Hükümeti Genelkurmay Başkanlığı)

Libyalı siyasetçiler ve akademisyenler, 5+5 Ortak Askeri Komitesi'nin rolünün azaldığı konusunda görüş ayrılığına düştüler. Bu durum, ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) tarafından Afrika ülkelerinin savunma bakanları ve genelkurmay başkanları için Botsvana'da düzenlenen konferansa üst düzey askeri liderlerin katıldığı bir dönemde gerçekleşti.

Libya Temsilciler Meclisi (TM) Üyesi Ali et-Tikbali, ‘son aylarda Ortak Askeri Komite'nin rolü ve yabancı güçler ile paralı askerlerin Libya'dan çıkması gibi ele aldığı önemli dosyalar hakkındaki konuşmaların önemli ölçüde azaldığına’ dikkat çekti. Tikbali ayrıca, ‘Askeri Komite’nin orduyu birleştirme amacının bir parçası olarak silahlı oluşumları dağıtma ve silahsızlandırma çabalarıyla ilgili konuşmalarda da düşüş yaşandığını’ belirtti.

5+5 Ortak Askeri Komitesi, Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutanlığı’na bağlı beş askeri personel ile Batı Bölgesi Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı diğer beş askeri personelden oluşuyor.

Ekim 2020'de komite üyeleri Birleşmiş Milletler (BM) misyonu himayesinde kalıcı bir ateşkes anlaşmasına vararak, Nisan 2019'dan beri ülkenin doğusu ve batısı arasında devam eden silahlı çatışmayı sona erdirdi.

Eski Libya Savunma Bakanı Muhammed el-Bergusi, 5+5 Ortak Askeri Komitesi’nin rolünün azaldığı yönündeki önceki argümana katıldığını belirtti. Bergusi, komitenin rolünün azalmasını, ‘batı bölgesindeki silahlı oluşumların hakimiyetiyle fiilen çatışmasına, siyasi güçler arasındaki gerilimden ve hükümetin iktidar mücadelesinden etkilenmesine’ bağladı.

Ayrıca, uluslararası çatışmaların Afrika kıtası üzerindeki etkisine ve bazı Afrika ülkelerinde Sudan yüzünden patlak veren silahlı çatışmalara dikkat çeken Bergusi, tüm bunların komitenin çalışmaları üzerinde etkisi olduğunu dile getirdi.

Bergusi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘silahlı grupların davranışları nedeniyle batı bölgesinde tanık olunan güvenlik gerilimlerinin askeri kurumun birleştirilmesi yolunu daha da karmaşık hale getirdiği’ uyarısında bulundu. Bergusi, Libya krizinin tarafları arasındaki gerilimin halen siyasi boyutla sınırlı olduğunu ve kalıcı ateşkes anlaşmasını tehdit eden herhangi bir silahlı çatışmaya dönüşmediğini belirtti.

Görsel kaldırıldı. Nazuri ve Haddad (Libya Ulusal Birlik Hükümeti Genelkurmay Başkanlığı)

Bergusi, bu oluşumların artan silah cephaneliği ve daha fazla genç unsuru kendilerine çekmelerini sağlayan mali kapasiteleri ışığında Batı Bölgesi'ndeki Genelkurmay Başkanlığı'nın sahip olduklarıyla kıyaslayarak şu soruyu sordu: “Askeri kurumun birleştirilmesine yönelik prosedürlere tabi olmalarını nasıl bekleyebiliriz?”

Ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin Genelkurmay Başkanlığını yapan Abdurrazık en-Nazuri ve Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad, geçtiğimiz hafta sonu Botsvana'da AFRICOM tarafından düzenlenen konferansa katıldı.

Bergusi, Haddad ve Nazuri'nin konferansa davet edilme nedeninin ‘Washington'un Libya, Cezayir ve Nijerya sınır bölgesinde konuşlanacak doğu ve batı güçlerinden oluşan ortak bir askeri güç kurma çabası’ ile ilgili olabileceğini düşünüyor.

Bergusi, “Washington, Rusların aynı kritik sınır bölgesinde konuşlu LUO Genel Komutanlığı ile koordineli bir askeri güç oluşturabileceğine inanıyor. Bu nedenle LUO güçlerini Ruslar yerine kendilerine katılmaya çekmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Silphium Araştırma ve Çalışmalar Vakfı Başkanı Cemal Şeluf, AFRICOM'un Nazuri ve Haddad'ı davet etme isteğinin, ‘Washington'un doğudaki ve batıdaki tüm Libyalı taraflara açık ve özellikle uluslararası çevrelerde Libya sahasının Rusların tekelinde olduğuna dair tekrarlananların doğru olmadığını kanıtlayan bir mesaj’ olduğuna inanıyor.

Şeluf, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, toplantının askeri kurumların birleştirilmesi sürecini yeniden canlandırması ihtimalini dışlayarak, “Libya ordusu, özellikle de 5+5 Komitesi üyeleri arasında herhangi bir anlaşmazlık yok” dedi. Şeluf, Kahire, Cenevre ve Sirte'deki önceki toplantılara ve Nazuri'nin daha önce Trablus'u ziyaret etmesine işaret etti.

Şeluf, “Herhangi bir anlaşmanın sonuçları, Libya'nın batısını temsil eden ve oradaki Genelkurmay Başkanı’na bağlı askeri personelin, oluşumların etkisi ve silahlarının gücü nedeniyle bunları uygulayamaması nedeniyle her zaman engellenmiştir” dedi.

Libyalı siyasi analist Muhammed Mahfuz ise önceki görüşlere katılmayarak, AFRICOM'un Nazuri ve Haddad'ı askeri konferansa katılmaya davet etmesinin ardında siyasi ya da askeri amaçlar olduğunu düşünüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Mahfuz, davetin, askeri kurumun bölünmüşlüğü nedeniyle yapıldığını, Washington'un, askeri kurumları birleştirme ya da ortak bir askeri güç oluşturma konusunu yeniden canlandırma arzusunu destekleyecek herhangi bir belirti olmadığını söyledi.

Mahfuz, “Ordunun birleşeceğini varsayarsak, sadakatini borçlu olacağı ve emirlerine itaat edeceği siyasi otorite nerede?” diye sordu.

Batı bölgesindeki silahlı oluşumları 5+5 Ortak Askeri Komitesi’nin planlarını engellemekle suçlamayı reddeden Mahfuz, ‘ana nedenin krizin tarafları arasındaki siyasi irade eksikliği ile sınırlı olduğuna’ inanıyor.

‘Seçimler yapılmadan ve güçlü bir birleşik hükümet kurulmadan Libya'nın, askeri ve güvenlik kurumlarının gerçek anlamda birleşmesine tanık olamayacağını’ belirten Mahfuz, ‘Gazze Şeridi'ndeki durum gibi bölgedeki diğer yakıcı meselelere kıyasla Libya dosyası uluslararası gündemde gerilediği için seçim hakkının halen çok uzakta olduğuna’ inanıyor.