Nijer ile Nijerya'yı birleştiren ve ayıran nedir?

Ortak Hausa etnik kökeni, iki ülkenin sınırları boyunca sosyal ve ekonomik örtüşmede potansiyel bir rol oynuyor

Nijer ve Nijerya arasındaki sınırda bir milyondan fazla insan yaşıyor ve ticari ve kültürel bağlantıları paylaşıyor / Fottoğraf: AFP
Nijer ve Nijerya arasındaki sınırda bir milyondan fazla insan yaşıyor ve ticari ve kültürel bağlantıları paylaşıyor / Fottoğraf: AFP
TT

Nijer ile Nijerya'yı birleştiren ve ayıran nedir?

Nijer ve Nijerya arasındaki sınırda bir milyondan fazla insan yaşıyor ve ticari ve kültürel bağlantıları paylaşıyor / Fottoğraf: AFP
Nijer ve Nijerya arasındaki sınırda bir milyondan fazla insan yaşıyor ve ticari ve kültürel bağlantıları paylaşıyor / Fottoğraf: AFP

Nijerya ve Nijer, sosyal, kültürel ve dini açıdan birçok ortak noktaya sahip iki ülke. Ancak, siyaset ve rekabet onları birbirinden ayırıyor.

İki ülke de Batı Afrika'da yer alıyor ancak Nijerya kıyı şeridine sahipken Nijer bir kara ülkesi.

Nijerya, Dünya Bankası tarafından yükselen bir pazar ve yükselen bir ekonomi olarak sınıflandırılıyor, bu da ona bölgesel bir güç kazandırıyor.

Nijer ise yoksul bir ülkedir ve insan kalkınma endeksinde en düşük sıralarda yer alıyor.

Ancak, zengin doğal kaynakları, özellikle uranyum ve petrol, Nijer'in, siyasi sorunlarını ve kaynaklarını sömürü sorununu çözerse, ekonomik açıdan daha ileri bir konuma gelmesine olanak tanır.

Nijer halkı, Fransız sömürgeciliğinin ülkedeki kalkınmanın gecikmesine neden olduğunu savunuyor.

İki komşu ülkenin benzer isimleri, Afrika'nın üçüncü en uzun nehri olan Nijer Nehri'nden geliyor.

Nijer Nehri, Gine, Mali, Nijer, Benin ve Nijerya'dan geçer ve Gine Körfezi'ndeki Atlas Okyanusu'na dökülür. Nehrin adı, 1897 yılında İngiliz gazeteci Flora Shaw tarafından verilmişti.

Shaw, daha sonra İngiliz Vali Lord Frederick Lugard ile evlenmişti. Lugard, 1914 yılında Güney Nijerya ve Kuzey Nijerya himayelerini birleştirerek modern Nijerya'nın bugünkü bölgesel durumunu oluşturdu. 

Nijer Nehri'nin adı, nehir için daha önce kullanılan 'Ger-n-ger' kelimesinden türemiş olabilir.

'Ger-n-ger' (İgeriyyun) kelimesi, 19'un yüzyılda Avrupalılar tarafından sömürgeleştirilmeden önce, nehrin orta kolları boyunca Timbuktu yakınlarında yaşayan Tuareg kabileleri tarafından kullanılıyordu. 

Sınır örtüşmesi

Nijer ve Nijerya arasındaki sınır, 1600 kilometre uzunluğunda ve doğudan batıya uzanıyor.

Sınır, 1898 yılında Fransız ve İngiliz sömürge güçleri tarafından belirlendi.

Sınır, 20'nci yüzyılın başlarında birçok kez değiştirildi ve 1910 yılında Fransa ve İngiltere tarafından nihai olarak belirlendi ve çizildi.

Nijer Cumhuriyeti, 3 Ağustos 1960'ta Fransa'dan bağımsızlığını kazandı, Nijerya Federal Cumhuriyeti ise 1 Ekim 1960'ta Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazandı.

İki ülkenin para birimleri, sömürge tarihlerine bağlı olarak farklılık gösterir.

Nijer'in para birimi, 1945 yılında Mali, Gine-Bissau, Fildişi Sahili, Burkina Faso ve Benin'in de dahil olduğu Batı Afrika'daki diğer birkaç ülke ile ortak olan Fransız Frangı'nın yerini alan Batı Afrika CFA Frangı iken Nijerya'nın para birimi ise naira.

Nijerya, 1973 yılında Sterlin para birimini terk eden son ülke oldu ve naira ile değiştirildi.

Nijer ve Nijerya sınırında, yüzyıllardır ticari ve kültürel bağlara sahip olan bir milyondan fazla insan yaşıyor.

Ancak, Nijer'deki son darbeden sonra sınır ticareti durdu. Nijerliler, temel ihtiyaçlarının çoğunu Nijerya'dan karşılıyor.

Nijerya'daki Ilorin Üniversitesi Barış ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde yardımcı doçent olan Gbemisola Animasaun, "Sınırların kapatılması Nijer ve Nijerya'da karmaşık bir etkiye sahip olacaktır çünkü sınırlar yalnızca hükümetlerin zihnindedir ve etkileşimi engellemeyecektir, bu da iki ülke arasında halk ile resmi makamlar arasında çatışmalara yol açabilir" dedi.

Journal of African Studies and Sustainable Development yazarı Omilo Chinezaikebiri, "Nijerya ve Nijer arasındaki göç, Avrupa'ya gitmek için sınırdan geçen göçmenler nedeniyle bir endişe kaynağı olmuştur. Ayrıca, göçün Avrupa ülkelerinde ekonomik ve demografik etkileriyle ilgili sorunlar vardır. Gelişme, göç arzusunu azaltmaya yardımcı olmadığı için, sınırların kapatılması Avrupa ülkelerinin gelenleri sınırlamasına yardımcı olabilir" şeklinde konuştu.

İç içe geçen etnik kökenler

Nijer'in nüfusu, bu yılın son nüfus sayımına göre yaklaşık 27 milyon ve dünyanın en yüksek doğum oranlarından birine sahip bulunuyor.

Her kadın yaklaşık 7 çocuk doğuruyor. Nijerya'nın nüfusu ise yaklaşık 224 milyon ve bu da onu dünyanın en kalabalık 7'nci ülkesi yapıyor.

Nijer'de Hausa, Zarma, Tuareg ve Fulani gibi birkaç etnik grup yaşıyor. Nijerya'da da Hausa, Igbo ve Yoruba gibi birçok etnik grup yaşıyor.

Hausa halkı, Nijer ve Nijerya'nın çoğunluğunu oluşturuyor, genellikle Nijerya'nın kuzeyi ve Nijer'in güneyindeki kasabalarda yaşıyorlar.

Çoğunlukla hayvancılıkla uğraşıyorlar, çiftçilik ve ticaret de yaparlar. Ana sembolleri, binicilik kültürleriyle yakından bağlantılı olan attır.

Etnik kimliğin ticaret üzerindeki etkisi üzerine The Journal of Economics and Development'de yazan Jenny C. Aker, "Nijer ve Nijerya arasındaki sınırlar boyunca önemli bir rol oynamaktadır. Ticaretin sınırlar ötesi maliyetlerini önemli ölçüde azaltır. Nijer ve Nijerya'daki Hausa bölgelerinde, ortak bir etnik kökene sahip olmayan sınır ötesi pazarlardan daha küçük fiyat farkları vardır. Bu ortaklıklar, ticaretle ilgili işlem maliyetlerini düşürmede sosyal ağların rolü üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu, Afrika'daki kırsal kurumların rolü ve dil ve etnik kökenin kalkınma, yolsuzluk, yerel kamu yararına katkılar ve gruplar ve derneklere katılım gibi sonuçlar üzerindeki etkilerini belgeleyen küresel kanıtlarla tutarlıdır" ifadelerini kullandı.

Kültürel uygulamalar

Hausa halkı, kendi dillerini de konuşuyor. Bu dil, Çad dil ailesinden Afro-Asyatik dil ailesine ait bir dildir ve yaklaşık 36 milyon kişi tarafından ana dil olarak konuşuluyor.

Hausa halkının çoğunluğu, Fransızca'nın resmi dil olduğu Nijer'de ve İngilizce'nin resmi dil olduğu Nijerya'da yaşıyor.

Ayrıca Gana, Togo, Benin, Sudan, Çad, Kamerun ve Burkina Faso'nun bazı bölgelerinde de konuşuluyor.

Hausa dili, dünyadaki en önemli dillerden biri ve Afrika'nın birçok ülkesinde yaygın olarak konuşuluyor.

Hausa şiiri, nesir ve müzik edebiyatı, basılı yayınlar, ses ve video kayıtları aracılığıyla giderek daha fazla mevcut.

Hausa dili, Afrika'da Arapça'dan sonra en çok konuşulan ikinci dil ve kolayca diğer Müslüman olmayan Hausa halklarının dillerini etkildi.

Hausa kültürel uygulamaları, her iki ülkede de benzersiz. Güçlü gelenekler ve sömürge öncesi yönetim sistemiyle kültürel gurur sayesinde ayakta kaldı.

Güçlü iç içe geçmiş kültürlerin rekabetine rağmen, zengin ve benzersiz bir moda, yemek, dil, evlilik sistemi, eğitim, geleneksel mimari, spor, müzik ve diğer geleneksel eğlence biçimlerini korudular.

Hausa halkı, özel anlamları olan geleneksel desenlerle kumaşları, pamuklu malları dokumak, boyamak ve işlemek ile tanınır.

Bu desenler zamanla kimliklerini ifade eden bir unsur haline geldi. Ayrıca deri sandalet, metal kilit, at ekipmanı üretmek ve deri işlemek ve bu ürünleri Batı Afrika ve Kuzey Afrika'ya ihraç etmekle de tanınırlar.

Hausa toplumunda Nijer ve Nijerya arasındaki iş bölümü cinsiyete dayalı olarak gerçekleşir. Yemek hazırlamak, hasır dokumak, çömlekçilik yapmak, yemek pişirmek gibi mesleklere kadınlar hakimdi.

Arazi de gruplara aitti ve kadınlar, kocaları veya babaları aracılığıyla araziye erişebiliyordu. Ataerkil sistemde erkek ailenin reisi olmasına rağmen, yaşlı kadınlar daha genç aile üyelerinin işleri üzerinde kontrole sahipti.

Kadınlar ticarette merkezi bir role sahipti ve genellikle erkekler gücü elinde tutsa da birçok alanda kadınlara özel unvanlar verildi.

Etnik grup içinde güçlü bir unvan olan 'Ana Kraliçe' unvanı, bir kralın annesine ya da kendi sarayında önemli bir konuma sahip olan bir kadına verilebiliyordu.

'Ana Kraliçe' toplantılara başkanlık eder ve unvanın alt sahipleri tarafından desteklenir. Yoruba ve Hausa mitolojisi, kadınların ya gerçek kraliçeler ya da kahramanlar olduğu dönemleri de anlatır.
 

Artan etki

Nijer'de nüfusun yüzde 99,3'ü Müslüman. Katolikler ve Protestanlar nüfusun yüzde 2'sinden daha azını oluşturur.

Birkaç bin Bahai, Nijer'in başkenti Niamey ve Niger Nehri'nin batı yakasındaki topluluklarda yaşıyor. Nijer'deki nüfusun küçük bir kısmı geleneksel inançlara bağlı.

Afrika'da Hausa halkı ile İslam arasında güçlü bir bağ var. Hausa Kralları, 1800 yılında İslam'ı benimsemişti. 

Afrika uzmanları, Nijerya nüfusunun yarısından fazlasının Müslüman olduğunu tahmin ediyor.

Hristiyanlık, yaklaşık yüzde 45'lik bir paya sahip. Nijerya, dini açıdan çeşitli bir toplum. Nijerliler, Hristiyanlık ve İslam arasında neredeyse eşit olarak dağılmış durumda.

Azınlık ise Animizm ve diğer dinlere inanıyor. Hristiyanların oranı yüzde 40 ile yüzde 48 arasında değişiyor.

Avrupalı sömürge güçleriyle güçlü bağları olan sosyal ve siyasi seçkinlerden Nijerya'daki birçoğu Hristiyan. Ülke, çoğunlukla Müslüman olan fakir bir kuzey ve çoğunlukla Hristiyan olan zengin bir güney olmak üzere ikiye ayrılmış durumda.

Bunun aksine, Nijer'in Niamey piskoposluğunun Afrika Misyonları Topluluğu rahibi Peder Rafael Kazamour, Fides haber ajansına verdiği demeçte, "Nijer'deki Hristiyan yaşam tarzı ve organizasyonu Latin Amerika'dan geliyor ve Afrika'daki birçok ülkede büyük başarı elde etti" dedi.

Nijeryalı Hristiyan toplumunu "tamamen tutarlı değil ve çoğu Benin, Togo ve Burkina Faso'dan farklı etnik kökenlerden gelen göçmenler" olarak tanımladı.

Bazı Hristiyanların kendisine zulüm gördüklerini, iş veya altın vaatleriyle dinlerini değiştirmeye zorlandıklarını söylediğini açıklayan Peder Kazamour, "Nijer'de özellikle de aşırılık yanlısı hareketlerin ve kiliselerin yakılmasının etkisi arttıkça Hristiyan olmak kolay değil" dedi.

Nijer Afrika Dış İlişkiler Konseyi'nde Afrika politikaları uzmanı olan John Campbell, "Aşırılık yanlısı hareketler söz konusu olduğunda, Nijer'de faaliyet gösterenlerin El Kaide ve DEAŞ ile yakın bağları var gibi görünüyor. Nijer'deki aşırılık yanlısı hareketler büyük ölçüde dış etkenlerden etkileniyor. Ancak Nijerya'da Boko Haram yerli bir grup. Sürekliliği, daha büyük bir yerel desteğe işaret ediyor. Nijer, Kamerun ve Çad'da da faaliyet gösteriyor, ancak etnik olarak Nijerya'nın kuzeyindeki bölgelerle daha fazla bağlantılı" dedi.

Independent Arabia,Independent Türkçe



Trump, Demokrat Parti'yi "kapatmanın yolunu arıyor"

Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
TT

Trump, Demokrat Parti'yi "kapatmanın yolunu arıyor"

Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)

Bir analiste göre Donald Trump, muhafazakar yorumcu Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından Demokrat Parti'yi yasaklamayı planlıyor olabilir.

CNN'den Jamal Simmons, Trump ve Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Yardımcısı Stephen Miller'ın son yorumlarının Birleşik Devletler'deki iki partili sistemin geleceği konusunda "kesinlikle endişe verici" olduğunu söyledi.

Kirk suikastının siyasi etkisini ele almak üzere Kaitlan Collins'in The Source programına katılan Simmons, şunları söyledi:

Başkan aşırılıkçı örgütlere karşı harekete geçeceğini söyledikten sonra özel kalem müdürü yardımcısı da bugün çıkıp Demokrat Parti'yi aşırılıkçı örgüt diye niteledi. Bu da şu soruyu akla getiriyor: Birleşik Devletler Başkanı, Demokrat Parti'yi yasaklayacak mı? Gidişat bu yönde mi? Birleşik Devletler Başkanı, Adalet Bakanlığı'nı Demokrat Parti'nin üzerine mi salacak?

Endişesinin bu olup olmadığı sorulduğunda Simmons, şu cevabı verdi:

Kesinlikle endişe verici. Bu başkan, siyasi düşmanlarını hedef almak için Adalet Bakanlığı'nı kullanmaya istekli olduğunu gösterdi. Bu, ülkedeki iki partili demokratik sistem hakkında çok ciddi sorular ortaya çıkarıyor.

Trump yönetimindeki üst düzey isimler pazartesi günü, kamuoyuna herhangi bir kanıt sunmadan, cinayetin organize bir sol görüşlü terör planının sonucu olduğunu iddia etti. Arkasındaki grupların peşine düşeceklerine söz verdiler.

Kirk'ün podcast'inin Birleşik Devletler Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in sunduğu özel bölümüne katılan Miller, "Bu suikasta yol açan organize kampanyaya duyduğumuz tüm öfkeyi, bu terör ağlarını kökünden söküp atmak için kullanacağız" dedi.

Vance ayrıca program sırasında, "sol görüşlü aşırılığın" Kirk'ün öldürülmesinin "nedenlerinden biri" olduğunu söyledi.

Trump geçen hafta, Demokratlardan sandıkta "intikam" almak istediğini söylemişti; bu da en azından partinin seçim rakibi olacağına hâlâ inandığını gösteriyor. Ardından şunları eklemişti:

Sorun soldaki radikaller; onlar acımasız, korkunç ve politik açıdan kurnazlar.

Ağustosta verdiği bir röportajda Miller, "Demokrat Parti siyasi bir parti değil. Yurtiçindeki bir aşırılıkçı örgüt" demişti.

Demokrat Parti, Amerikan vatandaşları için savaşmıyor, onları umursamıyor veya temsil etmiyor.  Sadece azılı suçluların, çete üyelerinin, yasadışı göçmen katillerin ve teröristlerin savunulmasına adanmış bir kuruluştur.

Independent Türkçe


Çin'in "hayalet parçacık" makinesi evrenin sırlarını çözebilir

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
TT

Çin'in "hayalet parçacık" makinesi evrenin sırlarını çözebilir

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)

Fizikçiler, gizemli "hayalet parçacıkların" keşfi karşısında yıllardır şaşkınlık içinde.

Elektrik yükü olmayan bu nötr atom altı parçacıkların bilimsel adı "nötrinolar". Elektrik veya manyetik kuvvetlerle yakalanamayan bu parçacıklar, fiziksel maddelerin içinden rahatça geçebiliyor.

Ancak parçacık fizikçileri Çin'in tepelerindeki fütüristik bir yeraltı gözlemevindeki yeni sıvı kubbe sayesinde bu zor yakalanan parçacıkları gözlemleyerek gizli bilimsel sırları ortaya çıkarmayı umuyor.

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir maddeyi barındırırken, nötrinolar yakındaki iki nükleer santral aracılığıyla sürekli yer altından besleniyor. İnce bir akrilik tabakayla kaplı küresel yapının tamamıysa 45 bin ton saf suyla dolu koruyucu bir silindir içinde duruyor.

Nötrinolar sintilatördeki protonlarla çarpışınca, günde yaklaşık 50 adet olmak üzere, çok küçük ama kaydedilebilir flaşlar yayıyor. Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, nötrinoları uzaktan izliyor, ölçüyor ve kütlelerine göre sıralıyor.

Dünya çapında 700 fizikçiyle işbirliği yapan Çin Bilimler Akademisi'nden Wang Yifang, The Times'a şöyle diyor: 

Nötrino kütlesinin hiyerarşisini öğreneceğiz ve bu sayede parçacık fiziği, nötrinolar ve kozmoloji için bir model oluşturabiliriz.

Nötrinolar, süpernova patlamalarının yıldız füzyonları tarafından üretilebildikleri için evrendeki en bol parçacıklar. Wang, atom altı parçacıklar üzerine yapılan bu araştırmanın "evreni anlamamıza" katkı sağlayabileceğini söylüyor.

Bilim insanı günde 50 adet olmak üzere 100 bin flaş üretmenin ve istatistiksel açıdan anlamlı okumalar elde etmenin sadece 6 yıl süreceğini düşünüyor.

Nötrinolar ilk kez 1930'da Avusturyalı fizikçi Wolfgang Pauli tarafından öngörülmüştü. Pauli, elektrik yükü veya kütlesi olmayan ve maddeden serbestçe geçebilen bir parçacığın var olabileceği teorisini ortaya atmıştı. Araştırmaya göre, bir saniyede yaklaşık 100 trilyon nötrino vücudumuzdan geçiyor.

Bu keşif üzerine Pauli, "Korkunç bir şey yaptım. Saptanamayan bir parçacık olduğunu varsaydım" demişti. Fizikçi, kimsenin bir nötrino yakalayamayacağına dair bir kasa şampanya üzerine bahse girmişti. Ancak çeyrek asır sonra bu bahsi kaybetti.

Artık elektron, müon ve tau isminde üç tür nötrino olduğunu ve her birinin diğerine dönüşebildiğini biliyoruz. Bilim insanları bunları analiz ederek neden "madde"nin "antimadde"den daha fazla olduğu gibi, bilimin en büyük gizemlerini çözmenin anahtarını bulabilir.

Independent Türkçe


Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
TT

Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)

Fransa, İsrail'in dün Gazze'ye yönelik başlattığı kara harekatını kınayarak, Binyamin Netanyahu hükümetine "artık askeri gerekçesi kalmayan bu yıkıcı harekata son vermesi" çağrısında bulundu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, "açlık, temel ihtiyaç maddeleri ve acil bakıma erişimin yetersizliği ile karakterize edilen son derece ciddi insani ve sağlık durumu"na dikkat çekerek, İsrail'e "Gazze'ye insani yardım girişine yönelik tüm kısıtlamaları derhal kaldırması" ve "ateşkes sağlanması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması amacıyla müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlatılması" çağrısını yineledi.