Çin, Tayvan lider vekilinin ABD ziyaretinin ardından Ada çevresinde askeri tatbikat yaptı

Tatbikatın, "Tayvan'ın bağımsızlığını savunan güçlerin dış güçlerle işbirliğine karşı sert bir uyarı olduğu" belirtildi

Tayvan çevresindeki askeri tatbikatlar sırasında Çin Hava Kuvvetleri uçakları (Reuters)
Tayvan çevresindeki askeri tatbikatlar sırasında Çin Hava Kuvvetleri uçakları (Reuters)
TT

Çin, Tayvan lider vekilinin ABD ziyaretinin ardından Ada çevresinde askeri tatbikat yaptı

Tayvan çevresindeki askeri tatbikatlar sırasında Çin Hava Kuvvetleri uçakları (Reuters)
Tayvan çevresindeki askeri tatbikatlar sırasında Çin Hava Kuvvetleri uçakları (Reuters)

Çin ordusu, Tayvan lider vekili Lai Ching-te'nin Güney Amerika ülkesi Paraguay'ı ziyareti öncesi ve sonrasında ABD'nin New York ve San Francisco şehirlerine yaptığı "geçiş ziyaretlerinin" akabinde Tayvan Adası'nın çevresinde hava ve deniz kuvvetlerinin katıldığı müşterek askeri tatbikata başladı.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu (ÇHKO) Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Albay Şı Yi, yaptığı açıklamada, Tayvan'ın kuzeyi ve güneybatısındaki hava sahası ve sularda düzenlenen tatbikatın, "Tayvan'ın bağımsızlığını savunan güçlerin dış güçlerle işbirliğine karşı sert bir uyarı olduğunu" belirtti.

Sözcü Şı, deniz ve hava kuvvetleri unsurlarının katıldığı tatbikatın, "acil muharebe hazırlık devriyesi ve talimi" olduğunu, "uçak ve gemilerin koordinasyonu ile hava ve deniz alanlarını kontrol etme kabiliyetine odaklandığını" ifade etti.

Bir Çin Hava Kuvvetleri uçağı, Tayvan çevresindeki askeri tatbikatlara katılıyor (Reuters)
Bir Çin Hava Kuvvetleri uçağı, Tayvan çevresindeki askeri tatbikatlara katılıyor (Reuters)

Komutanlığın sosyal medya hesabından tatbikat görüntülerinin yer aldığı video paylaşıldı, devlet televizyonu CCTV, güdümlü füze taşıyan gemilerin ve savaş jetlerinin tatbikata katıldığını bildirdi.

Tayvan Savunma Bakanlığı, dün gece yarısından bugün akşam saatlerine kadar Çin'e ait 42 askeri hava aracı ve 8 savaş gemisinin Ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasında 42 hava aracından 26'sının, Tayvan Boğazı'nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan hava ve deniz hattını geçtiği belirtildi.

Açıklamada, Tayvan silahlı kuvvetlerinin savaş uçakları, gemiler, tespit-takip vasıtaları ve karaya konuşlu füze sistemleriyle durumu yakından takip ettiği kaydedildi.

"Geçiş ziyaretleri"

Tatbikat, Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan'ın lider vekili Lai'nin Paraguay ziyaretinin ardından ABD'nin San Francisco şehrine uğradıktan sonra Ada'ya dönmesinin ardından geldi.

Lai, Paraguay'ın yeni seçilen Devlet Başkanı Santiago Pena'nın 15 Ağustos'taki yemin törenine katılmak üzere bu ülkeyi ziyareti öncesinde geçiş durağı olarak New York'a, sonrasında ise San Franciso'ya uğramıştı.

Tayvan'da gelecek yıl düzenlenecek liderlik seçimlerinde iktidardaki Demokratik İlerici Partinin (DPP) adayı olan Lai'nin "geçiş ziyaretleri" Ada'yı topraklarının parçası gören Çin'in tepkisini çekmişti.

Minyatür bir savaş gemisi çizimiyle Çin ve Tayvan bayraklarının resmi (Reuters)
Minyatür bir savaş gemisi çizimiyle Çin ve Tayvan bayraklarının resmi (Reuters)

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, dün Pekin'de düzenlediği günlük basın toplantısında, ABD'nin "mola" olarak tanımladığı ziyaretlere izin vermesinin, "tek Çin" ilkesini ihlal ettiğini ve Çin'in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar verdiğini savunmuştu.

Washington yönetiminin, Çin ile ABD arasındaki diplomatik ilişkilerinin temelini oluşturan Üç Ortak Bildiri'de Tayvan ile yalnızca gayriresmi ilişki sürdüreceğini taahhüt ettiğini hatırlatan Sözcü Vang, ziyaretleri kınadıklarını ve ABD'yi protesto ettiklerini bildirmişti.

Vang, Tayvan lider vekili Lai'nin kendisini, "Tayvan'ın bağımsızlığı için çalışan biri" olarak tanımladığını, ABD'nin onun ülkesinde siyasi faaliyetlerde bulunmasına, ayrılıkçı fikirlerini yaymasına ve Tayvan adına resmi temaslarda bulunup somut ilişkiler kurmasına izin vererek bir kez daha "tek Çin" ilkesinin içini boşaltma ve Tayvan'ı Çin'i çevrelemek için kullanma niyetini ortaya koyduğu görüşünü dile getirmişti.

Tayvan lideri Tsai'nin ziyaretlerinin ardından da tatbikat yapılmıştı

Tayvan lideri Tsai Ing-wen de nisan ayı başında Orta Amerika ülkeleri Guatemala ve Belize ziyaretleri öncesi ve sonrasında ABD'ye "geçiş ziyaretleri" yapmış, burada ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ile görüşmüştü.

Çin ordusu, ziyarete tepki olarak Ada çevresinde 3 gün süren askeri tatbikat düzenlemişti.

ABD'nin önceki Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi'nin Ağustos 2022'de Tayvan'a yaptığı ziyaret de Washington ile Pekin arasında krize yol açmıştı.

Çin ordusu, ziyaretin ardından Ada çevresinde fiili abluka oluşturan askeri tatbikatlar düzenlemiş, gerçek silah ve mühimmatın kullanıldığı tatbikatlarda Çin ana karasından ateşlenen güdümlü füzeler, Tayvan sularına düşmüştü.

Çin, ziyaretin ardından Tayvan çevresindeki uçak ve gemi devriyelerini artırarak Tayvan Boğazı'nı ayıran itibari "orta çizgi"yi geçtiği uçuşları düzenli hale getirmişti.

Çin'in topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık hala devam ediyor.

Pekin, "Tek Çin" ilkesini vurgulayarak Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.



ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
TT

ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)

ABD ordusu, bugün (Çarşamba), Ortadoğu’da konuşlandırılacak ilk tek yönlü saldırı tipi (kamikaze) insansız hava araçları (İHA) filosu için yeni bir görev gücü oluşturduğunu açıkladı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Savunma Bakanı Pete Hegseth’in dört ay önce düşük maliyetli ve hızlı temin edilebilen İHA teknolojilerinin edinilmesi ve konuşlandırılmasını hızlandırma talimatının ardından Scorpion Strike (TFSS- Akrep Sokması) adlı görev gücünü hayata geçirdi.

CENTCOM’a göre bu görev gücü, sahadaki birliklere hızlı şekilde düşük maliyetli ve etkili saldırı İHA kapasitesi sağlamak amacıyla tasarlandı. Yeni görev gücü, Ortadoğu’da konuşlu olan “FLM–136 Lucas” tipi düşük maliyetli saldırı İHA’lardan oluşan bir filoyu şimdiden kurmuş durumda.

Lucas İHA’ları geniş menzile sahip ve otonom çalışacak şekilde tasarlandı. Fırlatma yöntemleri arasında “mancınık/katapolt”, roket destekli kalkış, yer sistemleri ve mobil platformlar bulunuyor.

CENTCOM Komutanı Amiral Brad Cooper, “Bu yeni görev gücü, yeniliği caydırıcılık unsuru olarak kullanmamızı sağlıyor. Müttefiklerimizi gelişmiş İHA yetenekleriyle donatmak, Amerikan askeri gücünü ve yeniliğini ön plana çıkarıyor, kötü niyetli aktörleri caydırıyor” dedi.

ABD basınına göre FLM-136 İHA’sı, İran’ın yaygın olarak kullandığı “Shahd 136” İHA’larını model alıyor. İran ve desteklediği milisler, bu İHA’larla ABD güçlerini ve ticari gemileri hedef aldı; Rusya ise aynı modeli Ukrayna’daki şehir ve birliklere saldırılarda kullandı.

Bu adım, İran’ın ABD’ye ait imha edilmiş İHA’ları taklit edip yeniden mühendislik yoluyla kendi versiyonlarını üretme taktiğini andırıyor. ABD’ye ait “RQ-170 Sentinel” gibi İHA’lar bu yöntemle kopyalanmıştı.

Yeni “FLM-136” İHA’sı tamamen otonom kontrol özellikli olup, insan müdahalesine neredeyse gerek duymuyor. Hedefe yönlendirme için sensörler ve yapay zekâdan yararlanıyor ve yaklaşık 6 saat boyunca uçabiliyor.

ABD’nin Ortadoğu’ya saldırı tipi İHA filosu konuşlandırması, yaklaşık iki yıl önce üç Amerikan askerinin, Ürdün’ün kuzeydoğusundaki bir üsse İran yapımı bir saldırı İHA’sı ile düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından geldi.

ABD ordusu, mali yıl 2026 sonunda tüm birimlerin küçük, tek yönlü saldırı İHA’larıyla donatılmasını hedefliyor.


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News


55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
TT

55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)

Meksika gizli operasyonlarla yakaladığı kartel liderlerini Donald Trump'ın baskısıyla ABD'ye teslim etti. 

Wall Street Journal'ın haberinde, çete liderlerinin gönderildiği operasyonlardan ilkinin 9 ay önce gerçekleştiği belirtiliyor. Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi'nin (DEA) eski direktörü Derek Maltz'ın mahkumları "Amerika'ya hoş geldiniz!" diye karşıladığı aktarılıyor. 

İkinci operasyonsa ağustosta yapıldı. Meksika yönetiminin, ABD Başkanı Donald Trump'ın baskısıyla toplamda 55 kartel liderini gönderdiği belirtiliyor. 

Mahkumlar arasında Meksika'nın en büyük suç örgütleri olan Sinaloa, Jalisco Yeni Nesil Karteli ve Zetas çetelerinden üst düzey isimlerin yer aldığı ifade ediliyor. 

ABD'ye iade edilenlerden biri de 1985'te DEA ajanı Enrique "Kiki" Camarena'yı öldürmekle suçlanan Rafael Caro Quintero. 

Amerikalı yetkililer, mahkumların çoğunun Meksika'daki uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ağına dair ilk elden bilgiler paylaşabileceğini bekliyor. Kara para aklama operasyonlarından uyuşturucu kaçakçılığında rüşvet alan siyasetçiler, ordu görevlileri ve finans sektörü yetkililerinin adlarının öğrenilebileceği ifade ediliyor.  

Tutukluların, ceza indirimi veya daha rahat hapishane koşulları karşılığında işbirliğine yanaşabileceğine dikkat çekiliyor.

55 kartel liderinin ABD'ye teslim edilmesi için yürütülen gizli operasyonlarda binlerce Meksikalı özel harekatçının görev yaptığı aktarılıyor. 

20 Ocak-2 Mayıs'ta DEA'in direktörlüğünü geçici olarak üstlenen Maltz, "Ajansımızın tarihinde hiç bu kadar çok sayıda kötü adamın Meksika'dan çıkarıldığını görmemiştik" diyor. ABD'ye teslim edilenler arasında paramiliter Zetas uyuşturucu çetesinin liderleri Miguel Angel ve Omar Trevino kardeşlerin de yer aldığını belirtiyor. 

Trump'ın uyuşturucuyla mücadele önlemlerinin artırılmaması halinde gümrük tarifelerini yükseltme tehdidinin, Meksika'nın mahkumları iade etmesinde önemli rol oynadığı yazılıyor. 

Meksikalı yetkililer, devlet başkanı Claudia Sheinbaum'un bu hamleyle "ABD müdahalesinden kurtulduğunu" söylüyor. Uyuşturucuyla mücadele operasyonlarının artırılmaması durumunda Amerikan ordusunun, Meksika'daki fentanil tesislerini ya da kartel liderlerini hedef alan drone saldırıları düzenleyerek ülkeyi "kaosa sürükleyeceğinden" endişelenildiği belirtiliyor.

Kaynaklar, ABD ve Meksika arasında üçüncü bir mahkum transferiyle ilgili görüşmelerin devam ettiğini de bildiriyor. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times