Mısır’da özel kurs sorunu, yeni eğitim öğretim yılını etkiliyor

Yetkililer, sorunun ele alınacağını vurguladı

Bir hükümet yetkilisi el-Minufiye’deki özel ders merkezini kapatmak için önlemler alıyor. (el-Minufiye Facebook sayfası)
Bir hükümet yetkilisi el-Minufiye’deki özel ders merkezini kapatmak için önlemler alıyor. (el-Minufiye Facebook sayfası)
TT

Mısır’da özel kurs sorunu, yeni eğitim öğretim yılını etkiliyor

Bir hükümet yetkilisi el-Minufiye’deki özel ders merkezini kapatmak için önlemler alıyor. (el-Minufiye Facebook sayfası)
Bir hükümet yetkilisi el-Minufiye’deki özel ders merkezini kapatmak için önlemler alıyor. (el-Minufiye Facebook sayfası)

Mısırlı öğrenci Amr’ın velisi Mısırlı Muhammed Raşid, ‘1 Ağustos Mısır’da özel kurslar için ulusal gündür’ başlıklı alaycı bir yazı okudu. Ancak Raşid’in tepkisi ters yönde oldu. Şarkiye’ye bağlı Minya Al Kamh şehrinde bir kafede arkadaşıyla oturan Raşid yeni öğretim yılının başlamasından yaklaşık iki ay önce ortaokulda okuyan oğlunun derslerine başlamak zorunda kaldığına değinerek, “Özel dersler erken başladı” dedi.

Mısır Milli Eğitim Bakanlığı tarafından planlandığı gibi yeni akademik yıl 30 Eylül’de başlayacak ancak özel kurslar Ağustos ayının başında faaliyete girdi. Özel kurslar, yüksek maliyetleri nedeniyle tartışmalara yol açtı.

Nargile içtiği esnada Şarku’l Avsat’a demeç veren 40’lı yaşlardaki Raşid, “En büyük kızım bu yıl lise sınavlarını bitirir bitirmez, özel kurslardan kurtulacağımızı zannettik. Ancak oğlumun öğretmenleri bu ayın başında özel kurslara katılmasını söyledi. Bu aciliyetin neden kaynaklandığını bilmiyorum” dedi.

Bir devlet çalışanı olan arkadaşı Amir Ahmed onun üzüntüsünü paylaşarak, “Öğretmenlerin haftalardır özel kurslar için verdiği reklamlar sosyal paylaşım sitelerinde dolaşıyor. Bu yüksek maliyetli kurslar neden okullarla birlikte değil de önceden başlıyor” dedi.

Ahmed bu sözleriyle 2020’nin sonunda Kamu Seferberliği ve İstatistik Merkez Ajansı tarafından açıklanan gelir ve harcama araştırmalarına atıfta bulundu. Ajans, Mısırlıların özel kurslara harcadıkları tutarın yıllık 136 milyar 474 bin lira olduğunu açıkladı.

Anne babalar son günlerde özel kurslardan şikayet ederken, Mısır Temsilciler Meclisi ülkedeki eğitim seviyesinin özel kurslardan zarar gördüğünü vurguladı.

Birkaç gün önce, Milletvekili Fatıma Salim, özel kursların reklamlarının sosyal medyada yayılması ile ilgili durumu meclise sundu. Salim, özel kursların okullar için büyük bir tehlike oluşturduğunu vurguladı.

Milletvekili Seyyid Şemseddin yaptığı açıklamada, özel kursların çeşitli valilikler, şehirler ve hatta köylere kadar tehlikeli bir şekilde yayıldığını ve bunun büyük bir sorun oluşturduğunu söyledi.

Bir akıl sağlığı danışmanı olan Mısır Ebeveynler Koalisyonu’nun kurucusu Dalia el-Hızavi, özel kursların bir sorun olmadığına, Mısır’da vazgeçilmez hale geldiğine ve inkar edilmeyeceğine inanıyor.  Şarku’l Avsat’a konuşan Hızavi, “Velilerden yeni öğretim yılına başlamak için özel dersleri ertelemeye yönelik çok sayıda çağrı olmasına rağmen öğretmenler buna yanıt vermedi. Özel kurslar, reklam ve derslere erken başladı. Bu derslerin bir maliyetinin olması zorunludur” dedi.

Mısır’da eğitim müfredatı profesörü olan Hasan Şehate ise, özel derslerin bir sonucu olarak Mısır’daki eğitim durumunu uzatan diğer olumsuz etkilere işaret etti. Şarku’l Avsat’a konuşan Şehate, “Okullar doğru eğitim veremediği için özel kurslar devreye girdi. Bunun etkisi sayesinde öğrenciler hala okullara alternatif arama çabasında. Derslerin aileler üzerindeki mali yükünden bahsediyorsak, öğrenciler üzerinde de bir yük oluşturuyor. Onları bir görüşü ifade etmekten, tartışmaktan ve düşünme becerilerini edinmekten mahrum bırakıyor. Bu da öğrenciyi tartışmasız kabul etme ve ezberleme gibi bilimsel materyalin olumsuz alıcısı yapıyor” dedi.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.