Türkiye, BM Barış Gücü’nün KKTC topraklarında Pile-Yiğitler yolunun yapımına müdahalesini kınadı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye, BM Barış Gücü’nün KKTC topraklarında Pile-Yiğitler yolunun yapımına müdahalesini kınadı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) topraklarında Pile-Yiğitler yolunun yapımına müdahalesini kınadı.

Bakanlık, BM Barış Gücü’nün KKTC topraklarında Pile-Yiğitler yolunun yapımına müdahalesine ilişkin yazılı açıklama yayımladı.

Açıklamada, "Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerince, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenlik alanındaki topraklarda inşa edilen Pile-Yiğitler yolunu engellemek amacıyla dün gerçekleştirilen fiziki müdahaleyi kabul edilmez buluyor ve şiddetle kınıyoruz." ifadelerine yer verildi.

KKTC Dışişleri Bakanlığının konu hakkındaki açıklamasının ve KKTC makamlarının haklı tepkisinin tümüyle desteklendiği kaydedilen açıklamada, Pile köyündeki KKTC vatandaşlarının kendi vatan topraklarına doğrudan ulaşımını kolaylaştırmayı amaçlayan "insani bir proje" olan Pile-Yiğitler yoluna ilişkin BM tarafından sergilenen tutum ve ardından BM'nin açıklamalarının "Barış Gücü’nün Ada’da ortaya koymakla mükellef olduğu tarafsız tutumla bağdaşmadığı" vurgulandı.

BM Barış Gücü'nün bir yandan "suhuletle" başlayan yol yapım projesi bağlamında gerginliğin tırmanmasında büyük rol oynadığı, diğer yandan sahada yaşanan hadiselerde kendini mağdur gibi takdim ettiğinin ifade edildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:

Esasen, BM Barış Gücü’nden beklenen, Ada’da yaşanan insani ihtiyaçların çözümüne katkı vermesidir. Buna rağmen BM’nin, yıllardır GKRY’nin Ara Bölge’deki oldu bittilerine göz yumarken Kıbrıs Türklerinin haklı insani ihtiyaçlarının karşılanmasını engellemesi izah edilecek bir tutum değildir. Bu durum, BM’nin Ada’daki iki tarafa eşit yaklaşmak ve anlaşmazlıklara çözüm bulmak gibi temel görev ve işlevlerini yerine getirmediğini açıkça ortaya koymaktadır.

Açıklamada, BM’nin ve BM Barış Gücü’nün yaşanan olayların ardından, KKTC makamlarının ve halkının güvenini tamamıyla yitirmemek için gelecek dönemde yoğun çaba harcaması gerektiği belirtilirken "Garantör bir Devlet olarak, BM Barış Gücü’nü, Kıbrıs’ta yaklaşık 60 yıldır sürdürmekte olduğu göreve gölge düşürecek eylem ve söylemlerden kaçınmaya, Kıbrıs’taki iki tarafa eşit muamelede bulunmaya ve KKTC’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeye davet ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.

- BM Barış Gücü askerleri ile KKTC güvenlik güçleri arasında gerginlik

BM Barış Gücü askerleri, Pile-Yiğitler Yolu Projesi'ni engellemek üzere sabah saatlerinden itibaren projenin başlanacağı alana beton bloklar yerleştirmişti.

Türk tarafının yetkililerini ve yol yapım araçlarını engellemek isteyen BM Barış Gücü askerleri, ayrıca araçlarını KKTC topraklarına park etmişti.

KKTC güvenlik güçleri ise BM'ye ait araçları bölgeden dozer yardımıyla kaldırmıştı.

Pile-Yiğitler yolu yapımı sırasında BM Barış Gücü askerleri ile çıkan arbedede, 8 KKTC polis memurunun yaralandığı açıklanmıştı.



İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)
TT

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bin 200'den fazla yerleşimcinin eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlularına baskın düzenledi. Bu hareket ‘provokasyon’ ve kutsal mekandaki tarihi ve yasal statükonun bariz bir ihlali olarak nitelendirildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail işgal hükümeti yetkilileri tarafından tekrarlanan bu ihlallerin bölgedeki çatışmayı körüklediği uyarısında bulunarak, Suudi Arabistan’ın bu uygulamaları ‘en güçlü şekilde’ kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan, uluslararası topluma ‘barış çabalarını baltalayan ve uluslararası yasa ve normları ihlal eden bu ihlalleri durdurmak için derhal harekete geçme’ çağrısını yineledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı resmî açıklamada, ‘yaşananların Mescid-i Aksa’daki statükonun ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu’ vurgulayarak, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Açıklamada ayrıca, ‘144 dönümlük alanıyla Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara özel bir ibadet yeri olduğu ve İsrail'in bunun üzerinde hiçbir egemenliği olmadığı’ vurgulandı.

Filistin Devleti Başkanlığı, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya girmesini şiddetle kınadığını ifade ederek, “Bu provokatif davranış, İsrail hükümetinin gerginliği artırma politikalarını sürdürme konusundaki ısrarını yansıtmakta ve aşırılık yanlısı doğasını teyit etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Filistin Devleti Başkanlığı, ABD liderliğindeki uluslararası topluma, ‘tekrarlanan bu ihlalleri durdurma ve İsrail'i uluslararası sözleşmeleri ihlalinden dolayı sorumlu tutma’ çağrısında bulundu.

zdfgth
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini, işgal güçlerinin yoğun koruması altında avlularında Talmud ritüelleri gerçekleştirdiğini ve mescidin kutsallığına karşı ‘sistematik saldırganlık’ olarak tanımladığı eylemin tekrarlandığını bildirdi.

Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) saldırıyı kınayarak, bunu ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Haşimilerin Kudüs'teki kutsal mekânlar üzerindeki himayesinin ihlali’ olarak nitelendirdi. Ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, bu tür uygulamaların tansiyonu yükselttiği ve sükûnet ve istikrarı sağlamaya yönelik tüm çabaları baltaladığı vurgulandı.

Bu gelişmeler, uluslararası hukuka göre 1967'den beri işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olan ve tanınmış uluslararası anlaşmalar uyarınca Ürdün'ün himayesi altında bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırıların sonuçlarına karşı tekrarlanan uyarıların ardından geldi.