The Last of Us'ın çok konuşulan üçüncü bölümünün yönetmeni Peter Hoar, izleyicilerin Bill ve Frank'in hikayesine verdiği duygusal tepkiyi anlattı.
Naughty Dog'un geliştirdiği oyun serisinin dizi uyarlaması olan popüler HBO dizisinde bir virüsün harap ettiği Amerika'da Pedro Pascal'ın canlandırdığı Joel Miller, Bella Ramsey'nin hayat verdiği Ellie'ye eşlik ediyor.
Nick Offerman'ın canlandırdığı Bill ve Murray Bartlett'ın oynadığı Frank'in duygusal hikayesi hakkında Deadline'a konuşan Hoar, dizinin üçüncü bölümünün acı tatlı, trajik ama doyurucu hikayesiyle izleyiciler üzerinde bıraktığı duygusal etkiye değindi.
Hoar, izleyicileri etkilemenin anahtarının Offerman ve Bartlett'in performanslarında yattığını söyledi. Yönetmen, yaratıcı süreçte alınan her bir kararın, izleyici üzerinde etki bırakabilen özgün ve duygusal bir bölüm olmasını sağladığını anlattı.
"Dünyayı önlenemez şekilde ağlatacak bir hikaye anlatmak için yola çıkmamıştım ama anlattım" diyen yönetmen sözlerine şöyle devam etti:
Seçimler yaptığımız zamanlar olduğunu biliyorum, özellikle de bana her seferinde bir şeyler hissettirdiğini bildiğim Max Richter'ın On the Nature of Daylight'ı gibi.
Bölümdeki aşk hikayesinde açık sözlülük olduğunu söyleyen Hoar, şöyle dedi:
Gösterişli değil. Gerçek ve özgün.
Herkesin Nick ve Murray'yi övdüğünü ama Pedro Pascal'la Bella Ramsey'nin performanslarının da çok önemli olduğunu belirten yönetmen, oyunculardan övgüyle bahsetti:
Hepimiz Nick ve Murray'den bahsediyoruz ama Pedro ve Bella'nın da harika performansları var, özellikle de Ellie'nin Bill'den gelen mektubu okuduğu sahne. Çok güzel bir sahne. Mektubu okuma şekli çok komik ama bir o kadar da yürek parçalayıcı. Pedro'nun tepkisi de çok güzel.
Eleştirmenler, Bill ve Frank'in hikayesinin The Last of Us'ın en dokunaklı bölümlerinden biri olduğunu ifade ediyor.
Independent Türkçe, ScreenRant, Deadline
