Araştırma: Çocuklukta uzun süre hareketsizlik, ilerleyen dönemlerde kalpte hasarlara neden olabilir

Avrupa Kardiyoloji Derneği'nin araştırmasına göre, çocukların uzun süre hareketsiz kalmasının ilerleyen yaşlarda kalp hasarlarına neden olabileceğini ortaya koydu.

Araştırmacılar, çocuklar ve gençlerin uzun süre hareketsiz zaman geçirmesinin, kalpte hasarlara neden olabileceğini tespit etti. (AA)
Araştırmacılar, çocuklar ve gençlerin uzun süre hareketsiz zaman geçirmesinin, kalpte hasarlara neden olabileceğini tespit etti. (AA)
TT

Araştırma: Çocuklukta uzun süre hareketsizlik, ilerleyen dönemlerde kalpte hasarlara neden olabilir

Araştırmacılar, çocuklar ve gençlerin uzun süre hareketsiz zaman geçirmesinin, kalpte hasarlara neden olabileceğini tespit etti. (AA)
Araştırmacılar, çocuklar ve gençlerin uzun süre hareketsiz zaman geçirmesinin, kalpte hasarlara neden olabileceğini tespit etti. (AA)

Avrupa Kardiyoloji Derneğinin (ESC) internet sitesinde yayımlanan araştırmaya göre, araştırmacılar, çocukların uzun süre hareketsiz kalmasının ilerleyen yaşlarda kalp hasarlarına neden olabileceğini ortaya koydu.

Araştırma kapsamında 766 çocuğun, 11, 15 ve 24 yaşlarında birer haftalık dönemlerde aktivite izleyicisi bulunan akıllı saatlerle oturarak hareketsiz kalma süreleri takip edildi.

Katılımcıların, 17 ve 24 yaşlarındayken ekokardiyografi adı verilen ultrason taramasıyla kalplerindeki sol karıncığın ağırlığı ölçüldü.

Araştırmacılar, ilişkiyi etkileyebilecek yaş, cinsiyet, kan basıncı, vücuttaki yağ oranı, sigara kullanımı, fiziksel aktiviteler ve sosyoekonomik durum gibi faktörlere göre düzenleme yapılmasının ardından 11 ila 24 yaşında hareketsiz kalınan süreyle, 17 ve 24 yaşlarında elde edilen kalp ölçümlerini karşılaştırdı.

Araştırmada çocukların uzun süre hareketsiz kalmasının "sol karıncık ağırlığında artışla" ilişkisi olup olmadığı incelendi.

Katılımcıların 11 yaşındayken hareketsiz geçirdiği yaklaşık 6 saatlik sürenin 24 yaşında 9 saat civarına çıktığı kaydedildi.

Araştırmacılar, 11 ila 24 yaşlarında hareketsiz geçirilen her dakikanın, sol karıncık ağırlığında artışa neden olduğunu tespit etti.

Finlandiya'daki Doğu Finlandiya Üniversitesinden ve araştırma yazarlarından Dr. Andrew Agbaje, "Gençlerin ekran başında geçirdikleri süre, daha ağır bir kalbe neden oluyor. Yetişkinler üzerine yapılan araştırmalardan, ağır bir kalbin kalp krizi ve inme ihtimalini artırdığını biliyoruz." diye konuştu.

Agbaje, söz konusu araştırmanın, hareketsiz geçirilen sürenin, vücut ağırlığına ve kan basıncına bakılmaksızın kalpte meydana gelebilecek hasarlarla ilişkilendirilebileceğini ortaya koyduğunu belirtti.

Çocukların ve gençlerin uzun vadede sağlıklarına dikkat etmeleri çağrısında bulunan Agbaje, ebeveynlere, çocuklarının hareket etmesini sağlamak için onları yürüyüşe çıkarmaları, sosyal medya ve video oyunu sürelerini kısıtlamaları gibi tavsiyelerde bulundu.



Fransa'da ruh sağlığı, sahte terapistlerin yeni üreme alanı haline geldi

Fransa'da ruh sağlığı, koçların kontrolsüz terapötik uygulamalara güvendiği, hızla büyüyen bir pazar haline geldi (AFP)
Fransa'da ruh sağlığı, koçların kontrolsüz terapötik uygulamalara güvendiği, hızla büyüyen bir pazar haline geldi (AFP)
TT

Fransa'da ruh sağlığı, sahte terapistlerin yeni üreme alanı haline geldi

Fransa'da ruh sağlığı, koçların kontrolsüz terapötik uygulamalara güvendiği, hızla büyüyen bir pazar haline geldi (AFP)
Fransa'da ruh sağlığı, koçların kontrolsüz terapötik uygulamalara güvendiği, hızla büyüyen bir pazar haline geldi (AFP)

Fransız basın ajansına göre, “psikolog” veya “psikolojik danışman” gibi unvanlarla kendilerini tanıtan kişiler, artan talep ve düzenlemelerin eksikliğini fırsat bilerek Fransa'nın ruh sağlığı sektörünü istila ediyor ve bu durum büyük riskler doğuruyor.

“Bu tedavi hayatımı mahvetti”... 25 yaşındaki Marie (gerçek adı değil), durumunu bu sözlerle anlatıyor. Cinsel yaşamını etkileyen psikolojik sorunları olan bu genç kadın, gittiği fizik tedavi uzmanının tavsiyesi üzerine “kadınların bedenlerini geri kazanmalarına yardımcı olan” bir tedaviye yönlendirildi.

Sonuncusu, bir sujufoloji uzmanı (psikolojik bozuklukların tedavisinde nefes, hareket ve görselleştirme tekniklerini kullanan bilim dalı) ve hipnoz uyguluyor. İkinci seansta, Marie'nin zihninde garip bir görüntü belirdi: Kendisi iki yaşında iken dedesinin vücuduna dokunduğunu hayal etti.

 “Tamamen şoke oldum. Ona bunun ne anlama geldiğini sordum, o da ‘Sen ensestin kurbanısın, buna hiç şüphe yok’ diye cevap verdi.”

Bir başka seansta, terapist Mary'nin “ruhlarla iletişim kurma yeteneği” olduğunu söyledi. Mary, sujufoloji uzmanı ile ilişkisini kesti ve “bu teşhisle” yalnız başına yoluna devam etti.

Sekiz ay sonra her şeyini kaybettiğini anlayınca bir psikiyatriste başvurdu. Mary şöyle diyor: "Hemen sinirlendi ve bana, 'Hipnoz gerçek bir bilim değil! Beynin sana sahte anılar gönderebilir, bu yüzden çok dikkatli olmalısın” dedi.

Mary, kapsamlı bir takip sonucunda, uydurulmuş sahte anıların harekete geçirilmesinin kurbanı olduğuna inanmaya başladı.

Mivelodis, son yıllarda çok sayıda benzer vaka bildirimi aldıktan sonra, son raporunda, sahte anıların karmaşık bir kavram olduğunu ve bunların “uygunsuz hatta sapkın” olabilecek tedavilerden kaynaklandığı konusunda uyarıda bulundu.

Mary, “Ona çok kızgınım. Beni uyarmalıydı” dedi.

3 bin 900 Euro’ya destek               

Mivelodis,"Zayıf bir şekilde düzenlenen ruh sağlığı alanındaki artan endişelerden" söz etti.

Fransız İçişleri Bakanlığı'na bağlı kuruluşa göre ruh sağlığı “hızla genişleyen bir pazar haline geldi ve bu pazarda, ciddi psikolojik hasara yol açabilecek denetimsiz psikoterapi yöntemlerine başvuran danışmanlar veya koçlara yaygın olarak güveniliyor”.

Ruh sağlığı, “Kovid” salgınıyla birlikte sahte bilim uzmanlarının tercih ettiği bir alan haline geldi.

Ruhsal bozukluklar konusunda uzmanlaşmış bir halk sağlığı doktoru olan Michael Worms-Irminger, “Profesyonel ve eğlence kanallarında çok sayıda insan, herhangi bir eğitim almadan yapılandırılmış psikoterapi gibi tedaviler sunarak ruhsal sağlık sorunlarını tedavi edebildiğini iddia ediyor” diyor.

Kimisi kaygı ve dikkat eksikliği bozukluklarını tedavi ettiğini iddia ederken, kimisi otizm, şizofreni veya bipolar bozukluğu tedavi ediyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Mivelodis’in başkanı Donatien Le Vaillant yaptığı açıklamada, örgütün "ağır metalleri vücuttan uzaklaştırarak detoks etkisi sağladığını iddia eden besin takviyeleri, esrar veya şelasyon protokolleri" ( vücuttaki toksik metal ve kimyasalların uygun bir “şelatör” ile bağlanarak dokulardan sökülmesi, böbrek ve karaciğer yoluyla vücuttan uzaklaştırılması işlemi) gibi alternatif tedavi seçeneklerine dayalı "son 10 yılda otizm vakalarında iki katına çıkan bildirimlerin" olduğunu belirtti.

Mivelodis'in 2022-2024 yılları arasında aldığı bildirimlerin en büyük kısmını sağlık ve refah oluşturdu (%37) ve vakaların yüzde 80'i sağlık çalışanı olmayan kişileri içeriyordu.

Son zamanlarda, annelerin yorgunluğunu istismar eden ve genç, bitkin anneleri hedef alan yeni bir ticaret ortaya çıktı.

Mivelodis, “sahte koç” vakasından bahsediyor. Bu koçlar, “aşırı duyarlı” olarak teşhis edilen “kırılgan ve depresif” anneleri, 3 bin 900 avro karşılığında internet üzerinden destek almaları için kandırıyor.

'Çok fazla kafa karışıklığı var'

Kendini psikoterapist olarak tanımlayan bu kişilerin işleri, devlet tarafından tanınan ünvanların düzenlenmemesi nedeniyle gelişiyor; yalnızca psikolog, psikiyatrist ve psikoterapist ünvanları korunuyor.

Le Vaillant, "Herkes kendine koç veya danışman diyebilir" diyor. "Yasa kapsamında değil ama çok fazla kafa karışıklığına yol açıyor."

Michael Worms-Irminger, bu isimlerin "psikolojiyle meşru bir bağlantıya işaret ettiğini" belirtiyor.

Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Bakanlık Temsilcisi Frank Bellevier, sağlık otoritelerinin, insanların bu uygulamalara başvurmasına yol açan "cehalet" ile mücadele etmek için "etkili bir şekilde iletişim kurmaya" devam etmeleri gerektiğine inanıyor.

Eski yargıç ve Tarikat Mağdurları ve Aileleri Ulusal Savunma Birliği Başkanı Catherine Katz, “Spiritüel liderlerin folklorik imajından kurtulmalıyız” diyor. Katz, “Günümüzün spiritüel liderleri sınırsız bir hayal gücüne sahip” diye ekliyor.

Mikael Worms Erminiger, tıbbi çölleşmenin “her türden koç”ların işine yarayabileceğini, “pahalı” psikolojik bakım için “bekleme sürelerinin” “korkutucu” boyutlara ulaşabileceğini belirtiyor.