Prigojin'in ölümünden sonra Wagner'e ne olacak?

Wagner liderinin ölümü şirketin Ortadoğu ve Afrika'da yürüttüğü operasyonları karmaşıklaştırabilir

Prigojin ölümünden önce Afrika'dan paylaştığı son videoda tüm kıtalarda Rusya'nın etkisini artıracaklarını söylemişti (Reuters)
Prigojin ölümünden önce Afrika'dan paylaştığı son videoda tüm kıtalarda Rusya'nın etkisini artıracaklarını söylemişti (Reuters)
TT

Prigojin'in ölümünden sonra Wagner'e ne olacak?

Prigojin ölümünden önce Afrika'dan paylaştığı son videoda tüm kıtalarda Rusya'nın etkisini artıracaklarını söylemişti (Reuters)
Prigojin ölümünden önce Afrika'dan paylaştığı son videoda tüm kıtalarda Rusya'nın etkisini artıracaklarını söylemişti (Reuters)

Wagner lideri Yevgeni Prigojin'in ölümünün ardından, paralı asker grubunun Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'da sahip olduğu ağın ve sürdürdüğü operasyonların geleceği belirsizliğini koruyor.

Savaşın başından bu yana Ukrayna'da Rusya'nın en etkili güçlerinden olan Wagner savaşçılarının Suriye ve Libya'daki iç savaşlarda yer aldığı ve Orta Afrika Cumhuriyeti'yle Mali'de de etkili olduğu biliniyor.

Bu bölgelerdeki altın madenleri ve petrol sahalarını kontrolü altında tutan Wagner'in Kremlin'in dış politika araçlarından biri olmaya devam edeceği ise şüpheli.

Prigojin hakkında bir kitap yazan ABD'li araştırmacı John Lechner, konuyla ilgili yaptığı Reuters'a açıklamada, "Wagner hâlâ bir endişe kaynağı. Devam eden sözleşmeler var ve bunlar devam etmeli. Güvenilirlik açısından, Wagner işlerin normal şekilde devam ettiği ve halen güvenilir bir ortak olduğu görüntüsünü vermek isteyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

ABD merkezli Washington Post gazetesi ise Wagner'in kısa süre içinde dağılabileceğini ve böyle bir durumda grubun Ortadoğu ve Afrika hükümetleriyle yaptığı anlaşmaların Kremlin'e yakın figürler tarafından devralınabileceğini yazdı.

Wall Street Journal'a konuşan Exeter Üniversitesi'nden David Lewis ise "Muhtemelen Rus ordusuyla bağlantılı farklı gruplar bu kazançlı işi devralmak ve yeni vekil güçler yaratmak isteyecektir. Prigojin, farklı ülkelere yayılan bu ağı yönetme konusunda yetenekliydi ama olmazsa olmaz değil" ifadelerini kullandı.

Bazı Wagner savaşçılarının aileleriyse, grubun dağılma olasılığından endişeli.

Bir Wagner savaşçısının yakını Telegram hesabından yaptığı paylaşımda, "Wagner başsız kaldı. Şimdi bize ne olacak? Umarım şirket değerli bir lider bulur" ifadelerini kullandı.

Rusya'daki tutukluların haklarını savunan grup Gulagu'dan Vladimir Oseçkin ise Wagner savaşçılarının durumuyla ilgili olarak, "Hepsi şoktalar. Komutanlar ne yapacağını ve askerlerine ne söyleyeceğini bilmiyor. Her şey Prigojin'in ve onun bağlantılarının etrafında şekilleniyordu" diye konuştu.

Kremlin'le Hafter arasında Wagner teması

Wagner lideri Prigojin'in içinde bulunduğu uçağın düşmesinden bir gün önce üst düzey bir Rus yetkilinin Libya'da temaslarda bulunduğu iddia edildi.

Reuters'ın haberine göre, Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-Bek Yevkurov, Bingazi'de Libya'nın doğusunu kontrol eden güçlerin komutanı Halife Hafter'le bir araya geldi.

Görüşmede Yevkurov'un, Wagner güçlerinin Kremlin kontrolündeki yeni bir komutana bağlanacağının Hafter'e aktardığı öne sürüldü.

Görüşmenin zamanlamasının tesadüf olup olmadığına ilişkin bir işaret bulunmuyor.

Birleşik Krallık merkezli Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nden Libya araştırmacısı Celal Harchaoui, "Yevkurov'un ziyareti, Libya'daki Rus etkisinin yok olmaktan çok genişleyeceğini ve derinleşeceğini gösteriyor" yorumunda bulundu.

Rusya'nın Libya'da resmi bir askeri pozisyonunun olmadığını belirten Harchaoui, bu nedenle Kremlin'in bölgedeki varlığını benzer bir kurumla sürdürmek isteyebileceğine dikkat çekti.

Bağımsız uzmanlar ve İnsan Hakları Gözlemevi'nin raporlarına göre, 2019'dan beri Libya'da 2 bin Wagner savaşçısı bulunuyor. 

Hafter güçlerinin, 2020'deki ateşkese kadar Trablus'a yönelik yürüttüğü operasyonlara destek veren Wagner savaşçıları aynı zamanda bölgedeki askeri kurumlarla petrol sahalarının korumasını da üstleniyor.

Orta Afrika "ölü liderin yerini dolduracak"

Wagner'in en etkili olduğu ülkelerden biri olan Orta Afrika Cumhuriyeti'nde de Prigojin'den doğan boşluğu doldurmanın hesapları yapılıyor.

Devlet Başkanı Faustin-Archange Touadera'nın danışmanı Fidele Gouandjika, Prigojin'in ölümünü "büyük üzüntü" olarak tanımlarken, bu durumun Rusya'yla ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi.

Rusya'yla devletlerarası bir anlaşmaları olduğunu ve paralı savaşçıların ülkede kalmaya devam edeceğini belirten Gouandjika, "Prigojin ölü bir lider, yerini doldurabiliriz" diye konuştu.

Ancak ülkede altın madenleri de işleten şirketin ekonomik ilişkilerinin nasıl sürdürüleceği halen şüphe konusu.

Afrika'da madencilik faaliyetlerini doğrudan Rusya'nın kontrolüne almanın zor olduğunu belirten John Lechner, "Bir şirketi satın alıp, tüm çalışanlarını kovduktan sonra işlerin aynı şekilde yürümesini bekleyemezsiniz. Belki pastanın nasıl paylaşılacağı değişebilir ama pasta hâlâ orada" diye konuştu.

Wagner güçleri zengin maden yataklarına rağmen dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Orta Afrika'da 2012'de başlayan iç savaşa 2018'de müdahil olmuş ve ayaklanmaların bastırılması için hükümetle birlikte hareket etmişti.

Wagner'in ülkede yaklaşık 1900 savaşçısı olduğu biliniyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Reuters, Wall Street Journal



Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnanlı yetkililerin, silahların devlete teslimi için ‘uygun bir fırsatlarının’ olduğunu açıkladı. Barrack'ın önümüzdeki hafta başlarında Beyrut'a giderek Lübnan'ın ABD'nin önerisine vereceği yanıtı görüşmesi bekleniyor.

Öte yandan Lübnanlı yetkililer, Hizbullah'ın görünürdeki katı tutumu ile paralel olarak, ABD’nin önerisine yanıt vermek için nihai bir formüle ulaşmada başarısız olurken, Meclis Başkanı Nebih Berri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Özellikle Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı arasında ortak bir tutum sergilemeye çalışıyoruz, ancak Barrack'ın ilettiği öneride talep edildiği gibi Hizbullah'ın tutumunu da dikkate almalıyız. Ancak şimdiye kadar Hizbullah’tan kesin bir yanıt gelmedi” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, anlaşmazlığı çözmek için yoğun bölgesel ve yerel temaslar yürütüldüğünü bildirdi. Kaynaklar, ‘kabul edilebilir bir iyimserlik’ olduğunu belirtti.

Bir diğer gelişmede Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy'ye ülkenin güneyinde, meşru güvenlik güçleri ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) dışında silahlı güç bulunmayacağını taahhüdünde bulundu.