Uzmanlar verileri ve görüntüleri inceledi: 'Wagner lideri Prigojin'in jeti patlatıldı'

Prigojin'in 2011'de Putin'e yemek servisi yaparken çekilmiş bir fotoğrafı (AP)
Prigojin'in 2011'de Putin'e yemek servisi yaparken çekilmiş bir fotoğrafı (AP)
TT

Uzmanlar verileri ve görüntüleri inceledi: 'Wagner lideri Prigojin'in jeti patlatıldı'

Prigojin'in 2011'de Putin'e yemek servisi yaparken çekilmiş bir fotoğrafı (AP)
Prigojin'in 2011'de Putin'e yemek servisi yaparken çekilmiş bir fotoğrafı (AP)

Rus paralı asker şirketi Wagner'in lideri Yevgeni Prigojin'in öldüğü uçak kazasının yankıları sürüyor. Olayla ilgili görüntüleri ve uçuş verilerini inceleyen uzmanlarsa Prigojin'in bir patlama nedeniyle ölmüş olabileceğine dikkat çekti.

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN, gerçek zamanlı uçuş takip sitesi Flightradar 24'ün verilerini değerlendirdi. 

Buna göre Embraer Legacy 600 model jet, Rusya'nın başkenti Moskova'dan St. Petersburg'a doğru çarşamba günü yerel saatle 18.00 sularında yola çıktı. 

Prigojin'in sağ kolu ve Wagner'in kurucularından Dmitri Utkin'in de aralarında yer aldığı 10 kişiyi taşıyan uçak, 18.11'de saatte 950 kilometre civarında bir hızla yaklaşık 8,5 kilometre irtifaya çıkmıştı. 

St. Petersburg'daki eski grup merkezi yakınındaki bir anıtta Wagner logosunu taşıyan bayrağın üzerinde bir gül (Reuters)
St. Petersburg'daki eski grup merkezi yakınındaki bir anıtta Wagner logosunu taşıyan bayrağın üzerinde bir gül (Reuters)

Ancak jetin 18.19'da düzensiz iniş ve çıkışlar yapmaya başladığı gözlemlendi. Bir noktada 9 kilometre yüksekliğe çıkan uçak, daha sonra 30 saniye içinde neredeyse 2,5 kilometre irtifa kaybetti. Uçaktan son alınan verilerdeyse jetin 6 kilometrede seyrettiği görülüyor.

Açık kaynaklı verileri kullanarak gemilerin ve uçakların hareketlerini analiz eden araştırmacı Steffan Watkins, jetin sıradışı hareketlerinin, pilotun uçağın kontrolünü sağlamaya çalıştığını gösterdiğini belirtti.

Watkins, verilere dair şu değerlendirmeyi yaptı: 

Bu, bir patlama sonucunda kabin basıncının azalmasına benziyor. Kapı ya da iniş takımlarının olduğu bölgede bir patlama gibi. İrtifayı korumaları ve yere çakılmamaları için uçağın kontrolünü sağlamaları gerekiyordu.

CNN, Rusya ve Belarus'taki askeri hareketlilikleri paylaşan Belarusian Hajun Project adlı aktivist grubun Telegram kanalından yayımladığı videoyu da inceledi.

Uçağın enkazının yer aldığı videoda, jetin kuyruk numarası olan RA-02795'in bir kısmı görünüyor. Haberde, uçağın gövdesinin, kuyruğunun ve kanatlarının yaklaşık 1,6 kilometrelik alana dağıldığı da belirtildi.   

Prigojin bilinmeyen bir yerden konuşuyor (AP)
Prigojin bilinmeyen bir yerden konuşuyor (AP)

NATO ve Avrupa Birliği (AB) için füze analizleri yapan Markus Schiller, bunun güçlü bir patlama sonucu yaşanmış olabileceğini söyledi. Füze uzmanı, şu değerlendirmeyi yaptı: 

Uçağın kuyruğu ve kanadı ancak bir patlamayla ayrılmış olabilir. Bunun uçağa yerleştirilmiş bir bombadan mı yoksa ateşlenen bir füzeden mi kaynaklandığı henüz belli değil. Fakat kuyruk ve kanat başka şekilde parçalanmış olamaz.

Birleşmiş Milletler ve NATO'ya danışmanlık yapan roket uzmanı Robert Schmucker ise "Bunun gibi uçaklar gökyüzünden öylece düşmez. Eksik bakım yapılması ya da pilot hatası, kanadın bu şekilde gövdeden ayrılmasına ya da gökyüzünde patlama gibi bir görüntü oluşmasına yol açmaz. Bu uçak kesinlikle teknik arıza ya da hava koşulları nedeniyle parçalanmadı" dedi. 

Schmucker, uçağın nasıl düştüğünün tam olarak belirlenebilmesi için kara kutunun incelenmesi gerektiğine de dikkat çekti. Birleşik Krallık'ın (BK) kamu yayıncısı BBC, enkazda kara kutunun bulunduğunu ve incelemeye alındığını bildirdi.

Brezilyalı uçak firması Embraer de Rusya'ya uygulanan uluslararası yaptırımlar gereği ülkedeki uçaklara sağlanan teknik destek ve bakım hizmetlerini savaşın başında askıya aldıklarını belirtti.

CNN, kazanın gerçekleştiği Tver Oblastı'ndaki Kuzkenkino kasabası yakınında oturanların olay sırasında patlama sesi duyduklarını söylediklerine de dikkat çekti. Rus haber ajansı RIA Novosti'ye konuşan kasaba sakinlerinden birinin "Sanki bir patlama, vurulma sesi duydum. Uçak yalpalamaya başladı. Sonra dumanlar yükseldi ve uçak hızla düşmeye başladı" dediği aktarıldı.

Ne olmuştu?

Rusya Federal Hava Taşımacılığı Ajansı (Rosaviatsiya), çarşamba akşamı jetin düşmesi sonucu Prigojin'le birlikte 10 kişinin yaşamını kaybettiğini açıklamıştı. 

Wagner'e yakınlığıyla bilinen ve 500 binden fazla takipçisi bulunan Telegram kanalı Grey Zone'dan yapılan paylaşımdaysa Rusya Savunma Bakanlığı'nın Prigojin'e suikast düzenlediği öne sürülmüştü. 

ABD istihbaratı, uçağın "kasti bir patlama" sonucu düşürüldüğünü iddia ederken, Pentagon da jete karadan havaya füze sistemiyle saldırı düzenlendiğine dair kanıt bulunmadığını bildirmişti. 

Enkaz alanında uçağın parçalarının farklı yerlere dağıldığı görüntülendi (Reuters)
Enkaz alanında uçağın parçalarının farklı yerlere dağıldığı görüntülendi (Reuters)

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, olayın ardında Moskova'nın olmadığını savunarak "Bu iddiaların hepsi yalan" demişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Prigojin için "Yetenekli biriydi fakat ciddi hataları vardı" ifadelerini kullanmış, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını belirtmişti. 

Wagner ayaklanması

Wagner askerlerinin 23 Haziran'da ayaklanarak Rusya'nın Güney Federal Bölgesi'nin idari merkezi Rostov-na-Donu'daki askeri karargahı ele geçirmesi ülkede şok etkisi yaratmıştı.

Prigojin, ilk etapta askerleriyle Rostov-na-Donu'dan Moskova'ya kadar gideceklerini açıklamıştı. Fakat daha sonra Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'nun 24 Haziran'da devreye girerek sunduğu gerilimi azaltma planını kabul eden Prigojin, birlikleri geri göndererek ayaklanmayı bitirmişti.

"Putin zaten Prigojin'in yerine başkasını geçirmeyi planlıyordu"

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post (WP) ise isyanın ardından Putin'in Wagner'in başına Prigojin yerine Andrey Troşev'i geçirmek istediğine dikkat çekti.

Putin, isyan sona erdikten 5 gün sonra 29 Haziran'da Wagner'in yönetim kuruluyla düzenlediği toplantıda firmanın başına Troşev'i geçirmek istediğini söylemiş, Prigojin ise buna itiraz etmişti.

Emekli albay Troşev, AB ve BK'nin paralı asker şirketiyle ilgili belgelerinde Wagner'in icra direktörü olarak kayıtlı. WP, Wagner'e yakın Rus blogger'ların Troşev'in isyanda Savunma Bakanlığı'yla anlaşma yapmaya çalıştığı gerekçesiyle Prigojin tarafından şirketten atıldığını öne sürdüğünü de aktardı. 

Moskova merkezli düşünce kuruluşu Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi'nden Anton Mardasov, "Eski Wagner artık bittiğine ve bir daha da var olmayacağına göre, Troşev şirketin yenilenmiş halinin gelecekteki liderlerinden biri olabilir" dedi.

Putin'in eski metin yazarı Abbas Gallyamov ise ABD'nin tanımış gazetelerinden New York Times'a Rus liderin, ileride benzer isyanları engellemek için "bir caydırma mesajı olarak" Prigojin'e suikast düzenlediğini öne sürdü. 



Filistin için son şans: Bir devlet mi yoksa fraksiyonlar devletçiği mi

Dünya, enkazdan yükselecek birleşik bir Filistin projesini bekliyor (Reuters)
Dünya, enkazdan yükselecek birleşik bir Filistin projesini bekliyor (Reuters)
TT

Filistin için son şans: Bir devlet mi yoksa fraksiyonlar devletçiği mi

Dünya, enkazdan yükselecek birleşik bir Filistin projesini bekliyor (Reuters)
Dünya, enkazdan yükselecek birleşik bir Filistin projesini bekliyor (Reuters)

Tony Boulos

Hamas'ın Gazze Şeridi sınırında gerçekleştirdiği Aksa Tufanı saldırısının ardından Gazze Şeridi'nde yaşanan yıkıcı savaşın üzerinden geçen yaklaşık iki yılın akabinde, Filistin davası yalnızca askeri harekâtla veya direniş sloganlarıyla sonuçlandırılamayacak kritik bir siyasi aşamaya giriyor. Savaş artık yalnızca İsrail ile değil, zamanla, özle ve bütünlüğünü yitirmiş Filistin siyasi sisteminin meşruiyetiyle bir savaşa dönüştü. Sadece dayanışma için değil, aynı zamanda yalnızca Filistin'in iç yapısının yeniden yapılandırılması ile başlayacak kapsamlı bir çözüm üretmek için de gerçek bir Arap-uluslararası mutabakat arayışı acil hale geldi. İç yapının yapılandırması ise Hamas'ın paralel bir silahlı güç olarak sahneden çekilmesinden ve Filistin Ulusal Otoritesi’nin  karar alma gücünü, meşruiyetini ve Arap desteğini yeniden kazanmasından geçiyor.

Bu, Lübnan'ın yaşadığına benzer büyük bir sınav anı. Lübnan’da da Hizbullah'ın askeri ve mali sistemi dağıtılmadan, devlet karar alma yetkisini geri kazanmadan ülkede çözüm haritasını uygulamaya koymanın bir yolu yok. Devlet dışı silahın gölgesinde ulusal bir projenin inşa edilemediği Lübnan'da olduğu gibi, Filistin'de de coğrafyayı ve meşruiyeti paylaşan fraksiyonların veya paralel otoritelerin şemsiyesi altında bir devlet kurulamaz. Filistin değişti, dünyanın Filistin algısı değişti, güç dengesi değişti. Peki liderlik araçları değişti mi? Filistinlilerin gelecek vizyonu değişti mi? Fetih ve Hamas, otorite ve direniş, iç çatışma ve dış bağımlılık gibi eski ikiliklerin esiri olmaya devam mı ediyorlar? Bir sonraki aşama, açıkça, sadece bir direniş aşaması değil. Bu, bir anavatanın yeniden inşası, bir halkın direnişinin desteklenmesi ve yıkımın yıkıntılarından bir devlet çıkarma aşamasıdır. Bu aşama, sloganlardan ve daha derin bir söylemden daha fazlasını gerektiriyor.

Silahlar susar, ama savaş bitmez

Burada Lübnan'ın iç savaş sonrası deneyimini hatırlamak faydalı olacaktır. Savaş, yalnızca Taif Anlaşması'nın imzalanması değil, daha ziyade Arap ve uluslararası çıkarların kesişmesi sonucu sona erdi. Buna bir de daha sonra ortaya çıkan çekincelerine rağmen, o anı ulusal bir projeye nasıl dönüştüreceklerini bilen Lübnanlı figürlerin varlığı eşlik etmişti. Tıpkı Lübnan'ın savaş sonrası döneme liderlik etmesi için Refik Hariri'ye ihtiyaç duyması gibi, Filistin'in de bugün sadece kırılgan bir idari yapı değil, gerçek bir Filistin devleti kurabilecek bir figüre -veya gruba- ihtiyacı var.

Yıllar sonra ilk kez, dünya Filistin devletinin fiilen tanınması yönünde ilerlemeye başladı. İspanya, Norveç, İrlanda, Slovenya ve Güney Afrika Filistin devletini tanıdı. Fransa ve diğer ülkeler de resmi olarak tanımayı düşünüyorlar. Sahne değişiyor. Haritalar yeniden çiziliyor. Gazze'ye yönelik savaş, tüm vahşetine rağmen, Filistin'i bir kez daha uluslararası kararların merkezine yerleştirdi. Fakat şimdiki temel soru şu: Biz buna hazır mıyız? Filistinliler, bu tarihi anı değerlendirebilecek ve siyasi tanınmayı sürdürülebilir bir devletin altyapısına dönüştürebilecek bir liderliğe sahip mi? Sadece söz ve pozisyonlara değil, aynı zamanda reel ekonomiye, istihdam yaratmaya, hukukun üstünlüğüne ve devlet kurumlarına dayalı bir devlet kurabilecek bir liderlik var mı?

İnsanlar değişti

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre  Filistin sokağı artık eskisi gibi değil. Gazze'de yaşananlardan ve yıllarca süren bölünme ve iç çatışmalardan sonra sloganlar artık yeterli değil. Bugün insanlar, yıkılanları yeniden inşa edebilecek, onurlu bir yaşam için gerçek fırsatlar yaratabilecek ve bölünmeyi derinleştirmek yerine Filistin halkının birliğini koruyabilecek bir liderlik talep ediyor. Filistinliler, Fetih ve Hamas arasındaki çekişmeden, dar görüşlü hesaplardan ve kendilerine somut hiçbir şey sunmayan, onları tüketen söylemlerden bıktı. Bugün istedikleri, örgüt değil devlet odaklı düşünen, halkı sürekli bir savaşın yakıtı olarak değil, meşruiyet kaynağı olarak gören bir liderlik.

Filistinli bir Hariri

Bazıları, Filistin'in savaştan sonra Lübnan'ın yeniden inşasına öncülük eden ve Beyrut'u yeniden inşa etmek için uluslararası destek toplayan, Arap-uluslararası mutabakatlar elde etmeyi başaran iş adamı Refik Hariri modeline ihtiyacı olduğunu söyleyebilir. Ancak Filistin gerçekliği, Lübnan gerçekliğinden daha karmaşık ve bugün ihtiyaç duyduğu şey, özel bir ulusal kimliğe sahip bir Filistinli Hariri’dir. Bu Hariri, cesur ve dürüst olmalı, direnişi güçlendirerek, binlerce iş fırsatı yaratan geniş bir ekonomik çıkar ağı oluşturarak ve topraklarındaki Filistin varlığını güçlendirerek, Filistin halkına yatırım yapmanın, gerçek kurtuluşun temeli olduğuna inanmalıdır. Filistin'in, gerçekçi bir ulusal ekonomik plan geliştirebilecek, onurun yalnızca dış destekten değil, aynı zamanda üretken ve istikrarlı bir iç ekonomi inşa etmekten de geçtiğini anlayan bir figüre veya gruba ihtiyacı var. Bu liderliğin gerçek kalkınma projeleri başlatabilecek, yatırımı, girişimciliği ve inovasyonu teşvik eden, Filistin toplumunu edilgen bir direniş zihniyetinden kurtarıp, ona üretim, açılım ve sorumluluk zihniyeti kazandıran modern bir yasal yapı kurabilecek kapasitede olması hayati önem taşımaktadır.

Filistinli ellerle yeniden inşa

Bugün Filistin tarihinde nadir görülen bir anla karşı karşıyayız. Dünya artık duyuyor ve Filistin devletinin uluslararası alanda tanınmasının yankısı her geçen gün artıyor. Gazze, uğradığı yıkıma rağmen dünyayı uyandırdı, uluslararası vicdanı harekete geçirdi ve adaletsizliği küresel tartışmaların ön saflarına taşıdı. Filistin halkı, yaralarına ve bölünmelerine rağmen, kökten farklı olması koşuluyla yeni bir liderlik etrafında kenetlenmeye hazır. Dünya, Filistin halkından sahip olduğu beceriler, yetenekler ve deneyimlerle yıkılanları kendi eliyle yeniden inşa etmesini bekliyor ve o da bunu yapabilir. Bu sayede Filistinliler, yeniden inşayla başlayacak ama daha iyi bir gelecek planlamakla sona ermeyecek bir ekonomik döngüye dahil olabilirler. Bu, diğer pek çok fırsat gibi, asla kaçmaması gereken değerli bir fırsat. O halde bölünmenin sınırları içinde kalıp daha fazla klişe girişimler mi bekleyeceğiz, yoksa gerçekten o “yeni Filistinli Hariri”yi mi aramaya başlayacağız? O, egemenliğinden yoksun bırakılmış bir devlet, yüzeysel bir temsil arayışında olmayan, bunun yerine aygıtlar için değil insanlar için, geçmiş için değil gelecek için, bağımlılık için değil onur için gerçek bir devlet kurmayı hedefleyen biridir.