Temizlenmesi planlanan uzay çöpünü, başka bir uzay çöpü "temizledi"

Avrupa'nın yeni hedefi suya düştü

Uzaydaki enkaz, giderek daha çok vurgulanan ciddi bir sorun (ESA)
Uzaydaki enkaz, giderek daha çok vurgulanan ciddi bir sorun (ESA)
TT

Temizlenmesi planlanan uzay çöpünü, başka bir uzay çöpü "temizledi"

Uzaydaki enkaz, giderek daha çok vurgulanan ciddi bir sorun (ESA)
Uzaydaki enkaz, giderek daha çok vurgulanan ciddi bir sorun (ESA)

Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) büyük bir uzay çöpü parçasını kaldırmaya yönelik deneysel görevi suya düştü.

Clearspace-1 adlı uzay aracı, 10 yıldır alçak Dünya yörüngesinde yüzen, koni şekilli ve VESPA adlı bir roket parçasını kaldıracaktı.

Plan gereğince uzay aracı önce roket parçasına yaklaşacak, sonra da pençe benzeri robotik kollarıyla cismi kavrayarak Dünya'ya geri dönecekti.

Ancak devreye VESPA'dan daha ufak bir uzay çöpü girdi.

Yörüngedeki bir diğer uzay enkazının VESPA'ya çarparak daha çok sayıda çöp yarattığı öğrenildi.

Enkaz aynı zamanda ESA'nın 250 kiloluk VESPA'yı tek parça halinde alma planını da çöpe attı.

Uzmanlara göre bu olay, Dünya yörüngesinde giderek büyüyen uzay çöpü tehdidinin geldiği boyutu gözler önüne seriyor.

ESA'ya göre şu anda Dünya yörüngesinde ıskartaya çıkarılmış yaklaşık 3 bin uydu bulunuyor.

Yörüngede ayrıca 10 santimetreden büyük, 900 bin, bir santimetreden büyük 128 milyon, bir milimetreden büyük 34 bin nesne mevcut.

Çok sayıdaki nesnelerden herhangi biri, yörüngedeki çalışan uydulara veya uzay araçlarına ciddi şekilde zarar verme potansiyeli taşıyor.

Son çarpışma risk oluşturmuyor

ESA, Clearspace-1 uzay aracını 2026'da fırlatmayı planlıyordu.

Bu yönde çalışmalar sürerken, kötü haber ABD Uzay Kuvvetleri'nden geldi.

ABD'li yetkililer 10 Ağustos'ta ESA'ya yaptıkları bildirimde hedefin yakınlarında temizlenecek başka nesneler tespit ettiklerini aktardı.

ESA'dan gelen açıklamada çarpışmanın doğrudan gözlemlenmediği ama tüm delillerin bir çarpışmaya işaret ettiği ifade edildi.

Buna göre VESPA'ya çarpan uzay çöpü, izlenemeyecek kadar hızlı ve küçüktü.

Yetkililer, çarpışmayla ortaya çıkan parçaların yörüngedeki diğer uzay araçları için de risk oluşturmadığını belirtti.

Independent Türkçe



Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
TT

Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)

Harriette Boucher 

Yeni bir araştırma, yakınını kaybedip yoğun ve uzun süreli yas semptomlarından muzdarip olan kişilerin, sevdiklerinin ölümünden sonraki 10 yıl içinde ölme ihtimalinin, neredeyse iki kata ulaştığını ortaya koydu.

Danimarka'daki araştırmacılar, yakınını kaybedip sürekli yüksek düzeylerde yas tutanların, yasını daha düşük seviyelerde yaşayanlarla kıyasla, sağlık hizmetlerini daha fazla kullandığını ve ölme olasılığının yüzde 88 daha fazla olduğunu buldu.

Araştırmacılar, sevdiklerini kaybedenlerin yaşadığı 5 yas güzergahını tanımladı ve en ciddi şekilde etkilenenlerin daha erken ölme olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etti.

Araştırma makalesinin yazarlarından Dr. Mette Kjærgaard Nielsen şu ifadeleri kullandı:

Yüksek yas semptomu seviyeleriyle; kalp damar hastalıkları, akıl sağlığı sorunları ve hatta intiharda görülen daha yüksek oranlar arasında bir bağlantı olduğunu daha önce bulmuştuk. Ancak ölümle ilişkisi daha fazla araştırılmalı.

Bilim insanı, "yüksek" bir yas güzergahına dair risk altında olan kişilerin erken fark edilebileceğini de söyledi:

Bir pratisyen hekim akıl sağlığına dair diğer ciddi rahatsızlıklar ve depresyonun eski belirtilerini arayabilir. Daha sonra bu hastalara kendileri özel takip sunabilir veya onları psikologların özel muayenehanelerine ya da ikinci basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirebilirler.

Dr. Nielsen, "Pratisyen hekimler ayrıca yakınını kaybedenlerin ruh sağlığına odaklanılacak bir takip randevusu da önerebilir" dedi.

Bilim insanları, 2012'den bu yana yakınlarını kaybetmiş, yaş ortalaması 62 olan 1735 adet kadın ve erkeği 10 yıl boyunca Danimarka'da izledi. Bu süre zarfında bu kişilere, semptomlarını ve deneyimlerini değerlendiren bir dizi anket gönderildi ve araştırmacılar bunlarla katılımcıların sürekli olarak hangi düzeyde keder yaşadığını belirledi.

Grubun yüzde 66'sı yakın zamanda partnerini, yüzde 27'si bir ebeveynini ve yüzde 7'si de çok sevdiği bir başka kişiyi kaybetmişti.

Sürekli olarak yüksek düzeylerde yas belirtileri yaşayan yüzde 6'lık kesimin 10 yıl içinde ölme olasılığı, sürekli olarak düşük yas belirtileri gösterdiğini bildiren yüzde 38'e kıyasla yüzde 88 daha yüksekti.

Yüksek güzergahta olanların, yakınlarını kaybetmesinin üzerinden üç yıl geçtikten sonra sağlık hizmeti alma olasılıkları da daha yüksek çıktı.

Bu grubun konuşma terapisi veya diğer akıl sağlığı hizmetlerini alma ihtimalleri yüzde 186, antidepresan reçetesi yazılma olasılıkları yüzde 463, yatıştırıcı ya da kaygı giderici ilaç reçetesi alma ihtimalleri de yüzde 160 daha fazla.

 Independent Türkçe,independent.co.uk/news