Libya’da İsrail’le normalleşme krizi: Eleştiri oklarının hedefinde Dibeybe var

DYK üyesi Saad bin Şerade: Dibeybe, İsrail ile diyaloğu kabul edip Washington'u yatıştırarak koltuğunu korumaya çalıştı.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Fransa’nın Libya Özel Temsilcisi Paul Soler ve Büyükelçi Mustafa Mihrac'ı kabul etti. (Ulusal Birlik Hükümeti)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Fransa’nın Libya Özel Temsilcisi Paul Soler ve Büyükelçi Mustafa Mihrac'ı kabul etti. (Ulusal Birlik Hükümeti)
TT

Libya’da İsrail’le normalleşme krizi: Eleştiri oklarının hedefinde Dibeybe var

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Fransa’nın Libya Özel Temsilcisi Paul Soler ve Büyükelçi Mustafa Mihrac'ı kabul etti. (Ulusal Birlik Hükümeti)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Fransa’nın Libya Özel Temsilcisi Paul Soler ve Büyükelçi Mustafa Mihrac'ı kabul etti. (Ulusal Birlik Hükümeti)

Libya Temsilciler Meclisi (TM) üyesi Hasan ez-Zerka, suçlamalar karşısında TM’yi savunarak “TM, Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) görevden alınan Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ile İsrailli mevkidaşı Eli Cohen'in İtalya'da yaptığı toplantıdan siyasi avantaj elde etti” dedi.

Ez-Zerka, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı: “Libya kamuoyu, Dibeybe hükümetinin İsrail’le normalleşme adımını reddettiğini ifade ederken herkesten daha hızlı davrandı. Başkent Trablus'ta ve batı bölgesindeki diğer şehirlerde gösteri yapmak için dışarı çıkan ve Dibeybe’yi İtalya'daki toplantının arkasında olmakla suçlayan da yine Libya kamuoyuydu. Uluslararası güçlerin kendisini iktidarda tutmasını sağlamak amacıyla Menguş'un görevden alınması, gergin durumu sakinleştirmeye yönelik bir girişimdi.”

cdfvge
Görevden alınan Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş (AP)

Zerka, İsrailli bakanla yapılacak toplantının duyurulmasından önce TM’nin, seçim yasaları konusunda nihai bir anlaşmaya varmak ve sürece önderlik edecek birleşik bir hükümet bulmak için Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) ve Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) ile sürekli iletişim halinde olduğunu açıkladı. Ülkeyi seçimlere götürecek birleşik bir hükümet bulma arayışının, Dibeybe hükümetinin yerini almak için devam eden bir arayış olduğu anlamına geldiğini ifade eden ez-Zerka, Libya hukukunun ‘Siyonist varlıkla ilişki kurmayı suç saydığını’ vurguladı.

DYK üyesi Saad bin Şerade, bazılarının ‘Dibeybe'yle yüzleşerek halkın öfkesini siyasi gerilimi tırmandırmak için kullanma’ yönündeki önerilerini reddetti. Şarku’l Avsat’a konuşan bin Şerade şu ifadeleri kullandı: “Dibeybe'nin davranışı sonucunda TM’nin UBH’ye karşı aldığı kararların gerekçelerinin doğruluğunu teyit etmesi doğaldır. TM ve DYK tarafından UNSMIL’le iş birliği içinde yeni hükümetin kurulmasına yönelik mekanizmanın uygulanması konusunda çalışacak bir komite oluşturuldu. Menguş ile Cohen arasındaki görüşmeyle ilgili herhangi bir haber ortaya çıkmadan önce, iyi bilinen ve üzerinde anlaşmaya varılan bir yol izlendi.”

“ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland'ın, teknokratik bir geçiş hükümetinin varlığına ilişkin müzakerelere Dibeybe'nin de dahil edilmesi gerektiği yönündeki önerisinin, Menguş ile Roma'da yapılan toplantıyla aynı zamana denk geldiğine” dikkat çeken Bin Şerade, bu konuda şunları söyledi: “Maalesef Dibeybe, Siyonist oluşumla normalleşmeyi kabul edip Washington'u yatıştırarak koltuğunu korumaya çalıştı. Ancak mesele İsrailliler tarafından ortaya çıkarıldı. Ben, kriz patlak vermeden bir gün önce konuşan ve Dibeybe'nin aktif taraflarla hükümetle ilgili müzakerelere dahil edilmesinin gerekliliğini güçlü bir şekilde savunan Norland'ın çabalarının artık başarıya ulaşamayacağına inanıyorum.”

Bazılarının TM ve DYK'nin birkaç yıl boyunca oluşturacağı hükümet çalışmalarının devamına ilişkin korkularını azaltan Bin Şerade, “Bunun anlamı seçim sürecinin belirsiz bir süre ertelenmesi anlamına geliyor ve bu öneriyi savunanların mevcut durumdan çıkar sağlayan bir azınlık olduğu biliniyor. Ancak birleşik hükümet, seçim yasalarının onaylanmasından itibaren sekiz ay olan belirli bir süre boyunca siyasi haritaya göre görev yapacak” dedi.

Halkın protestoları ve muhaliflerinin eleştirileri arasında Dibeybe'nin karşı karşıya olduğu zorlu siyasi duruma rağmen, Libyalı siyasi analist İslam el-Hac, Dibeybe’nin “krizi kontrol altına alma ve hayatta kalma fırsatına sahip olabileceğine” inanıyor.

El-Hac, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı: “Halk hareketini örgütleyen ve hükümet devrilene kadar yükselişini sağlayan sivil örgütlerin ve partilerin yokluğunda, bu protestoların ivmesinin giderek azalması bekleniyor. Ayrıca Dibeybe her zamanki gibi bazı tarafları yanına çekmenin yollarını bulacak. Dibeybe için en önemli unsur, başkent ve batı bölgesindeki silahlı kuvvetlerin kendisine sürekli destek vermesi ve elbette bazı Batılı ülkelerin desteği.”

sdwef
Menguş ve Cohen'in Roma'daki görüşmesine karşı çıkan halk protestolarının bir kısmı (Reuters)

El-Hac sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyonist oluşumla ilgisi olduğu kanıtlanmış herhangi birinin adaylığının engellenmesi yönündeki tavsiye bile, başbakana yakın birinci ve ikinci kademedeki idari yetkililerle kapsamlı soruşturmaların başlatılmasını gerektirecektir. Daha sonra başbakanın aday gösterilip gösterilmeyeceğine karar verilir.”

Bu bağlamda TM'nin Dibeybe'yle yüzleşerek gerilimi artırma girişimlerini küçümseyen el-Hac, şunları söyledi: “Birincisi, Siyonist varlıkla ilişkileri normalleştirme girişiminin halk tarafından güçlü bir şekilde reddedilmesine eşdeğer adımlar atması gerekirdi. Aynı zamanda devamlılığını reddettiği bir hükümet karşısında yasama otoritesi olarak nüfuzunu göstermek zorundaydı. TM, DYK, Genel İstihbarat ve üst düzey güvenlik teşkilatlarından oluşan, bağımsız yargı mensuplarının denetiminde olacak bir soruşturma komisyonu kurulması talep ediliyor.”



Netanyahu'nun ofisi: Hamas, asker Itay Chen'in cenazesini teslim etti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
TT

Netanyahu'nun ofisi: Hamas, asker Itay Chen'in cenazesini teslim etti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)

İsrail Başbakanlık Ofisi dün, Gazze Şeridi'ndeki Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla Hamas'tan bir askerin cenazesini teslim aldığını duyurdu ve kimlik tespit sürecinin ardından cenazenin asker Itay Chen'e ait olduğunu bildirdi.

Hamas daha önce, İsrail'in Hamas ve ICRC ekiplerinin bölgeye girmesine izin vermesinin ardından, Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde, halen İsrail güçleri tarafından işgal altında olan bölgede tutulan bir rehinenin cesedini bulduğunu açıklamıştı.

10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması kapsamında Hamas, Gazze Şeridi'nde tuttuğu 20 rehinenin tamamını, İsrail'in serbest bıraktığı yaklaşık 2 bin Filistinli mahkûm karşılığında teslim etti.

g
Gazze şehrinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları sırasında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) araçlarının yanında nöbet tutan Hamas mensupları (EPA)

Hamas, ölen rehinelerin cenazelerini teslim etme sözü verdi, ancak savaşın yol açtığı yıkım nedeniyle cenazelerin yerini tespit etmenin zor olduğunu belirtti. İsrail ise Hamas'ı kendisini oyalamakla suçladı.

Chen'in cenazesinin teslim edilmesiyle Hamas, Gazze Şeridi'nde olan 28 cesetten 21'ini iade etmiş oldu.

Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkilileri, İsrail'in Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana öldürülen 270 Filistinlinin cenazesini teslim ettiğini söyledi.

İsrail istatistiklerine göre, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail’in güney yerleşimlerine düzenlediği saldırıda bin 200 kişi öldü ve 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü.

Şarku’l Avsat’ın Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkililerinden elde ettiği bilgiye göre Hamas'ın saldırısına yanıt olarak İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği askeri harekat, 68 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine yol açtı.

Chen, Hamas'ın İsrail'in güneyindeki kasabalara ve askeri üslere düzenlediği sürpriz saldırıda görev başındaki bir askerdi.

gt
İsrail'in Hamas ile imzaladığı ateşkes anlaşması kapsamında serbest bırakılan mahkûmlar, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi önünde onları bekleyen kalabalığa el sallıyor. (AP)

ABD arabuluculuğunda sağlanan ateşkes, tekrar eden şiddet olaylarına rağmen büyük ölçüde sürdü. Filistin sağlık yetkilileri, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail saldırılarında 239 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi; bunların yaklaşık yarısı, geçen hafta İsrail’in askerlerine yönelik silahlı bir saldırıya karşılık verdiği gün yaşamını yitirdi.

İsrail, üç askerinin öldürüldüğünü ve ateşkes anlaşması kapsamında güçlerinin geri çekildiği hatlara yaklaştığını iddia ettiği onlarca Hamas mensubunu hedef aldığını açıkladı.

Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkilileri bugün erken saatlerde, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bir adamın İsrail ateşiyle öldürüldüğünü açıkladı. İsrail ordusu, ordunun halen işgal ettiği bölgelere geçen ve doğrudan tehdit oluşturan bir ‘teröristi’ öldürdüğünü duyurdu.


ABD'nin "Gazze gücü" projesi rezervasyonlarla kuşatılmış durumda

Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
TT

ABD'nin "Gazze gücü" projesi rezervasyonlarla kuşatılmış durumda

Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)

Gazze'de en az iki yıl süreyle uluslararası bir güç kurulmasını öngören BM Güvenlik Konseyi kararının yapısı ve yetkileri konusundaki çekinceler askıda kaldı. Bazı taraflar önerinin hükümlerinin açıklığa kavuşturulmasını talep ederken, kaynaklar, anlaşmazlıkların Güvenlik Konseyi'nin güç hakkında bir karar almasını engelleyebileceği endişesini dile getirdi.

ABD, pazartesi günü Güvenlik Konseyi'nin birkaç üyesine Gazze'de uluslararası bir güç kurulmasını öngören bir karar taslağı gönderdi. Güç, 2027 yılı sonuna kadar Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere geniş bir yetkiye sahip ve bu yetkinin uzatılma olasılığı da olacak. ABD'li bir yetkili, Axios'a yaptığı açıklamada, bu gücün "barışı koruma gücü değil, uygulama gücü" olacağını ve "Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılmasını sağlayarak Gazze'deki güvenlik ortamının istikrarına katkıda bulunacağını" söyledi.

Arabulucu bir ülkeden bilgili bir kaynak Şarku'l Avsat'a, anlaşmazlıkların devam etmesi halinde Güvenlik Konseyi kararı olmadan Washington'un kararıyla bu güçlerin oluşturulma olasılığından endişe duyduğunu belirtti. Bu, İsrail'in tercih ettiği formül olup, arabulucu ülkeler veya garantörler tarafından kabul edilmemekte.

Konuyla ilgili bilgi sahibi Filistinli kaynaklar, Şarku'l Avsat'a, Filistin Yönetimi'nin Amerikan tasarısını Arap grubuyla görüşerek metinde değişiklik talep edeceğini söyledi.


Eritre Cumhurbaşkanı: Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinden kıyısındaki ülkeler sorumlu

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Eritre Cumhurbaşkanı: Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinden kıyısındaki ülkeler sorumlu

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, Kızıldeniz bölgesinde askeri üslerin kurulmasına izin vermenin istikrarsızlık için bir bahane olduğunu ve bölgedeki halkların, dış güçlerin bu rolü üstlenmesine gerek kalmaksızın, bu hayati uluslararası su yolunda seyrüsefer güvenliğini sağlamaktan kendilerinin sorumlu olduğunu söyledi.

Afwerki dün akşam Mısır ziyareti sırasında Mısır’da yayın yapan ‘Kahire el-İhbariyye’ televizyon kanalına verdiği röportajda şunları söyledi:

“Kızıldeniz’e kıyısı olan ülkeler arasındaki entegrasyon son derece önemli. İş birliğini güçlendirmek için ortak mekanizmaların kurulması gerekiyor.”

Somali'nin kıyılarını koruma kabiliyetinin yanı sıra Eritre, Yemen, Cibuti ve Sudan'ın da kıyılarını koruma kabiliyetine sahip olduğunu vurgulayan Eritre Cumhurbaşkanı, bölgenin karmaşıklığının, yerel çabaları güçlendirmek yerine dış alternatiflere başvurmaktan kaynaklandığını belirtti.

Kızıldeniz'in jeopolitik öneminin, herhangi bir dış müdahaleyi haklı çıkarmayacağını ve Eritre ile Mısır'ın bu konudaki vizyonlarının tamamen uyumlu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Afwerki, “Devletler arasında yakınlaşan görüşler, hükümetlerin, cumhurbaşkanlarının veya siyasi partilerin tercihleri değil, bölgedeki halkların çıkarlarını yansıtmaktadır. Her hükümet, bu temel ilkeyi korumak ve bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesine katkıda bulunmak için kendi yetenekleri konusunda net bir vizyona sahip olmalı” ifadelerini kullandı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz perşembe günü Mısır'ı ziyaret ederek Büyük Mısır Müzesi'nin açılışına katıldı. Cumhurbaşkanı Afwerki bu ziyaret kapsamında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldi. Görüşmede, Kızıldeniz'in güvenliğini sağlamak ve bu hayati su yolundaki seyrüseferi etkilememek için iş birliğinin güçlendirilmesinin önemi vurgulandı.

Mısır Cumhurbaşkanı, bölgedeki güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesine katkıda bulunmak için Mısır ile Eritre arasında ve komşu Arap ve Afrika ülkeleriyle koordinasyonun yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Afwerki, Kahire el-İhbariyye kanalına verdiği röportajda Afrika Boynuzu ülkelerinin, kendilerine bu konuda alan tanınırsa ve etnik veya kabile ayrımlarına ya da başarısız politikalara sürüklenmeden sorunları ele almak için bilinçli yaklaşımlar benimsenirse, sorunlarını yerel olarak çözebileceklerini vurguladı. Eritre Cumhurbaşkanı, bölge halklarının bu bölünmeler nedeniyle egemen kurumlara sahip devletler kurmakta zorluk yaşadıklarını ifade etti.

Afrika Boynuzu bölgesindeki ülkeler arasında ikili ve kolektif iş birliğinin büyüme, refah ve istikrarın sağlanması için gerekli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Afwerki, Mısır ile Eritre arasındaki ilişkilerin, bölgedeki kriz ve kargaşa durumunu değiştirmek amacıyla entegrasyon ve kapsamlı iş birliğine yönelik özel stratejik ilişkiler olduğunu vurguladı.

Afwerki’nin bu açıklamalarından birkaç gün önce, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in Etiyopya parlamentosunda yaptığı konuşmada Nil Nehri havzası ülkeleri Etiyopya, Sudan ve Mısır arasında Büyük Etiyopya Rönesans Barajı konusunda iş birliği yapılması ve karayla çevrili ülkesine denize erişim sağlamak için Eritreye koordinasyon çağrısında bulundu.

Sudan’ın Darfur eyaletinin Faşir şehrinde kontrolün Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçmesinin ardından ülkedeki son gelişmelere de değinen Eritre Cumhurbaşkanı, Sudan'daki istikrar ve güvenliğin Afrika Boynuzu'nda denge ve güvenliğin sağlanması için hayati önem taşıdığını, buradaki herhangi bir karışıklığın komşu ülkelerdeki gerilimleri tırmandırabileceğini ve bölgesel güvenliği doğrudan etkileyebileceğini belirtti.