Putin 4 Eylül’de Soçi’de Erdoğan’ı ağırlayacak

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
TT

Putin 4 Eylül’de Soçi’de Erdoğan’ı ağırlayacak

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Kremlin, Ukrayna tahıl ihracat anlaşmasını yeniden etkinleştirme umutları arasında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan'ı önümüzdeki Pazartesi günü Rusya'nın güneyindeki Soçi kentinde ağırlayacağını duyurdu.

Geçtiğimiz Temmuz ayında Rusya, Türkiye ve Birleşmiş Milletler'in arabuluculuğuyla Karadeniz'den güvenli geçiş yoluyla tahıl ihracatına izin veren ve bir yıl önce varılan anlaşmayı feshetti.

Şarku’l Avsat’ın Rus kaynaklarından aktardığına göre Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Görüşme (4 Eylül) Pazartesi günü Soçi'de yapılacak” dedi.

Ankara bu hafta başında iki başkanın görüşme sırasında Ukrayna tahıl ihracatına ilişkin anlaşmanın yeniden canlandırılması olasılığını tartışacağını duyurdu.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan önceki gün Moskova'ya yaptığı ziyarette, tahıl ihracat anlaşmasının yeniden başlatılmasının küresel gıda güvenliği ve Karadeniz bölgesinin istikrarı açısından "hayati" olduğunu duyurdu. Moskova, özellikle gübre ihraç etme kapasitesi açısından, taleplerinin dikkate alınması halinde anlaşmayı yeniden canlandırmaya hazır olduğunu doğruladı.

Erdoğan'ın ziyareti hazırlıkları kapsamında Rusya'nın başkentini ziyaret eden Fidan, "Artık Rusya'nın daha iyi anlaşılmasına ve isteklerine daha iyi yanıt verilmesine dayalı bir yol var" dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, ülkesinin tarımsal ihracata ilişkin "vaatlerle" tatmin olmayacağını, bunun yerine "yarından itibaren yürürlüğe girebilecek somut sonuçları olan garantiler" istediğini vurguladı.

Anlaşmanın feshedilmesi, Rusya'nın Ukrayna'dan kalkan herhangi bir gemiye potansiyel askeri hedef muamelesi yapmakla tehdit etmesi nedeniyle Karadeniz bölgesindeki gerilimi artırdı. Kiev genel olarak kara yollarına ve sığ bir nehir limanına bağımlı hale geldi, bu da ihraç edilen tahıl miktarını büyük ölçüde sınırlıyor ancak aynı zamanda Rus tehdidine rağmen Karadeniz boyunca yeni bir koridora da başvurdu.

Erdoğan'ın ziyaretinin doğrulanması, Kiev'in iki geminin daha yola çıkacağını açıklamasından kısa süre sonra geldi. Ukrayna Altyapı Bakanı Oleksandr Kubrakov dün yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Karadeniz'deki limanlarından iki geminin İstanbul Boğazı'ndan geçtiğini söyledi.

Türkiye, Kiev ile Moskova arasındaki daha geniş barış müzakereleri için bir sıçrama tahtası olarak kullanmayı umarak anlaşmayı yeniden canlandırmaya çalışıyor.



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel