The Walking Dead, Daryl Dixon'la "özüne" dönüyor

11 sezon süren dizinin popülaritesi giderek azalmıştı

Başrolünde Norman Reedus'ın yer aldığı The Walking Dead: Daryl Dixon'ın ilk bölümü 10 Eylül'de yayımlanacak (AMC)
Başrolünde Norman Reedus'ın yer aldığı The Walking Dead: Daryl Dixon'ın ilk bölümü 10 Eylül'de yayımlanacak (AMC)
TT

The Walking Dead, Daryl Dixon'la "özüne" dönüyor

Başrolünde Norman Reedus'ın yer aldığı The Walking Dead: Daryl Dixon'ın ilk bölümü 10 Eylül'de yayımlanacak (AMC)
Başrolünde Norman Reedus'ın yer aldığı The Walking Dead: Daryl Dixon'ın ilk bölümü 10 Eylül'de yayımlanacak (AMC)

Robert Kirkman'ın çizgi romanlarından uyarlanan The Walking Dead, 2010'da AMC'de yayımlanmaya başlamış ve kısa sürede popüler kültürün temel taşlarından biri haline gelmişti. 

Popülaritesi giderek azalsa da AMC'nin amiral gemisi niteliğindeki dizi, sona erdikten sonra bile çok sayıda spinoff yaratacak kadar popüler kalmayı başardı. 

Hayranların en sevdiği karakter Daryl Dixon'ın Fransa'daki ürkütücü maceralarını merkeze alacak yeni dizi de bunlardan biri.

"Her şeye en baştan başlamak gibi"

The Walking Dead: Daryl Dixon'ın baş yapımcısı ve özel makyaj efektleri sanatçısı Greg Nicotero, eğlence portalı Polygon'a yaptığı açıklamada spinoff'un orijinal dizinin ilk sezonlarından ilham aldığını söyledi. 

Nicotero ayrıca ilk sezonlarda The Walking Dead'in dizi uyarlamasının yaratıcısı Frank Darabont'la birlikte yaptıkları çalışmalardan da bahsetti. 

"Gerçekten de her şeye en baştan başlamak ve Frank Darabont'la birlikte ilk sezonda yaptığımız şeyi yapmak gibiydi" diyen Nicotero, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bence Daryl Dixon'daki en önemli şey, The Walking Dead'in ilk birkaç sezonunu bu kadar iyi yapan şeyin DNA'sına geri dönmekti. Bu da hikayeleri tekil ve odaklanmış tutmak. İlk diziyi düşünürseniz, Rick ailesini arıyordu. Biz de bu tür yapı taşlarına geri döndük.

Rick Grimes'ın komadan uyanıp dünyanın zombiler tarafından işgal edildiğini keşfettikten sonraki ilk ve tek amacı ailesini bulmaktı. Hikaye, ailesini bulduktan sonra da onları güvende tutmaya çalışmasıyla devam etmişti. 

Dizinin sürekli büyüyen oyuncu kadrosu, sevilen karakterlerin acımasızca öldürülmesi ve yeni kötü grupların tanıtılması, dizinin başlangıçtaki odağını gözden kaçırırken, bazı izleyicilerin diziye olan ilgisini kaybetmesine neden olmuştu.

Daryl Dixon'da bu sorunların çoğundan kaçınılıyor gibi görünüyor. Dizi, kalabalık bir karakter grubunu takip etmek yerine, Daryl'ın ABD'ye dönmenin bir yolunu bulma ve zombi virüsünü tedavi etmenin cevabı olabilecek Laurent'ı koruma yolculuğuna odaklanacak. 

İlk sezonun büyüsünü yeniden yakalayacak

Daryl'ın bir çocuğu koruması ve eve dönüş yolunu bulması, The Walking Dead'in ilk sezonlarında Rick'in hikayesine benzer şekilde ilerliyor.

Fransa'nın zombi kıyametinin bir sonucu olarak neye benzediğini ve Daryl'ın buraya uyum sağlama çabalarını görmenin büyüleyici olacağı yorumları yapılıyor. 

Merakla beklenen yeni spinoff, öncelikle Daryl'e odaklanarak The Walking Dead'in ilerleyen sezonlarında yitirdiği büyüsünü yeniden yakalamaya çalışıyor.

Independent Türkçe



Yıldız aktristen itiraf: Al Pacino'ya resmen aşıktım

Fotoğraf: New Line Cinema
Fotoğraf: New Line Cinema
TT

Yıldız aktristen itiraf: Al Pacino'ya resmen aşıktım

Fotoğraf: New Line Cinema
Fotoğraf: New Line Cinema

Winona Ryder, 1990'larda birlikte çalıştıklarında Al Pacino'ya "resmen aşık olduğunu" açıkladı.

Baba'nın (The Godfather) 85 yaşındaki yıldızıyla Richard'ı Ararken (Looking For Richard - 1996) ve Simone (2002) filmlerinde çalışan Ryder, o dönemlerde ona "bilfiil" aşık olduğunu kısa süre önce itiraf etti.

Beterböcek'in (Beetlejuice) 53 yaşındaki oyuncusu Elle'e şunları söyledi:

Onunla çalışırken Al Pacino'ya resmen aşıktım. Film olacağını bilmediğim III. Richard için bir atölye çalışması yapıyorduk. Bilfiil ona aşıktım.

Ryder, kendisini New York'ta rasgele kahve dükkanı turuna çıkardıktan sonra Pacino'ya aşkını ilan ettiğini de aktardı.

"Kafayı kahveye takmıştı ve farklı kahveler denemek için beni New York'un her yerine, en tuhaf yerlere götürürdü" diye açıkladı:

22 yaşında falandım. Nihayetinde nerede kalıyorsam beni oraya bıraktı ve ben de 'Seni seviyorum, biliyorsun. Sana resmen aşığım' dedim. Ve o da 'Ah, tatlım, hayııır' dedi.

Ryder aşk itirafı karşılıksız kalsa da Pacino'yla hâlâ arkadaş olduğunu ve onu düzenli olarak gördüğünü söyledi.

Stranger Things oyuncusu, "Sonra, yaklaşık 10 yıl sonra, benden küçük olan kız arkadaşıyla tanıştım. Hâlâ bazen onunla poker oynuyorum. En iyisi bu" diye espri yaptı.

Röportajın başka bir kısmında Ryder, oyunculuk kariyerinin ilk aşamalarında Jurassic Park'ın yıldızı Laura Dern'ün kendisine rehberlik ettiğini söyledi:

O olmasaydı buralara gelebileceğimi sanmıyorum. Lucas için yaptığım ilk deneme çekiminde onunla tanıştım. Deneme çekiminin ne olduğunu bilmiyordum. Laura büyük kızı okumak için oradaydı ve bana ayrıntıları detaylı bir şekilde anlattı çünkü ne halt döndüğünü bilmiyordum. Bana dostça yaklaştı. Gerçekten 12 yaşındaydım ve kimse bunu bilmez ama beni 20'li yaşlarıma kadar kanatlarının altına aldı. Bu ilişki benim o dönemin üstesinden gelmemi sağladı.

Ryder diğer oyuncularla arkadaşlık kurmaya alışık biri. Eylül 2024'te Josh Horowitz'in Happy Sad Confused podcast'ine konuk olduğunda, Francis Ford Coppola'nın Bram Stoker'dan Dracula (Dracula) setinde evlenmelerinin üzerinden 30 yıldan uzun bir süre geçse de, Keanu Reeves'le cep telefonundan mesajlaştıklarında birbirlerine hâlâ karı-koca şeklinde seslendiklerini söylemişti.

1992 yapımı filmde Coppola, Ryder'ın uzun süredir gerçekliğini savunduğu ve yasal olarak bağlayıcı olduğunu iddia ettiği bir nikah sahnesinde ikiliyi yönetmişti.

Mesajda yazmasına rağmen her zaman kime seslendiğimizi söyleriz. Mesela onun doğum gününde 'Doğum günün kutlu olsun kocacığım' diyorum. Sonrasında o da 'Hey, karıcığım, seni seviyorum. KR 57' gibi şeyler yazar. Her doğum gününde yaşı kaç olduysa adının baş harflerinin yanına onu yazar. Bunu hep yapar.

Independent Türkçe