Çok nadir görülen 50 kilometrelik hayalet şimşekler fotoğraflandı

Gökbilimcinin kaydettiği şimşek türü çok nadiren görülüyor

Aynı fırtınada birden fazla kırmızı şimşek görüldü (Stanislav Kaniansky)
Aynı fırtınada birden fazla kırmızı şimşek görüldü (Stanislav Kaniansky)
TT

Çok nadir görülen 50 kilometrelik hayalet şimşekler fotoğraflandı

Aynı fırtınada birden fazla kırmızı şimşek görüldü (Stanislav Kaniansky)
Aynı fırtınada birden fazla kırmızı şimşek görüldü (Stanislav Kaniansky)

Slovakya'da bir gökbilimci, Orta Avrupa üzerinde bir fırtına sırasında beliren ve devasa bir denizanasını andıran nadir bir şimşek türünü görüntüledi.

Banská Bystrica Gözlemevi'nde görev alan Stanislav Kaniansky'nin görüntüleri, havada asılı kalan kırmızı şimşeklerin bugüne kadarki en ayrıntılı kayıtlarını gözler önüne serdi.

Gökbilimci söz konusu fotoğrafları 14 Ağustos'ta Slovakya'nın Látky kentindeki evinin yakınında çekti.

Kollarıyla zikzaklar çizen yapının çapı 50 kilometreden fazlaydı ve bir saniyeden kısa sürede ortadan kayboldu.

Stratosferik karışıklıklar veya hayaletler diye de anılan bu şimşekler, yoğun fırtına elektriklenmelerinden kaynaklanıyor.

Bu yapılar, şimşek ve yıldırımlarda görülen elektrik deşarjlarının sadece aşağı doğru değil, yukarı doğru da hareket etmesiyle ortaya çıkıyor ve çok nadir görülüyor.

NASA'nın aktarımına göre bunlar, Dünya atmosferinin, yüzeyin yaklaşık 80 kilometre yukarısında başlayan iyonosfer tabakasında uzun plazma veya gaz şeritleri oluşturuyor.

Bu hayaletleri görüntülemekse son derece zor. Zira hızla kayboluyorlar ve genelde kalın bulutlar tarafından gizleniyorlar.

Spaceweather.com'a konuşan Kaniansky, "Fırtına yaklaşık 320 kilometre uzaktaydı. Bu da bana bulutların hemen üzerindeki atmosferin güzel bir görüntüsünü verdi" ifadelerini kullandı.

Bu yapılar 1990'ların başında NASA'nın uzay araçları tarafından keşfedilmişti.

Bilim adamları bugün bu şimşeklerin kısmen meteorlar gibi küçük nesnelerin neden olduğu atmosferik plazmadaki bozulmalar tarafından tetiklenebileceğine inanıyor. Ancak bu olgunun arkasındaki kesin mekanizma halen belirsiz.

Independent Türkçe



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news