Wagner'den sonra bir paralı asker grubu daha Kremlin'e başkaldırdı

Grubun silah bırakma tehdidinin ardından stratejik önemdeki köyün kaybedilmesi dikkat çekti

Kiev güçleri 25 Ağustos'ta yıkılmış haldeki Robotine köyüne girerken görüntülenmişti (Reuters)
Kiev güçleri 25 Ağustos'ta yıkılmış haldeki Robotine köyüne girerken görüntülenmişti (Reuters)
TT

Wagner'den sonra bir paralı asker grubu daha Kremlin'e başkaldırdı

Kiev güçleri 25 Ağustos'ta yıkılmış haldeki Robotine köyüne girerken görüntülenmişti (Reuters)
Kiev güçleri 25 Ağustos'ta yıkılmış haldeki Robotine köyüne girerken görüntülenmişti (Reuters)

Ukrayna güçleri, ağustos sonunda güney cephesindeki Robotine köyünü ele geçirerek Rus savunma hattında ilk kez delik açmayı başarmıştı.

Ukrayna ordusunun kilit önemdeki bu başarısı, Robotine yakınlarında konuşlanan Rus paralı asker grubu Rusich'in Kremlin'i silah bırakmakla tehdit ettiği bir dönemde geldi.

Rusich'in 25 Ağustos'ta Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, grubunun kurucularından biri olan Yan Petrovski'nin Finlandiya'da tutuklandığı ve Ukrayna'ya iade edilmesinin gündemde olduğu belirtilmiş, Rus hükümeti de konuyla ilgili adım atmamakla suçlanmıştı.

Bir Rusich mensubu tepkisini, "Ülke vatandaşlarını korumuyorsa, vatandaşları neden ülkeyi korusun?" sözleriyle dile getirdi.

Rusya ve Norveç vatandaşlıkları bulunan Yan Petrovski, 2014'te Rusich'in kurucularından biri olmuş ve grupla birlikte Donbas'taki çatışmalara katılmıştı. Bir dönem Wagner çatısı altında da savaştığı düşünülen Petrovski, Ukrayna'ya iade edilmesi durumunda 15-20 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilir.

Petrovski'nin tutuklanmasına gruptan gelen tepki, Rusich savaşçılarının Robotine'deki savunma hatlarından çekilip çekilmediği sorusunu da gündeme taşıdı.

Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW) grubun Robotine'de görev yaptığını doğrulamış ve bölgenin herhangi bir birliğin emirleri reddetmesini kaldıramayacak kadar kritik bir hat üzerinde olduğunu savunmuştu.

Washington merkezli News Line Enstitüsü'nde Rus ordusu üzerine çalışmalar yapan Jeff Hawn, Rusich'in Robotine'den çekilmesinin akla yatkın bir senaryo olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

Paralı askerlerin silah bırakmış olması çok ciddi bir olasılık. Bu da Robotine'nin düşüşüne neden olmuş olabilir. Asker eksikliği yaşayan Rusya, silah bırakan birliklerinin yerini doldurmakta zorlanıyor. Ancak gerçekte ne olduğunu muhtemelen yıllar boyunca öğrenemeyeceğiz.

Moskova'nın kontrol çabaları sıklaştıkça paralı asker gruplarının sahadaki savaşma arzusunun kaybolduğuna dikkat çeken Hawn, "Bu adamlar muhtemelen bırakmak için bir bahane arıyor. Ukrayna'nın vazgeçmeyeceğini fark ediyorlar" diye konuştu.

Rus rublesiyle ödeme alan bu grupların taraf değiştirme ihtimalinden de bahseden Hawn, "Bu askerlerden bazıları aniden taraf değiştirip Özgür Rusya Lejyonu'na katılırsa benim için sürpriz olmaz. Özellikle de dolarla maaş teklif edilirse. Robotine'deki olayın önemli olduğunu ve daha sonra yaşanacakların işareti olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Putin karşıtı Rusların oluşturduğu Özgür Rusya Lejyonu, geçen aylarda Rusya Belgorod bölgesinde düzenlediği saldırılarla gündeme gelmişti.  

Savaş öncesi dönemde 500'den az nüfusa sahip küçük bir köy olsa da Robotine, Rus güçlerinin kullandığı ikmal hattına ve demiryolu hatlarının birleştiği Tokmak kentine giden yol üzerinde bulunması sebebiyle stratejik bir önemde. 

Robotine'den geçen bir başka yolsa, Kırım yarımadasına açılan kapı olarak da bilinen Melitopol kentine çıkıyor.

Independent Türkçe



AP: Trump'ın Papa Francis'in cenaze törenine katılması aralarındaki farklılıkları gündeme getiriyor

ABD Başkanı Donald Trump, eşi Melania ve kızı Ivanka ile birlikte Vatikan'da Papa Francis ile bir araya geldi. (Arşiv - AP)
ABD Başkanı Donald Trump, eşi Melania ve kızı Ivanka ile birlikte Vatikan'da Papa Francis ile bir araya geldi. (Arşiv - AP)
TT

AP: Trump'ın Papa Francis'in cenaze törenine katılması aralarındaki farklılıkları gündeme getiriyor

ABD Başkanı Donald Trump, eşi Melania ve kızı Ivanka ile birlikte Vatikan'da Papa Francis ile bir araya geldi. (Arşiv - AP)
ABD Başkanı Donald Trump, eşi Melania ve kızı Ivanka ile birlikte Vatikan'da Papa Francis ile bir araya geldi. (Arşiv - AP)

ABD Başkanı Donald Trump ve merhum Papa Francis göç, çevre ve yoksulluk gibi birçok konuda görüş ayrılığına düşmüşlerdi.

AP, Trump'ın Papa Francis'in yarın sabah Aziz Petrus Meydanı'nda düzenlenecek olan cenaze törenine katılmasının, yıllar içinde aralarındaki farklılıkları gündeme getirdiğini belirtti.

Papa Francis, ölümünden bir gün önce halka hitaben yaptığı son konuşmasında birlik çağrısında bulunan bir Paskalya mesajı vermiş ve ötekileştirilenlere ve göçmenlere şu sözlerle seslenmişti: “Hepimiz Tanrı'nın çocuklarıyız.”

fvdbgnhjm
Papa Francis, 24 Mayıs 2017 tarihinde Vatikan'da Başkan Donald Trump ile bir araya geldi. (Arşiv - AP)

New York'taki Fordham Üniversitesi Din ve Kültür Merkezi Direktörü David Gibson, Trump ile merhum Papa arasındaki ilişkiyi “Bu açıkça gergin bir ilişkiydi” diyerek yorumladı.

İlk döneminde Trump ile Papa arasında 2017'den 2021'e kadar işler iyi gitmedi. Trump'ın ikinci dönemi, göçmenlere ve uluslararası yardımlara karşı her düzeyde artan düşmanlığı nedeniyle Vatikan'la daha kötü geçti.

2016 yılında Papa Francis, o zamanki aday Trump'ı kastederek, göçmenlerin girişini engellemek için duvar inşa edenlerin ‘Hristiyan olmadığını’ söylemiş, Trump ise bu yorumu ‘utanç verici’ olarak nitelendirmişti.

Trump'ın mütevazı üslubuyla tanınan Papa Francis ile yıllar içinde yaşadığı görüş ayrılıklarına rağmen Trump'a destek, son başkanlık kampanyasında etkilediği Amerikalı Katolikler arasında giderek arttı. Destekçileri arasında çok sayıda etkili piskopos da bulunuyor.

Kendisini ‘herhangi bir mezhebe bağlı olmayan bir Hıristiyan’ olarak tanımlayan Trump, Hıristiyanları, özellikle de Evanjelik Hıristiyanları her zaman en önemli destekçileri arasında saydı. Trump'ın kürtaj konusundaki politikaları, birçok muhafazakâr Katolik de dahil olmak üzere Hıristiyanlar arasındaki destek tabanını güçlendirdi.

Trump'ın politikaları, Papa Francis'in kilise liderliğine yönelik daha ilerici yaklaşımıyla sık sık anlaşmazlığa düşen birçok muhafazakâr Amerikan Katolik piskoposuyla da yakından uyumludur.

Cumhuriyetçi Başkan geçen yıl Katoliklere kendisine oy vermeleri çağrısında bulundu. Ekim ayında New York'ta Katolik hayır kurumları için milyonlarca dolar toplanan Al Smith Hayır Yemeği'nde yaptığı konuşmada Trump, “Dışarı çıkmalı ve oy vermelisiniz. Katolikler, bana oy vermelisiniz” dedi. Pek çok Katolik de ona oy verdi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, 2024 seçimlerinde Trump Katolik oylarını kazandı.

2020'de Katolik oylar Joe Biden ve Trump arasında eşit olarak bölünmüştü. 120 binden fazla seçmenle yapılan bir ankete göre 2024'te Katolik seçmenlerin yüzde 54'ü Trump'ı, yüzde 44'ü ise Kamala Harris'i destekledi.

Ancak Trump Katolik oylarını kazanmış olsa da Papa Francis'in desteğini hiçbir zaman kazanamadı.

csdvfg
Papa Francis, ABD Başkanı Donald Trump ve First Lady Melania ile Vatikan'da bir araya geldi. (Arşiv - AP)

Ölümünden bir gün önce Francis'le kısa bir süre görüşen ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, bu hafta gazetecilere Papa'nın ‘Amerikan siyasetinden çok daha geniş bir figür’ olduğunu ve dünya çapında 1,4 milyar üyesi olan bir kiliseye liderlik ettiğini söyleyerek, Papa'nın Trump yönetimiyle olan farklılıklarını reddetti.

Vance, “Yönetimimizin bazı politikalarıyla bazı anlaşmazlıkları olduğunu kabul ediyorum. Ancak aynı zamanda yönetimimizin bazı politikalarıyla da pek çok mutabakatı vardı. Siyaset hakkında konuşarak onun mirasını lekelemeyeceğim” ifadelerini kullandı.

Trump Francis ile 2017'de Vatikan'da büyük ölçüde samimi bir toplantıda bir araya geldi, ancak aralarındaki görüş ayrılıkları devam etti.

Bu yılın şubat ayında Francis, ABD piskoposlarına neredeyse on yıl önce göçmenlik konusunda yaptığı yorumlara benzer tonda bir mektup gönderdi.

Trump yönetiminin toplu sınır dışı etme planlarını başlatmasını kınayan Papa Francis, İsa ve ailesinin Mısır'da hayati bir tehlikeden kaçan mülteciler olduğunu hatırlattı.